vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdff8332020000009f03000001000200Olaylar Basvurucu imar uygulama isleminin iptali istemiyle Belediyeye karsi 1. Idare Mahkemesinde iptal davasi açmistir. Yargilama sonucunda 1. Idare Mahkemesi imar uygulama islemini iptal etmistir. Ilk derece mahkemesi karari temyiz edilmeksizin kesinlesmistir. Belediye, iptal karari dogrultusunda yeni bir imar uygulama islemi yapmamistir. TOKI, Asliye Hukuk Mahkemesinde basvurucu aleyhine kamulastirma bedelinin tespiti ve tescil davasi açmistir. Asliye Hukuk Mahkemesi davayi kabul etmis ve bilirkisi tarafindan belirlenen kamulastirma bedeline hükmetmistir. Yargitay; Asliye Hukuk Mahkemesi kararini, kararin usul ve yasaya uygun oldugunu belirterek onamistir. Karar düzeltme istemi de Yargitayca reddedilmistir. Iddialar Basvurucu, imar uygulama islemi sonucu baska yerden verilen tasinmaza yönelik olarak açilan kamulastirma bedelinin tespiti ve tescil davasi devam ederken imar uygulama islemi iptal edildigi hâlde bu durum dikkate alinmadan kamulastirma bedeli belirlenmesi nedeniyle mülkiyet hakkinin ihlal edildigini ileri sürmüstür. Mahkemenin Degerlendirmesi Basvurucunun tasinmazinin kamulastirilmasinin mülkiyet hakkina müdahale teskil ettigi tartismasizdir. TOKI'nin kamulastirma yetkisinin bulundugu ve kanundaki usullere uygun olmak kaydiyla kamulastirma yetkisini kullanabilecegi noktasinda bir tereddüt bulunmamaktadir. Ancak kamulastirma isleminin ve islemin dayanagi olan islemlerin hukuka aykiri oldugunun mahkemelerce saptanmasi hâlinde tasinmazin TOKI adina tescilinin hukuki temelden yoksun hâle gelecegi açiktir. Somut olayda kamulastirma islemleri 643 parsel sayili tasinmazin basvurucunun mülkiyetinde bulundugu olgusu temel alinarak yürütülmüstür. Ancak basvurucunun mülkiyetinde bulunan 536 numarali parselin 643 numarali parsele kaydirilmasina iliskin imar uygulama islemi 1. Idare Mahkemesinin karariyla iptal edilmistir. Dolayisiyla basvurucunun tasinmazinin imar uygulamasi ile ayni ada 643 numarali parsele kaydirilmasinin hukuksal dayanagi ortadan kalkmistir. Öte yandan basvurucunun tasinmazinin bulundugu mahallenin gecekondu önleme bölgesine dönüstürüldügü nâzim imar plani ile uygulama imar planinin da 2. Idare Mahkemesinin karariyla iptal edildigi anlasilmaktadir. Basvurucunun temyiz asamasinda 2. Idare Mahkemesinin iptal kararindan Yargitayi haberdar ettigi görülmektedir. Ancak Yargitay sonradan bu konuya iliskin olarak bir degerlendirme yapmaksizin ilk derece mahkemesi kararini onamistir. Danistayin 2. Idare Mahkemesinin kararini onamasina iliskin kararina karsi TOKI tarafindan yapilan karar düzeltme basvurusunun sonucuyla ilgili olarak dosyada bir bilgi bulunmamakla birlikte iptal kararinin verildigi tarih itibariyla kamulastirma isleminin dayanaklarindan biri olan imar plani degisikliklerinin hukuk âleminden kalktigi açiktir. Bu durumda basvurucunun mülkünden yoksun birakilmasinin gerek tasinmaza iliskin yapilan imar uygulama isleminin iptal edilmis olmasi gerekse kamulastirma isleminin dayanagini teskil eden Kuzey Yildizi Kentsel Dönüsüm Projesi'ni içeren imar planlari degisikliklerinin iptal edilmis olmasi karsisinda hukuki dayanaktan yoksun hâle geldigi anlasilmistir. Anayasa Mahkemesi açiklanan gerekçelerle mülkiyet hakkinin ihlal edildigine karar vermistir. --- TÜRKIYE CUMHURIYETI ANAYASA MAHKEMESI BIRINCI BÖLÜM KARAR SEVDA ÜLGER BASVURUSU (Basvuru Numarasi: 2019/4821) Karar Tarihi: 23/11/2021 R.G. Tarih ve Sayi: 31/12/2021-31706 BIRINCI BÖLÜM KARAR Baskan : Hasan Tahsin GÖKCAN Üyeler : Hicabi DURSUN Recai AKYEL Selahaddin MENTES Irfan FIDAN Raportör : Ayhan KILIÇ Basvurucu : Sevda ÜLGER Vekili : Av. Samet KARAGÜZEL I. BASVURUNUN KONUSU 1. Basvuru, imar uygulama islemi sonucu baska yerden verilen tasinmaza yönelik olarak açilan kamulastirma bedelinin tespiti ve tescil davasi devam ederken imar uygulama islemi iptal edildigi hâlde bu durum dikkate alinmadan kamulastirma bedeli belirlenmesi nedeniyle mülkiyet hakkinin ihlal edildigi iddiasina iliskindir. II. BASVURU SÜRECI 2. Basvuru 14/2/2019 tarihinde yapilmistir. 3. Basvuru, basvuru formu ve eklerinin idari yönden yapilan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmustur. 4. Komisyonca basvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafindan yapilmasina karar verilmistir. 5. Bölüm Baskani tarafindan basvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapilmasina karar verilmistir. 6. Basvuru belgelerinin bir örnegi bilgi için Adalet Bakanligina gönderilmistir. III. OLAY VE OLGULAR 7. Basvuru formu ve eklerinde ifade edildigi sekliyle ilgili olaylar özetle söyledir: 8. Basvurucu 1970 dogumlu olup Ankara'da ikamet etmektedir. 9. Basvurucu, Samsun ili Canik ilçesi Yeni Mahalle Ali Riza Bey Bulvari'nda kâin 105 ada 536 parsel No.lu tasinmazin malikidir. Basvurucunun maliki oldugu parsel ile bu parselin çevresinde bulunan bazi tasinmazlarin kullanimi dosyadan anlasilmayan bir tarihte yapilan plan degisikligiyle dinî tesis alani, park ve yol olarak belirlenmistir. Plan degisikliginin akabinde Canik Belediyesi (Belediye) 26/8/2009 tarihinde basvurucunun tasinmazinin bulundugu bölgede imar uygulama islemi yapmis ve bu islem sonucunda basvurucunun mülkiyet hakkini 105 ada 643 numarali parsele kaydirmistir. Basvurucunun yeni tasinmazdaki hissesi 101501/1425869 olup 1.015,01 m² büyüklügündeki alana isabet etmektedir. 10. Toplu Konut Idare Baskanligi (TOKI) 1/6/2011 tarihinde 105 ada 643 numarali parsel hakkinda kamulastirma karari almistir. Kamulastirma karari 3/8/2011 tarihinde basvurucuya teblig edilmistir. 11. Çevre ve Sehircilik Bakanligi tarafindan 12/11/2013 tarihli ve 1/5000 ölçekli nâzim imar plani ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planiyla basvurucunun tasinmazinin bulundugu mahalle, gecekondu önleme bölgesi (Kuzey Yildizi Kentsel Dönüsüm Projesi) olarak belirlenmistir. Plan degisiklikleriyle basvurucunun önceki tasinmazinin bulundugu alan dinî tesis alani olmaktan çikarilmis, yol genisligi 15 metreden 10 metreye düsürülmüs, bölgenin insaat yogunlugu emsal 2.20'ye yükseltilmis ve yükseklik seviyesi serbest birakilmistir. A. Imar Uygulama Islemine Karsi Açilan Iptal Davasi Süreci 12. Basvurucu imar uygulama isleminin iptali istemiyle 8/5/2013 tarihinde Belediyeye karsi Samsun 1. Idare Mahkemesinde (1. Idare Mahkemesi) iptal davasi açmistir. Basvurucu, tasinmazin kaydirildigi 643 numarali parselin degerinin orijinal parsele (536 numarali parsele) göre düsük oldugunu ve bu nedenle imar uygulama isleminin hukuka aykiri bulundugunu ileri sürmüstür. 13. Yargilama sonucunda 1. Idare Mahkemesi 20/3/2014 tarihli kararla imar uygulama islemini iptal etmistir. Kararin gerekçesinde özetle sunlar ifade edilmistir: i. Imar uygulamasi islemlerinin amaci; sehircilik ilkelerine, planlama esaslarina, imar teknigine ve imar planina uygun, yapilasmaya elverisli, düzgün imar parselleri olusturmaktir. Bu amaçlar disinda imar uygulamasi yapilmasi ilgili kanun hükümlerinin amacina aykiri olacagi gibi yapilasma kosullari yönünden sorunlu parseller olusmasina da neden olabilecektir. ii. Olayda davali idarenin savunmasindan ve dava dosyasi içinde yer alan bilgi ve belgelerin birlikte degerlendirilmesinden dava konusu imar uygulamasinin yapilma amacinin plan degisikligi sonrasinda tasinmazlari dinî tesis alani, park ve yola çevrilen kisilerin baska bir adaya tasinmasi oldugu anlasilmaktadir. Basvurucuya ait tasinmaz, Ali Riza Bey Bulvari'na cepheli iken dava konusu imar uygulamasi islemiyle bulundugu adanin arka tarafina tasinmistir. Basvurucunun tasinmazinin bulundugu yere ise plan degisikliginden etkilenen baska kisilere ait tasinmazlarin kaydirildigi görülmektedir. iii. Bu duruma göre basvurucunun maliki oldugu tasinmaz, bulvara cepheli iken adanin arka tarafina tasindigi hâlde plan degisikliginden etkilenen diger tasinmazlarin ise basvurucunun tasinmazinin uygulama öncesinde bulundugu alana kaydirilmasinin hangi teknik gerekçeye dayali olarak yapildigi davali idare tarafindan ortaya konulamamistir. Bu durum dikkate alindiginda imar uygulamasi islemi hukuka aykiridir. 14. Ilk derece mahkemesi karari temyiz edilmeksizin kesinlesmistir. 15. Belediye, iptal karari dogrultusunda yeni bir imar uygulama islemi yapmamistir. B. Imar Planlarina Karsi Açilan Iptal Davasi Süreci 16. Basvurucu 12/11/2013 tarihli ve 1/5.000 ölçekli nâzim imar plani ile 1/1.000 ölçekli uygulama imar planinin iptali istemiyle 27/12/2013 tarihinde Samsun 2. Idare Mahkemesinde iptal davasi açmistir. Dava dilekçesinde; imar plan degisiklikleriyle kentsel dönüsümün amacindan uzaklasildigi, bu sebeple söz konusu alandaki tüm degisikliklerin iptali gerektigi ileri sürülmüstür. 