İcra ve İflas Takiplerinin sonuçsuz bırakılması nedeni ile Mülkiyet hakkının ihlal edilmesi. Anayasa Mahkemesi

vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdffc35701000000dd02000001000100

Olaylar 

Basvurucu, bir ilimizde meydana gelen depremden sonra beton satimina iliskin alacaginin tahsili için Kooperatif aleyhine icra takibi baslatmistir. Kooperatifin mallari ile hak ve alacaklarinin kanun uyarinca devlet mali sayildigi, devlet mallarinin 2004 sayili Icra ve Iflas Kanunu hükümlerine göre haczedilemeyecegi gerekçesiyle yapilan haczedilemezlik sikâyeti kabul edilmis ve hacizler kaldirilmistir. Basvurucu bunun üzerine baslattigi icra takibini iflas yoluyla takibe dönüstürmüstür. Kooperatifin iflasina karar verilmis iflas dosyasi kapsaminda Kooperatifin mevcudat defterine kayitli mallarin elinde birakilmasina yönelik sikâyeti kabul edilmistir. Müflise ait mal varliginin bulunmadigi gerekçesiyle iflasin tatiline karar verilmis ve temyiz edilen karar Yargitay tarafindan onanmistir. 

Iddialar 

Basvurucu, alacagin tahsili için baslatilan icra ve iflas takiplerinin kooperatif mallarinin devlet mali sayildigi gerekçesiyle sonuçsuz birakilmasi ve alacagin baska türlü tahsiline imkân kalmamasi nedeniyle mülkiyet hakkinin ihlal edildigini ileri sürmüstür. 

Mahkemenin Degerlendirmesi 

2004 sayili Kanun'da devlet mallarinin haczedilmesini yasaklayan hükmün amacinin kesintisiz olarak devam etmesi gereken kamu hizmet ve görevinde meydana gelebilecek kesintinin önüne geçmek oldugu açiktir. Aksi hâlde kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde aksakliklarin yasanmasi kaçinilmaz olacaktir. Kooperatif mallarinin 7269 sayili Kanun'daki amaçlara tahsis edilmis kismina haczedilemezlik ayricaligi taninmasinin bir an evvel barinma ihtiyacinin karsilanmasina yönelik kamu yararina dayali mesru bir amacinin bulundugu kuskusuzdur.

Devletin pozitif yükümlülükleri kapsaminda alacaklinin menfaatlerinin de tamamen gözardi edilmemesi gerekir. Bu baglamda basvurucunun alacaginin beton satimina iliskin oldugu ve bu betonun anilan konutlarin insasi sirasinda kullanilmis oldugu da dikkate alinmalidir. Bir baska deyisle konutlarin insasi nedeniyle yapilmis olan borçlarin diger borçlar ile ayni hükümlere tabi tutularak tahsillerinin imkânsiz hâle getirilmesinin 7269 sayili Kanun'un amacina ve menfaat dengesine uygun düstügünden söz edilemeyecektir. Aksi takdirde kooperatiflerin konut yapimi için aldiklari hizmet ve malzeme bedellerinin tahsil edilmesi yönünde ciddi bir tehlikenin bulundugunun görülmesi hâlinin konutlarin bitirilmesine engel teskil edecegi açiktir.

Depremde zarar gören kisilerin konut ihtiyacinin karsilanmasi amaciyla toplumun fedakârlik göstermesi yolunda bazi düzenlemeler yapilmasi sosyal devletin bir geregidir. Ancak bu fedakârligin sadece kooperatiflere insaat malzemesi satan veya hizmet sunan kisilere yüklenmesi hakkaniyete uygun düsmeyecektir.

Dolayisiyla toplumun tamami tarafindan üstlenilmesi gereken bir sorumlulugun kanuni düzenlemeler nedeniyle tek basina basvurucu üzerinde birakilmasi basvurucuyu agir bir yük altina sokmustur. Mülkiyet hakkinin korunmasi yükümlülügü yönünden basvurucunun usule iliskin güvencelerden etkin biçimde yararlanmasinin saglanmadigi ve mülkiyet hakkina iliskin devletin pozitif yükümlülüklerinin yerine getirilmedigi sonucuna varilmistir.

Anayasa Mahkemesi açiklanan gerekçelerle mülkiyet hakkinin ihlal edildigine karar vermistir.  

-----

TÜRKIYE CUMHURIYETI

ANAYASA MAHKEMESI

 

 

BIRINCI BÖLÜM

 

KARAR

 

MALAKLAR INS. TAAH. GID. MAD. SAN. VE TIC. A.S. BASVURUSU (2)

(Basvuru Numarasi: 2018/3296)

 

Karar Tarihi: 30/6/2021

R.G. Tarih ve Sayi: 6/10/2021-31620

 

BIRINCI BÖLÜM

 

KARAR

 

Baskan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Hicabi DURSUN

 

 

Muammer TOPAL

 

 

Yusuf Sevki HAKYEMEZ

 

 

Irfan FIDAN

Raportör

:

Olcay ÖZCAN

Basvurucu

:

Malaklar Ins. Taah. Gid. Mad. San. ve Tic. A.S.

Vekili

:

Av. Mustafa Baris ÇATALBAS

 

I. BASVURUNUN KONUSU

1. Basvuru, alacagin tahsili için baslatilan icra ve iflas takiplerinin kooperatif mallarinin devlet mali sayildigi gerekçesiyle sonuçsuz birakilmasi ve alacagin baska türlü tahsiline imkân kalmamasi nedeniyle mülkiyet hakkinin ihlal edildigi iddiasina iliskindir.

II. BASVURU SÜRECI

2. Basvuru 5/2/2018 tarihinde yapilmistir.

3. Basvuru, basvuru formu ve eklerinin idari yönden yapilan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmustur.

4. Komisyonca basvurunun makul sürede yargilanma hakkinin ihlal edildigi iddiasi yönünden ayrilmasina ve ayrilan dosyanin 2019/5859 basvuru numarasina kaydedilmesine ve diger iddialar yönünden basvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafindan yapilmasina karar verilmistir.

5. Bölüm Baskani tarafindan basvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapilmasina karar verilmistir.

6. Basvuru belgelerinin bir örnegi bilgi için Adalet Bakanligina gönderilmistir.

III. OLAY VE OLGULAR

7. Basvuru formu ve eklerinde ifade edildigi sekliyle olaylar özetle söyledir:

A. Uyusmazligin Arka Plani

8. 3/2/2002 tarihinde Afyonkarahisar'a bagli Sultandagi ve Çay ilçelerinde art arda iki deprem meydana gelmistir. Bu depremler özellikle Afyonkarahisar sehir merkezi ile Çay, Sultandagi, Bolvadin, Çobanlar, Suhut ve Iscehisar ilçelerinde etkili olmus; kirk iki kisinin hayatini kaybetmesine ve çok sayida binanin hasar görmesine neden olmustur.

9. 2/3/1984 tarihli ve 2985 sayili Toplu Konut Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarinca, yikilan ve agir hasar gören binalarin yapilmasi için afetzedelerin kuracagi kooperatiflere Arsa Ofisi Genel Müdürlügü tarafindan arsa tahsis edilmesi ve binalarin yapimi için Toplu Konut Idaresi Baskanliginca (TOKI) kredi verilmesi kararlastirilmistir.

10. Bu amaçla 13/8/2002 tarihinde S.S. Merkez Afyonkarahisar Depremzedeleri Konut Yapi Kooperatifi (Kooperatif) kurulmustur. 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayili Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayisiyle Alinacak Tedbirlerle Yapilacak Yardimlara Dair Kanun'un 50. maddesinde ''Bu kanunda yazili vazife ve hizmetlere tahsis edilmis olan menkul ve gayrimenkul mallarla her türlü hak ve alacaklar, para ve para hükmündeki kiymetli evrak Devlet mallarindan sayilir.'' hükmüne yer verilmistir.

