İş Sözleşmesinde , işçinin rızası alınmadan ücret düşürmeye ilişkin değişiklik yapılması

vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdff9eea000000000902000001000300

Is Sözlesmesinde Davaci Isçinin de Imzasi Yer Almakta ise de Is Sözlesmesinin Matbu Olarak Düzenlendigi ve Sözlesmedeki Ücret Miktarina Iliskin Kismin Dava Disi Alt Isverenin Insan Kaynaklari Isini Yapan Sirket Yetkilileri Tarafindan Dolduruldugunun Anlasildigi - Is Sözlesmesinin Devami Sirasinda Yapilan ve Davacinin Ücretinin Düsürülmesi Sonucunu Doguran Bu Degisikligin Isveren Baskisi Altinda Olan Isçi Tarafindan Isini Kaybetme Korkusu ile Imzalandigi Sonucuna Varildigi

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2017/22-2335
K. 2020/755
T. 13.10.2020

ISÇILIK ALACAKLARININ TAHSILI ISTEMI ( Olayda Is Sözlesmesinde Davaci Isçinin de Imzasi Yer Almakta ise de Is Sözlesmesinin Matbu Olarak Düzenlendigi ve Sözlesmedeki Ücret Miktarina Iliskin Kismin Dava Disi Alt Isverenin Insan Kaynaklari Isini Yapan Sirket Yetkilileri Tarafindan Dolduruldugunun Anlasildigi - Is Sözlesmesinin Devami Sirasinda Yapilan ve Davacinin Ücretinin Düsürülmesi Sonucunu Doguran Bu Degisikligin Isveren Baskisi Altinda Olan Isçi Tarafindan Isini Kaybetme Korkusu ile Imzalandigi Sonucuna Varildigi )

IS SÖZLESMESINDE ÜCRET DÜSÜRMEYE ILISKIN DEGISIKLIK YAPILMASI ( Is Sözlesmesinde Davaci Isçinin de Imzasi Yer Almakta ise de Is Sözlesmesinin Matbu Olarak Düzenlendigi ve Sözlesmedeki Ücret Miktarina Iliskin Kismin Dava Disi Alt Isverenin Insan Kaynaklari Isini Yapan Sirket Yetkilileri Tarafindan Dolduruldugunun Anlasildigi - Is Sözlesmesinin Devami Sirasinda Yapilan ve Davacinin Ücretinin Düsürülmesi Sonucunu Doguran Bu Degisikligin Isveren Baskisi Altinda Olan Isçi Tarafindan Isini Kaybetme Korkusu ile Imzalandigi Sonucuna Varildigi )

ISÇININ RIZASININ ALINMAMASI NEDENIYLE DEGISIKLIGIN GEÇERSIZ OLMASI ( Davacinin Sözlesmede Yazili Olan Brüt Ücretinin Dahi Ödenmedigi de Dikkate Alindiginda Ücretinde Indirim Öngören Esasli Nitelikteki Bu Degisiklige Iliskin 4857 Sayili Is Kanunu'nun 22. Maddesi Uyarinca Davacinin Açik Bir Sekilde Yazili Rizasi Alinmadigindan Degisikligin Geçersiz Oldugu ve Fark Ücret Alacaginin Hüküm Altina Alinmasi Gerektigi - Direnme Kararinin Yerinde Oldugu )

ÖZEL DAIRE INCELEMESI ( Özel Dairece Bozma Nedenine Göre Davanin Esasina Yönelik Diger Temyiz Itirazlarinin Incelenmedigi - Bu Yönde Inceleme Yapilmak Üzere Dosyanin Özel Daireye Gönderilmesi Gerektigi )

4857/m. 22, 32

ÖZET : Dava, isçilik alacaklarinin tahsili istemine iliskidir. Olayda, is sözlesmesinde davaci isçinin de imzasi yer almakta ise de, is sözlesmesinin matbu olarak düzenlendigi, sözlesmedeki ücret miktarina iliskin kismin dava disi alt isverenin insan kaynaklari isini yapan sirket yetkilileri tarafindan dolduruldugu, is sözlesmesinin devami sirasinda yapilan ve davacinin ücretinin düsürülmesi sonucunu doguran bu degisikligin isveren baskisi altinda olan isçi tarafindan isini kaybetme korkusu ile imzalandigi sonucuna varilmistir.

