Davacı Avukatın, açacağı bir boşanma davasında kullanmak üzere ,Müvekkiline ait nüfus kayıt örneğinin tarafına verilme istemi

vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdffe6a501000000b901000001000700

T.C.
DANISTAY
8. DAIRE
E. 2016/12367
K. 2021/612
T. 3.2.2021

IDARE ISLEMININ IPTALI ( Davaci Avukatin Açacagi Bir Bosanma Davasinda Kullanmak Üzere Müvekkiline Ait Nüfus Aile Kayit Tablosu Örneginin Tarafina Verilmesi Istemiyle Kendi Imzasiyla Onayladigi Vekaletname Ile Birlikte Adapazari Ilçe Nüfus Müdürlügü'ne Yapmis Oldugu Basvurunun Reddine Iliskin/Asillarinin Verilmesi Konusunda Açik Bir Ifadeyi Içermemesine Karsin Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 44/1-G Maddesi Dayanak Alinarak Vekillik Belgesinin Aslinin Sunulmasi ve Belge Örneginin Tasdikine Dair Islemin Nüfus Idaresi Tarafindan Yapilacagina Iliskin Dava Konusu Islemde Hukuka Uyarlik Aksi Yönde Karar Veren Idare Mahkemesi Kararinda Ise Hukuki Isabet Bulunmadigi )

DAVACI AVUKATIN AÇACAGI BIR BOSANMA DAVASINDA KULLANMAK ÜZERE MÜVEKKILINE AIT NÜFUS AILE KAYIT TABLOSU ÖRNEGININ TARAFINA VERILMESI ISTEMI ( Basvurunun Reddine Iliskin Islemin Iptali - Davaci Avukat Davali Idareye Yaptigi Basvuruda Müvekkili Adina Açacagi Bosanma Davasinda Kullanmak Üzere Söz Konusu Nüfus Kayit Örnegini Talep Ettiginden Usulüne Uygun Olarak Hangi Amaç ve Nedene Dayandigini da Belirtmek Suretiyle Yapilan Bir Basvurunun Kanunun Hatali Yorum ve Tatbikinden Kaynakli Olarak Hukuka Aykiri Bir Sekilde Reddedilmesinin Adil Yargilanma ve Hak Arama Hürriyeti Ilkelerinin Ihlali Sonucunu Dogurabilecegi )

HAK ARAMA HÜRRIYETI ( Davaci Avukatin Açacagi Bir Bosanma Davasinda Kullanmak Üzere Müvekkiline Ait Nüfus Aile Kayit Tablosu Örneginin Tarafina Verilmesi Istemiyle Kendi Imzasiyla Onayladigi Vekaletname Ile Birlikte Adapazari Ilçe Nüfus Müdürlügü'ne Yapmis Oldugu Basvurunun Reddine Iliskin Islemin Iptali - Asillarinin Verilmesi Konusunda Açik Bir Ifadeyi Içermemesine Karsin Nüfus Hizmetleri Kanunu 44/1-G Md.si Dayanak Alinarak Vekillik Belgesinin Aslinin Sunulmasi ve Belge Örneginin Tasdikine Dair Islemin Nüfus Idaresi Tarafindan Yapilacagina Iliskin Dava Konusu Islemde Hukuka Uyarlik Bulunmadigi )

5490/m.3,43,44

ÖZET : Dava, avukat olarak görev yapmakta olan davacinin, açacagi bir bosanma davasinda kullanmak üzere müvekkiline ait nüfus aile kayit tablosu örneginin tarafina verilmesi istemiyle kendi imzasiyla onayladigi vekaletname ile birlikte Adapazari Ilçe Nüfus Müdürlügü'ne yapmis oldugu basvurunun reddine iliskin idare isleminin iptaline karar verilmesi istemiyle açilmistir.

Davaci avukat, davali idareye yaptigi basvuruda müvekkili adina açacagi bosanma davasinda kullanmak üzere söz konusu nüfus kayit örnegini talep ettiginden, usulüne uygun olarak hangi amaç ve nedene dayandigini da belirtmek suretiyle yapilan bir basvurunun Kanunun hatali yorum ve tatbikinden kaynakli olarak hukuka aykiri bir sekilde reddedilmesinin yukarida yer verilen adil yargilanma ve hak arama hürriyeti ilkelerinin ihlali sonucunu dogurabilecegi de açiktir.