11. Faaliyet merkezi Afyonkarahisar'da bulunan ve bir limitet sirket olan basvurucu; insaat, taahhüt, gida, maden sanayi ve ticaret isleri ile istigal etmektedir.

B. Icra Takibi ve Menfi Tespit Davasi Süreci

12. Basvurucu 14/1/2008 tarihinde Ankara 13. Icra Dairesinde (Icra Dairesi) Kooperatif ve B.A. Plastik Insaat Yapi Makine Turizm Sanayi ve Tic. Ltd. Sti. aleyhine 107.795,25 TL asil alacak, 31.074,56 TL islemis faiz ve 323,39 TL komisyon olmak üzere toplam 139.193,20 TL üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi baslatmistir. Takip dayanagi olarak 27/7/2006 tanzimli ve 15/1/2007 vade tarihli 200.000 TL bedelli bono gösterilmistir.

13. Takibin kesinlesmesi üzerine Icra Dairesi, Kooperatif tasinmazlari üzerine haciz serhi koymustur. Bunun üzerine Kooperatif, haczedilmezlik sikâyetinde bulunmustur. Ankara 16. Icra Hukuk Mahkemesi 3/3/2009 tarihinde (E.2008/577) Kooperatifin kurulus amacinin depremde konutlari yikilan ya da hasar görenlerin konut ihtiyaçlarini karsilamak oldugu, 7269 sayili Kanun hükümleri ile diger mevzuat geregince tasinmazlarin kamuya tahsisli mal hükmünde oldugundan haczedilemeyecegi gerekçesiyle hacizlerin kaldirilmasina karar vermistir. Bu karari Yargitay 12. Hukuk Dairesi (12. Hukuk Dairesi) 8/10/2009 tarihinde onamistir.

14. Ayrica Kooperatif tarafindan 2008 yilinda Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesinde açilan menfi tespit davasinin takip edilmemesi üzerine 6/10/2009 tarihinde açilmamis sayilmasina karar verilmistir.

C. Iflas Takibi ve Iflas Davasi Süreci

15. Basvurucu, ödeme yapilmamasi ve haciz yoluyla tahsilin mümkün olmamasi üzerine Kooperatif ve B.A. Plastik Insaat Yapi Makine Turizm Sanayi ve Tic. Ltd. Sti. aleyhine baslattigi icra takibini iflas yoluyla takibe dönüstürmüstür. Icra Dairesi tarafindan düzenlenen ödeme emri (107.795,25 TL asil alacak ve 77.969,94 TL islemis faiz olmak üzere toplam 185.765,19 TL) Kooperatife 19/12/2009 tarihinde teblig edilmistir. Kooperatif 23/12/2009 tarihinde, kayitlarinda bononun bulunmadigi, müteahhit sirkete böyle bir borcun olmadigi ve bonoda borcun nakden alindiginin yazili oldugu ancak Kooperatif kasasina bu meblagin girmedigi gerekçeleriyle takibe itiraz etmis ve takip durmustur. Basvurucu, hazir beton satisina iliskin olarak alacakli oldugu bedelin bir kisminin ödenmedigini ileri sürerek Kooperatifin iflasina karar verilmesi istemiyle ticaret mahkemesi sifatiyla yargilama yapan Afyonkarahisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde (2. Asliye Hukuk Mahkemesi) 1/2/2010 tarihinde dava açmistir. 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 10/6/2011 tarihinde, hiçbir kâr amaci gütmeyip depremden zarar görmüs vatandaslara konut edindirmek amaciyla kurulan Kooperatifin tacir sifati bulunmadigi, tüm mallari ile hak ve alacaklarinin devlet mali sayildigi gerekçesiyle davayi reddetmistir.

16. Yapilan temyiz istemi üzerine Yargitay 23. Hukuk Dairesi (23. Hukuk Dairesi) 20/2/2012 tarihinde, Kooperatifin tüzel kisiligi oldugunu, temsilcilerinin bulundugunu, ana sözlesme ve yasalar geregi iflasa tabi oldugunu, bu nedenle isin esasina girilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektigini belirterek karari bozmustur. Karar düzeltme istemi 23. Hukuk Dairesi tarafindan 5/6/2012 tarihinde reddedilmistir.

17. Bozmaya uyan 2. Asliye Hukuk Mahkemesince alinan bilirkisi raporunda basvurucunun asil alacak tutarinin 103.625,29 TL, 15/1/2007 vade tarihinden 10/6/2011 tarihine kadar hesaplanan avans faizinin ise 102.413 TL oldugu belirtilmistir. Ayni yargilamada Icra Müdürlügü 18/11/2013 tarihi itibariyla harç, yargilama gideri ve vekâlet ücreti ile birlikte toplam borcun 334.834,11 TL oldugunu bildirmistir. 2. Asliye Hukuk Mahkemesi borcun faiz ve icra gideriyle birlikte ödenmesi veya mahkeme veznesine depo edilmesi için depo karari verildigi hâlde yerine getirilmediginden 31/1/2014 tarihinde Kooperatifin iflasina karar vermistir. Kararin gerekçesinde ayrica iflas takibine konu edilen ve kesinlesen borcun ödenmedigi ifade edilmistir.

18. Temyiz istemi 23. Hukuk Dairesince 20/3/2015 tarihinde reddedilmis ve karar onanmistir. Karar düzeltme talebi de 13/9/2017 tarihinde reddedilmistir.

D. Iflas Tasfiye Sürecine Iliskin Sikâyet Yargilamalari ve Bireysel Basvuru Süreci

19. 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin iflasa iliskin karari sonrasi tasfiye islemlerine baslayan Afyonkarahisar Icra Müdürlügü (Iflas Dairesi) Kooperatifin tasinir ve tasinmaz mallari ile hak ve alacaklari üzerine iflas serhi konulmasina karar vermistir.

20. Kooperatif tarafindan iflas serhi konulmasina iliskin islemin iptaline karar verilmesi talebiyle 3/2/2014 tarihinde Afyonkarahisar 2. Icra Hukuk Mahkemesinde (2. Icra Hukuk Mahkemesi) sikâyet davasi açilmistir. 2. Icra Hukuk Mahkemesince 28/2/2014 tarihinde (E.2014/33) dava reddedilmistir. Ulusal Yargi Agi Bilisim Sistemi'ne (UYAP) ekli belgelere göre kararin temyiz edilmedigi anlasilmistir.

21. Kooperatifin iflas dosyasi kapsaminda tutulan mevcudat defterinde kayitli mallarin elinde birakilmasina iliskin talebi Iflas Dairesince reddedilmistir. Kooperatif, bu islemin sikâyet yoluyla kaldirilmasi için basvurucu, H.K. ve T. Sirketi aleyhine 26/3/2014 tarihinde Afyonkarahisar 1. Icra Hukuk Mahkemesinde (1. Icra Hukuk Mahkemesi) dava açmistir. 1. Icra Hukuk Mahkemesi 11/7/2014 tarihinde (E.2014/96) davayi kabul etmis ve kooperatif mallarinin devlet mali sayildigi gerekçesiyle mevcudat defterinde kayitli mallarin Kooperatif elinde birakilmasina karar vermistir. Kararin gerekçesinde özetle;

i. Kooperatif adina kayitli tasinmazlarin hak sahibi depremzedelere konut insasi için TOKI tarafindan Kooperatife satilan tasinmazlar oldugu, mevcudat defterinde yer alan Halk Bankasi hesabinin Kooperatif hak sahiplerinin yatirdigi aidat bedelleri ile TOKI tarafindan gönderilen bedellerin yatirildigi hesap oldugu ve defterde yer alan müflis Kooperatifin alacakli oldugu takip dosyalari incelendiginde bu alacaklarin Kooperatif aidat bedelleri ile kooperatif insaati esnasinda kullanilan dairelerin yipranma bedellerine iliskin oldugu, Kooperatife ait ... plakali aracin niteligi geregi güvenlik ve Kooperatif çalisanlarinin ve bir kisim malzemenin santiyeye nakliyesinde kullanildigi ifade edilmistir.

ii. Belirlenen bu tasinir ve tasinmaz mallar ile hesap ve alacaklarin 7269 sayili Kanun'un 50. maddesi kapsaminda Kanun'da yazili vazife ve hizmetlere tahsis edildigine isaret edilmistir.