Davacinin sözlesmede yazili olan brüt ücretinin dahi ödenmedigi de dikkate alindiginda, ücretinde indirim öngören esasli nitelikteki bu degisiklige iliskin 4857 Sayili Is Kanunu'nun 22. maddesi uyarinca davacinin açik bir sekilde yazili rizasi alinmadigindan bu degisikligin geçersiz oldugu ve fark ücret alacaginin hüküm altina alinmasi gerekir. Açiklanan nedenlerle, direnme karari yerindedir.

Ancak, Özel Dairece bozma nedenine göre davanin esasina yönelik diger temyiz itirazlari incelenmediginden, bu yönde inceleme yapilmak üzere dosyanin Özel Daireye gönderilmesi gerekir.

DAVA : 1. Taraflar arasindaki “isçilik alacagi” davasindan dolayi yapilan yargilama sonunda, Ankara 12. Is Mahkemesince verilen davanin kabulüne iliskin karar davali vekili tarafindan temyiz edilmesi üzerine Yargitay (Kapatilan) 22. Hukuk Dairesince yapilan inceleme sonunda bozulmus, Mahkemece Özel Daire bozma kararina karsi direnilmistir.

2. Direnme karari davali vekili tarafindan temyiz edilmistir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra geregi görüsüldü:

KARAR : I. YARGILAMA SÜRECI

Davaci Istemi:

4. Davaci vekili 01.09.2014 harç tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin davali nezdinde özel güvenlik isini alan alt isverenlere bagli olarak çalistigini, 15.04.2009-31.12.2012 tarihleri arasinda müvekkilinin ücreti asgari ücretin iki kati tutarinda iken 01.01.2013 tarihinde davali tarafindan tek tarafli olarak asgari ücretin bir buçuk katina indirildigini, esasli degisiklik teskil eden bu durumun yazili sekilde bildirilmedigi gibi müvekkilinin muvafakatinin da alinmadigini ileri sürerek ücret farki alacaginin tahsiline karar verilmesini talep etmistir.

Davali Cevabi:

5. Davali vekili 10.10.2014 tarihli cevap dilekçesinde; 01.01.2013 tarihinden itibaren teknik sartnamelerde özel güvenlik personelinin ücretinin asgari ücretin %50 fazlasindan az olamayacagi hükmünün getirildigini, 01.01.2013 tarihinde davaci ile yüklenici arasinda imzalanan is sözlesmesinde ücretin asgari ücretin bir buçuk katindan az olmayacagi hususunun düzenlendigini, buna göre davaciya asgari ücretin bir buçuk kati tutarinda ödeme yapildigini, 31.12.2013 tarihinde davaci ile akdedilen is sözlesmesinde de ücretin 1.796,25TL olarak kararlastirildigini belirterek davanin reddini savunmustur.

Mahkeme Karari:

6. Ankara 12. Is Mahkemesi'nin 08.06.2015 tarihli ve 2014/936 E., 2015/550 K. sayili karari ile; davacinin ücretinin 01.01.2013 tarihinde rizasi disinda tek tarafli olarak düsürüldügü, 01.01.2014 tarihinde ise davaci ile yapilan sözlesmenin ücret ve bazi bölümlerinin davacinin isminin ve imzasinda kullanilan kalemden farkli bir kalemle dolduruldugu ve yazinin da farkli oldugu, tüm sözlesmelerin bu bölümlerinin ayni elden çikmis yazilar ile sonradan dolduruldugu, davacinin açik kabulünün olmadigi, konuyu arastirarak ihtarname çektigi, sonrasinda da dava açtigi, ücrette yapilan indirimin miktar olarak degil, asgari ücret üzerinden yüzde hesabina göre yapildigi, bu nedenle dava konusu dönem için ücret farklarinin asgari ücret baz alinarak hesaplanmasi gerektigi, ayni konuda Yargitay incelemesinden geçmis kararlar da bulundugu gerekçesiyle davanin kabulüne karar verilmistir.

Özel Daire Bozma Karari:

7. Ankara 12. Is Mahkemesi'nin yukarida belirtilen kararina karsi süresi içinde davali vekili temyiz isteminde bulunmustur.

8. Yargitay (Kapatilan) 22. Hukuk Dairesinin 29.09.2015 tarihli ve 2015/22466 E., 2015/25931 K. sayili karari ile; davalinin sair temyiz itirazlarinin reddine karar verildikten sonra “…2-Taraflar arasindaki uyusmazlik davaciya 2013 yili Ocak ayindan itibaren ödenen aylik ücretinin önceki seneye göre az ödenmesinin 4857 Sayili Is Kanunu'nun 22. maddesi kapsaminda geçerli olup olmadigidir.