Istemin Özeti : Sakarya 1. Idare Mahkemesi'nin 30/03/2016 tarih ve E:2015/680, K:2016/263 Sayili kararinin hukuka aykiri oldugu öne sürülerek, 2577 Sayili Kanun'un 49. maddesi uyarinca temyizen incelenerek bozulmasi istenilmektedir.

Savunmanin Özeti : Savunma verilmemistir.

Danistay Tetkik Hakimi Düsüncesi : Istemin kabulüyle Mahkeme kararinin bozulmasi gerektigi düsünülmektedir.

Hüküm veren Danistay Sekizinci ve Onuncu Daireleri müsterek heyetince 2575 Sayili Danistay Kanununun Ek-1. maddesi uyarinca birlikte yapilan toplantida Tetkik Hâkiminin açiklamalari dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra geregi görüsüldü:

KARAR : Dava, avukat olarak görev yapmakta olan davacinin, açacagi bir bosanma davasinda kullanmak üzere müvekkiline ait nüfus aile kayit tablosu örneginin tarafina verilmesi istemiyle kendi imzasiyla onayladigi vekaletname ile birlikte Adapazari Ilçe Nüfus Müdürlügü'ne yapmis oldugu 12.05.2015 tarihli basvurunun reddine iliskin 12.05.2015 tarih ve 687 Sayili davali idare isleminin iptaline karar verilmesi istemiyle açilmistir.

Idare Mahkemesince, 29.04.2006 tarihinde yürürlüge giren Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun, 07.07.1969 tarihinde yürürlüge giren Avukatlik Kanunu'nu "nüfus kayit örnegine iliskin islemler bakimindan" zimnen ilga ettigi, öte yandan Avukatlik Kanunu'nda avukatlarin bütün resmi kurum ve kuruluslara ne sekilde vekillik belgesi ibraz edebilecekleri hususunda bir düzenleme yapilmis iken; Nüfus Hizmetleri Kanunu'nda, avukat unvani tasisin tasimasin tüm vekiller için ortak kural niteliginde bulunan nüfusa iliskin bilgilerin vekil sifatini tasiyanlara ne sekilde verilecegine iliskin usul ve esaslara yer verildiginden olaya uygulanacak mevzuatin özel kanun niteligi bulunan Nüfus Hizmetleri Kanunu oldugu, Avukatlik Kanununda, avukatin vekaletname örnegini çikarip aslina uygunlugunu imzasi ile onaylayarak kullanabilecegi ve bu örnegin resmi örnek hükmünde oldugu belirtilmis ise de; kanun koyucu tarafindan asillarinin verilmesi Kanunda açikça gösterilmeyen hallerde bu örneklerin kullanilabilecegine imkan tanigi, Nüfus Hizmetleri Kanununda ise nüfus aile kayit örnegine iliskin islemler bakimindan vekaletname aslinin ibraz edilmesinin kurala baglandiginin görüldügü, öte yandan vekillik belgesinin aslinin ibraz edilerek bu belgenin örneginin Nüfus Idaresi tarafindan onaylandiktan sonra vekile nüfus kayit örnegi verilmesi usulünün hem özel hayatin gizliligine hem de belge talep edilmesinde ispata dair bir sekil sarti olarak öngörüldügü, diger taraftan Tokat Idare Mahkemesi tarafindan dava konusu islemin yasal dayanagi olan Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 44/1-g bendinin Anayasa'nin 36. maddesine aykiri oldugundan bahisle itiraz yolu ile Anayasa Mahkemesine yapilan müracaatta, Anayasa Mahkemesi'nin 11.09.2014 tarih ve E:2014/76 K:2014/142 Sayili karari ile itiraz konusu Kanun hükmünün hak arama özgürlügünü ve adil yargilanma hakkini daraltan ya da ortadan kaldiran bir yönünün bulunmadigi gerekçesiyle itiraz konusu Kanun hükümlerinin Anayasaya aykiri olmadigina karar verildigi belirtilerek, dava konusu islemde hukuka aykirilik bulunmadigi gerekçesiyle davanin reddine karar verilmistir.