22. Basvurucu tarafindan yapilan temyiz istemi 12. Hukuk Dairesince 21/1/2015 tarihinde temyiz edenlerin taraf sifatlari bulunmadigi gerekçesiyle reddedilmistir.

23. Basvurucu, 1. Icra Hukuk Mahkemesinin 11/7/2014 tarihli kararinda iflas serhlerinin kaldirilmasina karar verilmedigi hâlde Iflas Dairesince serhlerin kaldirildigini ve yeniden konulmasi talebinin reddedildigini belirterek islemin kaldirilmasi istemiyle 30/4/2015 tarihinde 1. Icra Hukuk Mahkemesinde sikâyet yoluyla dava açmistir. 1. Icra Hukuk Mahkemesi 3/6/2015 tarihinde (E.2015/98) davayi reddetmistir. Basvurucu tarafindan yapilan temyiz istemi 12. Hukuk Dairesince 25/1/2016 tarihinde kararin kesin oldugu gerekçesiyle reddedilmistir. Yapilan karar düzeltme istemi de 12. Hukuk Dairesi tarafindan 30/5/2016 tarihinde reddedilmistir.

24. Basvurucu, 1. Icra Hukuk Mahkemesinin 3/6/2015 tarihli ret karari aleyhine 12/8/2016 tarihinde Anayasa Mahkemesine bireysel basvuruda bulunmustur. Basvuruda; kararin haksiz ve hukuka aykiri oldugu, iflas serhlerinin kaldirilmasi hakkinda bir karar verilmedigi hâlde Iflas Dairesinin serhleri kaldirdigi, alacagina kavusmasinin önüne geçildigi ve müflisin hesabina gelecek paralarin müflis eline geçmesine neden olundugu gerekçesiyle adil yargilanma ve mülkiyet haklarinin ihlal edildigi ileri sürülmüstür. Anayasa Mahkemesi bu basvuruyu 2016/14360 sayili dosya ile incelemis ve 26/4/2018 tarihinde basvurunun adil yargilanma hakkinin ihlal edildigine iliskin kisminin açikça dayanaktan yoksun olmasi, mülkiyet hakkinin ihlal edildigine iliskin kisminin ise basvuru yollarinin tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduguna karar vermistir.

25. Kooperatif, Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin E.2009/235 sayili dosyasindan yazilan müzekkere ile ikinci alacaklilar toplantisinin yapilip yapilmadiginin ve davalilar aleyhine davayi iflas masasinin takip edip etmeyeceginin soruldugunu, Iflas Dairesince verilen cevapta devlet mali sayilan hak ve alacaklarin takibinin Iflas Dairesinde yapilmamasina, masa alacaklilarina davayi takip, sonuçlandirma ve olumlu sonuçlanmasi hâlinde masa adina icra takibi yapmak üzere yetki verilmesine karar verildigini ifade etmistir. Ayrica mevcudat defterinde yer alan tüm mallarin devlet mali sayildigini ve bu nedenle tasarruf yetkisinin kendilerinde oldugunu ileri süren Kooperatif, Iflas Dairesinin masa alacaklilarina takip yetkisi vermesine iliskin islemin kaldirilmasi istemiyle 1. Icra Hukuk Mahkemesinde 15/6/2015 tarihinde sikâyet yoluyla dava açilmistir. 1. Icra Hukuk Mahkemesi 9/10/2015 tarihinde (E.2015/129) sikâyetin kabulüne ve sikâyete iliskin kismin iptaline karar vermistir. UYAP'a ekli belgelere göre kararin temyiz edilmedigi anlasilmistir.

26. Iflas Dairesi 3/1/2018 tarihinde, müflise ait mal varliginin bulunmamasi sebebiyle iflasin tatiline ve tasfiyenin tatili ilaninin yapilmasina, müflise ait haczi kabil mal varliginin tespitinin dosyaya bildirilmesi hâlinde tasfiye islemlerine devam edilmesine, ilandan sonra otuz gün içinde tasfiyenin devaminin talep edilmemesi ve tasfiye masrafinin pesin verilmemesi hâlinde tasfiyenin kapatilmasi için dosyanin iflas karari veren mahkemeye gönderilmesine karar vermistir.

27. Bu karar, basvurucuya 9/1/2018 tarihinde teblig edilmistir.

28. Basvurucu 5/2/2018 tarihinde bireysel basvuruda bulunmustur.

E. Bireysel Basvuru Sonrasi Süreç

29. UYAP üzerinden yapilan incelemede Iflas Dairesinin 3/1/2018 tarihli karari üzerine basvurucu tarafindan 15/1/2018 tarihinde sikâyet davasi açildigi anlasilmistir. Bu davada basvurucu, Iflas Dairesi kararinin kaldirilarak iflas tasfiyesine devam edilmesini istemistir.

30. 1. Icra Hukuk Mahkemesi 8/3/2018 tarihinde (E.2018/22) davayi reddetmistir. Kararin gerekçesinde özetle;

i. Ayni Mahkemenin 11/7/2014 tarihli kararinda Kooperatife ait tasinmazlarin Halk Bankasi hesabinin, ... plakali aracin, mevcudat defterinde yer alan tüm mal, hak ve alacaklarin 7269 sayili Kanun'un 50. maddesi kapsaminda devlet mali niteliginde oldugunun kabul edildigi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayili Icra ve Iflas Kanunu'nun 211. maddesi geregince mevcudat defterine kayitlari yapildiktan sonra müflisin elinde birakilmasina karar verildigi belirtilmistir.

ii. Devlet mali niteliginde olmasi nedeniyle haczi caiz olmadigindan mevcudat defterinde kayitlari devam etmekle birlikte müflis elinde birakilan ve üzerilerindeki iflas serhi kaldirilan mal, hak ve alacaklarin iflas masasina ve tasfiyeye tabi olmalarinin yasal olarak mümkün olmadigina vurgu yapilmistir.

31. Kararin istinaf edilmesi üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi (Bölge Adliye Mahkemesi) 18/12/2018 tarihinde talebi esastan reddetmistir. Kararin gerekçesinde özetle;

i. Kooperatifin tasinmaz mallari devlet tarafindan verildiginden ve Kooperatifin kurulus görevine tahsisli olduklarindan 7269 sayili Kanun'un 50. maddesine göre devlet mali sayilacagi, ayrica ayni hükme göre banka hesaplarindaki paralarin da devlet mali sayilacagi vurgulanmistir. Bu konuda Kooperatifin taraf olmadigi bazi sikâyet yargilamalarinda da ayni yönde karar verildigi ve kararlarin onandigi belirtilmistir.

ii. 7269 sayili Kanun'da depremzede Kooperatifin mallarinin devlet mali sayilmasina iliskin düzenleme bulundugu hâlde borçlarinin da devlet borcu sayilacagina iliskin bir düzenlemeye yer verilmedigine isaret edilmistir. Bu nedenle Iflas Dairesi tarafindan Kooperatifin iflas masasina girecek mali bulunmadigi gerekçesiyle tasfiyenin tatiline karar verilmesinin hukuka uygun oldugu sonucuna varilmistir.