4857 Sayili Kanun'un “Çalisma Kosullarinda Degisiklik ve Is Sözlesmesinin Feshi'' baslikli 22. maddesinde is yeri sartlarinda yapilacak esasli degisikliklerin yapilabilme sartlari düzenlenmistir.

4857 Sayili Kanun'un 22. maddesinde; “Isveren, is sözlesmesiyle veya is sözlesmesinin eki niteligindeki personel yönetmeligi ve benzeri kaynaklar ya da isyeri uygulamasiyla olusan çalisma kosullarinda esasli bir degisikligi ancak durumu isçiye yazili olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu sekle uygun olarak yapilmayan ve isçi tarafindan alti isgünü içinde yazili olarak kabul edilmeyen degisiklikler isçiyi baglamaz. Isçi degisiklik önerisini bu süre içinde, kabul etmezse, isveren degisikligin geçerli bir sebebe dayandigini veya fesih için baska bir geçerli sebebinin bulundugunu yazili olarak açiklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle is sözlesmesini feshedebilir. Isçi bu durumda 17. ila 21. madde hükümlerine göre dava açabilir. Taraflar aralarinda anlasarak çalisma sartlan her zaman degistirebilir. Çalisma sartlari da degisiklik geçmise etkili olarak yürürlüge konulamaz.” hükmünü içermektedir.

Madde metninde de açikça "...isyeri uygulamasiyla olusan çalisma kosullarinda esasli bir degisikligi ancak durumu isçiye yazili olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu sekle uygun olarak yapilmayan ve isçi tarafindan alti isgünü içinde yazili olarak kabul edilmeyen degisiklikler isçiyi baglamayacaktir".

4857 Sayili Kanun'un 22. maddesinin birinci fikrasinin asil konulus amaci isverenin tek tarafli degisiklik islemlerine karsi isçiyi korumak; isçinin istegi disinda isini, isyerini ve diger çalisma sartlarini degistirecek isveren davranislarina engel olmaktir. Öte yandan 4857 Sayili Kanun'un 62. maddesinde, her türlü iste uygulanmakta olan çalisma sürelerinin kanuni olarak daha asagi sinirlara indirilmesi veya isverene düsen kanuni bir yükümlülügün yerine getirilmesi nedeniyle ya da bu Kanun hükümlerinden herhangi birinin uygulanmasi sonucuna dayanilarak isçi ücretlerinden her ne sekilde olursa olsun eksiltme yapilamayacagi belirtilmistir. 4857 Sayili Kanun'un 62. maddesinde düzenlenen ücretlerde indirim yapilamayacagi yasagi, isverenin tek tarafli indirim yapamamasi ile ilgilidir. Taraflar karsilikli anlasarak ve ileriye dönük her zaman asgari ücretin altina inmemek kosuluyla ücrette indirim yapabilirler. Zira isyerinin ekonomik kosullari bunu zorunlu kilabilir ve isçi issiz kalmamak için isçi bunu kabul edebilir.

Somut olayda, isçi ile alt isveren sirket arasinda düzenlenen 01.01.2014 tarihli is sözlesmesinde davacinin ücretinin yazili oldugu, buna göre davacinin bu tarihten sonrasi yönünden aylik ücretine iliskin bu degisikligi yazili olarak kabul ettigi, davacinin yeni dönem ihale sonrasi is sözlesmesi imzalayarak ücret degisikligini kabul ettigi anlasilmaktadir. Saptanan bu durum karsisinda ve yukarida açiklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutuldugunda, ücret farki alacagi davasinin 01.01.2013-31.12.2013 arasi kabul edilmesi ve 01.01.2014 tarihi sonrasi dönem için reddi gerekirken tüm dönem için kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

3-)Kabule göre de, uyusmazlik döneminde asgari ücrete yapilan artis oranlarinin uyarlanarak zamli sekilde belirlenen ücrete göre hesaplama yapilmasi hatali olmustur. Davaci isçinin düsürülmeden önceki son ücreti esas alinarak bu ücret ile ödenenler arasindaki farklar tespit edilerek hüküm altina alinmasi gerekir…” gerekçeleriyle karar bozulmustur.

