Markaların hükümsüzlüğü ve sicilden terkinin talebi, Ülkesellik prensibi, Bekletici mesele

vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdff23c501000000af02000001000300

T.C.
ISTANBUL BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI
16. HUKUK DAIRESI
E. 2018/3189
K. 2021/1154
T. 3.6.2021

MARKALARIN HÜKÜMSÜZLÜGÜ VE SICILDEN TERKINI TALEBI ( Bahse Konu Dava Dosyalarinda Davaliya Ait Ibareyi Içeren 2012 Yilinda Tescil Edilmis Baskaca Markalarin Hükümsüzlügünün Talep Edildiginin Görülmüs Oldugu - Taraflarin Ayni Olmasi Nedeniyle Öncelikle Bu Davalarin Sonucunun Beklenerek Degerlendirilmesi Gerektigi )

ÜLKESELLIK PRENSIBI ( Türkiye'de Tescilli Olmayan Davaci Markasinin Davalinin Tescilli Markalarindan Daha Önce Türkiye'de Fiilen Kullanimi Gerektigi - Türkiye'den Bir Kisim Insanlarin Davaciya Ait Internet Sitesine Giris Yapmalari ve Davacinin Dünyanin Birçok Ülkesinde Bulunan Otellerinde Konaklamasinin Davaci Markasinin Türkiye'de Kullanildigi Anlamina Gelmeyecegi )

BEKLETICI MESELE ( Ilgili Dava Dosyalarinda Davaliya Ait Ibareyi Içeren 2012 Yilinda Tescil Edilmis Baskaca Markalarin Hükümsüzlügünün Talep Edildigi - Bahse Konu Davalarin Akibetinin Arastirilip Tüm Deliller Birlikte Degerlendirildikten Sonra Varilacak Uygun Sonuç Dairesinde Bir Karar Verilmesi Gerekirken Eksik Inceleme ve Yanilgili Degerlendirme Sonucu Karar Verilmesi Usul ve Yasaya Aykiri Oldugundan Davali Vekilinin Istinaf Talebinin Kabulüne Karar Vermek Gerektigi )

KHK-556/m. 7, 8, 42

ÖZET : Dava, davaliya ait markalarin hükümsüzlügü ve sicilden terkini talebine iliskindir.Bahse konu dava dosyalarinda da davaliya ait Eurostar ibaresini içeren 2012 yilinda tescil edilmis baskaca markalarin hükümsüzlügünün talep edildigi görülmüs olup taraflarin ayni olmasi nedeniyle öncelikle bu davalarin sonucunun beklenerek degerlendirilmesi gerekir.

Ülkesellik prensibi geregince Türkiye'de tescilli olmayan davaci markasinin davalinin tescilli markalarindan daha önce Türkiye'de fiilen kullanimi gerekir. Türkiye'den bir kisim insanlarin davaciya ait internet sitesine giris yapmalari ve davacinin dünyanin birçok ülkesinde bulunan otellerinde konaklamasi davaci markasinin Türkiye'de kullanildigi anlamina gelmez.

Açiklanan nedenlerle, bahse konu davalarin akibetinin arastirilip tüm deliller birlikte degerlendirildikten sonra varilacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanilgili degerlendirme sonucu karar verilmesi usul ve yasaya aykiri oldugundan davali vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekir.

DAVA : Istinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanin ilk incelemesi tamamlanmis olmakla, HMK 353. Maddesi geregince dosya içerigine göre durusma yapilmasina gerek görülmeden dosya üzerinde yapilan inceleme sonucu;

GEREGI DÜSÜNÜLDÜ:

KARAR : Davaci vekili; müvekkilinin "..." markasinin dünyanin birçok ülkesinde ve OHIM'de tescilli oldugunu, bu markanin müvekkilinin dünya genelinde 48 farkli ülke 2350 otelden olusan zincirli markasi oldugunu, ayrica müvekkiline ait internet siteleri bulundugunu, davalinin ise ... tescil numarali "..." ve ...tescil numarali "...." markalarinin kendi adina 43.sinifta yer alan "yiyecek ve içecek saglanmasi hizmetleri, geçici konaklama hizmetleri, gündüz bakimi (kres) hizmetleri, hayvanlar için barinma hizmetleri" için tescil ettirdigini, davalinin markalarinin müvekkili markasina ayniyet derecesinde benzer oldugunu, ayrica müvekkiline ait markanin taninmis marka oldugunu, yine müvekkilinin uzun yillarca ... markasini kullanmasi nedeniyle bu ibare üzerinde öncelikli hak sahibi oldugunu, davalinin tescilinin kötüniyetli oldugunu belirterek davaliya ait markalarin hükümsüzlügüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmistir.

Davali vekili; davacinin yabanci sirket olmasi nedeniyle teminat yatirmasi gerektigini, ihtiyati tedbir talebinin reddi gerektigini, davacinin taninmislik iddiasinin müvekkilinin kötüniyetli oldugunu ispatlamadigini, davacinin markasinin otelcilik sektöründe oldugundan zayif marka oldugunu, ülkesellik prensibi geregince baska ülkelerde alinan tescillerin Türkiye'de tescilli markalarin hükümsüzlük sebebi olamayacagini bildirerek davanin reddini istemistir.

Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkisi raporlarina göre; davaci tarafin gerçek hak sahipligi ve markasinin taninmis olduguna dair iddialarini ispat edemedigini, ancak taraf markalarinin esas unsurunun "..." ve "..." ibareleri oldugu, taraflara ait markalarin benzer oldugu, diger markalari olusturan isaretlerin karistirma tehlikesi meydana getirecek sekilde benzer oldugu, davacinin davali tarafin marka basvuru tarihi olan 10.02.2014 tarihinden önce ... markasini geçici konaklama hizmetleri bakimindan ibareye ayirt edici nitelik kazandiracak etki ve yogunlukta kullandigi, davalinin tescilinde kötüniyetli oldugu, tescilli oldugu bütün hizmet siniflari bakimindan hükümsüz kilinmasi gerektigi gerekçeleriyle davaliya ait markalarin hükümsüzlügüne ve sicilden terkinine karar verilmis, karari davali vekili istinaf etmistir.