32. Temyiz edilen karar, 12. Hukuk Dairesi tarafindan 9/3/2020 tarihinde onanmistir.

33. UYAP'tan yapilan incelemeye ve basvurucu vekilince sunulan belge içerigine göre, basvurucu vekilince Icra Müdürlügüne basvurulmus ve dosyanin yenilenerek icra dosyasinin güncel hesabinin çikarilmasi istenmistir. Icra Müdürlügünce dosya yenilenmis ve 5/7/2021 tarihi itibariyla yapilan hesaplamaya göre 139.193,20 TL takipte kesinlesen miktar, 12.666,58 TL tahsil harci, 14 TL basvurma harci, 17.173,35 TL vekâlet ücreti, 392.315,64 TL toplam faiz miktari ve 162,30 TL masraf olmak üzere 561.525,07 TL yekûn alacak oldugu belirtilmistir.

IV. ILGILI HUKUK

A. Ulusal Hukuk

34. 2985 sayili Kanun'un geçici 3. maddesi söyledir:

"3.2.2002 tarihinde Afyon ve civarinda meydana gelen deprem sonucunda Bayindirlik ve Iskân Bakanligi fen heyetleri tarafindan belediye yerlesim alanlarinda belirlenen agir hasarli ve yikik konut sahibi afetzedelerin kuracagi kooperatiflere, kendi arsalari veya toplulastirma sonucunda elde edilecek arsalar üzerinde yapilacak konutlar için Toplu Konut Idaresi araciligi ile kredi verilir. En az % 70 seviyesinde tamamlanmis ve depremde yikilan veya agir derecede hasar gören konut veya isyeri kooperatiflerine de, her bir üyeleri için en fazla bir konut ve bir isyeri olmak üzere, hasarlari oraninda Toplu Konut Idaresi araciligi ile kredi verilir. Söz konusu kredinin kullandirilmasina iliskin usul ve esaslar Bayindirlik ve Iskân Bakanligi ile Toplu Konut Idaresi Baskanligi tarafindan müstereken belirlenir ve Basbakan onayi ile yürürlüge girer.

Afetzedelerin konut veya isyeri yapacaklari alanlarda arsa ve arazi temininde 15.5.1959 tarihli ve 7269 sayili Kanunun 21, ek 9 ve ek 10 uncu maddelerindeki hükümler uygulanabilir. Bu sekilde temin ve tahsis edilen arsa ve araziler Arsa Ofisi Genel Müdürlügüne bedelsiz olarak devredilmis sayilir. Bu arsa ve araziler Arsa Ofisi Genel Müdürlügü tarafindan birinci fikra kapsaminda kredilendirilecek kooperatiflere maliyet bedeli üzerinden devredilir. Maliyet bedelinin hesaplanmasinda harca esas degerin beste biri tasinmaz malin iktisap bedeli kabul edilir.

Birinci fikra geregi verilecek konut ve isyeri kredileri için gereken 70 trilyon TL Toplu Konut Idaresine; alt yapi ve toplulastirma islemleri için ihtiyaç duyulan 50 trilyon TL ise Afet Isleri Genel Müdürlügü, Karayollari Genel Müdürlügü ve Iller Bankasi Genel Müdürlügü arasinda yapilacak protokol çerçevesinde kullandirilmak üzere Bayindirlik ve Iskân Bakanligi bütçesindeki afet tertibine aktarilir.

Söz konusu tutarlarin harcanmayan kismi ile kredi olarak kullandirilan kisminin geri dönüsü Toplu Konut Idaresi Baskanligi ve Afet Isleri Genel Müdürlügü tarafindan takip edilir ve tahsilini müteakip bir ay içerisinde Bayindirlik ve Iskân Bakanligi bütçesindeki afet tertibine özel ödenek kaydedilmek üzere Bayindirlik ve Iskân Bakanligi Merkez Saymanlik Müdürlügü hesabina yatirilir.

Bu madde uyarinca yeniden insa edilecek veya onarilacak yapilarla ilgili ihale, sözlesme, ruhsatname ve sair islemler ve bu uygulamadan faydalanacaklarin verecekleri beyanname, taahhütname ve yapacaklari sözlesmeler her türlü vergi, resim ve harçtan muaftir.''

35. 7269 sayili Kanun'un 1. maddesinin ilgili kismi söyledir:

" (Degisik: 2/7/1968-1051/1 md.)

 (Degisik birinci fikra: 27/12/1993-3956/1 md.) Deprem (Yer sarsintisi), yangin, su baskini, yer kaymasi, kaya düsmesi, çig, tasman ve benzeri afetlerde; yapilari ve kamu tesisleri genel hayata etkili olacak derecede zarar gören veya görmesi muhtemel olan yerlerde alinacak tedbirlerle yapilacak yardimlar hakkinda bu kanun hükümleri uygulanir.

Afete ugriyan meskün yerlerin büyüklügü o yerin tamaminda veya bir kesiminde yikilan, oturulmaz hale gelen bina sayisi, zarar gören yapi ve tesislerin genel hayata etki derecesi, mahallin ekonomik ve sosyal özellikleri, zararin kamu oyundaki tepkisi, normal hayat düzenindeki aksamalar ve benzeri hususlar gözönünde tutulmak suretiyle afetlerin genel hayata etkililigine iliskin temel kurallar, Içisleri ve Maliye Bakanliklarinin mütalaalari da alinarak Imar ve Iskan Bakanliginca hazirlanacak bir yönetmelikle belirtilir.

Yukarda yazili afetlerin meydana gelmesinde veya muhtemel olmasi halinde zararin o yerin genel hayatina etkili olup olmadigina, yönetmelik esaslari geregince, Imar ve Iskan Bakanligi tarafindan karar verilir.

Su kadar ki, afetin maydana gelmesi halinda bu kanun geregince alinmasi lazimgelen acil tedbirlerin ittihazina afetin meydana geldigi bölgenin valisi yetkilidir.''

36. 7269 sayili Kanun'un 50. maddesi söyledir:

"Bu kanunda yazili vazife ve hizmetlere tahsis edilmis olan menkul ve gayrimenkul mallarla her türlü hak ve alacaklar, para ve para hükmündeki kiymetli evrak Devlet mallarindan sayilir.''

37. 2004 sayili Kanun'un "Haczi caiz olmiyan mallar ve haklar" kenar baslikli 82. maddesinin ilgili kismi söyledir:

" Asagidaki seyler haczolunamaz:

1. Devlet mallari ile mahsus kanunlarinda haczi caiz olmadigi gösterilen mallar

...''

38. 2004 sayili Kanun'un "Sermaye sirketleri ile kooperatiflerin iflâsi" kenar baslikli 179. maddesi söyledir:

"Sermaye sirketleri ile kooperatiflerin, aktiflerin muhtemel satis fiyatlari üzerinden düzenlenen ara bilançoya göre borca batik oldugu idare ve temsil ile vazifelendirilmis kimseler veya sirket ya da kooperatif tasfiye hâlinde ise tasfiye memurlari veya bir alacakli tarafindan beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksizin bunlarin iflâsina karar verilir. Türk Ticaret Kanununun 377 nci ve 634 üncü maddeleri ile 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayili Kooperatifler Kanununun 63 üncü maddesi hükmü saklidir.''