Direnme Karari

9. Ankara 12. Is Mahkemesi'nin 26.04.2016 tarihli ve 2015/1315 E., 2016/197 K. sayili karari ile; önceki gerekçelere ilaveten is sözlesmesinin ücrete iliskin hükmünün, hizmet alim sözlesmesi çerçevesinde isçilerin ücretlerinin hesaplanmasinda esas alinan aylik asgari ücret nispetlerinin tek tarafli olarak degistirilmesi nedeniyle 4857 Sayili Kanun'un 6., 22. ve 62. maddelerine aykiri oldugu, 31.12.2013 imza tarihli is sözlesmesinde, ücret miktarina iliskin kismin bos birakildigi, sadece imza attirildigi, diger dava dosyalarindaki is sözlesmeleri ile birlikte incelendiginde, tüm is sözlesmelerinde bosluklarin sonradan, ayni kalem ve yazi ile dolduruldugunun anlasildigi, ayrica üçüncü kisi adina açilan Ankara 14. Is Mahkemesi'nin 2015/1428-1452 E. sayili dosyalarinda isverene yazilan müzekkere cevabinda, is sözlesmelerindeki bosluklarin dava disi Akdeniz Güvenlik Hizmetleri A.S. tarafindan hatta bu sirketin organizasyon islerini yapan baska bir sirketin insan kaynaklari personeli tarafindan tek kisi eliyle dolduruldugunun açikça beyan ve ikrar edildigi, bu nedenle, davacinin 31.12.2013 imza tarihli is sözlesmesini özgür iradesi ile imzalamadigi, isten çikarilma baski ve tehdidi ile bos sözlesmeye imza attigi, emsal nitelikteki Ankara 9. Is Mahkemesi'nin 2013/112-118 E., Ankara 1. Is Mahkemesi'nin 2015/152-158 E., Ankara 2. Is Mahkemesi'nin 2012/1237 E., Ankara 9. Is Mahkemesi'nin 2014/125-154 E., Ankara 19. Is Mahkemesi'nin 2014/97-107 E. sayili dosyalarinda verilen davanin kabulüne iliskin kararlarin Yargitay 22. Hukuk Dairesi tarafindan onandigi, Yargitayca verilen farkli kararlarin isçi aleyhine degerlendirilmesinin isveren karsisinda zayif durumda bulunan isçiyi zora sokacagi, kararlar arasinda birliktelik olmasi gerektigi gerekçesiyle direnme karari verilmistir.

Direnme Kararinin Temyizi:

10. Direnme karari süresi içinde davali vekili tarafindan temyiz edilmistir.

II. UYUSMAZLIK

11. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyusmazlik; somut olayda, davaci isçi ile alt isveren sirket arasinda düzenlenen 01.01.2014 tarihli is sözlesmesinde davacinin ücretinin yazili oldugundan bahisle, bu tarihten sonrasi yönünden davacinin aylik ücretine iliskin bu degisikligi kabul edip etmedigi, burada varilacak sonuca göre ücret farki alacagi taleplerinin 01.01.2014 tarihinden sonraki dönem için reddinin gerekip gerekmedigi noktasinda toplanmaktadir.

III. ÖN SORUN

12. Hukuk Genel Kurulunda yapilan görüsmeler sirasinda öncelikle; bozma karari sonrasi davaci vekili tarafindan Ankara 14. Is Mahkemesi'nin 2015/1428 Esas sayili dosyasinda Akdeniz Güv. Hizmetleri A.S. vekilince mahkemeye yazilan müzekkere cevabi örneginin sunuldugu, direnme kararinda bu cevabi yazinin içerigine yer verildigi, anilan belgenin degerlendirilmesi suretiyle kurulan hükmün gerçekte yeni hüküm niteliginde olup olmadigi, su halde temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulunca mi, yoksa Özel Dairece mi yapilmasi gerektigi hususu ön sorun olarak tartisilmis, yapilan görüsmelerde, mahkemenin gerekçesini genisletmesi yeni hüküm teskil etmediginden ön sorunun bulunmadigi oybirligiyle kabul edilerek isin esasinin incelenmesine geçilmistir.

IV. GEREKÇE

13. Ücret ödeme borcu, isçinin is görme borcu karsisinda yer alan ve isverenin is akdinden dogan temel borcudur. Ücret is akdinin kurucu unsuru oldugundan, ücret olmaksizin bu sözlesmenin varligindan söz edilemez.

