vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdfff880020000006905000001000100T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAIRESI E. 2022/764 K. 2022/1820 T. 16.2.2022 ISÇILIK ALACAKLARI VE HIZMET TAZMINATI ( Banka Kayitlarinin Aylik Ücret Miktarina Iliskin Davaci Iddiasini Dogruladigi Görülmekle Bu Iddianin Ispatlandiginin Kabul Edilecegi/Ücret Miktari Yönünden Denetime Elverisli Olmayan Bilirkisi Raporu Esas Alinarak ve Yanilgili Degerlendirmeyle Davanin Tarafi Olan Sendikanin Sundugu Belgelere Üstünlük Taninarak Karar Verilmesinin Bozmayi Gerektirdigi ) BAKIYE SÜRE ÜCRET ALACAGI ( Davacinin Bakiye Ücret Alacagi Talebinin Davalinin Hukuka Aykiri Kapatma Kararina Dayandirildigi/Davacinin Görevinin 09.01.2020 Tarihli Kapatma Karari Ile Sona Erdirildigi Davanin Ise 03.02.2020 Tarihinde Açildigi - Dava Tarihi Itibariyle Muacceliyet Sarti Gerçeklesmekle Burada Sube Kapatma Kararinin Hukuka Aykiri Olup Olmadiginin Çözülmesi Gerektigi/Bu Sorunun Ise Kapatma Kararina Karsi Açilan Davanin Sonucuna Göre Belirlenecegi Dolayisiyla Sube Kapatma Kararina Karsi Açilan Davanin Sonucu Beklenilmeden Davanin Reddinin Isabetsizligi ) GÖREV SÜRESI DOLMADAN VE KUSURU OLMAKSIZIN GÖREVDEN ALINDIGI IDDIASINA DAYALI MAHRUM KALINAN ÜCRET ALACAKLARI ( Davacinin Görevinin 09.01.2020 Tarihli Kapatma Karari Ile Sona Erdirildigi/Sube Kapatma Kararinin Hukuka Aykiri Olup Olmadiginin Çözülmesi Gerektigi - Bu Sorunun Ise Kapatma Kararina Karsi Açilan Davanin Sonucuna Göre Belirlenecegi Dolayisiyla Sube Kapatma Kararina Karsi Açilan Davanin Sonucunun Bekletici Mesele Yapilmasi Geregi ) 4857/m.112 6356/m.8,28 ÖZET : Dava, isçilik alacaklari ve hizmet tazminati istemine iliskindir. 1-Davali Sendika'nin Ankara Subesi'nde sube baskani olarak çalismakta iken davaciya her ay ödenen ücretin miktari taraflarin arasinda uyusmazlik konusudur. Banka kayitlarinin aylik ücret miktarina iliskin davaci iddiasini dogruladigi görülmekle bu iddianin ispatlandigi kabul edilmelidir. Açiklanan nedenlerle; ücret miktari yönünden denetime elverisli olmayan bilirkisi raporu esas alinarak ve yanilgili degerlendirmeyle davanin tarafi olan Sendikanin sundugu belgelere üstünlük taninarak karar verilmesi bozmayi gerektirmistir. 2-Diger bir uyusmazlik konusu ise davacinin bakiye süre ücreti alacagina hak kazanip kazanmadigi noktasindadir. Davaci baskanligini yaptigi Sendika Subesinin hukuka aykiri olarak kapatilmasi nedeniyle görev süresi dolmadan ve kusuru olmaksizin görevden alindigini iddia ederek görev süresinin olagan sekilde bitecegi 02.10.2020 tarihine kadar mahrum kaldigi ücret alacaklarini istemistir. Davacinin bakiye ücret alacagi talebi ise davalinin hukuka aykiri kapatma kararina dayandirilmistir. Davacinin görevi 09.01.2020 tarihli kapatma karari ile sona erdirilmistir. Dava ise 03.02.2020 tarihinde açilmistir. Dava tarihi itibariyle muacceliyet sarti gerçeklesmistir. Burada çözülmesi gereken diger bir husus sube kapatma kararinin hukuka aykiri olup olmadigidir. Bu sorun ise kapatma kararina karsi açilan davanin sonucuna göre belirlenecektir.Dolayisiyla, sube kapatma kararina karsi açilan davanin sonucu beklenilmeden (bekletici mesele yapilmadan), bakiye süre ücret alacaginin reddi bozmayi gerektirmistir. DAVA : Taraflar arasinda görülen dava sonucunda verilen kararin, temyizen incelenmesi davaci vekili tarafindan istenilmekle, temyiz talebinin süresinde oldugu anlasildi. Dava dosyasi için Tetkik Hakimi tarafindan düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, geregi konusulup düsünüldü: KARAR : Davaci Isteminin Özeti: Davaci vekili; müvekkilinin 01.03.2010-13.01.2020 tarihleri arasinda davali Sendikanin Ankara Subesinde sube baskani olarak çalistigini, Subenin 13.01.2020 tarihinde kapatildigini, Subenin kapatilma nedeninin kararda yazili