vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdffe328010000009402000001000100T.C. Yargitay 11. Ceza Dairesi 2021/10419 E. , 2021/6047 K. "Içtihat Metni" MAHKEMESI :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, baskasina ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanilmasi HÜKÜM : Mahkumiyet 1-Sanik hakkinda baskasina ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne karsi sanigin temyiz nedenlerinin incelenmesi; TCK'nin 268. maddesinde tanimlanan baskasina ait kimlik bilgilerinin kullanilmasi suçunun olusmasi için; failin isledigi suç nedeniyle kendisi hakkinda sorusturma ve kovusturma yapilmasini engellemek amaciyla, baskasina ait kimlik bilgilerini kullanmasi, TCK'nin 267/1. maddesinde tanimlanan “iftira” suçunun olusmasi için ise, yetkili makamlara ihbar veya sikayette bulunmak suretiyle islemedigini bildigi halde hakkinda sorusturma ve kovusturma baslatilmasini ya da idari yaptirim uygulanmasini saglamak için bir kimseye hukuka aykiri bir fiil isnat etmesi gerekir. 5326 sayili Kabahatler Kanunu’nun “Kimligi bildirmeme” basligini tasiyan 40. maddesinin birinci fikrasi ise “Görevle baglantili olarak sorulmasi halinde kamu görevlisine kimligi veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçinan veya gerçege aykiri beyanda bulunan kisiye, bu görevli tarafindan elli Türk Lirasi idari para cezasi verilir.” hükmünü haiz olup, bu kabahat fiili ile 5237 sayili TCK’nin 206. maddesinde düzenlenen suç arasindaki fark, beyanin resmi belge düzenlenmesi sirasinda yapilip yapilmadigidir. Kamu görevlisinin, görevi nedeniyle resmi belge düzenledigi sirada yalan beyanda bulunulmasi halinde TCK’nin 206. maddesi uygulanacaktir. Resmi belge düzenlenmesi sirasinda olmayip da kamu görevinin geregi gibi yerine getirilebilmesi için, kamu görevlisinin göreviyle baglantili olarak sormasi durumunda, kimligi hakkinda gerçege aykiri beyanda bulunulmasi halinde Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesi uyarinca idari para cezasi verilmesi gereklidir. Yukaridaki açiklamalar isiginda somut olay degerlendirildiginde; cinsel istismar süphesiyle yakalanan sanigin kendisini Soner Küpeli olarak tanittiktan sonra kollukta polislerce yapilan incelemede gerçek kimliginin belirlendigi, Soner Küpeli ismiyle düzenlenen bir tutanak bulunmadigi, eylemin bu haliyle 5326 sayili Kanun'un 40/1. maddesine uydugu ve baskasina ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanilmasi suçunun unsurlari itibariyla olusmadigi gözetilmeden mahkumiyet hükmü kurulmasi, Yasaya aykiri, sanigin temyiz talebi bu itibarla yerinde görüldügünden, hükmün bu sebepten dolayi 5320 sayili Kanun’un 8/1. maddesi geregince uygulanmasi gereken 1412 sayili CMUK’nin 321. maddesi uyarinca BOZULMASINA; ancak sanigin eylemine uyan 5326 sayili Kanun’un 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasinin miktarina göre, 5326 sayili Kabahatler Kanunu'nun 20/2-c maddesinde yazili zamanasiminin, eylemin gerçeklestigi 30.06.2009 tarihinden hüküm tarihine kadar gerçeklestigi anlasildigindan ve yeniden yargilama yapilmasini gerektirmeyen bu hususta CMUK'nin 322 ve Kabahatler Kanunu'nun 24. maddesinin verdigi yetkiye dayanilarak karar verilmesi mümkün bulundugundan, Kabahatler Kanunu'nun 20/1. maddesi uyarinca sanik hakkinda IDARI PARA CEZASI VERILMESINE YER OLMADIGINA, 2-Sanik hakkinda resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne karsi sanigin temyiz nedenlerinin incelenmesi; Sanigin, magdur Soner Küpeli adina düzenlenmis nüfus cüzdanina kendi fotografini yapistirip kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu islediginin iddia ve kabul olundugu olayda; her ne kadar Mahkemece 24.08.2009 tarihli bilirkisi raporuna atif yapilmak suretiyle suça konu belgenin aldatma niteligi bulundugu belirtilerek atili suçun yasal unsurlarinin olustugu kabul edilmis ise de, dosya içerisinde asli bulunan suça konu nüfus cüzdani üzerinde Heyetimizce yapilan gözlemde; Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun Uygulanmasina Iliskin Yönetmelik’in 130. maddesinin 2. fikrasinda yer alan ‘‘soguk damga fotografin üzerine gelecek ve fotografin görüntüsünü bozmayacak sekilde ve nüfus cüzdaninin plastikle kaplanmasi isleminden sonra ay-yildiza dogru uygulanir.’’ hükmüne uygun sekilde fotografta soguk damga izinin bulunmadigi ve bu hali ile suça konu belgenin aldatma niteliginin bulunmadigi anlasilmakla; unsurlari itibariyla olusmayan atili suçtan sanigin beraati yerine yazili sekilde mahkûmiyetine karar verilmesi, Yasaya aykiri, sanigin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüs oldugundan, hükmün 5320 sayili Kanun'un 8/1. maddesi geregince uygulanmasi gereken 1412 sayili CMUK'nin 321. maddesi uyarinca BOZULMASINA, 29.06.2021 tarihinde oy birligiyle karar verildi. https://www.hukukihaber.net/
T.C.