14. Ücretin isçinin ve ailesinin tek geçim kaynagini olusturmasi onu sözlesmeden dogan herhangi bir alacak olmaktan çikarmis, bu hakka bir "sosyal" nitelik kazandirmistir. Isçiler için tasidigi yasamsal önem nedeniyle ücret anayasal güvenceye kavusturulmus ve sosyal haklar arasinda yer almistir. Anayasanin 55. maddesi uyarinca "Ücret emegin karsiligidir. Devlet, çalisanlarinin yaptiklari ise uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diger sosyal yardimlardan yararlanmalari için gerekli tedbirleri alir.".

15. Anayasanin buyruguna uygun olarak devlet, ücretin korunmasi için emredici hukuk kurallari koymak sureti ile isverenin bu borcuna genis ölçüde müdahale etmistir. Is mevzuatinda ücreti düzenleyen hükümler bu hakki sadece isverene karsi degil, ayni zamanda üçüncü kisilere hatta isçinin bizzat kendisine karsi koruma amacini gütmektedir (Süzek, S.: Is Hukuku, Yenilenmis 14. Baski, Istanbul 2019, s. 350).

16. 4857 Sayili Is Kanunu'nun (4857 Sayili Kanun/Is Kanunu) 32. maddesinde "Genel anlamda ücret" bir kimseye bir is karsiliginda isveren veya üçüncü kisiler tarafindan saglanan ve para ile ödenen tutardir." seklinde tanimlanmistir.

17. Is Kanununun asil ücret olarak nitelendirdigi isçiye ödenen temel (çiplak) ücret para ile ödenen tutardir. Temel ücret ayni (esya) olarak kararlastirilamaz ve ödenemez. Nitekim 32. maddenin üçüncü fikrasinda ülkemizin taraf oldugu Uluslararasi Çalisma Örgütü'nün 95 Sayili Ücretin Korunmasina Iliskin Sözlesmesi'ne uygun olarak, "...E. muharrer senetle (bono ile), kuponla veya yurtta geçerli parayi temsil ettigi iddia olunan bir senetle veya diger herhangi bir sekilde ücret ödemesi yapilamaz." hükmüne yer verilmistir.

18. Isveren isçiye aralarinda yapilan is sözlesmesindeki veya isyerinde uygulanmakta olan bir toplu is sözlesmesi varsa bu toplu is sözlesmesi ile kararlastirilan ücreti, is sözlesmesi veya toplu is sözlesmesi ile belirlenmis bir ücret yoksa asgari ücretin altinda kalmamak kaydi ile rayice göre ücret ödemekle yükümlüdür.

19. 4857 Sayili Is Kanunu'nun 62. maddesine göre ise "Her türlü iste uygulanmakta olan çalisma sürelerinin yasal olarak daha asagi sinirlara indirilmesi veya isverene düsen yasal bir yükümlülügün yerine getirilmesi nedeniyle ya da bu Kanun hükümlerinden herhangi birinin uygulanmasi sonucuna dayanilarak isçi ücretlerinden her ne sekilde olursa olsun eksiltme yapilamaz".

20. Bu hükme göre, yasayla çalisma sürelerinin azaltilmasi veya yasa geregince isverene düsen bir yükümlülügün yerine getirilmesi ya da isverence Is Kanunu hükümlerinin herhangi birinin uygulanmasi nedeniyle isçinin ücretinde bir indirime gidilemeyecektir. O hâlde, hukukumuzda azami 45 saat olan haftalik is süresi (Is Kanunu m. 63) yasayla örnegin 42 saate indirilse, isveren bu degisiklige dayanarak isçi ücretlerini daha asagi çekemez. Bunun gibi, isveren Is Kanununda yer alan örnegin yillik ücretli izin hakkini isçilere tanimasi (Is Kanunu m. 53) veya is güvenligi önlemleri almasi (Is Kanunu m. 77) gerekçesiyle isçi ücretlerini azaltamaz (Süzek, s. 384.).

21. Öte yandan 4857 Sayili Is Kanunu'nun 22. maddesine göre "Isveren, is sözlesmesiyle veya is sözlesmesinin eki niteligindeki personel yönetmeligi ve benzeri kaynaklar ya da is yeri uygulamasiyla olusan çalisma kosullarinda esasli bir degisikligi ancak durumu isçiye yazili olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu sekle uygun olarak yapilmayan ve isçi tarafindan alti isgünü içinde yazili olarak kabul edilmeyen degisiklikler isçiyi baglamaz. Isçi degisiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, isveren degisikligin geçerli bir nedene dayandigini veya fesih için baska bir geçerli nedenin bulundugunu yazili olarak açiklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle is sözlesmesini feshedebilir. Isçi bu durumda 17 ila 21. madde hükümlerine göre dava açabilir.