39. 2004 sayili Kanun'un "Iflas masasi" kenar baslikli 184. maddesi söyledir:

"Iflas açildigi zamanda müflisin haczi kabil bütün mallari hangi yerde bulunursa bulunsun bir masa teskil eder ve alacaklarin ödenmesine tahsis olunur. Iflasin kapanmasina kadar müflisin uhdesine geçen mallar masaya girer.

Müflis namina gelen mektuplar iflas idaresi tarafindan açilir ve sair mevrudelerin de masaya gönderilmesi posta idaresine bildirilir.''

40. 2004 sayili Kanun'un "Haczi caiz olmiyan esya hakkinda" kenar baslikli 211. maddesi söyledir:

"Daire 82 nci maddede sayilan mallari deftere kaydetmekle beraber müflisin elinde birakir.''

41. 2004 sayili Kanun'un "Tasfiyenin tatili" kenar baslikli 217. maddesi söyledir:

"Masaya ait hiç bir mal bulunmazsa iflas dairesi tasfiyenin tatiline karar verir ve ilan eder. Bu ilanda alacaklilar tarafindan otuz gün içinde iflasa mütaallik muamelelerin tatbikina devam edilmesi istenilerek masrafi pesin verilmedigi takdirde iflasin kapatilacagi yazilir.''

B. Uluslararasi Hukuk

42. Avrupa Insan Haklari Mahkemesi (AIHM) her ne kadar Avrupa Insan Haklari Sözlesmesi'ne (Sözlesme) ek 1 No.lu Protokol'ün 1. maddesinde açik olarak usule iliskin güvencelerden söz edilmese de bu maddenin keyfî müdahalelerden korunmak amaciyla mülkiyet hakkina yapilan müdahalelerin kanun disi veya keyfî ya da makul olmayan sekilde uygulandigina iliskin savunma ve itirazlari sorumlu makamlar önünde etkin bir biçimde ortaya koyabilme olanaginin taninmasi güvencesini kapsadigini belirtmektedir. Bu degerlendirme ise uygulanan sürecin bütününe bakilarak yapilmalidir (AGOSI/Birlesik Krallik, B. No: 9118/80, 24/10/1986, § 55; Jokela/Finlandiya, B. No: 28856/95, 21/5/2002, § 45).

43. AIHM ayrica usule iliskin güvencelerin özel kisiler arasinda ihtilaf olusturan mülkiyet hakki ile ilgili meseleler yaninda taraflardan birinin devlet olmasi durumunda da geçerli oldugunu belirtmistir (Plechanow/Polonya, B. No: 22279/04, 7/7/2009, § 100). Bu baglamda mülkiyet hakkinin korunmasina dair usule iliskin güvenceler kapsaminda mahkeme kararlarinin ilgili ve yeterli bir gerekçesinin olmasi gerektigine deginilmistir. AIHM'e göre bu zorunluluk davacinin her iddiasina ayrintili olarak cevap verilmesi anlamina gelmemekle birlikte en azindan mülk sahibinin esasa iliskin temel iddia ve itirazlarinin yargilama makamlarinca yapilacak dikkatli ve özenli bir inceleme sonucunda karsilanmasi gerekmektedir (Gereksar ve digerleri/Türkiye, B. No: 34764/05, 34786/05, 34800/05, 34811/05, 1/2/2011, § 54).

44. Gereksar ve digerleri/Türkiye kararina konu olayda idare tarafindan sulama kanalina hasar verilmesi nedeniyle basvurucularin tarlalarinin zarar görmesi söz konusudur. AIHM, derece mahkemelerinin kararlarinin basvurucularin davanin sonucuna etkili olabilecek mahiyetteki iddia ve itirazlarina cevap verecek nitelikte yeterli bir gerekçe içermedigi tespitine yer vermistir. AIHM, bu sebeple Sözlesme'ye ek 1 No.lu Protokol'ün 1. maddesinde öngörülen usul güvencelerinin yerine getirilmedigini belirterek mülkiyet hakkinin ihlal edildigi sonucuna varmistir (Gereksar ve digerleri/Türkiye, §§ 55-64).

V. INCELEME VE GEREKÇE

45. Mahkemenin 30/6/2021 tarihinde yapmis oldugu toplantida basvuru incelenip geregi düsünüldü:

A. Basvurucunun Iddialari

46. Basvurucu, alacakli oldugu bedelin tahsili için baslattigi icra ve iflas takiplerine iliskin süreçler sonunda borçlu Kooperatifin mallarinin devlet mali sayildigi ve iflas masasinda baska haczi kabil mal bulunmadigi gerekçesiyle tasfiyenin tatiline karar verilmesi nedeniyle alacagin tahsil imkâni kalmadigini belirtmistir. Iflas Dairesince iflas serhlerinin kaldirilmasi sonucunda banka hesaplarina aktarilan paralarin iflas masasina aktarilmayarak müflisin eline geçtigini ifade etmistir. Devlet kurulusu olmayan Kooperatifin iflasa tabi olduguna isaret eden basvurucu, tasinmazlarin devlete degil Kooperatife ait oldugu hâlde hacizlerin kaldirilip iflasin tatiline karar verilmesinin haksiz oldugunu vurgulamistir. Sonuç olarak hakliligini ortaya koyarak alacagini tahsil etme imkâninin ortadan kaldirildigini belirtip hak arama hürriyeti, adil yargilanma ve mülkiyet haklarinin ihlal edildigini ileri sürmüstür.

B. Degerlendirme

47. Anayasa’nin 35. maddesi söyledir:

 “Herkes, mülkiyet ve miras haklarina sahiptir.

Bu haklar, ancak kamu yarari amaciyla, kanunla sinirlanabilir.

Mülkiyet hakkinin kullanilmasi toplum yararina aykiri olamaz.”

48. Anayasa Mahkemesi, olaylarin basvurucu tarafindan yapilan hukuki nitelendirmesi ile bagli olmayip olay ve olgularin hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Basvurucunun temel sikâyetinin alacagin tahsili için baslatilan icra ve iflas takiplerinin Kooperatif mallarinin devlet mali sayildigi gerekçesiyle sonuçsuz birakilmasina ve alacagin baska türlü tahsiline imkân kalmamasina iliskin oldugu anlasildigindan bütün sikâyetlerinin mülkiyet hakkinin ihlali iddiasi kapsaminda incelenmesi gerektigi degerlendirilmistir.

1. Kabul Edilebilirlik Yönünden

49. Açikça dayanaktan yoksun olmadigi ve kabul edilemezligine karar verilmesini gerektirecek baska bir neden de bulunmadigi anlasilan mülkiyet hakkinin ihlal edildigine iliskin iddianin kabul edilebilir olduguna karar verilmesi gerekir.

2. Esas Yönünden

50. Anayasa'nin 35. maddesi kapsamindaki mülkiyet hakkinin ihlal edildigini ileri süren basvurucu, böyle bir hakkin varligini kanitlamak zorundadir (Cemile Ünlü, B. No: 2013/382, 16/4/2013, § 26). Somut olayda derece mahkemeleri basvurucunun Kooperatiften alacagi olduguna yönelik tespitte bulunmustur. Dolayisiyla uyusmazliga konu bedel yönünden Anayasa'nin 35. maddesi baglaminda basvurucunun mülkünün mevcut oldugunda kusku yoktur.