gerekçelerin aksine genel baskan Zekeriya Nazlim'in yolsuzluklarla anildigi ve müvekkilinin usulsüzlüklere ve sendikal ahlaka sigmayacak eylemlere göz yummadigi ve bu konulari diger sube baskanlariyla paylastigi için genel merkez tarafindan subenin kapatilarak cezalandirildigini, davali Sendikanin 09.01.2020 tarihli 552 karar sayili Ankara Subesinin kapatilmasina dair genel yönetim kurulu kararinin hukuka uyarligi bulunmamasi nedeniyle iptaline karar verilmesi istemiyle Ankara 36. Is Mahkemesinde 2020/36 esas sayili davayi açtigini, Ankara Cumhuriyet Bassavciliginin 2020/10739 sorusturma numarasiyla genel baskan hakkinda sikayet basvurusunda bulundugunu, halen yöneticiyken subesine girmesine ve özel esyalarini almasina izin verilmedigini, 2020 yili Ocak ayinda 13 günlük ücretinin ödenmedigini, görev süresi dolmadan ve kusuru olmaksizin sube kapatilarak görevden alindigini, bu nedenle 02.10.2020 tarihine kadar alacagi ücretlerden mahrum birakildigini, profesyonel yönetici oldugunu, 2019 yili Aralik ayi ücretinin net 16.309,00 TL oldugunu, ücretlerin bankadan ödendigini, 20.01.2016 tarihli Sendika Tüzügünün 46/d. maddesinde yazili izinlerin görev süresi boyunca kullandirilmadigini, 46/f maddesinde yazili 02.10.2016-13.01.2020 tarihleri arasi dönemine ait hizmet tazminatinin eksik ödendigini, önceki baskanlik dönemine ait hizmet tazminatinin da eksik ödendigini iddia ederek 01.01.2020-13.01.2020 tarihleri arasi ücret alacagindan 7.000,00 TL, görev süresinin olagan sekilde bitecegi 02.10.2020 tarihine kadar almasi gereken ücret alacagindan 2.000,00 TL, yillik ücretli izin alacagindan 200,00 TL, 02.10.2016-13.01.2020 tarihleri arasi dönemine ait hizmet tazminatindan 400,00 TL, önceki baskanlik dönemine ait hizmet tazminatindan 400,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL alacagin tahsilini talep etmistir. Davali Cevabinin Özeti: Davali vekili; alacaklarin zamanasimina ugradigini, müvekkili Sendikanin 20. Olagan Genel Kurulunda Sendika Tüzügünün 17 ve 20. maddelerine istinaden ihtiyaç duyulmasi halinde subeler açilmasi, birlestirilmesi ve kapatilmasi hususunda Genel Kurulca Genel Yönetim Kuruluna yetki verilmesinin teklif edildigini, telifte davacinin imzasinin bulundugunu, teklifin oybirligi ile kabul edildigini, Sendika Merkez Yönetim Kurulunun 09.01.2020 tarih ve 552 Sayili karari ile Sendika Ankara Subesine bagli isyerlerinin fiziki dagiliminin farkli bölgelerde olmasi, subeye bagli çimento fabrikalarinin bagli olduklari holdingler itibariyle yönetim birliginin saglanamamasi nedeniyle yürürlükte bulunan toplu is sözlesmelerinin yürütümü ve bu isyerlerinde çalisan üyelerin sorunlarina cevap verme konularinda Ankara Subesi tarafindan verilen hizmetin yetersiz kaldigi degerlendirilerek, sube faaliyet alanlari ile ilgili geçmis dönemdeki uygulamaya geri dönülmesine Ankara Subesine bagli isyerlerinin diger sube faaliyet alanlarina dahil edilmesine Ankara Subesinin kapatilmasina, subenin kapatilmasi nedeniyle sube baskanligi görevini yürütmekte olan davacinin profesyonel sube baskanligi görevinin sona erdirilmesine karar verildigini, 09.01.2020 tarihinde görevinin sona erdigini, 2020 yili Ocak ayinin 9 günlük ücretinin ödendigini, profesyonel yönetici olarak hizmet akdiyle çalismadigini, vekalet akdiyle hizmet gördügünü, görev süresinin olagan sekilde bitecegi 02.10.2020 tarihine kadar olan ücret alacaklarini talep etmesinin vekalet akdi hükümleri geregince mümkün olmadigini, sube baskanligi görevini sona ermesini hakli gerekçelere dayandigini, hakettigi izinlerini kullandigini, izin süresi için ödenen izin harçliklarini talep ettigini ve ödendigini, görevin sona ermesinin Sendika Tüzügünün 46/f maddesinde sayilan sebeplerden olmadigini, Sendika Tüzügünün 46/f maddesinde sayilan hizmet tazminatlarinin