07.04.1969 tarih ve 13168 Sayili Resmi Gazete'de yayimlanan ve yayimindan üç ay sonra 07.07.1969 tarihinde yürürlüge giren 1136 Sayili Avukatlik Kanunu'nun "Örnek çikarabilme ve tebligat yapabilme hakki" baslikli 56. maddesinin birinci fikrasinda, "Usulüne uygun olarak düzenlenen ve avukata verilmis olan vekaletname 52. maddede yazili dosyada saklanir. Avukat, bu vekaletnamenin örnegini çikarip aslina uygunlugunu imzasi ile onaylayarak kullanabilir. Avukatin çikardigi vekaletname örnekleri bütün yargi mercileri, resmi daire ve kurumlar ile gerçek ve tüzel kisiler için resmi örnek hükmündedir."; ikinci fikrasinda, "Asillarinin verilmesi kanunda açikça gösterilmiyen hallerde avukatlar, takibettikleri islerde, asli kendilerinde bulunan her türlü kagit ve belgelerin örneklerini kendileri onayliyarak yargi mercileri ile diger adalet dairelerine verebilirler."; üçüncü fikrasinda ise, "Asli olmayan vekaletname veya diger kagit ve belgelerin örnegini onaylayan yahut aslina aykiri örnek veren avukat, üç yildan alti yila kadar hapis cezasi ile cezalandirilir." hükümlerine yer verilmistir.

29.04.2006 tarih ve 26153 Sayili Resmi Gazete'de yayimlanarak yürürlüge giren 5490 Sayili Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun islem tarihinde yürürlükte bulunan "Tanimlar" baslikli 3. maddesinin (cc) bendinde, "Vekillik belgesi: Özel temsil yetkisini kapsayan noterden onayli belgeyi, (...) ifade eder." hükmü; "Nüfus kayit örnegi verilmesi" baslikli 43. maddesinin birinci fikrasinda, "Kisinin aile kütügündeki kaydinin çikarilmasi ve aslina uygunlugunun nüfus müdürlügünce onanmasi ile elde edilen nüfus kayit örnekleri, aksi ispat edilene kadar geçerlidir. Nüfus kayit örnegi, istenme nedeni ve hangi amaçla kullanilacaginin belirtildigi yazili istek olmadan verilemez. Ancak kisinin kimligini kanitlayan resmi bir belge ile sahsen basvurmasi halinde yazili müracaat aranmaz. Nüfus kayit örneklerinde, bunlari istemeye yetkili olanlar tarafindan açikça ve gerekçeli olarak istenmedigi takdirde, kimlik bilgileri disinda kisisel bilgilere yer verilmez. Bu belgeler üzerinde silinti ve kazinti yapilamaz." hükmü; islem tarihinde yürürlükte bulunan "Nüfus kayit örnegini almaya yetkili olanlar" baslikli 44. maddesinde ise, "Nüfus kayit örneklerini; a) Bakanlik, b) Dis temsilcilikler, c) Asker alma islemleri için Milli Savunma Bakanligi, ç) Adli makamlar, d) Adli islemlerle sinirli olmak üzere kolluk kuruluslari, e) Evlenme islemleri için evlendirme islemini yapmaya yetkili olanlar, f) Ölüm islemleri için resmi saglik kuruluslari, g) Kaydin sahipleri veya bunlarin esleri ile veli, vasi, alt ve üst soylari ya da bu kisilere ait vekillik belgesini ibraz edenler, nüfus müdürlüklerinden dogrudan almaya yetkilidirler."; dördüncü fikrasinda, "Birinci fikranin (g) bendinde sayilan kisiler disinda kalan üçüncü sahislar medeni hal bilgisi disinda bir kisinin nüfus kaydina iliskin örnek veya bilgi alamazlar." hükmü yer almaktadir.