17. Samsun 2. Idare Mahkemesi, bilirkisi incelemesi yaptirdiktan sonra 27/10/2015 tarihinde bilirkisi raporundaki görüs dogrultusunda imar planlarini iptal etmistir. Kararin gerekçesinde; plan degisikliklerin gerekçesinin planlama rapor teknigine uygun olmadigi belirtilmis, alanda ticaret amaciyla emsal degerinin 2,20'ye çikarilmasinin ve yüksekligin serbest birakilmasinin oldukça yogun ve olasi olarak yüksek katli bir yapilasmaya yol açacagi ifade edilmistir. Kararda, bu degisikligin yapilarin günese göre cephesi ve yönlenmesi özelliklerini olumsuz yönde etkileyecegi, yol genisliginin 15 metreden 10 metreye düsürülmesinin teknik altyapi ve gerekliliklerinin ortaya konulmadigi vurgulanmistir. Kararda ayrica uyusmazlik konusu alanda daha yogun bir kullanim ve kullanici sayisi öngörülmesine karsin dinî tesislerden birinin kaldirilmasinin sehircilik ilkelerine ve planlama tekniklerine aykiri oldugu sonucuna varildigi belirtilmistir. 18. Ilk derece mahkemesi karari, Danistay Altinci Dairesinin 14/11/2017 tarihli karariyla onanmistir. TOKI bu karara karsi karar düzeltme yoluna basvurmustur. Karar düzeltme isteminin karara baglanip baglanmadigiyla ilgili olarak herhangi bir bilgi basvuru dosyasinda bulunmamaktadir. C. Kamulastirma Bedelinin Tespiti ve Tescil Davasi Süreci 19. TOKI, satin alma görüsmelerinden sonuç alinmamasi üzerine 29/12/2014 tarihinde Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde (Asliye Hukuk Mahkemesi) basvurucu aleyhine kamulastirma bedelinin tespiti ve tescil davasi açmistir. 20. Basvurucu, Asliye Hukuk Mahkemesine sundugu cevap dilekçesinde, TOKI'nin önerdigi 300 TL metrekare birim fiyatinin düsük oldugunu belirtmistir. Basvurucu ayrica tasinmazin degerini etkileyen bir dizi faktöre yer vermis ve bunlarin dikkate alinmasini talep etmistir. 21. Asliye Hukuk Mahkemesi 30/3/2015 tarihinde tasinmaz mahallinde kesif yapmistir. Bilirkisi heyetince düzenlenen 13/4/2015 tarihli raporda 643 numarali parselin kamulastirma bedeli toplam 1.218.992,36 TL olarak belirlenmistir. Bilirkisiler basvurucunun tasinmazinin büyüklügünü 698,80 m² olarak dikkate almistir. Basvurucu, bilirkisi raporuna yönelik olarak sundugu itiraz dilekçesinde tasinmazin büyüklügüne ve hesaplama yöntemine iliskin iddialarin yaninda Samsun 1. Idare Mahkemesinin iptal kararina dikkat çekmis; 536 numarali parsel esas alinarak hesaplama yapilmasi gerektigini ifade etmistir. 22. Asliye Hukuk Mahkemesi 18/5/2015 tarihinde yeniden kesif yapmistir. Kesif sonrasi farkli bir heyet tarafindan düzenlenen 1/6/2015 tarihli bilirkisi raporunda 643 numarali parselin kamulastirma bedeli yine toplam 1.218.992,36 TL olarak belirlenmistir. Basvurucu bu rapora da ayni gerekçelerle itiraz etmistir. 23. Ikinci bilirkisi heyeti tarafindan 4/9/2015 tarihli ek rapor düzenlenmistir. Ek raporda basvurucunun tasinmazinin 1.015,01 m² büyüklügünde oldugu kabul edilerek yeniden hesaplama yapilmis ve kamulastirma bedeli 1.535.202,36 TL olarak tespit edilmistir. 24. Asliye Hukuk Mahkemesi 8/10/2015 tarihli karariyla davayi kabul etmis ve ikinci bilirkisi heyetince hazirlanan 4/9/2015 tarihli ek rapor esas alinarak 1.535.202,36 TL kamulastirma bedeline hükmetmistir. Kararda, basvurucunun 536 numarali parsel esas alinarak hesaplama yapilmasi gerektigi iddiasina yönelik herhangi bir degerlendirme yapilmamistir. 25. Basvurucu bu karara karsi temyiz yoluna basvurmustur. Temyiz dilekçesinde, kamulastirma bedelinin hesaplanma yöntemine yönelik itirazlarin yaninda kamulastirma bedelinin hesaplanmasinda 536 numarali parselin dikkate alinmasi gerektigi ileri sürülmüstür. Basvurucu, Samsun 1. Idare Mahkemesince imar uygulama isleminin iptal edildigini ancak Belediyenin bu karari uygulamadigini vurgulamis; bulvara cephesi olmayan 643 numarali parselin degerinin 536 numarali parsele göre çok düsük oldugunu iddia etmistir. 26. Yargitay 5. Hukuk Dairesi (Daire) 16/2/2017 tarihli karariyla dosyayi geri çevirmistir. Daire; Samsun 1. Idare Mahkemesinin 20/3/2014 tarihli karari ile Samsun 2. Idare Mahkemesinin 27/10/2015 tarihli kararinin kesinlesmis karar örneklerinin mahkemesinden istenmesini, 643 parselin en son imar durumunun ne oldugunun ve imar planinin iptal edilip edilmediginin ilgili belediyeden sorulmasini Asliye Hukuk Mahkemesinden istemistir. 27. Geri çevirme karari üzerine Asliye Hukuk Mahkemesi Belediyeye, Canik Kaymakamligi Tapu Müdürlügüne (Tapu Müdürlügü) ve idare mahkemelerine müzekkere yazmistir. Tapu Müdürlügü 105 ada 643 numarali parsele iliskin kayitlari göndermistir. Buna göre Samsun 1. Idare Mahkemesinin 20/3/2014 tarihli karari sonrasinda tasinmazin tapu sicilinde herhangi bir degisiklik yapilmamistir. Samsun 1. Idare Mahkemesi kararin temyiz edilmeksizin kesinlestigini, Samsun 2. Idare Mahkemesi ise kararin temyiz incelemesinde oldugunu bildirmistir. Belediye de 25/5/2017 tarihli cevabinda, Samsun 2. Idare Mahkemesinin 27/10/2015 tarihli kararindan sonra imar planlarinin iptal edilerek 1/2/2016 tarihinde yeniden onaylandigini ve yasal aski süresi içinde herhangi bir itirazin olmamasi üzerine plan degisikliginin yürürlüge girdigini belirtmistir. 28. Asliye Hukuk Mahkemesi temin ettigi bilgi ve belgeleri ekleyerek dosyayi yeniden Daireye göndermistir. Daire 29/3/2018 tarihli karariyla Asliye Hukuk Mahkemesi kararini, kararin usul ve yasaya uygun oldugunu belirterek onamistir. Daire kararinda geri çevirme karari üzerine Asliye Hukuk Mahkemesinin topladigi bilgi ve belgelerin sonuca ne yönde etki ettigine dair bir açiklama yapilmamistir. Karar düzeltme istemi de ayni Daire tarafindan 12/12/2018 tarihinde reddedilmistir. 29. Nihai karar 15/1/2019 tarihinde basvurucuya teblig edilmistir. 30. Basvurucu 14/2/2019 tarihinde bireysel basvuruda bulunmustur. IV. ILGILI HUKUK 31. 3/5/1985 tarihli ve 3194 Imar Kanunu’nun 18. maddesinin birinci fikrasi söyledir: "Imar hududu içinde bulunan binali veya binasiz arsa ve arazileri malikleri veya diger hak sahiplerinin muvafakati aranmaksizin, birbirleri ile, yol fazlalari ile, kamu kurumlarina veya belediyelere ait bulunan yerlerle birlestirmeye, bunlari yeniden imar planina uygun ada veya parsellere ayirmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarina göre hak sahiplerine dagitmaya ve re'sen tescil islemlerini yaptirmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan disinda ise yukarida belirtilen yetkiler valilikçe kullanilir." 32. 24/2/1984 tarihli ve 2981 sayili Imar ve Gecekondu Mevzuatina Aykiri Yapilara Uygulanacak Bazi Islemler ve 6785 Sayili Imar Kanununun Bir Maddesinin Degistirilmesi Hakkinda Kanun’un ek 1. maddesi söyledir: "Imar plani olan yerlerde, 9/5/1985 tarih ve 3194 sayili Imar Kanununun 18 inci maddesi geregince arsa ve arazi düzenlemelerinde, binali veya binasiz arsa ve arazilere bu Kanundan önce özel parselasyona dayali veya hisse karsiligi satin alinan yerler dikkate alinarak müstakil, hisseli parselleri veya üzerinde yapilacak binalarin daire miktarlari gözönünde bulundurularak kat mülkiyeti esasina göre arsa paylarini sahipleri adlarina resen tescil ettirmeye valilik veya belediyeler yetkilidir. " V. INCELEME VE GEREKÇE 33. Anayasa Mahkemesinin 23/11/2021 tarihinde yapmis oldugu toplantida basvuru incelenip geregi düsünüldü: A. Basvurucunun Iddialari 34. Basvurucu; i. Bulvar üzerinde olan tasinmazinin imar uygulama islemi ve plan degisiklikleriyle konumu itibariyla yaklasik bes kat daha degersiz olan bir yere kaydirildigini belirtmistir. Imar uygulama islemi ile plan degisikliklerine karsi idari yargida açtigi davalar derdest iken TOKI'nin kamulastirma bedelinin tespiti ve tescil davasi açtigini ifade etmistir. Yargilama devam ederken Samsun 2. Idare Mahkemesince plan degisiklikleri iptal edilmesine ragmen Belediye ile TOKI'nin anlasarak iptal edilen plan üzerinden kamulastirma isleminin sürdürülmesini sagladiklarini ileri sürmüstür. ii. Kamulastirma bedelinin 536 parsel numarali tasinmaz esas alinarak belirlenmesi gerektigini derece mahkemelerinde ileri sürdügü hâlde bu iddiasinin dikkate alinmadigindan yakinmistir. iii. Belediyenin kamulastirilan tasinmazlari 3.500 TL metrekare birim fiyatiyla satisa çikardigini ve bu sekilde kentsel dönüsüm sürecini haksiz kazanca dönüstürdügünü öne sürmüstür. Kentsel dönüsüm uygulamasi adi altinda mülkiyet hakkina bu sekilde müdahale edilmesinin Anayasa'nin 35. maddesini ihlal ettigini belirtmistir. iv. Idare mahkemelerince verilen iptal kararlarinin dikkate alinmamasinin hak arama hürriyetini ihlal ettigini savunmustur. Tasinmazi kentsel dönüsüm alani içinde bulunmamasina ragmen hukuka aykiri plan degisiklikleriyle kentsel dönüsüm alanina dâhil edildiginden ve sonrasinda da plan degisikliklerinin iptaline iliskin mahkeme kararinin uygulanmamasindan sikâyet etmistir. B. Degerlendirme 35. Anayasa’nin "Mülkiyet hakki" kenar baslikli 35. maddesi söyledir: "Herkes, mülkiyet ve miras haklarina sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yarari amaciyla, kanunla sinirlanabilir. Mülkiyet hakkinin kullanilmasi toplum yararina aykiri olamaz." 