ödendigini, önceki dönemlere iliskin tüm hizmet tazminatlarinin ödendigini savunarak davanin reddini talep etmistir. Ilk Derece Mahkemesi Kararinin Özeti: Ilk Derece Mahkemesince, "… davacinin, davali Sendikanin Ankara subesi baskani olarak görev yaptigi; Ankara Subesinin kapatilmasi üzerine davacinin görevinin sona erdigi, taraflar arasindaki iliskinin vekalet iliskisi olup, kidem tazminati kosullarinin olusmadigi; davali Sendika Tüzügü'nün 46/f maddesi uyarinca hizmet tazminati ödenmesi gerektigi; ödenmesi gereken hizmet tazminatinin, 4857 Sayili Kanun'un 112.maddesi uyarinca kidem tazminati niteliginde olup, hizmet tazminatina esas alinan ücretin, kidem tazminati için Yasada öngörülen tavan ücretin üzerinde olmamasi gerektigi, emsal nitelikte olan Yargitay 9. Hukuk Dairesi 2020/4123 karar ve 11/03/2020 tarihli kararinin da bu yönde oldugu, buna göre hesaplama yapildiginda davaciya 65.842,19 TL hizmet tazminati ödenmesi gerekirken, davali Sendikaca faiziyle birlikte 155.253,88 TL ödeme yapildigi; davacinin ödenmeyen ücret alacaginin bulunmadigi; taraflar arasindaki iliski hizmet akdinden kaynaklanmadigindan yillik izne hak kazanmadigi; davali Sendika Tüzügünde aksi yönde bir düzenleme bulunmadigi, hal böyle olunca yillik izin ücreti alacagina iliskin davanin bu yönden reddi gerektigi; kaldi ki davaci asil beyanindan yasal dayanagi olmadigi halde yillik izin ücreti adi altinda davali tarafindan davaciya ödeme yapildigi; taraflar arasindaki sözlesmenin belirli süreli olmadigi, bu baglamda bakiye ücret alacagi davasinin reddi gerektigi , bir an için bakiye ücrete hak kazanildigi düsünülecek olsa dahi, usulen ödenen yillik izin ücreti alacagi ile fazladan ödenen hizmet tazminati tutari, bakiye ücret alacagi tutarindan tenzil edildiginde bakiye alacak bulunmadigi" gerekçesiyle davanin reddine karar verilmistir. Istinaf basvurusu: Ilk Derece Mahkemesi'nin kararina karsi, davaci vekili istinaf basvurusunda bulunmustur. Bölge Adliye Mahkemesi Kararinin Özeti: Bölge Adliye Mahkemesince, Ilk Derece Mahkemesi kararinin usul ve esas yönünden hukuka uygun oldugu gerekçesiyle, istinaf basvurusunun esastan reddine karar verilmistir. Temyiz basvurusu: Karari, davaci vekili temyiz etmistir. Gerekçe: 6356 Sayili Sendikalar ve Toplu Is Sözlesmesi Kanunu'nun 28. maddesinin altinci fikrasinda, sendikalarin, gelirlerini, bu Kanunda ve tüzüklerinde gösterilen faaliyetler disinda kullanamayacagi ve bagislayamayacagi hususu belirtilmistir. 2821 Sayili Sendikalar Kanunu'nun 44. maddesi de ayni dogrultudadir. 6356 Sayili Kanun'un 8. maddesinde, sendika tüzüklerinde, sendika yöneticilerinin ücretleri ile ilgili usul ve esaslarin yer almasi gerektigi belirtildikten sonra, ayni Kanun'un 11. maddesinde, yönetim kurulu, denetleme kurulu ve disiplin kurulu üyelerine verilecek ücret, tazminat, ödenek ve yolluklar ile sosyal haklarin belirlenmesi konusundaki görev ve yetkinin genel kurulda oldugu ifade edilmistir. Yine 2821 Sayili Kanun'un 45. maddesinin birinci fikrasinda da ayni hususlar ifade edilmistir. Sendika ile sendika yöneticileri arasindaki iliskinin kural olarak vekalet iliskisi oldugu kabul edilmelidir. Ücret, vekalet sözlesmesinin zorunlu unsuru degildir. Buradan hareketle sendikalarda profesyonel sendika yöneticisi ve amatör sendika yöneticisi olmak üzere iki tip yöneticinin söz konusu oldugunu söylemek gerekir. Sendika yöneticilerine verilecek ücretler ile saglanacak diger menfaatleri belirleme yetkisi ise münhasiran genel kuruldadir. Bu genel açiklamalar isiginda temyiz itirazlarinin degerlendirilmesi gerekmektedir. 1-)Dosyadaki yazilara, toplanan delillerle kararin dayandigi kanuni gerektirici sebeplere göre, davacinin asagidaki bendin kapsami disinda kalan temyiz itirazlari yerinde degildir. 