Taraflar aralarinda anlasarak çalisma kosullarini her zaman degistirebilir. Çalisma kosullarinda degisiklik geçmise etkili olarak yürürlüge konulamaz.".

22. Bu kanun hükmü kapsaminda degerlendirildiginde isverenin herhangi bir nedenle tek tarafli olarak isçinin ücretinde indirime gitmesi mümkün degildir. Aksi hâlde yani isveren tek tarafli olarak isçinin yazili rizasini almadan ücretinde indirime gitmis ise, isçinin is sözlesmesini hakli nedenle feshetmesi mümkün olacaktir. Isveren ise esasli degisikligi kabul etmeyen isçi açisindan ya bu degisikligi yapmayacak veya is sözlesmesinin isverence feshedilmesi durumunda isçi kidem ve ihbar tazminatlari dahil feshe bagli tüm haklardan yararlanacaktir.

23. Davaci isçi, ayni asil isveren nezdinde degisen alt isverenler yaninda çalistigindan, bu noktada isyeri devrinin is sözlesmesine etkisi üzerinde durulmalidir.

24. 4857 Sayili Is Kanunu'nun 6. maddesinde, "Isyeri veya isyerinin bir bölümü hukukî bir isleme dayali olarak baska birine devredildiginde, devir tarihinde isyerinde veya bir bölümünde mevcut olan is sözlesmeleri bütün hak ve borçlari ile birlikte devralana geçer.

Devralan isveren, isçinin hizmet süresinin esas alindigi haklarda, isçinin devreden isveren yaninda ise basladigi tarihe göre islem yapmakla yükümlüdür.

Yukaridaki hükümlere göre devir hâlinde, devirden önce dogmus olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan isveren birlikte sorumludurlar. Ancak bu yükümlülüklerden devreden isverenin sorumlulugu devir tarihinden itibaren iki yil ile sinirlidir. Tüzel kisiligin birlesme veya katilma ya da türünün degismesiyle sona erme halinde birlikte sorumluluk hükümleri uygulanmaz.

Devreden veya devralan isveren is sözlesmesini sirf isyerinin veya isyerinin bir bölümünün devrinden dolayi feshedemez ve devir isçi yönünden fesih için hakli sebep olusturmaz. Devreden veya devralan isverenin ekonomik ve teknolojik sebeplerin yahut is organizasyonu degisikliginin gerekli kildigi fesih haklari veya isçi ve isverenlerin hakli sebeplerden derhal fesih haklari saklidir.

Yukaridaki hükümler, iflas dolayisiyla malvarliginin tasfiyesi sonucu isyerinin veya bir bölümünün baskasina devri halinde uygulanmaz." seklinde isyeri devri ve isçilik alacaklarina etkisi düzenlenmistir.

25. 4857 Sayili Is Kanunu'nun 6. maddesinin 1-3. fikralari uyarinca "Isyeri veya isyerinin bir bölümü hukuki bir isleme dayali olarak baska birine devredildiginde, devir tarihinde isyerinde veya bir bölümünde mevcut olan is sözlesmeleri bütün hak ve borçlari ile birlikte devralana geçer. Devralan isveren, isçinin hizmet süresinin esas alindigi haklarda, isçinin devreden isveren yaninda ise basladigi tarihe göre islem yapmakla yükümlüdür. Yukaridaki hükümlere göre devir halinde, devirden önce dogmus olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan isveren birlikte sorumludurlar. Ancak bu yükümlülüklerden devreden isverenin sorumlulugu devir tarihinden itibaren iki yil ile sinirlidir.”. 6098 Sayili Türk Borçlar Kanunu'nun 428. maddesinde de isyerinin devri konusunda bu hükümlere paralel bir düzenleme getirilmistir (Süzek, s. 197).

26. Alt isveren ise, bir isyerinde yürütülen mal ve hizmet üretimine iliskin asil isin bir bölümünde veya yardimci islerde, isletmenin ve isin geregi ile teknolojik nedenlerle uzmanlik gerektiren alanlarda is alan ve bu is için görevlendirdigi isçilerini, sadece bu is yerinde aldigi iste çalistiran diger isveren olarak tanimlanabilir. Alt isverenin is aldigi isveren ise asil isveren olarak adlandirilabilir.