36. Anayasa Mahkemesi, olaylarin basvurucu tarafindan yapilan hukuki nitelendirmesi ile bagli olmayip olay ve olgularin hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Basvurucunun sikâyetinin özü, hukuka aykiriligi mahkeme karariyla saptanmis plan degisiklikleri ile imar uygulama islemine istinaden parseli degistirilen tasinmazinin kamulastirma bedelinin düsük belirlenmesidir. Basvurucunun tüm iddialarinin mülkiyet hakki kapsaminda incelenmesi uygun bulunmustur. 1. Kabul Edilebilirlik Yönünden 37. Açikça dayanaktan yoksun olmadigi ve kabul edilemezligine karar verilmesini gerektirecek baska bir neden de bulunmadigi anlasilan mülkiyet hakkinin ihlal edildigine iliskin iddianin kabul edilebilir olduguna karar verilmesi gerekir. 2. Esas Yönünden a. Mülkün Varligi 38. Basvurucunun Samsun ili Canik ilçesi Yeni Mahalle Ali Riza Bey Bulvari'nda kâin 105 ada 643 parsel numarali tasinmazin maliki oldugu açiktir. Öte yandan basvurucunun dava konusu ettigi imar uygulama isleminden önce ayni adadaki 536 numarali parselin maliki oldugu hususunda da ihtilaf bulunmamaktadir. b. Müdahalenin Varligi ve Türü 39. Somut olayda basvurucunun tasinmazi kamulastirilmis ve Asliye Hukuk Mahkemesinin 8/10/2015 tarihli karariyla TOKI adina tescil edilmistir. Basvurucunun tasinmazinin kamulastirilmasinin mülkiyet hakkina müdahale teskil ettigi tartismasizdir. 40. Anayasa’nin 35. maddesi ile mülkiyet hakkina temas eden diger hükümleri birlikte degerlendirildiginde Anayasa'nin mülkiyet hakkina müdahaleyle ilgili üç kural ihtiva ettigi görülmektedir. Buna göre Anayasa'nin 35. maddesinin birinci fikrasinda, herkesin mülkiyet hakkina sahip oldugu belirtilmek suretiyle mülkten barisçil yararlanma hakkina yer verilmis; ikinci fikrasinda da mülkten barisçil yararlanma hakkina müdahalenin çerçevesi belirlenmistir. Maddenin ikinci fikrasinda genel olarak mülkiyet hakkinin hangi kosullarda sinirlanabilecegi belirlenerek ayni zamanda mülkten yoksun birakmanin sartlarinin genel çerçevesi de çizilmistir. Maddenin son fikrasinda ise mülkiyet hakkinin kullaniminin toplum yararina aykiri olamayacagi kurala baglanmak suretiyle devletin mülkiyetin kullanimini kontrol etmesine ve düzenlemesine imkân saglanmistir. Anayasa'nin diger bazi maddelerinde de devlet tarafindan mülkiyetin kontrolüne imkân taniyan özel hükümlere yer verilmistir. Ayrica belirtmek gerekir ki mülkten yoksun birakma ve mülkiyetin düzenlenmesi, mülkiyet hakkina müdahalenin özel biçimleridir (Recep Tarhan ve Afife Tarhan, B. No: 2014/1546, 2/2/2017, §§ 55-58). 41. Tasinmazin kamulastirma nedeniyle TOKI adina tesciline karar verilmesi basvurucunun mülkten yoksun kalmasi sonucunu dogurmustur. Dolayisiyla somut olaydaki müdahale mülkten yoksun birakma mahiyetindedir. c. Müdahalenin Ihlal Olusturup Olusturmadigi 42. Anayasa’nin 13. maddesi söyledir: "Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksizin yalnizca Anayasanin ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bagli olarak ve ancak kanunla sinirlanabilir. Bu sinirlamalar, Anayasanin sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykiri olamaz." 43. Anayasa’nin 35. maddesinde mülkiyet hakki sinirsiz bir hak olarak düzenlenmemis, bu hakkin kamu yarari amaciyla ve kanunla sinirlandirilabilecegi öngörülmüstür. Mülkiyet hakkina müdahalede bulunulurken temel hak ve özgürlüklerin sinirlandirilmasina iliskin genel ilkeleri düzenleyen Anayasa'nin 13. maddesinin de gözönünde bulundurulmasi gerekmektedir. Anilan madde uyarinca temel hak ve özgürlükler, demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykiri olmaksizin Anayasa'nin ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bagli olarak ve ancak kanunla sinirlanabilir. Dolayisiyla mülkiyet hakkina yönelik müdahalenin Anayasa'ya uygun olabilmesi için müdahalenin kanuna dayanmasi, kamu yarari amaci tasimasi ve ölçülülük ilkesi gözetilerek yapilmasi gerekmektedir (Recep Tarhan ve Afife Tarhan, § 62). Bu baglamda öncelikle müdahalenin kanuni dayanaginin bulunup bulunmadigi incelenmelidir. 44. Anayasa'nin 35. maddesinin ikinci fikrasinda mülkiyet hakkinin ancak kamu yarari amaciyla kanunla sinirlanabilecegi belirtilmek suretiyle mülkiyet hakkina yönelik müdahalelerin kanunda öngörülmesi geregi ifade edilmistir. Öte yandan temel hak ve özgürlüklerin sinirlandirilmasina iliskin genel ilkelerin düzenlendigi Anayasa'nin 13. maddesinde de hak ve özgürlüklerin ancak kanunla sinirlanabilecegi temel bir ilke olarak benimsenmistir. Buna göre mülkiyet hakkina yapilan müdahalelerde dikkate alinacak öncelikli ölçüt, müdahalenin kanuna dayali olmasidir. Bu ölçütün saglanmadigi tespit edildiginde diger ölçütler bakimindan inceleme yapilmaksizin mülkiyet hakkinin ihlal edildigi sonucuna varilacaktir (Ford Motor Company, B. No: 2014/13518, 26/10/2017, § 49). 45. Müdahalenin kanuna dayali olmasi öncelikle seklî manada bir kanunun varligini zorunlu kilar. Seklî manada kanun, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafindan Anayasa'da belirtilen usule uygun olarak kanun adi altinda çikarilan düzenleyici yasama islemidir. Hak ve özgürlüklere müdahale edilmesi ancak yasama organinca kanun adi altinda çikarilan düzenleyici islemlerde müdahaleye imkân taniyan bir hükmün bulunmasi sartina baglidir. TBMM tarafindan çikarilan seklî anlamda bir kanun hükmünün bulunmamasi hakka yapilan müdahaleyi anayasal temelden yoksun birakir (Ali Hidir Akyol ve digerleri [GK], B. No: 2015/17510, 18/10/2017, § 56). 46. Hak ve özgürlüklerin, bunlara yapilacak müdahalelerin ve sinirlandirmalarin kanunla düzenlenmesi bu haklara ve özgürlüklere keyfî müdahaleyi engelleyen ve hukuk güvenligini saglayan demokratik hukuk devletinin en önemli unsurlarindan biridir (Tahsin Erdogan, B. No: 2012/1246, 6/2/2014, § 60). Kanunun varligi kadar kanun metninin ve uygulamasinin da bireylerin davranislarinin sonucunu öngörebilecegi kadar hukuki belirlilik tasimasi gerekir. Bir diger ifadeyle kanunun kalitesi de kanunilik kosulunun saglanip saglanmadiginin tespitinde önem arz etmektedir (Necmiye Çiftçi ve digerleri, B. No: 2013/1301, 30/12/2014, § 55). Müdahalenin kanuna dayali olmasi, müdahaleye iliskin yeterince erisilebilir ve öngörülebilir kurallarin bulunmasini gerektirmektedir (Türkiye Is Bankasi A.S. [GK], B. No: 2014/6192, 12/11/2014, § 44). 47. Somut olayda basvurucunun Samsun ili Canik ilçesi Yeni Mahalle Ali Riza Bey Bulvari'nda kâin 105 ada 536 parsel No.lu tasinmazi 26/8/2009 tarihli imar uygulama islemiyle 643 numarali parsele kaydirilmistir. Ardindan 12/11/2013 tarihli ve 1/5.000 ölçekli nâzim imar plani ve 1/1.000 ölçekli uygulama imar planiyla basvurucunun tasinmazinin bulundugu mahalle gecekondu önleme bölgesi olarak belirlenmistir. Bu arada hakkinda 1/6/2011 tarihinde kamulastirma karari alinan 643 parsel sayili tasinmazin kamulastirma bedelinin tespiti ve TOKI adina tesciline karar verilmesi için açilan dava sonucunda 643 parsel sayili tasinmaz TOKI adina tescil edilmistir. 48. TOKI'nin kamulastirma yetkisinin bulundugu ve kanundaki usullere uygun olmak kaydiyla kamulastirma yetkisini kullanabilecegi noktasinda bir tereddüt bulunmamaktadir. Ancak kamulastirma isleminin ve islemin dayanagi olan islemlerin hukuka aykiri oldugunun mahkemelerce saptanmasi hâlinde tasinmazin TOKI adina tescilinin hukuki temelden yoksun hâle gelecegi açiktir. 49. Kamulastirma islemleri 643 parsel sayili tasinmazin basvurucunun mülkiyetinde bulundugu olgusu temel alinarak yürütülmüstür. Ancak basvurucunun mülkiyetinde bulunan 536 numarali parselin 643 numarali parsele kaydirilmasina iliskin imar uygulama islemi Samsun 1. Idare Mahkemesinin 20/3/2014 tarihli karariyla iptal edilmistir. Dolayisiyla basvurucunun tasinmazinin imar uygulamasi ile ayni ada 643 numarali parsele kaydirilmasinin hukuksal dayanagi ortadan kalkmistir. Bu durumda 643 parsel sayili tasinmazin basvurucunun mülkiyetinde bulundugu olgusuna dayali olarak yürütülen kamulastirma isleminin hukuki temelden yoksun hâle geldigi anlasilmistir. Basvurucu yargilama sürecinde bu hususu dile getirdigi hâlde Mahkeme buna yönelik bir degerlendirme yapmamistir. 50. Öte yandan basvurucunun tasinmazinin bulundugu mahallenin gecekondu önleme bölgesine dönüstürüldügü 12/11/2013 tarihli ve 1/5000 ölçekli nâzim imar plani ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planinin da Samsun 2. Idare Mahkemesinin 27/10/2015 tarihli karariyla -Asliye Hukuk Mahkemesinin tescil kararini verdigi 8/10/2015 tarihinden çok kisa bir süre sonra- iptal edildigi anlasilmaktadir. Basvurucunun temyiz asamasinda Samsun 2. Idare Mahkemesinin iptal kararindan Daireyi haberdar ettigi görülmektedir. Nitekim Daire 16/2/2017 tarihli geri çevirme kararinda Samsun 2. Idare Mahkemesinin 27/10/2015 tarihli kararinin kesinlesip kesinlesmedigi sorularak buna iliskin belgelerin temin edilmesini Asliye Hukuk Mahkemesinden istemistir. Ancak Daire sonradan bu konuya iliskin olarak bir degerlendirme yapmaksizin ilk derece mahkemesi kararini onamistir. 