2-)Davali Sendika'nin Ankara Subesi'nde sube baskani olarak çalismakta iken davaciya her ay ödenen ücretin miktari taraflarin arasinda uyusmazlik konusudur. Davaci dava dilekçesinde, en son aldigi ücretin 16.309,00 TL. oldugunu ve bankaya ödendigini açiklayarak dava konusu alacaklarini talep etmistir. Bu iddiasinin ispati için de banka kayitlarina dayanmistir. Davali Sendika vekili ise cevap dilekçesinde davacinin profesyonel sendika yöneticisi olarak görev yaptigini vekâlet akdi çerçevesinde hizmet verdiginden görev süresinin sona erdigi tarihe kadar bakiye süre ücret alacagi talep edemeyecegini ve görev yaptigi sürece de bütün alacaklarinin ödendigini savunmus, ayrica ve açikça aylik ödenen ücretin miktarina iliskin bir açiklama bulunmamistir. Ilk Derece Mahkemesince hükme esas alinan bilirkisi raporunda, ücret bordrolarindan davacinin ücretinin net 7.342,94 TL., brüt 10.386,83 TL. oldugu tespit edilerek buna göre alacak kalemlerinin hesaplandigi, ancak burada hangi bordrolarin esas alindigina iliskin bir somutlastirma yapmadan bu saptamanin yapildigi anlasilmistir. Bölge Adliye Mahkemesi ise davacinin ücret miktarina iliskin itirazinin, dosya kapsamindaki sendika cevabî yazisini esas alarak yerinde görmemistir. Oysa ki dosya kapsaminda yer alan ve yargilama safhasinda Ilk Derece Mahkemesince celbedildigi anlasilan banka kayitlarindan, davaciya 31.01.2019 ilâ 30.12.2019 tarihleri arasinda her ay düzenli olarak 16.309,55 TL. maas adi altina ödeme yapildigi, keza 30.01.2018 ilâ 31.12.2018 yillari arasinda da düzenli olarak 14.779,9 TL. maas adi altinda ödemelerin yapildigi anlasilmistir. Bu durumda, banka kayitlarinin aylik ücret miktarina iliskin davaci iddiasini dogruladigi görülmekle bu iddianin ispatlandigi kabul edilmelidir. Açiklanan nedenlerle; ücret miktari yönünden denetime elverisli olmayan bilirkisi raporu esas alinarak ve yanilgili degerlendirmeyle davanin tarafi olan Sendikanin sundugu belgelere üstünlük taninarak yazili sekilde karar verilmesi bozmayi gerektirmistir. 3-)Diger bir uyusmazlik konusu ise davacinin bakiye süre ücreti alacagina hak kazanip kazanmadigi noktasindadir. Davaci baskanligini yaptigi Sendika Subesinin hukuka aykiri olarak kapatilmasi nedeniyle görev süresi dolmadan ve kusuru olmaksizin görevden alindigini iddia ederek görev süresinin olagan sekilde bitecegi 02.10.2020 tarihine kadar mahrum kaldigi ücret alacaklarini istemistir. Dosya içeriginden, davacinin sube kapatilmasi kararinin iptali talebiyle dava ikame ettigi ve bakiye süre alacagi için açilan bu davanin da bekletici mesele yapilmasini talep ettigi anlasilmistir. Ilk Derece Mahkemesince, taraflar arasinda sözlesmenin belirli süreli olmadigi gerekçesiyle bakiye süre alacagi talebi reddedilmistir. Bölge Adliye Mahkemesince de, davacinin görevinin sube kapatilmasi ile sona erdiginden ve aralarinda vekâlet iliskisi oldugundan bakiye süre ücretine hak kazanamayacagi ve sube kapatilma kararinin iptali için açilan davanin sonucunun da bekletici mesele yapilmasinda hukukî yarar bulunmadigi gerekçesiyle bu yöne iliskin istinaf nedenleri yerinde görülmemistir. Anayasamizin 2'nci maddesinde “hukuk devleti” ilkesi devletin temel niteligi olarak düzenlenmis olup, bu ilke hukuka aykiri eylem ve islemler nedeniyle kisilerin ugradigi zararlarin giderilmesini gerekli kilmaktadir. Davacinin bakiye ücret alacagi talebi ise davalinin hukuka aykiri kapatma kararina dayandirilmistir. Davacinin görevi 09.01.2020 tarihli kapatma karari ile sona erdirilmistir. Dava ise 03.02.2020 tarihinde açilmistir. Dava tarihi itibariyle muacceliyet sarti gerçeklesmistir. Burada çözülmesi gereken diger bir husus sube kapatma kararinin hukuka aykiri olup olmadigidir. Bu sorun ise kapatma kararina karsi açilan davanin sonucuna göre belirlenecektir. Dolayisiyla, sube kapatma kararina karsi açilan davanin