27. 4857 Sayili Is Kanunu'nun 2. maddesinin altinci fikrasina göre alt isverenin isçilerine karsi o isyeri ile ilgili olmak üzere Is Kanunundan, is sözlesmesinden ve alt isverenin taraf oldugu toplu is sözlesmesinden dogan yükümlülüklerinden alt isverenle birlikte müteselsilen sorumlu olan asil isveren, 10.09.2014 tarihli ve 6552 Sayili Kanun ile Is Kanununun 36. maddesinin besinci fikrasinda yapilan degisiklik uyarinca alt isveren isçilerinin ücretlerinin tam ve zamaninda ödenmesini saglamakla yükümlü kilinmistir. Bu yükümlülük kamu veya özel tüm asil isverenler için söz konusu oldugu gibi, ihale makaminin sorumlulugu her hak edis dönemi için üç aylik ücretle sinirlandirilmis iken, asil-alt isveren iliskisinin bulundugu durumlarda böyle bir sinirlama bulunmamaktadir.

28. Asil isveren alt isveren iliskisi açisindan özellik gösteren bir durum isçilerin ayni isyerinde degisik alt isverenler yaninda kesintisiz çalismasi ile ilgilidir. Bu durum özellikle kamu isyerlerinde söz konusu olmaktadir. Gerçekten kamu kurum ve kuruluslari ihale ile isyerindeki bazi isleri alt isverenlere vermekte, pek çok durumda isyerlerinde alt isverenlerin örnegin her yil degismesine ragmen isçiler yeni alt isveren yaninda çalismaya devam etmektedirler. Iste bu durumda alt isverenlerin ve asil isverenin bu isçilerin haklarindan nasil sorumlu olacaklari konusunda uygulamada pek çok sorun yasanmaktadir. Bu durumda isyeri devrine benzer bir durum söz konusu oldugundan Is Kanununun 6. maddesinin kiyasen uygulanmasi yerinde olacaktir (Çelik, N./Caniklioglu N./Canbolat, T.: Is Hukuku Dersleri, 32. Basi, 2019, s. 125, 126).

29. Açiklanan bu hususlara göre davaci isçinin, ayni asil isveren nezdinde ve degisen alt isverenler yaninda isyeri devri esaslarina göre çalistigi açiktir.

30. Somut olayda, davaci isçi asgari ücretin iki kati tutarinda olan ücretinin 01.01.2013 tarihinden itibaren asgari ücretin bir buçuk katina indirildigini, bu hususta yazili rizasinin alinmadigini belirterek fark ücret alacaklarinin tahsiline karar verilmesini talep etmis, davali ... ise dava disi alt isveren .... Özel Güvenlik Hiz. Ltd. Sti. ile imzalanan hizmet alim sözlesmesinde asgari ücretin bir buçuk katindan az ücret ödenemeyecegine dair hüküm uyarinca davaciya ödeme yapildigini, son ihaleyi alan dava disi .... Güvenlik Hizmetleri A.S. ile davaci arasinda 31.12.2013 tarihinde imzalanan is sözlesmesinde ise ücretin brüt 1.796,25TL olarak belirlendigini belirterek davanin reddini savunmustur.

31. Davali vekilince dosyaya sunulan 31.12.2013 imza tarihli is sözlesmesinin “Ücret” baslikli 8. maddesinde aylik brüt 1.796,25TL ödenecegi belirtilmis olup, dosyada bulunan ve diger isçilere ait is sözlesmelerinde de ücretin ayni düzeyde belirlendigi görülmüstür.

32. Mahkemece hükme esas alinan bilirkisi raporunda, 2013 yili Ocak ayina kadar davaciya her alti ayda bir farkli oranlarda zam yapildigi, 2013 yilindan itibaren zam yapilmadigi gibi mevcut ücretinin de düsürüldügü, asgari ücrete oranlama yapilarak hesaplama yapildigi belirtilmis; 2014 yili için ise davacinin talebi uyarinca ücretinin asgari ücretin bir buçuk kati olarak (Ocak-Haziran döneminde 1.606,50TL, Temmuz ve Agustos aylarinda 1.701,00TL) ödendiginin kabulüyle fark ücret alacagi hesap edilmis ise de, dosya içeriginde bulunan 2014 yilina ait bordrolarda davacinin “birim ücretinin” 1.581,75TL oldugu, bu ücrete yol ve yemek yardimlarinin ilave edilmesi ile birlikte 1.796,25TL'ye ulasildigi tespit edilmistir.