Dosyanin incelenmesinden, avukat olarak görev yapan davaci tarafindan, açacagi bir bosanma davasinda kullanmak üzere müvekkili Y.P.'nin nüfus aile kayit tablosunun tarafina verilmesi istemiyle kendi imzasiyla "asli gibidir" yaparak onayladigi vekaletname örnegi eklenmek suretiyle Adapazari Kaymakamligi Ilçe Nüfus Müdürlügü'ne yapilan 12.05.2015 tarihli basvurunun, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 44/1-g maddesi dayanak gösterilerek davacinin müvekkiline ait vekillik belgesinin aslinin nüfus müdürlügüne sunulmasi ve vekillik belgesinin örneginin tasdikine dair islemin nüfus müdürlügünce yapilacagi belirtilmek suretiyle 12.05.2015 tarih ve 687 Sayili islemle reddedilmesi üzerine bakilmakta olan davanin açildigi anlasilmistir.

Idare Mahkemesi, her ne kadar Avukatlik Kanunu ile Nüfus Hizmetleri Kanunu arasinda birbiriyle çatisan ayni düzeyde iki farkli hükmün bir arada bulundugu gerekçesiyle sonraki Kanunun önceki Kanunu o konuda ilga edecegi kuralini uygulamis ise de; söz konusu çatismayi engelleyecek sekilde Avukatlik Kanunu'nun 56. maddesinin ikinci fikrasinda "asillarinin verilmesi Kanunda açikça gösterilmeyen hallerde" ifadesine yer verilmis olup, özel Kanunlarinda vekaletname asillarinin verilmesi konusunda açik bir ifadeye yer verilmesi durumunda bahsi geçen özel Kanunun uygulanacagi öngörüldügünden, belirtilen atif sebebiyle Avukatlik Kanunu ile Nüfus Hizmetleri Kanununda kararda belirtildigi anlamda bir çatisma halinin bulunmadigi açiktir.

Yukarida yer verilen mevzuat hükümlerinden de anlasilacagi üzere; Avukatlik Kanununun 56. maddesinde, avukatin vekaletname örnegini çikarip aslina uygunlugunu imzasiyla onaylayarak kullanabilecegi, bu sekilde çikarilan vekaletname örneklerinin bütün yargi mercileri, resmi daire ve kurumlar için "resmi örnek" hükmünde kabul edildigi, ayrica avukatlarin asillari kendilerinde bulunan her türlü kagit ve belgelerin örneklerini kendileri onaylayarak yargi mercileri ve adalet dairelerine verebileceklerinin kurala baglandigi, ancak "asillarinin verilmesi Kanunda açikça gösterilen hallerin" bu kuraldan istisna edildigi anlasilmaktadir.

Kökeni Roma Hukukuna kadar dayanan ve günümüzde genel hukuk kaidesi olarak kabul gören "istisnalarin dar yorumlanmasi" (singularia non sunt extenda) ilkesi geregi, Avukatlik Kanunu'nun 56. maddesi uyarinca bir avukatin müvekkilinden aldigi vekaletnamenin örnegini çikarip aslina uygunlugunu imzasiyla onaylayarak resmi islemlerde kullanmasi asil olup; vekaletname asillarinin verilmesinin ise istisna hükümlerine tabi tutuldugu görüldügünden, söz konusu hükmün Kanun Koyucunun iradesine, istisna hükmünün getirilis amacina uygun olarak ve dar yorumlanmasi gerekmektedir. Su halde vekaletname asillarinin verilmesi hususunda Kanunda açikça bir ifadeye yer verilmeyen durumlarda, müvekkili adina islem yapmak isteyen avukattan hak kaybina neden olabilecek sekilde genisletici bir yorumla vekaletname aslinin istenilmesinin hukuka aykiri olacagi süphesizdir.

Uyusmazlik bu çerçevede incelendiginde, nüfus kayit örneklerini almaya yetkili olanlarin sayma yöntemiyle (numerus clausus) belirlendigi dava konusu isleme dayanak gösterilen Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 44/1-g maddesinde, kayit sahiplerine ait vekillik belgesini ibraz edenlerin nüfus kayit örnegini dogrudan almaya yetkili olduklari belirtilmis olup vekillik belgesinin "aslinin" verilmesi durumunda nüfus kayit örneginin verilebilecegi yönünde herhangi bir hüküm ise vazedilmemistir.