sonucu beklenilmeden (bekletici mesele yapilmadan), yazili gerekçeyle bakiye süre ücret alacaginin reddi bozmayi gerektirmistir. SONUÇ : Temyiz olunan Ilk Derece Mahkemesi kararinin ve bu karara karsi istinaf basvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararinin, yukarida yazili sebeplerden dolayi BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanin karari veren Ilk Derece Mahkemesine, bozma kararinin bir örneginin ise karari veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, pesin alinan temyiz karar harcinin istek halinde ilgiliye iadesine, 16/02/2022 tarihinde oybirligiyle karar verildi. kazanci.com.tr
T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAIRESI E. 2022/764 K. 2022/1820 T. 16.2.2022
ISÇILIK ALACAKLARI VE HIZMET TAZMINATI ( Banka Kayitlarinin Aylik Ücret Miktarina Iliskin Davaci Iddiasini Dogruladigi Görülmekle Bu Iddianin Ispatlandiginin Kabul Edilecegi/Ücret Miktari Yönünden Denetime Elverisli Olmayan Bilirkisi Raporu Esas Alinarak ve Yanilgili Degerlendirmeyle Davanin Tarafi Olan Sendikanin Sundugu Belgelere Üstünlük Taninarak Karar Verilmesinin Bozmayi Gerektirdigi )
BAKIYE SÜRE ÜCRET ALACAGI ( Davacinin Bakiye Ücret Alacagi Talebinin Davalinin Hukuka Aykiri Kapatma Kararina Dayandirildigi/Davacinin Görevinin 09.01.2020 Tarihli Kapatma Karari Ile Sona Erdirildigi Davanin Ise 03.02.2020 Tarihinde Açildigi - Dava Tarihi Itibariyle Muacceliyet Sarti Gerçeklesmekle Burada Sube Kapatma Kararinin Hukuka Aykiri Olup Olmadiginin Çözülmesi Gerektigi/Bu Sorunun Ise Kapatma Kararina Karsi Açilan Davanin Sonucuna Göre Belirlenecegi Dolayisiyla Sube Kapatma Kararina Karsi Açilan Davanin Sonucu Beklenilmeden Davanin Reddinin Isabetsizligi )
GÖREV SÜRESI DOLMADAN VE KUSURU OLMAKSIZIN GÖREVDEN ALINDIGI IDDIASINA DAYALI MAHRUM KALINAN ÜCRET ALACAKLARI ( Davacinin Görevinin 09.01.2020 Tarihli Kapatma Karari Ile Sona Erdirildigi/Sube Kapatma Kararinin Hukuka Aykiri Olup Olmadiginin Çözülmesi Gerektigi - Bu Sorunun Ise Kapatma Kararina Karsi Açilan Davanin Sonucuna Göre Belirlenecegi Dolayisiyla Sube Kapatma Kararina Karsi Açilan Davanin Sonucunun Bekletici Mesele Yapilmasi Geregi )
4857/m.112
6356/m.8,28
ÖZET : Dava, isçilik alacaklari ve hizmet tazminati istemine iliskindir.
1-Davali Sendika'nin Ankara Subesi'nde sube baskani olarak çalismakta iken davaciya her ay ödenen ücretin miktari taraflarin arasinda uyusmazlik konusudur.
Banka kayitlarinin aylik ücret miktarina iliskin davaci iddiasini dogruladigi görülmekle bu iddianin ispatlandigi kabul edilmelidir.
Açiklanan nedenlerle; ücret miktari yönünden denetime elverisli olmayan bilirkisi raporu esas alinarak ve yanilgili degerlendirmeyle davanin tarafi olan Sendikanin sundugu belgelere üstünlük taninarak karar verilmesi bozmayi gerektirmistir.
2-Diger bir uyusmazlik konusu ise davacinin bakiye süre ücreti alacagina hak kazanip kazanmadigi noktasindadir.
Davaci baskanligini yaptigi Sendika Subesinin hukuka aykiri olarak kapatilmasi nedeniyle görev süresi dolmadan ve kusuru olmaksizin görevden alindigini iddia ederek görev süresinin olagan sekilde bitecegi 02.10.2020 tarihine kadar mahrum kaldigi ücret alacaklarini istemistir.
Davacinin bakiye ücret alacagi talebi ise davalinin hukuka aykiri kapatma kararina dayandirilmistir. Davacinin görevi 09.01.2020 tarihli kapatma karari ile sona erdirilmistir. Dava ise 03.02.2020 tarihinde açilmistir. Dava tarihi itibariyle muacceliyet sarti gerçeklesmistir. Burada çözülmesi gereken diger bir husus sube kapatma kararinin hukuka aykiri olup olmadigidir. Bu sorun ise kapatma kararina karsi açilan davanin sonucuna göre belirlenecektir.Dolayisiyla, sube kapatma kararina karsi açilan davanin sonucu beklenilmeden (bekletici mesele yapilmadan), bakiye süre ücret alacaginin reddi bozmayi gerektirmistir.