51. Basvuru konusu olayda basvurucunun mülkiyet hakkina yönelik olarak kamu makamlarinca dogrudan yapilan bir müdahale mevcut olmayip özel kisiler arasi bir uyusmazlik söz konusudur. Dolayisiyla basvuruda, devletin mülkiyet hakkina iliskin pozitif yükümlülükleri yönünden inceleme yapilmasi gerekmektedir.

a. Genel Ilkeler

52. Mülkiyet hakkinin korunmasinin devlete birtakim pozitif yükümlülükler yükledigi hususu Anayasa'nin 35. maddesinin lafzinda açik bir biçimde düzenlenmemis ise de bu güvencenin sadece devlete atfedilebilen müdahalelere yönelik sinirlamalar getirdigi, bireyi üçüncü kisilerin müdahalelerine karsi korumasiz biraktigi düsünülemez. Pozitif yükümlülüklerin ortaya çikmasinin nedeni gerçek anlamda koruma saglanmasidir. Buna göre anilan maddede bir temel hak olarak güvence altina alinmis olan mülkiyet hakkinin gerçekten ve etkili bir sekilde korunabilmesi yalnizca devletin müdahaleden kaçinmasina bagli degildir. Gerçek anlamda koruma saglanmasi için devletin negatif yükümlülükleri disinda pozitif yükümlülüklerinin de olmasi gerekir. Dolayisiyla Anayasa'nin 5. ve 35. maddeleri uyarinca devletin mülkiyet hakkinin korunmasina iliskin pozitif yükümlülükleri bulunmaktadir. Bu baglamda söz konusu pozitif yükümlülükler, kimi durumlarda özel kisiler arasindaki uyusmazliklar da dâhil olmak üzere mülkiyet hakkinin korunmasi için belirli tedbirlerin alinmasini gerektirmektedir (Türkiye Emekliler Dernegi, B. No: 2012/1035, 17/7/2014, §§ 34-38; Eyyüp Boynukara, B. No: 2013/7842, 17/2/2016, §§ 39-41; Osmanoglu Insaat Egitim Gida Temizlik Hizmetleri Petrol Ürünleri Sanayi Ticaret Limitet Sirketi, B. No: 2014/8649, 15/2/2017, § 43).

53. Devletin pozitif yükümlülükleri, mülkiyet hakkina yapilan müdahalelere karsi usule iliskin güvenceleri sunan yargisal yollari da içeren etkili hukuksal bir çerçeve olusturma ve olusturulan bu hukuksal çerçeve kapsaminda yargisal ve idari makamlarin bireylerin özel kisilerle olan uyusmazliklarinda etkili ve adil bir karar vermesini temin etmek sorumluluklarini da içermektedir (Selahattin Turan, B. No: 2014/11410, 22/6/2017, § 41).

54. Özel kisiler arasindaki uyusmazliklarda olayda taraflarin birbirleriyle çatisan menfaatleri bulunmaktadir. Dolayisiyla taraflarin karsi karsiya gelen menfaatleri çerçevesinde mülkiyet hakkini korumakla yükümlü bulunan devletin maddi ve usule iliskin pozitif yükümlülüklerini yerine getirip getirmedigi dikkate alinarak sonuca varilmalidir. Bu baglamda ilk olarak belirli, ulasilabilir ve öngörülebilir bir kanun hükmünün mevcut olup olmadigi irdelenmelidir.

55. Ikinci olarak basvuruculara mülkiyet hakkina yapilan müdahaleye etkin bir biçimde itiraz edebilme, savunma ve iddialarini yetkili makamlar önünde ortaya koyabilme olanaginin taninip taninmadigi incelenmelidir. Anayasa'nin 35. maddesi usule iliskin açik bir güvenceden söz etmemektedir. Bununla birlikte mülkiyet hakkinin gerçek anlamda korunabilmesi bakimindan bu madde, Anayasa Mahkemesinin çesitli kararlarinda da ifade edildigi üzere mülk sahibine müdahalenin kanun disi veya keyfî ya da makul olmayan sekilde uygulandigina iliskin savunma ve itirazlarini sorumlu makamlar önünde etkin bir biçimde ortaya koyabilme olanaginin taninmasi güvencesini kapsamaktadir. Bu degerlendirme ise uygulanan sürecin bütününe bakilarak yapilmalidir (Züliye Öztürk, B. No: 2014/1734, 14/9/2017, § 36; Bekir Yazici [GK], B. No: 2013/3044, 17/12/2015, § 71).

56. Mülkiyet hakkinin usule iliskin güvenceleri hem özel kisiler arasindaki mülkiyet uyusmazliklarinda hem de taraflardan birinin kamu gücü oldugu durumlarda geçerlidir. Bu baglamda mülkiyet hakkinin korunmasinin söz konusu oldugu durumlarda usule iliskin güvencelerin somut olayda yerine getirildiginden söz edilebilmesi için derece mahkemelerinin kararlarinda konu ile ilgili ve yeterli gerekçe bulunmalidir. Ayrica belirtmek gerekir ki bu zorunluluk davacinin bütün iddialarina cevap verilmesi anlamina gelmemekle birlikte mülkiyet hakkini ilgilendiren davanin sonucuna etkili esasa iliskin temel iddia ve itirazlarin yargilama makamlarinca özenli bir sekilde degerlendirilerek karsilanmasi gerekmektedir (Kamil Darbaz ve GMO Yapi Grup End. San. Tic. Ltd. Sti., B. No: 2014/12563, 24/5/2018, § 52).

57. Son olarak ise basvurucularin mülkiyet haklarini koruyacak ve yeterli güvenceler saglayacak hukuksal mekanizmalarin olusturulup olusturulmadigi incelenmelidir. Özel kisilerin mülkiyet haklarinin çatistigi bu gibi durumlarda bunlardan hangisine üstünlük taninacaginin takdiri, kanun koyucuya ve somut olayin kosullari gözönünde bulundurularak derece mahkemelerine ait bir yetkidir. Bununla birlikte her iki tarafin menfaatlerinin mümkün oldugunca dengelenmesi ve sürecin taraflardan biri aleyhine ölçüsüz bir sonuca da yol açmamasi gerekir. Menfaatler dengesinin kurulmasinda taraflardan biri aleyhine bireysel olarak asiri ve olagan disi bir külfetin yüklenmesi, pozitif yükümlülüklerin ihlali sonucunu dogurabilir. Olayin bütün kosullari ve taraflara taninan tüm imkânlar ile taraflarin tutum ve davranislari gözönünde bulundurularak menfaatlerin adil bir sekilde dengelenip dengelenmedigi degerlendirilmelidir (Faik Tari ve Sultan Tari, B. No: 2014/12321, 20/7/2017, § 52).

b. Ilkelerin Olaya Uygulanmasi

58. Somut olayda basvurucu, beton satimina iliskin alacaginin tahsili için Kooperatif aleyhine icra takibi baslatmis ancak bu takipte Kooperatifin mallari ile hak ve alacaklarinin 7269 sayili Kanun'un 50. maddesi uyarinca devlet mali sayildigi ve devlet mallarinin 2004 sayili Kanun hükümlerine göre haczedilemeyecegi gerekçesiyle yapilan haczedilemezlik sikâyeti kabul edilmis ve hacizler kaldirilmistir. Bunun üzerine basvurucu tarafindan takibe iflas yoluyla takip olarak devam edilmis ve Kooperatifin iflasina karar verilmis fakat bu defa da iflas dosyasi kapsaminda Kooperatifin mevcudat defterine kayitli mallarin elinde birakilmasina yönelik sikâyeti kabul edilmis ve sonuç olarak müflise ait mal varliginin bulunmadigi gerekçesiyle iflasin tatiline karar verilmistir.