33. Is sözlesmesinde brüt olarak kararlastirilan ücretin, sosyal yardim niteliginde olan yemek ve yol yardimlari dâhil edilmeksizin isçiye ödenmesi gerektiginden, isverenin savunmasinda ileri sürdügü ücret düzeyi üzerinden dahi ödeme yapmadigi anlasilmaktadir.

34. Bu noktada isçinin imzasinin yer aldigi 31.12.2013 tarihli is sözlesmesinin isçinin iradesini hukuka uygun bir sekilde yansitip yansitmadigi ve geçerli olup olmadigi belirlenmelidir.

35. Söz konusu 31.12.2013 tarihli is sözlesmesi incelendiginde, sözlesmenin matbu olarak düzenlendigi, bununla birlikte bos birakilan isçinin kimlik bilgileri ve ücret kisimlarinin el yazisi ile dolduruldugu görülmektedir.

36. Dosya içerisinde bulunan Ankara 14. Is Mahkemesince 31.12.2013 tarihinde imzalandigi belirtilen is sözlesmelerinde yer alan bosluklarin kim tarafindan ve ne zaman dolduruldugu, yazi ve rakamlarin ayni elden çikip çikmadigina dair yazilan müzekkereye alt isveren ... Güvenlik Hizmetleri A.S. tarafindan verilen cevabi yazida, söz konusu bosluklarin sirketin fazla sayida projesi ve çalisani olmasi sebebiyle sirketin insan kaynaklari isini yapan ... Insan Kaynaklari ve Danismanlik Hiz. Ltd. Sti. tarafindan doldurularak 31.12.2013 tarihinde taraflarca imzalandigi belirtilmistir.

37. Açiklanan bu maddi ve hukuki olgular isiginda degerlendirme yapildiginda, 31.12.2013 tarihli is sözlesmesinde davaci isçinin de imzasi yer almakta ise de, is sözlesmesinin matbu olarak düzenlendigi, sözlesmedeki ücret miktarina iliskin kismin dava disi alt isverenin insan kaynaklari isini yapan sirket yetkilileri tarafindan dolduruldugu, is sözlesmesinin devami sirasinda yapilan ve davacinin ücretinin düsürülmesi sonucunu doguran bu degisikligin isveren baskisi altinda olan isçi tarafindan isini kaybetme korkusu ile imzalandigi sonucuna varilmistir.

38. Bu itibarla, davacinin sözlesmede yazili olan brüt ücretinin dahi ödenmedigi de dikkate alindiginda, ücretinde indirim öngören esasli nitelikteki bu degisiklige iliskin 4857 Sayili Is Kanunu'nun 22. maddesi uyarinca davacinin açik bir sekilde yazili rizasi alinmadigindan bu degisikligin geçersiz oldugu ve fark ücret alacaginin hüküm altina alinmasi gerektigi kabul edilmistir.

39. Hukuk Genel Kurulunda yapilan görüsmeler sirasinda, davaci ile dava disi alt isveren arasinda imzalanan sözlesmenin, davali isveren ile dava disi alt isveren arasinda yapilan ihale sözlesmesine uygun oldugu, davacinin sözlesmeyi iradesi disinda imzaladigina dair iddiasinin bulunmadigi, imza tarihinde ücret kismi bos olsa bile sonradan doldurulan kismin davaci isçiyi baglayacagi, bilirkisi tarafindan yapilan hesaplamada 2014 yilina ait bordrolarin dikkate alinmadigi, bu nedenle sözlesmede yer alan ücret miktari ile bordrolara göre davaciya yapilan eksik ödeme varsa bu miktarin hüküm altina alinmasi ve direnme kararinin bu degisik gerekçe ile bozulmasi gerektigi görüsü ileri sürülmüs ise de, bu görüs Kurul çogunlugunca kabul edilmemistir.

40. Hâl böyle olunca direnme karari yerindedir.

41. Ne var ki, Özel Dairece yukarida bahsi geçen bozma nedenine göre davanin esasina yönelik diger temyiz itirazlari incelenmediginden, bu yönde inceleme yapilmak üzere dosyanin Özel Daireye gönderilmesi gerekir.

V. SONUÇ:

Açiklanan nedenlerle;

Direnme uygun bulundugundan davali vekilinin isin esasina iliskin diger temyiz itirazlarinin incelenmesi için dosyanin 9. HUKUK DAIRESINE GÖNDERILMESINE,

SONUÇ : Karar düzeltme yolu kapali olmak üzere, 13.10.2020 tarihinde oy çoklugu ile kesin olarak karar verildi.



Şimdi Ara
Hemen Sor