51. Danistay Altinci Dairesinin Samsun 2. Idare Mahkemesinin 27/10/2015 tarihli kararini onamasina iliskin 14/11/2017 tarihli kararina karsi TOKI tarafindan yapilan karar düzeltme basvurusunun sonucuyla ilgili olarak dosyada bir bilgi bulunmamakla birlikte iptal kararinin verildigi 27/10/2015 tarihi itibariyla kamulastirma isleminin dayanaklarindan biri olan imar plani degisikliklerinin hukuk âleminden kalktigi açiktir. Her ne kadar Dairenin geri çevirme karari üzerine Belediye, Asliye Hukuk Mahkemesince yazilan müzekkereye verdigi cevapta imar planlarinin 1/2/2016 tarihinde yeniden onaylandigini ve yasal aski süresi içinde herhangi bir itirazin olmamasi üzerine plan degisikliginin yürürlüge girdigini belirtmis ise de bunun kamulastirma islemine etkisi Daire kararinda tartisilmamistir. Ayrica bu belgelerin basvurucuya teblig edildigine ve basvurunun buna karsi beyanlarini sunmasina firsat tanindigina iliskin bir bilgi basvuru dosyasinda bulunmamaktadir. 52. Basvurucunun 12/11/2013 tarihli ve 1/5.000 ölçekli nâzim imar plani ile 1/1.000 ölçekli uygulama imar planinin iptaline iliskin kararin uygulanmasi hâlinde -tasinmazinin Kuzey Yildizi Kentsel Dönüsüm Projesi kapsaminda kalmayacagi yolundaki iddiasi da gözetildiginde- bu yönüyle de kamulastirma isleminin hukuki temelinin bulundugunun derece mahkemelerince açikliga kavusturulmadigi kanaatine varilmistir. 53. Bu durumda basvurucunun mülkünden yoksun birakilmasinin gerek tasinmaza iliskin yapilan imar uygulama isleminin iptal edilmis olmasi gerekse kamulastirma isleminin dayanagini teskil eden Kuzey Yildizi Kentsel Dönüsüm Projesi'ni içeren imar planlari degisikliklerinin iptal edilmis olmasi karsisinda hukuki dayanaktan yoksun hâle geldigi anlasilmistir. Varilan sonuca göre müdahalenin mesru bir amacinin bulunup bulunmadiginin veya ölçülü olup olmadiginin degerlendirilmesine gerek görülmemistir. 54. Açiklanan gerekçelerle Anayasa'nin 35. maddesinde güvence altina alinan mülkiyet hakkinin ihlal edildigine karar verilmesi gerekir. 3. 6216 Sayili Kanun'un 50. Maddesi Yönünden 55. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayili Anayasa Mahkemesinin Kurulusu ve Yargilama Usulleri Hakkinda Kanun'un 50. maddesinin ilgili kismi söyledir: "(1) Esas inceleme sonunda, basvurucunun hakkinin ihlal edildigine ya da edilmedigine karar verilir. Ihlal karari verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarinin ortadan kaldirilmasi için yapilmasi gerekenlere hükmedilir… (2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararindan kaynaklanmissa, ihlali ve sonuçlarini ortadan kaldirmak için yeniden yargilama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargilama yapilmasinda hukuki yarar bulunmayan hâllerde basvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açilmasi yolu gösterilebilir. Yeniden yargilama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararinda açikladigi ihlali ve sonuçlarini ortadan kaldiracak sekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir." 56. Basvurucu, ihlalin tespit edilmesini ve tasinmazin gerçek degeri olan 3.500.000 TL'nin tazminat olarak ödenmesine karar verilmesini talep etmistir. 57. Anayasa Mahkemesinin Mehmet Dogan ([GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018) kararinda ihlal sonucuna varildiginda ihlalin nasil ortadan kaldirilacagi hususunda genel ilkeler belirlenmistir. Anayasa Mahkemesi diger bir kararinda ise bu ilkelerle birlikte ihlal kararinin yerine getirilmemesinin sonuçlarina da deginmis ve bu durumun ihlalin devami anlamina gelecegi gibi ilgili hakkin ikinci kez ihlal edilmesiyle sonuçlanacagina isaret etmistir (Aligül Alkaya ve digerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019). 58. Bireysel basvuru kapsaminda bir temel hakkin ihlal edildigine karar verildigi takdirde ihlalin ve sonuçlarinin ortadan kaldirildigindan söz edilebilmesi için temel kural, mümkün oldugunca eski hâle getirmenin yani ihlalden önceki duruma dönülmesinin saglanmasidir. Bunun için ise öncelikle ihlalin kaynagi belirlenerek devam eden ihlalin durdurulmasi, ihlale neden olan karar veya islemin ve bunlarin yol açtigi sonuçlarin ortadan kaldirilmasi, varsa ihlalin sebep oldugu maddi ve manevi zararlarin giderilmesi, ayrica bu baglamda uygun görülen diger tedbirlerin alinmasi gerekmektedir (Mehmet Dogan, §§ 55, 57). 59. Ihlalin mahkeme kararindan kaynaklandigi veya mahkemenin ihlali gideremedigi durumlarda Anayasa Mahkemesi, 6216 sayili Kanun'un 50. maddesinin (2) numarali fikrasi ile Anayasa Mahkemesi Içtüzügü’nün 79. maddesinin (1) numarali fikrasinin (a) bendi uyarinca ihlalin ve sonuçlarinin ortadan kaldirilmasi için yeniden yargilama yapilmak üzere kararin bir örneginin ilgili mahkemeye gönderilmesine hükmeder. Anilan yasal düzenleme, usul hukukundaki benzer hukuki kurumlardan farkli olarak ihlali ortadan kaldirmak amaciyla yeniden yargilama sonucunu doguran ve bireysel basvuruya özgülenen bir giderim yolunu öngörmektedir. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi tarafindan ihlal kararina bagli olarak yeniden yargilama karari verildiginde usul hukukundaki yargilamanin yenilenmesi kurumundan farkli olarak ilgili mahkemenin yeniden yargilama sebebinin varligini kabul hususunda herhangi bir takdir yetkisi bulunmamaktadir. Dolayisiyla böyle bir kararin kendisine ulastigi mahkemenin yasal yükümlülügü, ilgilinin talebini beklemeksizin Anayasa Mahkemesinin ihlal karari nedeniyle yeniden yargilama karari vererek devam eden ihlalin sonuçlarini gidermek üzere gereken islemleri yerine getirmektir (Mehmet Dogan, 58, 59; Aligül Alkaya ve digerleri (2), 57-59, 66, 67). 60. Incelenen basvuruda, basvurucunun mülkiyet hakkina yapilan müdahalenin kanuni dayanaginin bulunmamasi sebebiyle mülkiyet hakkinin ihlal edildigi sonucuna ulasilmistir. Dolayisiyla ihlalin mahkeme kararindan kaynaklandigi anlasilmaktadir. 61. Bu durumda mülkiyet hakkinin ihlalinin sonuçlarinin ortadan kaldirilmasi için yeniden yargilama yapilmasinda hukuki yarar bulunmaktadir. Yapilacak yeniden yargilama ise bireysel basvuruya özgü düzenleme içeren 6216 sayili Kanun'un 50. maddesinin (2) numarali fikrasina göre ihlalin ve sonuçlarinin ortadan kaldirilmasina yöneliktir. Bu kapsamda yapilmasi gereken is, yeniden yargilama karari verilerek Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulastiran nedenleri gideren, ihlal kararinda belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar verilmesinden ibarettir. Bu sebeple kararin bir örneginin yeniden yargilama yapilmak üzere Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmektedir. 62. Ihlalin ve sonuçlarinin ortadan kaldirilmasi için yeniden yargilamanin yeterli bir giderim saglayacagi anlasildigindan tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektigi sonucuna ulasilmistir. 63. Bununla birlikte basvurucunun tasinmazinin kamulastirilmasina iliskin karara yönelik bir sikâyetinin bulunmadigi, sadece degerinin ödenmesini talep ettigi hususu yeniden yapilacak yargilamada gözetilmelidir. 64. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 364,60 TL harç ve 4.500 TL vekâlet ücretinden olusan toplam 4.864,60 TL yargilama giderinin basvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir. VI. HÜKÜM Açiklanan gerekçelerle; A. Mülkiyet hakkinin ihlal edildigine iliskin iddianin KABUL EDILEBILIR OLDUGUNA, B. Anayasa'nin 35. maddesinde güvence altina alinan mülkiyet hakkinin IHLAL EDILDIGINE, C. Kararin bir örneginin mülkiyet hakkinin ihlalinin sonuçlarinin ortadan kaldirilmasi için yeniden yargilama yapilmak üzere Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesine (E.2014/571, K.2015/387) GÖNDERILMESINE, D. Basvurucunun tazminat talebinin REDDINE, E. 364,60 TL harç ve 4.500 TL vekâlet ücretinden olusan toplam 4.864,60 TL yargilama giderinin basvurucuya ÖDENMESINE, F. Ödemenin, kararin tebligini takiben basvurucunun Hazine ve Maliye Bakanligina basvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapilmasina, ödemede gecikme olmasi hâlinde bu sürenin sona erdigi tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAIZ UYGULANMASINA, G. Kararin bir örneginin Adalet Bakanligina GÖNDERILMESINE 23/11/2021 tarihinde OYBIRLIGIYLE karar verildi. hukukihaber.net
Olaylar
Basvurucu imar uygulama isleminin iptali istemiyle Belediyeye karsi 1. Idare Mahkemesinde iptal davasi açmistir. Yargilama sonucunda 1. Idare Mahkemesi imar uygulama islemini iptal etmistir. Ilk derece mahkemesi karari temyiz edilmeksizin kesinlesmistir. Belediye, iptal karari dogrultusunda yeni bir imar uygulama islemi yapmamistir.