DAVA : Taraflar arasinda görülen dava sonucunda verilen kararin, temyizen incelenmesi davaci vekili tarafindan istenilmekle, temyiz talebinin süresinde oldugu anlasildi. Dava dosyasi için Tetkik Hakimi tarafindan düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, geregi konusulup düsünüldü:
KARAR : Davaci Isteminin Özeti:
Davaci vekili; müvekkilinin 01.03.2010-13.01.2020 tarihleri arasinda davali Sendikanin Ankara Subesinde sube baskani olarak çalistigini, Subenin 13.01.2020 tarihinde kapatildigini, Subenin kapatilma nedeninin kararda yazili gerekçelerin aksine genel baskan Zekeriya Nazlim'in yolsuzluklarla anildigi ve müvekkilinin usulsüzlüklere ve sendikal ahlaka sigmayacak eylemlere göz yummadigi ve bu konulari diger sube baskanlariyla paylastigi için genel merkez tarafindan subenin kapatilarak cezalandirildigini, davali Sendikanin 09.01.2020 tarihli 552 karar sayili Ankara Subesinin kapatilmasina dair genel yönetim kurulu kararinin hukuka uyarligi bulunmamasi nedeniyle iptaline karar verilmesi istemiyle Ankara 36. Is Mahkemesinde 2020/36 esas sayili davayi açtigini, Ankara Cumhuriyet Bassavciliginin 2020/10739 sorusturma numarasiyla genel baskan hakkinda sikayet basvurusunda bulundugunu, halen yöneticiyken subesine girmesine ve özel esyalarini almasina izin verilmedigini, 2020 yili Ocak ayinda 13 günlük ücretinin ödenmedigini, görev süresi dolmadan ve kusuru olmaksizin sube kapatilarak görevden alindigini, bu nedenle 02.10.2020 tarihine kadar alacagi ücretlerden mahrum birakildigini, profesyonel yönetici oldugunu, 2019 yili Aralik ayi ücretinin net 16.309,00 TL oldugunu, ücretlerin bankadan ödendigini, 20.01.2016 tarihli Sendika Tüzügünün 46/d. maddesinde yazili izinlerin görev süresi boyunca kullandirilmadigini, 46/f maddesinde yazili 02.10.2016-13.01.2020 tarihleri arasi dönemine ait hizmet tazminatinin eksik ödendigini, önceki baskanlik dönemine ait hizmet tazminatinin da eksik ödendigini iddia ederek 01.01.2020-13.01.2020 tarihleri arasi ücret alacagindan 7.000,00 TL, görev süresinin olagan sekilde bitecegi 02.10.2020 tarihine kadar almasi gereken ücret alacagindan 2.000,00 TL, yillik ücretli izin alacagindan 200,00 TL, 02.10.2016-13.01.2020 tarihleri arasi dönemine ait hizmet tazminatindan 400,00 TL, önceki baskanlik dönemine ait hizmet tazminatindan 400,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL alacagin tahsilini talep etmistir.
Davali Cevabinin Özeti:
Davali vekili; alacaklarin zamanasimina ugradigini, müvekkili Sendikanin 20. Olagan Genel Kurulunda Sendika Tüzügünün 17 ve 20. maddelerine istinaden ihtiyaç duyulmasi halinde subeler açilmasi, birlestirilmesi ve kapatilmasi hususunda Genel Kurulca Genel Yönetim Kuruluna yetki verilmesinin teklif edildigini, telifte davacinin imzasinin bulundugunu, teklifin oybirligi ile kabul edildigini, Sendika Merkez Yönetim Kurulunun 09.01.2020 tarih ve 552 Sayili karari ile Sendika Ankara Subesine bagli isyerlerinin fiziki dagiliminin farkli bölgelerde olmasi, subeye bagli çimento fabrikalarinin bagli olduklari holdingler itibariyle yönetim birliginin saglanamamasi nedeniyle yürürlükte bulunan toplu is sözlesmelerinin yürütümü ve bu isyerlerinde çalisan üyelerin sorunlarina cevap verme konularinda Ankara Subesi tarafindan verilen hizmetin yetersiz kaldigi degerlendirilerek, sube faaliyet alanlari ile ilgili geçmis dönemdeki uygulamaya geri dönülmesine Ankara Subesine bagli isyerlerinin diger sube faaliyet alanlarina dahil edilmesine Ankara Subesinin kapatilmasina, subenin kapatilmasi nedeniyle sube baskanligi görevini yürütmekte olan davacinin profesyonel sube baskanligi görevinin sona erdirilmesine karar verildigini, 09.01.2020 tarihinde görevinin sona erdigini, 2020 yili Ocak ayinin 9 günlük ücretinin ödendigini, profesyonel yönetici olarak hizmet akdiyle çalismadigini, vekalet akdiyle hizmet gördügünü, görev süresinin olagan sekilde bitecegi 02.10.2020 tarihine kadar olan ücret alacaklarini talep etmesinin vekalet akdi hükümleri geregince mümkün olmadigini, sube baskanligi görevini sona ermesini hakli gerekçelere dayandigini, hakettigi izinlerini kullandigini, izin süresi için ödenen izin harçliklarini talep ettigini ve ödendigini, görevin sona ermesinin Sendika Tüzügünün 46/f maddesinde sayilan sebeplerden olmadigini, Sendika Tüzügünün 46/f maddesinde sayilan hizmet tazminatlarinin ödendigini, önceki dönemlere iliskin tüm hizmet tazminatlarinin ödendigini savunarak davanin reddini talep etmistir.