Yargitay
11. Ceza Dairesi
2021/10419 E. , 2021/6047 K.
"Içtihat Metni"
MAHKEMESI :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, baskasina ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanilmasi
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Sanik hakkinda baskasina ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne karsi sanigin temyiz nedenlerinin incelenmesi;
TCK'nin 268. maddesinde tanimlanan baskasina ait kimlik bilgilerinin kullanilmasi suçunun olusmasi için; failin isledigi suç nedeniyle kendisi hakkinda sorusturma ve kovusturma yapilmasini engellemek amaciyla, baskasina ait kimlik bilgilerini kullanmasi, TCK'nin 267/1. maddesinde tanimlanan “iftira” suçunun olusmasi için ise, yetkili makamlara ihbar veya sikayette bulunmak suretiyle islemedigini bildigi halde hakkinda sorusturma ve kovusturma baslatilmasini ya da idari yaptirim uygulanmasini saglamak için bir kimseye hukuka aykiri bir fiil isnat etmesi gerekir.
5326 sayili Kabahatler Kanunu’nun “Kimligi bildirmeme” basligini tasiyan 40. maddesinin birinci fikrasi ise “Görevle baglantili olarak sorulmasi halinde kamu görevlisine kimligi veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçinan veya gerçege aykiri beyanda bulunan kisiye, bu görevli tarafindan elli Türk Lirasi idari para cezasi verilir.” hükmünü haiz olup, bu kabahat fiili ile 5237 sayili TCK’nin 206. maddesinde düzenlenen suç arasindaki fark, beyanin resmi belge düzenlenmesi sirasinda yapilip yapilmadigidir. Kamu görevlisinin, görevi nedeniyle resmi belge düzenledigi sirada yalan beyanda bulunulmasi halinde TCK’nin 206. maddesi uygulanacaktir. Resmi belge düzenlenmesi sirasinda olmayip da kamu görevinin geregi gibi yerine getirilebilmesi için, kamu görevlisinin göreviyle baglantili olarak sormasi durumunda, kimligi hakkinda gerçege aykiri beyanda bulunulmasi halinde Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesi uyarinca idari para cezasi verilmesi gereklidir.
Yukaridaki açiklamalar isiginda somut olay degerlendirildiginde; cinsel istismar süphesiyle yakalanan sanigin kendisini Soner Küpeli olarak tanittiktan sonra kollukta polislerce yapilan incelemede gerçek kimliginin belirlendigi, Soner Küpeli ismiyle düzenlenen bir tutanak bulunmadigi, eylemin bu haliyle 5326 sayili Kanun'un 40/1. maddesine uydugu ve baskasina ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanilmasi suçunun unsurlari itibariyla olusmadigi gözetilmeden mahkumiyet hükmü kurulmasi,
Yasaya aykiri, sanigin temyiz talebi bu itibarla yerinde görüldügünden, hükmün bu sebepten dolayi 5320 sayili Kanun’un 8/1. maddesi geregince uygulanmasi gereken 1412 sayili CMUK’nin 321. maddesi uyarinca BOZULMASINA; ancak sanigin eylemine uyan 5326 sayili Kanun’un 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasinin miktarina göre, 5326 sayili Kabahatler Kanunu'nun 20/2-c maddesinde yazili zamanasiminin, eylemin gerçeklestigi 30.06.2009 tarihinden hüküm tarihine kadar gerçeklestigi anlasildigindan ve yeniden yargilama yapilmasini gerektirmeyen bu hususta CMUK'nin 322 ve Kabahatler Kanunu'nun 24. maddesinin verdigi yetkiye dayanilarak karar verilmesi mümkün bulundugundan, Kabahatler Kanunu'nun 20/1. maddesi uyarinca sanik hakkinda IDARI PARA CEZASI VERILMESINE YER OLMADIGINA,
2-Sanik hakkinda resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne karsi sanigin temyiz nedenlerinin incelenmesi;
Sanigin, magdur Soner Küpeli adina düzenlenmis nüfus cüzdanina kendi fotografini yapistirip kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu islediginin iddia ve kabul olundugu olayda; her ne kadar Mahkemece 24.08.2009 tarihli bilirkisi raporuna atif yapilmak suretiyle suça konu belgenin aldatma niteligi bulundugu belirtilerek atili suçun yasal unsurlarinin olustugu kabul edilmis ise de, dosya içerisinde asli bulunan suça konu nüfus cüzdani üzerinde Heyetimizce yapilan gözlemde; Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun Uygulanmasina Iliskin Yönetmelik’in 130. maddesinin 2. fikrasinda yer alan ‘‘soguk damga fotografin üzerine gelecek ve fotografin görüntüsünü bozmayacak sekilde ve nüfus cüzdaninin plastikle kaplanmasi isleminden sonra ay-yildiza dogru uygulanir.’’ hükmüne uygun sekilde fotografta soguk damga izinin bulunmadigi ve bu hali ile suça konu belgenin aldatma niteliginin bulunmadigi anlasilmakla; unsurlari itibariyla olusmayan atili suçtan sanigin beraati yerine yazili sekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykiri, sanigin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüs oldugundan, hükmün 5320 sayili Kanun'un 8/1. maddesi geregince uygulanmasi gereken 1412 sayili CMUK'nin 321. maddesi uyarinca BOZULMASINA, 29.06.2021 tarihinde oy birligiyle karar verildi.
https://www.hukukihaber.net/