TOKI, Asliye Hukuk Mahkemesinde basvurucu aleyhine kamulastirma bedelinin tespiti ve tescil davasi açmistir. Asliye Hukuk Mahkemesi davayi kabul etmis ve bilirkisi tarafindan belirlenen kamulastirma bedeline hükmetmistir. Yargitay; Asliye Hukuk Mahkemesi kararini, kararin usul ve yasaya uygun oldugunu belirterek onamistir. Karar düzeltme istemi de Yargitayca reddedilmistir.
Iddialar
Basvurucu, imar uygulama islemi sonucu baska yerden verilen tasinmaza yönelik olarak açilan kamulastirma bedelinin tespiti ve tescil davasi devam ederken imar uygulama islemi iptal edildigi hâlde bu durum dikkate alinmadan kamulastirma bedeli belirlenmesi nedeniyle mülkiyet hakkinin ihlal edildigini ileri sürmüstür.
Mahkemenin Degerlendirmesi
Basvurucunun tasinmazinin kamulastirilmasinin mülkiyet hakkina müdahale teskil ettigi tartismasizdir. TOKI'nin kamulastirma yetkisinin bulundugu ve kanundaki usullere uygun olmak kaydiyla kamulastirma yetkisini kullanabilecegi noktasinda bir tereddüt bulunmamaktadir. Ancak kamulastirma isleminin ve islemin dayanagi olan islemlerin hukuka aykiri oldugunun mahkemelerce saptanmasi hâlinde tasinmazin TOKI adina tescilinin hukuki temelden yoksun hâle gelecegi açiktir.
Somut olayda kamulastirma islemleri 643 parsel sayili tasinmazin basvurucunun mülkiyetinde bulundugu olgusu temel alinarak yürütülmüstür. Ancak basvurucunun mülkiyetinde bulunan 536 numarali parselin 643 numarali parsele kaydirilmasina iliskin imar uygulama islemi 1. Idare Mahkemesinin karariyla iptal edilmistir. Dolayisiyla basvurucunun tasinmazinin imar uygulamasi ile ayni ada 643 numarali parsele kaydirilmasinin hukuksal dayanagi ortadan kalkmistir.
Öte yandan basvurucunun tasinmazinin bulundugu mahallenin gecekondu önleme bölgesine dönüstürüldügü nâzim imar plani ile uygulama imar planinin da 2. Idare Mahkemesinin karariyla iptal edildigi anlasilmaktadir. Basvurucunun temyiz asamasinda 2. Idare Mahkemesinin iptal kararindan Yargitayi haberdar ettigi görülmektedir. Ancak Yargitay sonradan bu konuya iliskin olarak bir degerlendirme yapmaksizin ilk derece mahkemesi kararini onamistir.
Danistayin 2. Idare Mahkemesinin kararini onamasina iliskin kararina karsi TOKI tarafindan yapilan karar düzeltme basvurusunun sonucuyla ilgili olarak dosyada bir bilgi bulunmamakla birlikte iptal kararinin verildigi tarih itibariyla kamulastirma isleminin dayanaklarindan biri olan imar plani degisikliklerinin hukuk âleminden kalktigi açiktir.
Bu durumda basvurucunun mülkünden yoksun birakilmasinin gerek tasinmaza iliskin yapilan imar uygulama isleminin iptal edilmis olmasi gerekse kamulastirma isleminin dayanagini teskil eden Kuzey Yildizi Kentsel Dönüsüm Projesi'ni içeren imar planlari degisikliklerinin iptal edilmis olmasi karsisinda hukuki dayanaktan yoksun hâle geldigi anlasilmistir.
Anayasa Mahkemesi açiklanan gerekçelerle mülkiyet hakkinin ihlal edildigine karar vermistir.
---
TÜRKIYE CUMHURIYETI
ANAYASA MAHKEMESI
BIRINCI BÖLÜM
KARAR
SEVDA ÜLGER BASVURUSU
(Basvuru Numarasi: 2019/4821)
Karar Tarihi: 23/11/2021
R.G. Tarih ve Sayi: 31/12/2021-31706
Baskan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Hicabi DURSUN
Recai AKYEL
Selahaddin MENTES
Irfan FIDAN
Raportör
Ayhan KILIÇ
Basvurucu
Sevda ÜLGER
Vekili
Av. Samet KARAGÜZEL
I. BASVURUNUN KONUSU
1. Basvuru, imar uygulama islemi sonucu baska yerden verilen tasinmaza yönelik olarak açilan kamulastirma bedelinin tespiti ve tescil davasi devam ederken imar uygulama islemi iptal edildigi hâlde bu durum dikkate alinmadan kamulastirma bedeli belirlenmesi nedeniyle mülkiyet hakkinin ihlal edildigi iddiasina iliskindir.
II. BASVURU SÜRECI
2. Basvuru 14/2/2019 tarihinde yapilmistir.
3. Basvuru, basvuru formu ve eklerinin idari yönden yapilan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmustur.
4. Komisyonca basvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafindan yapilmasina karar verilmistir.
5. Bölüm Baskani tarafindan basvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapilmasina karar verilmistir.
6. Basvuru belgelerinin bir örnegi bilgi için Adalet Bakanligina gönderilmistir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Basvuru formu ve eklerinde ifade edildigi sekliyle ilgili olaylar özetle söyledir:
8. Basvurucu 1970 dogumlu olup Ankara'da ikamet etmektedir.
9. Basvurucu, Samsun ili Canik ilçesi Yeni Mahalle Ali Riza Bey Bulvari'nda kâin 105 ada 536 parsel No.lu tasinmazin malikidir. Basvurucunun maliki oldugu parsel ile bu parselin çevresinde bulunan bazi tasinmazlarin kullanimi dosyadan anlasilmayan bir tarihte yapilan plan degisikligiyle dinî tesis alani, park ve yol olarak belirlenmistir. Plan degisikliginin akabinde Canik Belediyesi (Belediye) 26/8/2009 tarihinde basvurucunun tasinmazinin bulundugu bölgede imar uygulama islemi yapmis ve bu islem sonucunda basvurucunun mülkiyet hakkini 105 ada 643 numarali parsele kaydirmistir. Basvurucunun yeni tasinmazdaki hissesi 101501/1425869 olup 1.015,01 m² büyüklügündeki alana isabet etmektedir.
10. Toplu Konut Idare Baskanligi (TOKI) 1/6/2011 tarihinde 105 ada 643 numarali parsel hakkinda kamulastirma karari almistir. Kamulastirma karari 3/8/2011 tarihinde basvurucuya teblig edilmistir.
11. Çevre ve Sehircilik Bakanligi tarafindan 12/11/2013 tarihli ve 1/5000 ölçekli nâzim imar plani ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planiyla basvurucunun tasinmazinin bulundugu mahalle, gecekondu önleme bölgesi (Kuzey Yildizi Kentsel Dönüsüm Projesi) olarak belirlenmistir. Plan degisiklikleriyle basvurucunun önceki tasinmazinin bulundugu alan dinî tesis alani olmaktan çikarilmis, yol genisligi 15 metreden 10 metreye düsürülmüs, bölgenin insaat yogunlugu emsal 2.20'ye yükseltilmis ve yükseklik seviyesi serbest birakilmistir.
A. Imar Uygulama Islemine Karsi Açilan Iptal Davasi Süreci
12. Basvurucu imar uygulama isleminin iptali istemiyle 8/5/2013 tarihinde Belediyeye karsi Samsun 1. Idare Mahkemesinde (1. Idare Mahkemesi) iptal davasi açmistir. Basvurucu, tasinmazin kaydirildigi 643 numarali parselin degerinin orijinal parsele (536 numarali parsele) göre düsük oldugunu ve bu nedenle imar uygulama isleminin hukuka aykiri bulundugunu ileri sürmüstür.
13. Yargilama sonucunda 1. Idare Mahkemesi 20/3/2014 tarihli kararla imar uygulama islemini iptal etmistir. Kararin gerekçesinde özetle sunlar ifade edilmistir:
i. Imar uygulamasi islemlerinin amaci; sehircilik ilkelerine, planlama esaslarina, imar teknigine ve imar planina uygun, yapilasmaya elverisli, düzgün imar parselleri olusturmaktir. Bu amaçlar disinda imar uygulamasi yapilmasi ilgili kanun hükümlerinin amacina aykiri olacagi gibi yapilasma kosullari yönünden sorunlu parseller olusmasina da neden olabilecektir.
ii. Olayda davali idarenin savunmasindan ve dava dosyasi içinde yer alan bilgi ve belgelerin birlikte degerlendirilmesinden dava konusu imar uygulamasinin yapilma amacinin plan degisikligi sonrasinda tasinmazlari dinî tesis alani, park ve yola çevrilen kisilerin baska bir adaya tasinmasi oldugu anlasilmaktadir. Basvurucuya ait tasinmaz, Ali Riza Bey Bulvari'na cepheli iken dava konusu imar uygulamasi islemiyle bulundugu adanin arka tarafina tasinmistir. Basvurucunun tasinmazinin bulundugu yere ise plan degisikliginden etkilenen baska kisilere ait tasinmazlarin kaydirildigi görülmektedir.
iii. Bu duruma göre basvurucunun maliki oldugu tasinmaz, bulvara cepheli iken adanin arka tarafina tasindigi hâlde plan degisikliginden etkilenen diger tasinmazlarin ise basvurucunun tasinmazinin uygulama öncesinde bulundugu alana kaydirilmasinin hangi teknik gerekçeye dayali olarak yapildigi davali idare tarafindan ortaya konulamamistir. Bu durum dikkate alindiginda imar uygulamasi islemi hukuka aykiridir.
14. Ilk derece mahkemesi karari temyiz edilmeksizin kesinlesmistir.
15. Belediye, iptal karari dogrultusunda yeni bir imar uygulama islemi yapmamistir.
B. Imar Planlarina Karsi Açilan Iptal Davasi Süreci
16. Basvurucu 12/11/2013 tarihli ve 1/5.000 ölçekli nâzim imar plani ile 1/1.000 ölçekli uygulama imar planinin iptali istemiyle 27/12/2013 tarihinde Samsun 2. Idare Mahkemesinde iptal davasi açmistir. Dava dilekçesinde; imar plan degisiklikleriyle kentsel dönüsümün amacindan uzaklasildigi, bu sebeple söz konusu alandaki tüm degisikliklerin iptali gerektigi ileri sürülmüstür.