Bu durumda, asillarinin verilmesi konusunda açik bir ifadeyi içermemesine karsin Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 44/1-g maddesi dayanak alinarak vekillik belgesinin aslinin sunulmasi ve belge örneginin tasdikine dair islemin Nüfus Idaresi tarafindan yapilacagina iliskin dava konusu islemde hukuka uyarlik; aksi yönde karar veren Idare Mahkemesi kararinda ise hukuki isabet bulunmamaktadir.

Öte yandan, Avrupa Insan Haklari Sözlesmesi'nin 6. maddesinin birinci fikrasinin birinci cümlesinde, "Herkes davasinin, medeni hak ve yükümlülükleri ile ilgili uyusmazliklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalarin esasi konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmus, bagimsiz ve tarafsiz bir mahkeme tarafindan, kamuya açik olarak ve makul bir süre içinde, görülmesini isteme hakkina sahiptir." hükmüne yer verilmis; Anayasamizin "Hak arama hürriyeti" baslikli 36. maddesinin birinci fikrasinda ise, "Herkes, mesru vasita ve yollardan faydalanmak suretiyle yargi mercileri önünde davaci veya davali olarak iddia ve savunma ile adil yargilanma hakkina sahiptir." hükmü yer almistir.

Davaci avukat, davali idareye yaptigi basvuruda müvekkili adina açacagi bosanma davasinda kullanmak üzere söz konusu nüfus kayit örnegini talep ettiginden, usulüne uygun olarak hangi amaç ve nedene dayandigini da belirtmek suretiyle yapilan bir basvurunun Kanunun hatali yorum ve tatbikinden kaynakli olarak hukuka aykiri bir sekilde reddedilmesinin yukarida yer verilen adil yargilanma ve hak arama hürriyeti ilkelerinin ihlali sonucunu dogurabilecegi de açiktir.