Ilk Derece Mahkemesi Kararinin Özeti:
Ilk Derece Mahkemesince, "… davacinin, davali Sendikanin Ankara subesi baskani olarak görev yaptigi; Ankara Subesinin kapatilmasi üzerine davacinin görevinin sona erdigi, taraflar arasindaki iliskinin vekalet iliskisi olup, kidem tazminati kosullarinin olusmadigi; davali Sendika Tüzügü'nün 46/f maddesi uyarinca hizmet tazminati ödenmesi gerektigi; ödenmesi gereken hizmet tazminatinin, 4857 Sayili Kanun'un 112.maddesi uyarinca kidem tazminati niteliginde olup, hizmet tazminatina esas alinan ücretin, kidem tazminati için Yasada öngörülen tavan ücretin üzerinde olmamasi gerektigi, emsal nitelikte olan Yargitay 9. Hukuk Dairesi 2020/4123 karar ve 11/03/2020 tarihli kararinin da bu yönde oldugu, buna göre hesaplama yapildiginda davaciya 65.842,19 TL hizmet tazminati ödenmesi gerekirken, davali Sendikaca faiziyle birlikte 155.253,88 TL ödeme yapildigi; davacinin ödenmeyen ücret alacaginin bulunmadigi; taraflar arasindaki iliski hizmet akdinden kaynaklanmadigindan yillik izne hak kazanmadigi; davali Sendika Tüzügünde aksi yönde bir düzenleme bulunmadigi, hal böyle olunca yillik izin ücreti alacagina iliskin davanin bu yönden reddi gerektigi; kaldi ki davaci asil beyanindan yasal dayanagi olmadigi halde yillik izin ücreti adi altinda davali tarafindan davaciya ödeme yapildigi; taraflar arasindaki sözlesmenin belirli süreli olmadigi, bu baglamda bakiye ücret alacagi davasinin reddi gerektigi , bir an için bakiye ücrete hak kazanildigi düsünülecek olsa dahi, usulen ödenen yillik izin ücreti alacagi ile fazladan ödenen hizmet tazminati tutari, bakiye ücret alacagi tutarindan tenzil edildiginde bakiye alacak bulunmadigi" gerekçesiyle davanin reddine karar verilmistir.
Istinaf basvurusu:
Ilk Derece Mahkemesi'nin kararina karsi, davaci vekili istinaf basvurusunda bulunmustur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararinin Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, Ilk Derece Mahkemesi kararinin usul ve esas yönünden hukuka uygun oldugu gerekçesiyle, istinaf basvurusunun esastan reddine karar verilmistir.
Temyiz basvurusu:
Karari, davaci vekili temyiz etmistir.
Gerekçe:
6356 Sayili Sendikalar ve Toplu Is Sözlesmesi Kanunu'nun 28. maddesinin altinci fikrasinda, sendikalarin, gelirlerini, bu Kanunda ve tüzüklerinde gösterilen faaliyetler disinda kullanamayacagi ve bagislayamayacagi hususu belirtilmistir. 2821 Sayili Sendikalar Kanunu'nun 44. maddesi de ayni dogrultudadir.
6356 Sayili Kanun'un 8. maddesinde, sendika tüzüklerinde, sendika yöneticilerinin ücretleri ile ilgili usul ve esaslarin yer almasi gerektigi belirtildikten sonra, ayni Kanun'un 11. maddesinde, yönetim kurulu, denetleme kurulu ve disiplin kurulu üyelerine verilecek ücret, tazminat, ödenek ve yolluklar ile sosyal haklarin belirlenmesi konusundaki görev ve yetkinin genel kurulda oldugu ifade edilmistir. Yine 2821 Sayili Kanun'un 45. maddesinin birinci fikrasinda da ayni hususlar ifade edilmistir.
Sendika ile sendika yöneticileri arasindaki iliskinin kural olarak vekalet iliskisi oldugu kabul edilmelidir. Ücret, vekalet sözlesmesinin zorunlu unsuru degildir. Buradan hareketle sendikalarda profesyonel sendika yöneticisi ve amatör sendika yöneticisi olmak üzere iki tip yöneticinin söz konusu oldugunu söylemek gerekir. Sendika yöneticilerine verilecek ücretler ile saglanacak diger menfaatleri belirleme yetkisi ise münhasiran genel kuruldadir.
Bu genel açiklamalar isiginda temyiz itirazlarinin degerlendirilmesi gerekmektedir.
1-)Dosyadaki yazilara, toplanan delillerle kararin dayandigi kanuni gerektirici sebeplere göre, davacinin asagidaki bendin kapsami disinda kalan temyiz itirazlari yerinde degildir.
2-)Davali Sendika'nin Ankara Subesi'nde sube baskani olarak çalismakta iken davaciya her ay ödenen ücretin miktari taraflarin arasinda uyusmazlik konusudur.
