Adalet Bakanı Gül: Yargının işini yargıya bırakmak anayasal sorumluluk

Adalet Bakanı Gül: Yargının işini yargıya bırakmak anayasal sorumluluk

TBMM Genel Kurulu, Adalet Bakanligi bütçe görüsmelerinde konusan Adalet Bakani Abdulhamit Gül, yargi reformu belgesiyle ilgili olarak bilgiler verdi. Bakan Gül, "yargi yetkisinin kullanimi münhasiran yargiya aittir. Yarginin isini yargiya birakmak anayasal bir sorumluluktur" ifadelerini kullandi.

Adalet Bakani Abdullah Gül, TBMM Genel Kurulu'nda yaptigi konusmada, "Türk yargisi milletin yargisidir, millet adina karar verir, millet adina adaleti tesis eder. Yargi tarafsizdir, çünkü bütün rengiyle, diliyle, inanciyla, yasam tarziyla milletimizin tamamina esit yakinliktadir" diye konustu.

Gül devamla sunlari söyledi: Yarginin bagimsizligi ve tarafsizligi milletin yargiya güvenini artiracak, “adalet yerini buldu” duygusunu gelistirecek en temel anayasal ilkedir. Mahkemeler yürütme içinde bir tasra teskilati degildir, Adalet Bakanliginin bir il müdürlügü degildir; bagimsiz ve tarafsizdir. Anayasa’nin 138’inci maddesi gayet açiktir: “Hiçbir organ, makam, merci veya kisi, yargi yetkisinin kullanilmasinda mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.” Dolayisiyla, yargi yetkisinin kullanimi münhasiran yargiya aittir. Yarginin isini yargiya birakmak anayasal bir sorumluluktur.

Bakan Gül'ün konusmalarindan öne çikan ana basliklar söyle:

"YARGININ VESAYET DÜZENININ BEKÇILIGINI YAPTIGI DÖNEMLER GERIDE KALDI"

Yarginin, hukukun degil, vesayet düzeninin bekçiligini yaptigi dönemler geride kaldi. 27 Mayis’in yasli adasini, 12 Eylül’ün gençlere ‘‘bir sagdan, bir soldan’’ kiydigini unutmak mümkün degildir. Yine, 28 Subat’ta, insanlarimizin en temel haklarini gasp eden, brifing alan yarginin devlet, millet, adalet tahribati da hafizalarimizda hâlâ tazedir. O dönemin yaralarini sarmaya çalisirken hukuk düzenimiz bu defa kirk yillik hain bir terör örgütünü karsisinda buldu. Delil üreterek, kumpas davalariyla onurlu insanlari lekelediler. FETÖ 17-25 Aralik’ta darbenin bir aparati degil, bizatihi faili olarak ülkemize çok bedeller ödetti; hepimiz bu süreçleri beraber yasadik. Böyle bir yakin tarihi görmüs, ortak kaderi paylasmis bir ülkenin vesayetin yerine adaleti koymasi tarihî bir dönüsümdür, tarihî bir basaridir. Bir ülkede eger vesayet varsa orada adaletten bahsedilemez, orada adalet yoktur.

 

"INSAN HAKLARI EYLEM PLANINI KATILIMCI BIR ANLAYISLA HAZIRLIYORUZ"

"TUTUKLAMA KORUMA TEDBIRIDIR, ASIL OLAN TUTUKSUZ YARGILAMADIR"

"ADALET HIZMETLERINDE KALITE, IYI YETISMIS HUKUKÇULAR ELIYLE SAGLANIR"

"ISTANBUL HAVALIMANINDA 7 GÜN 24 SAAT KESINTISIZ ADALET HIZMETI SUNMAYA BASLADIK"

"AIHM VE AYM KARARLARINI YARGI MENSUPLARI IÇIN BIRER TERFI KRITERI HALINE GETIRDIK"

"HAKIM VE SAVCI YARDIMCILIGI ILE COGRAFI TEMINATI TÜRK YARGI SISTEMINE KAZANDIRACAGIZ"

"IYI REFORM IYI UYGULAMAYLA HAYAT BULUR"

"AYM KARARLARI HERKESI BAGLAR"

"HAKIM SU NE DER, BU NE DER DIYE DOSYAYA BAKMAZ"

(HaberTürk)

Şimdi Ara
Hemen Sor