59. Devletin pozitif yükümlülükleri kapsaminda mülkiyet hakkina yapilan müdahalelere karsi usule iliskin güvenceleri sunan yargisal yollari da içeren etkili hukuksal bir çerçeve olusturma yükümlülügü bulundugu açiktir. Etkili hukuksal bir çerçeve olusturma yükümlülügünün seklî anlamda bulmasi tek basina yeterli olmayip hukuksal yol ve mekanizmalarin somut olarak islerliginin saglanmasi da devletin pozitif yükümlülüklerinin bir geregidir. Ayrica yine bu kapsamda kamu makamlari uyusmazliga uygulanacak maddi hukukun belirli, öngörülebilir ve erisilebilir olmasini ve bu hükümlerin taraflarin menfaatleri arasinda adil bir denge kurulmasini temin edecek nitelikte bulunmasini saglamakla yükümlüdür. Adil dengenin ne sekilde saglanacagi hususunda kamu makamlarinin genis bir takdir yetkisinin bulundugu açiktir. Anayasa Mahkemesinin görevi bu adil dengenin ne sekilde kurulacagini tespit etmek olmayip Anayasa Mahkemesi, devletin pozitif yükümlülükleri kapsaminda, taraflarin menfaatleri arasinda asiri bir dengesizlik bulunup bulunmadigini tespit edecektir.

60. Bu kapsamda somut olay incelendiginde kanun koyucu 7269 sayili Kanun hükümleri ile Kooperatifin Kanun'da yazili vazife ve hizmetlere tahsis edilmis mallarina devlet mali statüsü tanimistir. Yine kanun koyucu devlet mallarina 2004 sayili Kanun'la haczedilmezlik ayricaligi tanimistir. 7269 sayili Kanun'da Kooperatif mallarinin haczedilemeyecegine iliskin açik bir hüküm bulunmamakla birlikte yargi mercilerinin her iki hükmü birlikte dikkate alarak Kooperatif mallarinin haczedilmezlik ayricaligindan yararlanacagini kabul ettikleri anlasilmaktadir. Bireysel basvurunun ikincilligi ilkesi geregince delillerin degerlendirilmesi ve hukuk kurallarinin yorumlanmasi derece mahkemelerinin takdirinde olup açik bir keyfîlik olmadigi veya bariz takdir hatasi içermedigi takdirde derece mahkemelerinin takdir yetkisine müdahale söz konusu olmayacaktir. Derece mahkemelerinin Kooperatif mallarinin haczedilmezlik ayricaligina sahip olduguna iliskin yorumunda açik bir keyfîlik olmadigi veya bariz takdir hatasi bulunmadigi anlasildigindan Anayasa Mahkemesince bu yorum esas alinarak degerlendirme yapilmasi gerekir.

61. 2004 sayili Kanun'da devlet mallarinin haczedilmesini yasaklayan hükmün amacinin kesintisiz olarak devam etmesi gereken kamu hizmet ve görevinde meydana gelebilecek kesintinin önüne geçmek oldugu açiktir. Aksi hâlde kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde aksakliklarin yasanmasi kaçinilmaz olacaktir. Ayrica meydana gelen afetler sonucu olusan zararlarin ortadan kaldirilmasina iliskin hükümlere yer veren 7269 sayili Kanun'un 50. maddesi ile kanunda yazili vazife ve hizmetlere tahsis edilmis olan menkul ve gayrimenkul mallarla her türlü hak ve alacaklar, para ve para hükmündeki kiymetli evrakin devlet mallarindan sayilacagi hükme baglanmistir. Bu hükümle birlikte kamu makamlarinin afetler sonucunda meydana gelen zararlarin ortadan kaldirilmasini kamu görevinin bir geregi olarak benimsedigi sonucuna varmak da yanlis olmayacaktir. Bu genel düzenleme yaninda kamu makamlari, Afyonkarahisar'da yikilan veya hasar gören binalarin yerine yenilerinin hizla yapilmasini saglayarak barinma ihtiyacinda yasanmasi muhtemel magduriyetlerin önüne geçilmesi için bir kisim düzenleme de yapmistir. Bu kapsamda 2985 sayili Kanun'a geçici 3. madde eklenerek kurulacak kooperatiflere ücretsiz arsa tahsis edilmesi ve kredi verilmesi kararlastirilmistir. Baska bir deyisle kamu makamlari zararin bir an evvel ortadan kaldirilmasi için depremde zarar görenler lehine etkili bir müdahalede bulunmustur. Dolayisiyla Kooperatif mallarinin 7269 sayili Kanun'daki amaçlara tahsis edilmis kismina haczedilemezlik ayricaligi taninmasinin bir an evvel barinma ihtiyacinin karsilanmasina yönelik kamu yararina dayali mesru bir amacinin bulundugu açiktir.

62. Bu yasal düzenlemelere göre kamu makamlarinin meydana gelen dogal afet sonrasi ortaya çikan barinma ihtiyacinin karsilanmasina öncelik verdigi, ayrica kooperatiflere ücretsiz arsa tahsis edilmesini ve kredi verilmesini de kararlastirdigi görülmektedir. Bir an evvel konutlarin insa edilmesini temin etmek isteyen kamu makamlarinin konut yapimi için saglanan kredilerin baska amaçlarla kullanilmasinin önüne geçecek bir kisim tedbir almasinin gerekli oldugunda da süphe bulunmamaktadir.

63. Bununla birlikte devletin pozitif yükümlülükleri kapsaminda alacaklinin menfaatlerinin de tamamen gözardi edilmemesi gerekir. Bu baglamda basvurucunun alacaginin beton satimina iliskin oldugu ve bu betonun anilan konutlarin insasi sirasinda kullanilmis oldugu da dikkate alinmalidir. Bir baska deyisle konutlarin insasi nedeniyle yapilmis olan borçlarin diger borçlar ile ayni hükümlere tabi tutularak tahsillerinin imkânsiz hâle getirilmesinin 7269 sayili Kanun'un amacina ve menfaat dengesine uygun düstügünden söz edilemeyecektir. Aksi takdirde kooperatiflerin konut yapimi için aldiklari hizmet ve malzeme bedellerinin tahsil edilmesi yönünde ciddi bir tehlikenin bulundugunun görülmesi hâlinin konutlarin bitirilmesine engel teskil edecegi açiktir.

64. Depremde zarar gören kisilerin konut ihtiyacinin karsilanmasi amaciyla toplumun fedakârlik göstermesi yolunda bazi düzenlemeler yapilmasi sosyal devletin bir geregidir. Ancak bu fedakârligin sadece kooperatiflere insaat malzemesi satan veya hizmet sunan kisilere yüklenmesi hakkaniyete uygun düsmeyecektir.

65. Dolayisiyla toplumun tamami tarafindan üstlenilmesi gereken bir sorumlulugun kanuni düzenlemeler nedeniyle tek basina basvurucu üzerinde birakilmasi basvurucuyu öngörülemezin ötesinde agir bir yük altina sokmustur. Sonuç olarak mülkiyet hakkinin korunmasi yükümlülügü yönünden basvurucunun usule iliskin güvencelerden etkin biçimde yararlanmasinin saglanmadigi ve mülkiyet hakkina iliskin devletin pozitif yükümlülüklerinin yerine getirilmedigi sonucuna varilmistir.

66. Açiklanan gerekçelerle Anayasa’nin 35. maddesinde güvence altina alinan mülkiyet hakkinin ihlal edildigine karar verilmesi gerekir.

3. 6216 Sayili Kanun'un 50. Maddesi Yönünden

67. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayili Anayasa Mahkemesinin Kurulusu ve Yargilama Usulleri Hakkinda Kanun'un 50. maddesinin ilgili kismi söyledir:

 “(1) Esas inceleme sonunda, basvurucunun hakkinin ihlal edildigine ya da edilmedigine karar verilir. Ihlal karari verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarinin ortadan kaldirilmasi için yapilmasi gerekenlere hükmedilir…

 (2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararindan kaynaklanmissa, ihlali ve sonuçlarini ortadan kaldirmak için yeniden yargilama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargilama yapilmasinda hukuki yarar bulunmayan hâllerde basvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açilmasi yolu gösterilebilir. Yeniden yargilama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararinda açikladigi ihlali ve sonuçlarini ortadan kaldiracak sekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir.”