17. Samsun 2. Idare Mahkemesi, bilirkisi incelemesi yaptirdiktan sonra 27/10/2015 tarihinde bilirkisi raporundaki görüs dogrultusunda imar planlarini iptal etmistir. Kararin gerekçesinde; plan degisikliklerin gerekçesinin planlama rapor teknigine uygun olmadigi belirtilmis, alanda ticaret amaciyla emsal degerinin 2,20'ye çikarilmasinin ve yüksekligin serbest birakilmasinin oldukça yogun ve olasi olarak yüksek katli bir yapilasmaya yol açacagi ifade edilmistir. Kararda, bu degisikligin yapilarin günese göre cephesi ve yönlenmesi özelliklerini olumsuz yönde etkileyecegi, yol genisliginin 15 metreden 10 metreye düsürülmesinin teknik altyapi ve gerekliliklerinin ortaya konulmadigi vurgulanmistir. Kararda ayrica uyusmazlik konusu alanda daha yogun bir kullanim ve kullanici sayisi öngörülmesine karsin dinî tesislerden birinin kaldirilmasinin sehircilik ilkelerine ve planlama tekniklerine aykiri oldugu sonucuna varildigi belirtilmistir.
18. Ilk derece mahkemesi karari, Danistay Altinci Dairesinin 14/11/2017 tarihli karariyla onanmistir. TOKI bu karara karsi karar düzeltme yoluna basvurmustur. Karar düzeltme isteminin karara baglanip baglanmadigiyla ilgili olarak herhangi bir bilgi basvuru dosyasinda bulunmamaktadir.
C. Kamulastirma Bedelinin Tespiti ve Tescil Davasi Süreci
19. TOKI, satin alma görüsmelerinden sonuç alinmamasi üzerine 29/12/2014 tarihinde Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde (Asliye Hukuk Mahkemesi) basvurucu aleyhine kamulastirma bedelinin tespiti ve tescil davasi açmistir.
20. Basvurucu, Asliye Hukuk Mahkemesine sundugu cevap dilekçesinde, TOKI'nin önerdigi 300 TL metrekare birim fiyatinin düsük oldugunu belirtmistir. Basvurucu ayrica tasinmazin degerini etkileyen bir dizi faktöre yer vermis ve bunlarin dikkate alinmasini talep etmistir.
21. Asliye Hukuk Mahkemesi 30/3/2015 tarihinde tasinmaz mahallinde kesif yapmistir. Bilirkisi heyetince düzenlenen 13/4/2015 tarihli raporda 643 numarali parselin kamulastirma bedeli toplam 1.218.992,36 TL olarak belirlenmistir. Bilirkisiler basvurucunun tasinmazinin büyüklügünü 698,80 m² olarak dikkate almistir. Basvurucu, bilirkisi raporuna yönelik olarak sundugu itiraz dilekçesinde tasinmazin büyüklügüne ve hesaplama yöntemine iliskin iddialarin yaninda Samsun 1. Idare Mahkemesinin iptal kararina dikkat çekmis; 536 numarali parsel esas alinarak hesaplama yapilmasi gerektigini ifade etmistir.
22. Asliye Hukuk Mahkemesi 18/5/2015 tarihinde yeniden kesif yapmistir. Kesif sonrasi farkli bir heyet tarafindan düzenlenen 1/6/2015 tarihli bilirkisi raporunda 643 numarali parselin kamulastirma bedeli yine toplam 1.218.992,36 TL olarak belirlenmistir. Basvurucu bu rapora da ayni gerekçelerle itiraz etmistir.
23. Ikinci bilirkisi heyeti tarafindan 4/9/2015 tarihli ek rapor düzenlenmistir. Ek raporda basvurucunun tasinmazinin 1.015,01 m² büyüklügünde oldugu kabul edilerek yeniden hesaplama yapilmis ve kamulastirma bedeli 1.535.202,36 TL olarak tespit edilmistir.
24. Asliye Hukuk Mahkemesi 8/10/2015 tarihli karariyla davayi kabul etmis ve ikinci bilirkisi heyetince hazirlanan 4/9/2015 tarihli ek rapor esas alinarak 1.535.202,36 TL kamulastirma bedeline hükmetmistir. Kararda, basvurucunun 536 numarali parsel esas alinarak hesaplama yapilmasi gerektigi iddiasina yönelik herhangi bir degerlendirme yapilmamistir.
25. Basvurucu bu karara karsi temyiz yoluna basvurmustur. Temyiz dilekçesinde, kamulastirma bedelinin hesaplanma yöntemine yönelik itirazlarin yaninda kamulastirma bedelinin hesaplanmasinda 536 numarali parselin dikkate alinmasi gerektigi ileri sürülmüstür. Basvurucu, Samsun 1. Idare Mahkemesince imar uygulama isleminin iptal edildigini ancak Belediyenin bu karari uygulamadigini vurgulamis; bulvara cephesi olmayan 643 numarali parselin degerinin 536 numarali parsele göre çok düsük oldugunu iddia etmistir.
26. Yargitay 5. Hukuk Dairesi (Daire) 16/2/2017 tarihli karariyla dosyayi geri çevirmistir. Daire; Samsun 1. Idare Mahkemesinin 20/3/2014 tarihli karari ile Samsun 2. Idare Mahkemesinin 27/10/2015 tarihli kararinin kesinlesmis karar örneklerinin mahkemesinden istenmesini, 643 parselin en son imar durumunun ne oldugunun ve imar planinin iptal edilip edilmediginin ilgili belediyeden sorulmasini Asliye Hukuk Mahkemesinden istemistir.
27. Geri çevirme karari üzerine Asliye Hukuk Mahkemesi Belediyeye, Canik Kaymakamligi Tapu Müdürlügüne (Tapu Müdürlügü) ve idare mahkemelerine müzekkere yazmistir. Tapu Müdürlügü 105 ada 643 numarali parsele iliskin kayitlari göndermistir. Buna göre Samsun 1. Idare Mahkemesinin 20/3/2014 tarihli karari sonrasinda tasinmazin tapu sicilinde herhangi bir degisiklik yapilmamistir. Samsun 1. Idare Mahkemesi kararin temyiz edilmeksizin kesinlestigini, Samsun 2. Idare Mahkemesi ise kararin temyiz incelemesinde oldugunu bildirmistir. Belediye de 25/5/2017 tarihli cevabinda, Samsun 2. Idare Mahkemesinin 27/10/2015 tarihli kararindan sonra imar planlarinin iptal edilerek 1/2/2016 tarihinde yeniden onaylandigini ve yasal aski süresi içinde herhangi bir itirazin olmamasi üzerine plan degisikliginin yürürlüge girdigini belirtmistir.
28. Asliye Hukuk Mahkemesi temin ettigi bilgi ve belgeleri ekleyerek dosyayi yeniden Daireye göndermistir. Daire 29/3/2018 tarihli karariyla Asliye Hukuk Mahkemesi kararini, kararin usul ve yasaya uygun oldugunu belirterek onamistir. Daire kararinda geri çevirme karari üzerine Asliye Hukuk Mahkemesinin topladigi bilgi ve belgelerin sonuca ne yönde etki ettigine dair bir açiklama yapilmamistir. Karar düzeltme istemi de ayni Daire tarafindan 12/12/2018 tarihinde reddedilmistir.
29. Nihai karar 15/1/2019 tarihinde basvurucuya teblig edilmistir.
30. Basvurucu 14/2/2019 tarihinde bireysel basvuruda bulunmustur.
IV. ILGILI HUKUK
31. 3/5/1985 tarihli ve 3194 Imar Kanunu’nun 18. maddesinin birinci fikrasi söyledir:
"Imar hududu içinde bulunan binali veya binasiz arsa ve arazileri malikleri veya diger hak sahiplerinin muvafakati aranmaksizin, birbirleri ile, yol fazlalari ile, kamu kurumlarina veya belediyelere ait bulunan yerlerle birlestirmeye, bunlari yeniden imar planina uygun ada veya parsellere ayirmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarina göre hak sahiplerine dagitmaya ve re'sen tescil islemlerini yaptirmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan disinda ise yukarida belirtilen yetkiler valilikçe kullanilir."
32. 24/2/1984 tarihli ve 2981 sayili Imar ve Gecekondu Mevzuatina Aykiri Yapilara Uygulanacak Bazi Islemler ve 6785 Sayili Imar Kanununun Bir Maddesinin Degistirilmesi Hakkinda Kanun’un ek 1. maddesi söyledir:
"Imar plani olan yerlerde, 9/5/1985 tarih ve 3194 sayili Imar Kanununun 18 inci maddesi geregince arsa ve arazi düzenlemelerinde, binali veya binasiz arsa ve arazilere bu Kanundan önce özel parselasyona dayali veya hisse karsiligi satin alinan yerler dikkate alinarak müstakil, hisseli parselleri veya üzerinde yapilacak binalarin daire miktarlari gözönünde bulundurularak kat mülkiyeti esasina göre arsa paylarini sahipleri adlarina resen tescil ettirmeye valilik veya belediyeler yetkilidir. "
V. INCELEME VE GEREKÇE
33. Anayasa Mahkemesinin 23/11/2021 tarihinde yapmis oldugu toplantida basvuru incelenip geregi düsünüldü:
A. Basvurucunun Iddialari
34. Basvurucu;
i. Bulvar üzerinde olan tasinmazinin imar uygulama islemi ve plan degisiklikleriyle konumu itibariyla yaklasik bes kat daha degersiz olan bir yere kaydirildigini belirtmistir. Imar uygulama islemi ile plan degisikliklerine karsi idari yargida açtigi davalar derdest iken TOKI'nin kamulastirma bedelinin tespiti ve tescil davasi açtigini ifade etmistir. Yargilama devam ederken Samsun 2. Idare Mahkemesince plan degisiklikleri iptal edilmesine ragmen Belediye ile TOKI'nin anlasarak iptal edilen plan üzerinden kamulastirma isleminin sürdürülmesini sagladiklarini ileri sürmüstür.
ii. Kamulastirma bedelinin 536 parsel numarali tasinmaz esas alinarak belirlenmesi gerektigini derece mahkemelerinde ileri sürdügü hâlde bu iddiasinin dikkate alinmadigindan yakinmistir.
iii. Belediyenin kamulastirilan tasinmazlari 3.500 TL metrekare birim fiyatiyla satisa çikardigini ve bu sekilde kentsel dönüsüm sürecini haksiz kazanca dönüstürdügünü öne sürmüstür. Kentsel dönüsüm uygulamasi adi altinda mülkiyet hakkina bu sekilde müdahale edilmesinin Anayasa'nin 35. maddesini ihlal ettigini belirtmistir.
iv. Idare mahkemelerince verilen iptal kararlarinin dikkate alinmamasinin hak arama hürriyetini ihlal ettigini savunmustur. Tasinmazi kentsel dönüsüm alani içinde bulunmamasina ragmen hukuka aykiri plan degisiklikleriyle kentsel dönüsüm alanina dâhil edildiginden ve sonrasinda da plan degisikliklerinin iptaline iliskin mahkeme kararinin uygulanmamasindan sikâyet etmistir.