Diger taraftan, her ne kadar Idare Mahkemesince Anayasa Mahkemesi'nin 11.09.2014 tarih ve E:2014/76 K:2014/142 Sayili karari ile dava konusu isleme dayanak alinan Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 44/1-g maddesinin hak arama özgürlügünü ve adil yargilanma hakkini daraltan ya da ortadan kaldiran bir yönünün bulunmadigi gerekçesiyle itiraz isteminin reddine ve Kanun hükümlerinin Anayasaya aykiri olmadigina karar verildigi belirtilmek suretiyle Anayasa Mahkemesi'nin hak arama özgürlügünü ve adil yargilanma hakkini daraltmadigina ve ortadan kaldirmadigina hükmettigi bir madde hakkinda bir baska yargi merciinin Anayasa Mahkemesi'nin yerine geçerek hak arama özgürlügüne aykiri olduguna karar vermesinin hukuken mümkün bulunmadigi seklinde ek bir gerekçeye yer verilmis ise de; Anayasa Mahkemesi'nin kararina konu olayda, avukatlik meslegini icra etmekte olan ilgilinin, müvekkili olan kisiler adina Turhal Asliye Hukuk Mahkemesinde açtigi tapu iptali, tescil, tazminat ve ihtiyati tedbir istemli E.2013/607 Sayili dava dosyasinda, davali konumunda bulunan kisilerin dava dilekçesinde belirtilen adreslerine yapilan tebligatlarin iade edilmesi üzerine anilan Mahkeme tarafindan ilgiliye çikarilan muhtira ile; "davalilarin tebligata yarar açik adreslerini bildirmek üzere 6100 Sayili Hukuk Muhakemeleri Kanunun 119/2. maddesi uyarinca bir haftalik kesin süre verildigi, bu süre içerisinde eksikligin tamamlanmamasi halinde davanin açilmamis sayilacagina karar verilecegi" hususunun ihbar edilmesi üzerine Mahkeme muhtirasi da eklenmek suretiyle davalilarin tebligata yarar açik adreslerinin tarafina bildirilmesi istemiyle Zile Kaymakamligi Ilçe Nüfus Müdürülügü'ne basvuruda bulunuldugu, anilan basvurunun 5490 Sayili Kanun'un 44. maddesi (g) bendi ile ayni maddenin 3. ve 4. fikralarinda yer alan düzenlemeler geregince, istemis oldugu belgeler için vekillik belgesi sunulmadigi gerekçesiyle reddedilmesi üzerine bu islemin iptali istemiyle Tokat Idare Mahkemesi'nin 2013/606 esasina kayden açilan davada, Tokat Idare Mahkemesi'nce davacinin Anayasaya aykirilik iddiasi ciddi görülerek itiraz konusu kurallarda kamu hizmeti ifa eden ve kamu kurumlarindan her türlü bilgi ve belge edinmeye yetkili olan avukatlara yer verilmeyerek eksik düzenleme yapildigi, bu durumun hukuk davalarinda uygulanan taraflarca getirilme ilkesinin uygulanmasini güçlestirdigi, hak arama ve adil yargilanma hakki kapsaminda mahkemeye erisim hakkini kisitladigi gerekçesiyle belirtilen kurallarin Anayasa'nin 36. maddesine aykiri oldugunu belirterek itiraz istemine konu edildigi, Anayasa Mahkemesince yapilan degerlendirmede ise, 6100 Sayili Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 119/2. maddesindeki kuralin, yerlesim yeri adresinin dava dilekçesinde hiç gösterilmemesi durumuna münhasir oldugu, itiraz konusu kurallarda ise, genel olarak nüfus kayitlarinin verilmesine iliskin hükümlere yer verildigi, uyusmazligin kaynagi olan 6100 Sayili Kanun'un 119/2. maddesiyle itiraz konusu kurallar arasinda dogrudan dogruya bir baglanti ya da neden sonuç iliskisinin bulunmadigi, davacinin, davalinin yerlesim yeri adresini bulamadigi hallerde Mahkemesi araciligiyla resmi kurumlardan adres arastirmasi yapilmasini isteyebilecegi gibi ilanen tebligat hükümlerinden de faydalanabilecegi, dolayisiyla davalinin yerlesim yeri adresinin itiraz konusu kurallarda öngörülen yol disinda elde edilebilecek baska yollar bulundugu, davanin sirf bu nedenle reddedilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadigi, bu açiklamalar çerçevesinde ve somut olay özelinde itiraz konusu kurallardaki düzenlemenin hak arama özgürlügünü ve adil yargilanma hakkini daraltan veya ortadan kaldiran bir yönünün bulunmadigi gerekçesiyle itiraz isteminin reddine karar verildigi anlasilmaktadir.

Ayrica Tokat Idare Mahkemesi'nin kararina konu olayda, avukat olan ilgilinin, açacagi davada müvekkiline ait olmayan üçüncü bir kisinin yerlesim yeri bilgisine ihtiyaç duydugundan bahisle ilgili nüfus idaresine bir basvurusu bulunmakta iken; bakilan davada ise davaci avukatin, müvekkiline ait nüfus aile kayit tablosunun istenildigi açik olup, Anayasa Mahkemesi'nin somut olayin özelliklerine göre itiraza konu kuralin Anayasa'ya aykiri olmadigi yolundaki degerlendirmesinin, her iki davaya konu olaya uygulanan mevzuat hükümlerinden kaynakli farkliliklar nazara alinmaksizin Idare Mahkemesince hatali degerlendirme ile dayanilan gerekçede hukuki isabet görülmemistir.

SONUÇ : Açiklanan nedenlerle; Sakarya 1. Idare Mahkemesi'nin temyize konu kararinin bozulmasina, dosyanin yeniden bir karar verilmek üzere anilan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararin teblig tarihini izleyen 15 (onbes) gün içerisinde kararin düzeltilmesi yolu açik olmak üzere, 03.02.2021 tarihinde oybirligi ile karar verildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

kazanci.com.tr



Şimdi Ara
Hemen Sor