68. Basvurucu, ihlalin tespit edilmesini istemis; ayrica 500.000 TL maddi ve100.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmustur.

69. Anayasa Mahkemesinin Mehmet Dogan ([GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018) kararinda ihlal sonucuna varildiginda ihlalin nasil ortadan kaldirilacagi hususunda genel ilkeler belirlenmistir. Anayasa Mahkemesi diger bir kararinda ise bu ilkelerle birlikte ihlal kararinin yerine getirilmemesinin sonuçlarina da deginmis ve bu durumun ihlalin devami anlamina gelecegi gibi ilgili hakkin ikinci kez ihlal edilmesiyle sonuçlanacagina isaret etmistir (Aligül Alkaya ve digerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019).

70. Bireysel basvuru kapsaminda bir temel hakkin ihlal edildigine karar verildigi takdirde ihlalin ve sonuçlarinin ortadan kaldirildigindan söz edilebilmesi için temel kural, mümkün oldugunca eski hâle getirmenin yani ihlalden önceki duruma dönülmesinin saglanmasidir. Bunun için ise öncelikle ihlalin kaynagi belirlenerek devam eden ihlalin durdurulmasi, ihlale neden olan karar veya islemin ve bunlarin yol açtigi sonuçlarin ortadan kaldirilmasi, varsa ihlalin sebep oldugu maddi ve manevi zararlarin giderilmesi, ayrica bu baglamda uygun görülen diger tedbirlerin alinmasi gerekmektedir (Mehmet Dogan, §§ 55, 57).

71. Ihlalin ve sonuçlarinin ortadan kaldirilmasi için yapilmasi gerekenlere hükmedilmeden önce ihlalin kaynaginin belirlenmesi gerekir. Buna göre ihlal; idari eylem ve islemler, yargisal islemler veya yasama islemlerinden kaynaklanabilir. Ihlalin kaynaginin belirlenmesi uygun giderim yolunun belirlenebilmesi bakimindan önem tasimaktadir (Mehmet Dogan, § 57).

72. Ihlal, idari makamlarin veya derece mahkemelerinin Anayasa’ya uygun yorum yapmalarina imkân vermeyecek açikliktaki bir kanun hükmünü uygulamalari veya kanundaki belirsizlikler sebebiyle ortaya çikmissa bu ihlal kanunun uygulanmasindan degil dogrudan kanundan kaynaklanmaktadir. Bu durumda söz konusu ihlalin bütün sonuçlariyla giderilebildiginden söz edilebilmesi için ancak ihlale yol açan kanun hükmünün ortadan kaldirilmasi veya ilgili hükmün yeni ihlallere yol açilmayacak bir sekilde degistirilmesi ya da yeni ihlallere yol açilmasinin önüne geçilmesi için belirsizligin giderilmesi suretiyle giderilebilir (Süleyman Basmeydan, B. No: 2015/6164, 20/6/2019, § 70).

73. Basvuruya konu olayda Anayasa'nin 35. maddesinde güvence altina alinan mülkiyet hakkinin ihlal edildigi ve ihlalin dogrudan 7269 sayili Kanun'un 50. maddesinden kaynaklandigi sonucuna varilmistir.

74. Ilgili Kanun hükmü yürürlükte olduguna göre yeniden yargilama yapilmasi yoluyla ihlalin giderimi mümkün degildir. Ihlalin giderilebilmesi ve benzeri yeni ihlallerin önüne geçilebilmesi için ihlale yol açan Kanun hükmünün gözden geçirilmesi konusunda ise takdir yetkisi yasama organina aittir. Kurulan kooperatiflerin alacaklilarini güvence altina alacak bir düzenleme ihlalin giderimi bakimindan önem tasimaktadir. Böyle bir düzenleme benzeri ihlallerin de önüne geçerek bireysel basvurunun amaci ve islevine de uygun olacagindan kararin bir örneginin yasama organina gönderilmesi gerekir.

75. Diger taraftan kararin bir örneginin yasama organina gönderilmesi somut basvuru baglaminda basvurucunun ihlalden kaynaklanan magduriyetini bütünüyle gidermemektedir. Dolayisiyla eski hâle getirme kurali çerçevesinde ihlalin bütün sonuçlariyla ortadan kaldirilabilmesi için mülkiyet hakkinin ihlali nedeniyle yalnizca ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan maddi zararlari karsiliginda basvurucuya tazminat ödenmesi gerekir. Somut olayda basvurucu, 107.795,25 TL alacaginin tahsili için icra ve daha sonra da iflas takibi yapmis ancak Kooperatifin mallari ile hak ve alacaklarinin 7269 sayili Kanun'un 50. maddesi uyarinca devlet mali sayilmasi, devlet mallarinin 2004 sayili Kanun hükümlerine göre haczedilememesi ve iflasa tabi mal bulunmamasi gerekçeleriyle alacaginin tahsili imkâni kalmamistir. Dolayisiyla anilan yasal düzenlemelerin bir sonucu olarak basvurucunun on üç yili askin zamandir alacagini tahsil edemedigi ve bundan dolayi da maddi bir kaybinin bulundugu açiktir. Basvurucunun zararlarina karsilik olmak üzere somut olayin özellikleri ve alacagin enflasyon karsisinda ugradigi deger kaybi dikkate alinarak net 350.000 TL maddi tazminatin ödenmesine karar verilmesi gerekir. Basvurucunun ihlalden kaynaklanan magduriyetinin maddi tazminat ödenmek suretiyle karsilandigi anlasildigindan manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi uygun görülmüstür.

76. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 294,70 TL harç ile 3.600 TL vekâlet ücretinden olusan toplam 3.894,70 TL yargilama giderinin basvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açiklanan gerekçelerle;

A. Mülkiyet hakkinin ihlal edildigine iliskin iddianin KABUL EDILEBILIR OLDUGUNA,

B. Anayasa’nin 35. maddesinde güvence altina alinan mülkiyet hakkinin IHLAL EDILDIGINE,

C. Yapisal sorunun çözümü için kararin bir örneginin Türkiye Büyük Millet Meclisi Baskanligina GÖNDERILMESINE,

D. Basvurucuya net 350.000 TL maddi tazminat ÖDENMESINE, tazminata iliskin diger taleplerin REDDINE,

E. 294,70 TL harç ile 3.600 TL vekâlet ücretinden olusan toplam 3.894,70 TL yargilama giderinin basvurucuya ÖDENMESINE,

F. Ödemelerin, kararin tebligini takiben basvurucunun Hazine ve Maliye Bakanligina basvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapilmasina, ödemede gecikme olmasi hâlinde bu sürenin sona erdigi tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAIZ UYGULANMASINA,

G. Kararin bir örneginin bilgi için Ankara 13. Icra Dairesine (E.2008/260 ve E.2021/8488), Afyonkarahisar Icra Dairesi (E.2014/1 Iflas), Afyonkarahisar 1. Icra Hukuk Mahkemesi (E.2018/22, K.2018/100), Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi (E.2018/1077, K.2018/2865) ve Yargitay 12. Hukuk Dairesine (E.2019/5015, K.2020/2328) GÖNDERILMESINE,

H. Kararin bir örneginin Adalet Bakanligina GÖNDERILMESINE 30/6/2021 tarihinde OYBIRLIGIYLE karar verildi.



Şimdi Ara
Hemen Sor