B. Degerlendirme
35. Anayasa’nin "Mülkiyet hakki" kenar baslikli 35. maddesi söyledir:
"Herkes, mülkiyet ve miras haklarina sahiptir.
Bu haklar, ancak kamu yarari amaciyla, kanunla sinirlanabilir.
Mülkiyet hakkinin kullanilmasi toplum yararina aykiri olamaz."
36. Anayasa Mahkemesi, olaylarin basvurucu tarafindan yapilan hukuki nitelendirmesi ile bagli olmayip olay ve olgularin hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Basvurucunun sikâyetinin özü, hukuka aykiriligi mahkeme karariyla saptanmis plan degisiklikleri ile imar uygulama islemine istinaden parseli degistirilen tasinmazinin kamulastirma bedelinin düsük belirlenmesidir. Basvurucunun tüm iddialarinin mülkiyet hakki kapsaminda incelenmesi uygun bulunmustur.
1. Kabul Edilebilirlik Yönünden
37. Açikça dayanaktan yoksun olmadigi ve kabul edilemezligine karar verilmesini gerektirecek baska bir neden de bulunmadigi anlasilan mülkiyet hakkinin ihlal edildigine iliskin iddianin kabul edilebilir olduguna karar verilmesi gerekir.
2. Esas Yönünden
a. Mülkün Varligi
38. Basvurucunun Samsun ili Canik ilçesi Yeni Mahalle Ali Riza Bey Bulvari'nda kâin 105 ada 643 parsel numarali tasinmazin maliki oldugu açiktir. Öte yandan basvurucunun dava konusu ettigi imar uygulama isleminden önce ayni adadaki 536 numarali parselin maliki oldugu hususunda da ihtilaf bulunmamaktadir.
b. Müdahalenin Varligi ve Türü
39. Somut olayda basvurucunun tasinmazi kamulastirilmis ve Asliye Hukuk Mahkemesinin 8/10/2015 tarihli karariyla TOKI adina tescil edilmistir. Basvurucunun tasinmazinin kamulastirilmasinin mülkiyet hakkina müdahale teskil ettigi tartismasizdir.
40. Anayasa’nin 35. maddesi ile mülkiyet hakkina temas eden diger hükümleri birlikte degerlendirildiginde Anayasa'nin mülkiyet hakkina müdahaleyle ilgili üç kural ihtiva ettigi görülmektedir. Buna göre Anayasa'nin 35. maddesinin birinci fikrasinda, herkesin mülkiyet hakkina sahip oldugu belirtilmek suretiyle mülkten barisçil yararlanma hakkina yer verilmis; ikinci fikrasinda da mülkten barisçil yararlanma hakkina müdahalenin çerçevesi belirlenmistir. Maddenin ikinci fikrasinda genel olarak mülkiyet hakkinin hangi kosullarda sinirlanabilecegi belirlenerek ayni zamanda mülkten yoksun birakmanin sartlarinin genel çerçevesi de çizilmistir. Maddenin son fikrasinda ise mülkiyet hakkinin kullaniminin toplum yararina aykiri olamayacagi kurala baglanmak suretiyle devletin mülkiyetin kullanimini kontrol etmesine ve düzenlemesine imkân saglanmistir. Anayasa'nin diger bazi maddelerinde de devlet tarafindan mülkiyetin kontrolüne imkân taniyan özel hükümlere yer verilmistir. Ayrica belirtmek gerekir ki mülkten yoksun birakma ve mülkiyetin düzenlenmesi, mülkiyet hakkina müdahalenin özel biçimleridir (Recep Tarhan ve Afife Tarhan, B. No: 2014/1546, 2/2/2017, §§ 55-58).
41. Tasinmazin kamulastirma nedeniyle TOKI adina tesciline karar verilmesi basvurucunun mülkten yoksun kalmasi sonucunu dogurmustur. Dolayisiyla somut olaydaki müdahale mülkten yoksun birakma mahiyetindedir.
c. Müdahalenin Ihlal Olusturup Olusturmadigi
42. Anayasa’nin 13. maddesi söyledir:
"Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksizin yalnizca Anayasanin ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bagli olarak ve ancak kanunla sinirlanabilir. Bu sinirlamalar, Anayasanin sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykiri olamaz."
43. Anayasa’nin 35. maddesinde mülkiyet hakki sinirsiz bir hak olarak düzenlenmemis, bu hakkin kamu yarari amaciyla ve kanunla sinirlandirilabilecegi öngörülmüstür. Mülkiyet hakkina müdahalede bulunulurken temel hak ve özgürlüklerin sinirlandirilmasina iliskin genel ilkeleri düzenleyen Anayasa'nin 13. maddesinin de gözönünde bulundurulmasi gerekmektedir. Anilan madde uyarinca temel hak ve özgürlükler, demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykiri olmaksizin Anayasa'nin ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bagli olarak ve ancak kanunla sinirlanabilir. Dolayisiyla mülkiyet hakkina yönelik müdahalenin Anayasa'ya uygun olabilmesi için müdahalenin kanuna dayanmasi, kamu yarari amaci tasimasi ve ölçülülük ilkesi gözetilerek yapilmasi gerekmektedir (Recep Tarhan ve Afife Tarhan, § 62). Bu baglamda öncelikle müdahalenin kanuni dayanaginin bulunup bulunmadigi incelenmelidir.
44. Anayasa'nin 35. maddesinin ikinci fikrasinda mülkiyet hakkinin ancak kamu yarari amaciyla kanunla sinirlanabilecegi belirtilmek suretiyle mülkiyet hakkina yönelik müdahalelerin kanunda öngörülmesi geregi ifade edilmistir. Öte yandan temel hak ve özgürlüklerin sinirlandirilmasina iliskin genel ilkelerin düzenlendigi Anayasa'nin 13. maddesinde de hak ve özgürlüklerin ancak kanunla sinirlanabilecegi temel bir ilke olarak benimsenmistir. Buna göre mülkiyet hakkina yapilan müdahalelerde dikkate alinacak öncelikli ölçüt, müdahalenin kanuna dayali olmasidir. Bu ölçütün saglanmadigi tespit edildiginde diger ölçütler bakimindan inceleme yapilmaksizin mülkiyet hakkinin ihlal edildigi sonucuna varilacaktir (Ford Motor Company, B. No: 2014/13518, 26/10/2017, § 49).
45. Müdahalenin kanuna dayali olmasi öncelikle seklî manada bir kanunun varligini zorunlu kilar. Seklî manada kanun, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafindan Anayasa'da belirtilen usule uygun olarak kanun adi altinda çikarilan düzenleyici yasama islemidir. Hak ve özgürlüklere müdahale edilmesi ancak yasama organinca kanun adi altinda çikarilan düzenleyici islemlerde müdahaleye imkân taniyan bir hükmün bulunmasi sartina baglidir. TBMM tarafindan çikarilan seklî anlamda bir kanun hükmünün bulunmamasi hakka yapilan müdahaleyi anayasal temelden yoksun birakir (Ali Hidir Akyol ve digerleri [GK], B. No: 2015/17510, 18/10/2017, § 56).
46. Hak ve özgürlüklerin, bunlara yapilacak müdahalelerin ve sinirlandirmalarin kanunla düzenlenmesi bu haklara ve özgürlüklere keyfî müdahaleyi engelleyen ve hukuk güvenligini saglayan demokratik hukuk devletinin en önemli unsurlarindan biridir (Tahsin Erdogan, B. No: 2012/1246, 6/2/2014, § 60). Kanunun varligi kadar kanun metninin ve uygulamasinin da bireylerin davranislarinin sonucunu öngörebilecegi kadar hukuki belirlilik tasimasi gerekir. Bir diger ifadeyle kanunun kalitesi de kanunilik kosulunun saglanip saglanmadiginin tespitinde önem arz etmektedir (Necmiye Çiftçi ve digerleri, B. No: 2013/1301, 30/12/2014, § 55). Müdahalenin kanuna dayali olmasi, müdahaleye iliskin yeterince erisilebilir ve öngörülebilir kurallarin bulunmasini gerektirmektedir (Türkiye Is Bankasi A.S. [GK], B. No: 2014/6192, 12/11/2014, § 44).
47. Somut olayda basvurucunun Samsun ili Canik ilçesi Yeni Mahalle Ali Riza Bey Bulvari'nda kâin 105 ada 536 parsel No.lu tasinmazi 26/8/2009 tarihli imar uygulama islemiyle 643 numarali parsele kaydirilmistir. Ardindan 12/11/2013 tarihli ve 1/5.000 ölçekli nâzim imar plani ve 1/1.000 ölçekli uygulama imar planiyla basvurucunun tasinmazinin bulundugu mahalle gecekondu önleme bölgesi olarak belirlenmistir. Bu arada hakkinda 1/6/2011 tarihinde kamulastirma karari alinan 643 parsel sayili tasinmazin kamulastirma bedelinin tespiti ve TOKI adina tesciline karar verilmesi için açilan dava sonucunda 643 parsel sayili tasinmaz TOKI adina tescil edilmistir.
48. TOKI'nin kamulastirma yetkisinin bulundugu ve kanundaki usullere uygun olmak kaydiyla kamulastirma yetkisini kullanabilecegi noktasinda bir tereddüt bulunmamaktadir. Ancak kamulastirma isleminin ve islemin dayanagi olan islemlerin hukuka aykiri oldugunun mahkemelerce saptanmasi hâlinde tasinmazin TOKI adina tescilinin hukuki temelden yoksun hâle gelecegi açiktir.
49. Kamulastirma islemleri 643 parsel sayili tasinmazin basvurucunun mülkiyetinde bulundugu olgusu temel alinarak yürütülmüstür. Ancak basvurucunun mülkiyetinde bulunan 536 numarali parselin 643 numarali parsele kaydirilmasina iliskin imar uygulama islemi Samsun 1. Idare Mahkemesinin 20/3/2014 tarihli karariyla iptal edilmistir. Dolayisiyla basvurucunun tasinmazinin imar uygulamasi ile ayni ada 643 numarali parsele kaydirilmasinin hukuksal dayanagi ortadan kalkmistir. Bu durumda 643 parsel sayili tasinmazin basvurucunun mülkiyetinde bulundugu olgusuna dayali olarak yürütülen kamulastirma isleminin hukuki temelden yoksun hâle geldigi anlasilmistir. Basvurucu yargilama sürecinde bu hususu dile getirdigi hâlde Mahkeme buna yönelik bir degerlendirme yapmamistir.