Davaci dava dilekçesinde, en son aldigi ücretin 16.309,00 TL. oldugunu ve bankaya ödendigini açiklayarak dava konusu alacaklarini talep etmistir. Bu iddiasinin ispati için de banka kayitlarina dayanmistir.
Davali Sendika vekili ise cevap dilekçesinde davacinin profesyonel sendika yöneticisi olarak görev yaptigini vekâlet akdi çerçevesinde hizmet verdiginden görev süresinin sona erdigi tarihe kadar bakiye süre ücret alacagi talep edemeyecegini ve görev yaptigi sürece de bütün alacaklarinin ödendigini savunmus, ayrica ve açikça aylik ödenen ücretin miktarina iliskin bir açiklama bulunmamistir.
Ilk Derece Mahkemesince hükme esas alinan bilirkisi raporunda, ücret bordrolarindan davacinin ücretinin net 7.342,94 TL., brüt 10.386,83 TL. oldugu tespit edilerek buna göre alacak kalemlerinin hesaplandigi, ancak burada hangi bordrolarin esas alindigina iliskin bir somutlastirma yapmadan bu saptamanin yapildigi anlasilmistir.
Bölge Adliye Mahkemesi ise davacinin ücret miktarina iliskin itirazinin, dosya kapsamindaki sendika cevabî yazisini esas alarak yerinde görmemistir.
Oysa ki dosya kapsaminda yer alan ve yargilama safhasinda Ilk Derece Mahkemesince celbedildigi anlasilan banka kayitlarindan, davaciya 31.01.2019 ilâ 30.12.2019 tarihleri arasinda her ay düzenli olarak 16.309,55 TL. maas adi altina ödeme yapildigi, keza 30.01.2018 ilâ 31.12.2018 yillari arasinda da düzenli olarak 14.779,9 TL. maas adi altinda ödemelerin yapildigi anlasilmistir.
Bu durumda, banka kayitlarinin aylik ücret miktarina iliskin davaci iddiasini dogruladigi görülmekle bu iddianin ispatlandigi kabul edilmelidir.
Açiklanan nedenlerle; ücret miktari yönünden denetime elverisli olmayan bilirkisi raporu esas alinarak ve yanilgili degerlendirmeyle davanin tarafi olan Sendikanin sundugu belgelere üstünlük taninarak yazili sekilde karar verilmesi bozmayi gerektirmistir.
3-)Diger bir uyusmazlik konusu ise davacinin bakiye süre ücreti alacagina hak kazanip kazanmadigi noktasindadir.
Dosya içeriginden, davacinin sube kapatilmasi kararinin iptali talebiyle dava ikame ettigi ve bakiye süre alacagi için açilan bu davanin da bekletici mesele yapilmasini talep ettigi anlasilmistir.
Ilk Derece Mahkemesince, taraflar arasinda sözlesmenin belirli süreli olmadigi gerekçesiyle bakiye süre alacagi talebi reddedilmistir.
Bölge Adliye Mahkemesince de, davacinin görevinin sube kapatilmasi ile sona erdiginden ve aralarinda vekâlet iliskisi oldugundan bakiye süre ücretine hak kazanamayacagi ve sube kapatilma kararinin iptali için açilan davanin sonucunun da bekletici mesele yapilmasinda hukukî yarar bulunmadigi gerekçesiyle bu yöne iliskin istinaf nedenleri yerinde görülmemistir.
Anayasamizin 2'nci maddesinde “hukuk devleti” ilkesi devletin temel niteligi olarak düzenlenmis olup, bu ilke hukuka aykiri eylem ve islemler nedeniyle kisilerin ugradigi zararlarin giderilmesini gerekli kilmaktadir.
Davacinin bakiye ücret alacagi talebi ise davalinin hukuka aykiri kapatma kararina dayandirilmistir. Davacinin görevi 09.01.2020 tarihli kapatma karari ile sona erdirilmistir. Dava ise 03.02.2020 tarihinde açilmistir. Dava tarihi itibariyle muacceliyet sarti gerçeklesmistir. Burada çözülmesi gereken diger bir husus sube kapatma kararinin hukuka aykiri olup olmadigidir. Bu sorun ise kapatma kararina karsi açilan davanin sonucuna göre belirlenecektir.
Dolayisiyla, sube kapatma kararina karsi açilan davanin sonucu beklenilmeden (bekletici mesele yapilmadan), yazili gerekçeyle bakiye süre ücret alacaginin reddi bozmayi gerektirmistir.
SONUÇ : Temyiz olunan Ilk Derece Mahkemesi kararinin ve bu karara karsi istinaf basvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararinin, yukarida yazili sebeplerden dolayi BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanin karari veren Ilk Derece Mahkemesine, bozma kararinin bir örneginin ise karari veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, pesin alinan temyiz karar harcinin istek halinde ilgiliye iadesine, 16/02/2022 tarihinde oybirligiyle karar verildi.
kazanci.com.tr