50. Öte yandan basvurucunun tasinmazinin bulundugu mahallenin gecekondu önleme bölgesine dönüstürüldügü 12/11/2013 tarihli ve 1/5000 ölçekli nâzim imar plani ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planinin da Samsun 2. Idare Mahkemesinin 27/10/2015 tarihli karariyla -Asliye Hukuk Mahkemesinin tescil kararini verdigi 8/10/2015 tarihinden çok kisa bir süre sonra- iptal edildigi anlasilmaktadir. Basvurucunun temyiz asamasinda Samsun 2. Idare Mahkemesinin iptal kararindan Daireyi haberdar ettigi görülmektedir. Nitekim Daire 16/2/2017 tarihli geri çevirme kararinda Samsun 2. Idare Mahkemesinin 27/10/2015 tarihli kararinin kesinlesip kesinlesmedigi sorularak buna iliskin belgelerin temin edilmesini Asliye Hukuk Mahkemesinden istemistir. Ancak Daire sonradan bu konuya iliskin olarak bir degerlendirme yapmaksizin ilk derece mahkemesi kararini onamistir.
51. Danistay Altinci Dairesinin Samsun 2. Idare Mahkemesinin 27/10/2015 tarihli kararini onamasina iliskin 14/11/2017 tarihli kararina karsi TOKI tarafindan yapilan karar düzeltme basvurusunun sonucuyla ilgili olarak dosyada bir bilgi bulunmamakla birlikte iptal kararinin verildigi 27/10/2015 tarihi itibariyla kamulastirma isleminin dayanaklarindan biri olan imar plani degisikliklerinin hukuk âleminden kalktigi açiktir. Her ne kadar Dairenin geri çevirme karari üzerine Belediye, Asliye Hukuk Mahkemesince yazilan müzekkereye verdigi cevapta imar planlarinin 1/2/2016 tarihinde yeniden onaylandigini ve yasal aski süresi içinde herhangi bir itirazin olmamasi üzerine plan degisikliginin yürürlüge girdigini belirtmis ise de bunun kamulastirma islemine etkisi Daire kararinda tartisilmamistir. Ayrica bu belgelerin basvurucuya teblig edildigine ve basvurunun buna karsi beyanlarini sunmasina firsat tanindigina iliskin bir bilgi basvuru dosyasinda bulunmamaktadir.
52. Basvurucunun 12/11/2013 tarihli ve 1/5.000 ölçekli nâzim imar plani ile 1/1.000 ölçekli uygulama imar planinin iptaline iliskin kararin uygulanmasi hâlinde -tasinmazinin Kuzey Yildizi Kentsel Dönüsüm Projesi kapsaminda kalmayacagi yolundaki iddiasi da gözetildiginde- bu yönüyle de kamulastirma isleminin hukuki temelinin bulundugunun derece mahkemelerince açikliga kavusturulmadigi kanaatine varilmistir.
53. Bu durumda basvurucunun mülkünden yoksun birakilmasinin gerek tasinmaza iliskin yapilan imar uygulama isleminin iptal edilmis olmasi gerekse kamulastirma isleminin dayanagini teskil eden Kuzey Yildizi Kentsel Dönüsüm Projesi'ni içeren imar planlari degisikliklerinin iptal edilmis olmasi karsisinda hukuki dayanaktan yoksun hâle geldigi anlasilmistir. Varilan sonuca göre müdahalenin mesru bir amacinin bulunup bulunmadiginin veya ölçülü olup olmadiginin degerlendirilmesine gerek görülmemistir.
54. Açiklanan gerekçelerle Anayasa'nin 35. maddesinde güvence altina alinan mülkiyet hakkinin ihlal edildigine karar verilmesi gerekir.
3. 6216 Sayili Kanun'un 50. Maddesi Yönünden
55. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayili Anayasa Mahkemesinin Kurulusu ve Yargilama Usulleri Hakkinda Kanun'un 50. maddesinin ilgili kismi söyledir:
"(1) Esas inceleme sonunda, basvurucunun hakkinin ihlal edildigine ya da edilmedigine karar verilir. Ihlal karari verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarinin ortadan kaldirilmasi için yapilmasi gerekenlere hükmedilir…
(2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararindan kaynaklanmissa, ihlali ve sonuçlarini ortadan kaldirmak için yeniden yargilama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargilama yapilmasinda hukuki yarar bulunmayan hâllerde basvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açilmasi yolu gösterilebilir. Yeniden yargilama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararinda açikladigi ihlali ve sonuçlarini ortadan kaldiracak sekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir."
56. Basvurucu, ihlalin tespit edilmesini ve tasinmazin gerçek degeri olan 3.500.000 TL'nin tazminat olarak ödenmesine karar verilmesini talep etmistir.
57. Anayasa Mahkemesinin Mehmet Dogan ([GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018) kararinda ihlal sonucuna varildiginda ihlalin nasil ortadan kaldirilacagi hususunda genel ilkeler belirlenmistir. Anayasa Mahkemesi diger bir kararinda ise bu ilkelerle birlikte ihlal kararinin yerine getirilmemesinin sonuçlarina da deginmis ve bu durumun ihlalin devami anlamina gelecegi gibi ilgili hakkin ikinci kez ihlal edilmesiyle sonuçlanacagina isaret etmistir (Aligül Alkaya ve digerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019).
58. Bireysel basvuru kapsaminda bir temel hakkin ihlal edildigine karar verildigi takdirde ihlalin ve sonuçlarinin ortadan kaldirildigindan söz edilebilmesi için temel kural, mümkün oldugunca eski hâle getirmenin yani ihlalden önceki duruma dönülmesinin saglanmasidir. Bunun için ise öncelikle ihlalin kaynagi belirlenerek devam eden ihlalin durdurulmasi, ihlale neden olan karar veya islemin ve bunlarin yol açtigi sonuçlarin ortadan kaldirilmasi, varsa ihlalin sebep oldugu maddi ve manevi zararlarin giderilmesi, ayrica bu baglamda uygun görülen diger tedbirlerin alinmasi gerekmektedir (Mehmet Dogan, §§ 55, 57).
59. Ihlalin mahkeme kararindan kaynaklandigi veya mahkemenin ihlali gideremedigi durumlarda Anayasa Mahkemesi, 6216 sayili Kanun'un 50. maddesinin (2) numarali fikrasi ile Anayasa Mahkemesi Içtüzügü’nün 79. maddesinin (1) numarali fikrasinin (a) bendi uyarinca ihlalin ve sonuçlarinin ortadan kaldirilmasi için yeniden yargilama yapilmak üzere kararin bir örneginin ilgili mahkemeye gönderilmesine hükmeder. Anilan yasal düzenleme, usul hukukundaki benzer hukuki kurumlardan farkli olarak ihlali ortadan kaldirmak amaciyla yeniden yargilama sonucunu doguran ve bireysel basvuruya özgülenen bir giderim yolunu öngörmektedir. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi tarafindan ihlal kararina bagli olarak yeniden yargilama karari verildiginde usul hukukundaki yargilamanin yenilenmesi kurumundan farkli olarak ilgili mahkemenin yeniden yargilama sebebinin varligini kabul hususunda herhangi bir takdir yetkisi bulunmamaktadir. Dolayisiyla böyle bir kararin kendisine ulastigi mahkemenin yasal yükümlülügü, ilgilinin talebini beklemeksizin Anayasa Mahkemesinin ihlal karari nedeniyle yeniden yargilama karari vererek devam eden ihlalin sonuçlarini gidermek üzere gereken islemleri yerine getirmektir (Mehmet Dogan, 58, 59; Aligül Alkaya ve digerleri (2), 57-59, 66, 67).
60. Incelenen basvuruda, basvurucunun mülkiyet hakkina yapilan müdahalenin kanuni dayanaginin bulunmamasi sebebiyle mülkiyet hakkinin ihlal edildigi sonucuna ulasilmistir. Dolayisiyla ihlalin mahkeme kararindan kaynaklandigi anlasilmaktadir.
61. Bu durumda mülkiyet hakkinin ihlalinin sonuçlarinin ortadan kaldirilmasi için yeniden yargilama yapilmasinda hukuki yarar bulunmaktadir. Yapilacak yeniden yargilama ise bireysel basvuruya özgü düzenleme içeren 6216 sayili Kanun'un 50. maddesinin (2) numarali fikrasina göre ihlalin ve sonuçlarinin ortadan kaldirilmasina yöneliktir. Bu kapsamda yapilmasi gereken is, yeniden yargilama karari verilerek Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulastiran nedenleri gideren, ihlal kararinda belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar verilmesinden ibarettir. Bu sebeple kararin bir örneginin yeniden yargilama yapilmak üzere Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmektedir.
62. Ihlalin ve sonuçlarinin ortadan kaldirilmasi için yeniden yargilamanin yeterli bir giderim saglayacagi anlasildigindan tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektigi sonucuna ulasilmistir.
63. Bununla birlikte basvurucunun tasinmazinin kamulastirilmasina iliskin karara yönelik bir sikâyetinin bulunmadigi, sadece degerinin ödenmesini talep ettigi hususu yeniden yapilacak yargilamada gözetilmelidir.
64. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 364,60 TL harç ve 4.500 TL vekâlet ücretinden olusan toplam 4.864,60 TL yargilama giderinin basvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açiklanan gerekçelerle;
A. Mülkiyet hakkinin ihlal edildigine iliskin iddianin KABUL EDILEBILIR OLDUGUNA,
B. Anayasa'nin 35. maddesinde güvence altina alinan mülkiyet hakkinin IHLAL EDILDIGINE,
C. Kararin bir örneginin mülkiyet hakkinin ihlalinin sonuçlarinin ortadan kaldirilmasi için yeniden yargilama yapilmak üzere Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesine (E.2014/571, K.2015/387) GÖNDERILMESINE,
D. Basvurucunun tazminat talebinin REDDINE,
E. 364,60 TL harç ve 4.500 TL vekâlet ücretinden olusan toplam 4.864,60 TL yargilama giderinin basvurucuya ÖDENMESINE,
F. Ödemenin, kararin tebligini takiben basvurucunun Hazine ve Maliye Bakanligina basvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapilmasina, ödemede gecikme olmasi hâlinde bu sürenin sona erdigi tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAIZ UYGULANMASINA,
G. Kararin bir örneginin Adalet Bakanligina GÖNDERILMESINE 23/11/2021 tarihinde OYBIRLIGIYLE karar verildi.
hukukihaber.net