Davali vekili, istinaf sebebi olarak; kararin hukuka aykiri oldugunu, davacinin talebi üzerine ihtiyati tedbir karari verildigini, verilen ihtiyati tedbirin kaldirilmasi gerektigini, Anayasa Mahkemesi'nin 556 Sayili KHK'nin 7/I hükmünü iptal ettigini, temel hak ve hürriyetlerinin KHK ile düzenlenemeyecegini, davacinin markasinin taninmis oldugu hususunun ispatlanamadigini, ilk bilirkisi raporunun bu yönde görüs belirttigini, ikinci bilirkisi raporunda ise ayrik görüs belirten bilirkisinin bu yönde kanaat bildirdigini, müvekkilinin kendi adina tescilli markayi kullandigini, müvekkilinin tescilinin halan geçerli oldugunu, kararda deginilen Ankara Mahkemeleri kararlarinin temyiz asamasinda oldugunu, kesinlesmedigini, kesinlesmeyen kararlarin bu davada emsal teskil etmeyecegini, davaci markasinin otelcilik sektörü yönünden ayirt ediciligi olmadigini, zayif marka oldugunun kabulü gerektigini, müvekkilinin markalarinin Istanbul ibarelerini de içerdigini, ülkesellik prensibi geregince baska ülkelerde alinan tescillerin Türkiye de red sebebi olamayacagini bildirerek yeni bir bilirkisi incelemesi yapilmasina, ilk derece mahkemesinde rapor yazan bilirkisilerin dinlenmesini ve davanin reddi gerektigini bildirmistir. Davaliya ait ... tescil numarali "... old town istanbul" markasinin 43.sinifta 10.02.2014 de tescil edildigi,...tescil numarali "eurostars old city istanbul" markasinin 43.sinifta 10.02.2014 den itibaren tescilli oldugu görülmüstür. Ankara 3.FSHHM'nin 2015/124 E. - 2016/299 K.sayili ilaminin incelenmesinde; davacinin davali ile dava disi TPMK aleyhine açtigi Kurum Kararinin Iptali ve Marka Hükümsüzlügü davasi oldugu, buna göre dava konusu "..." ibareli markanin davacinin markasi ile benzer oldugunu, davacinin öncelik hakki bulundugu gerekçesiyle 43.siniftan hükümsüzlügüne ve terkinine karar verildigikararin kesinlesip kesinlesmediginin dosya içerisinde anlasilamamistir.

Ankara 1.FSHHM'nin 2015/3 E. - 2016/326 K.sayili ilaminin incelenmesinde; davacinin davali aleyhine Kurum Kararinin iptali ve marka hükümsüzlügü için açtigi dava sonunda dava konusu ... ibareli marka ile davaciya ait .... markalarinin benzer oldugunu, "Hayvan bakim hizmetleri" hariç benzerlik bulundugunu, bu hizmetler disinda hükümsüz kilinmasi gerektigini ve basvurunun kötüniyetli oldugu gerekçeleriyle davali adina tescilli 2012/67410 Sayili ... markasinin 43.sinif yönünden hükümsüzlügüne ve terkinine karar verildigi, kararin kesinlesip kesinlesmediginin dosya içerisinde anlasilamamistir. Yargilama sirasinda alinan 17.10.2017 tarihli bilirkisiler Doç. Dr. ... tarafindan düzenlenen heyet raporunda; davacinin marka ismini ülke sinirlari içerisinde daha önceden kullandigini gösteren bir delilin bulunmadigi dolayisiyla gerçek hak sahipligi iddialarini ispatlayamadigini, davacinin taninmis marka iddiasini ispatlayamadigi, taraf markalarinin markalari olusturan isaretlerinin karistirilma tehlikesi olusturacak ölçüde benzer oldugunu, davalinin marka tescilinden kötüniyetli olup olmadigi yönünde takdirin mahkemeye ait oldugu yolunda görüs bildirildigi görülmüstür.

Yargilama sirasinda alinan 30.03.2018 tarihli Doç.Dr. ... olusan bilirkisi heyet raporunun çogunluk görüsünde; davacinin davalinin marka tescil basvuru tarihi olan 10.02.2014 den önce ... markasini geçici konaklama hizmetleri bakimindan ibareye ayirt edicilik kazandiracak etki ve yogunlukta kullandigi, bu kullanimlar sonucu KHK'nun 8/3 maddesi geregince, geçici konaklama hizmetleri bakimindan gerçek hak sahibi oldugu, davacinin gerçek hak sahibi markasi ve benzer ibarelerin davali tarafindan kullanilmasi ve tescil edilmesi nedeniyle KHK'nin 42.maddesi geregince davali markalarinin tescil edildigi bütün hizmetler bakimindan hükümsüzlügünün istenebilecegini, davacinin taninmis marka iddiasinin ispatlanamadigini, davacinin ilgili sektörde bilinirligi dikkate alindiginda, davali tescillerinin kötüniyetli olarak degerlendirilebilecegi yolunda görüs bildirildigi, ayrik görüs belirten bilirkisinin ise; 23.03.2018 tarihli raporunda davaci marka kullaniminin ve davali marka basvurularinin 2012 yilina dayandigi, bu sebeple davacinin gerçek hak sahibi sayilamayacagini, davaci markasinin Türkiye de faaliyet göstermemesi ve Türkiye de kisitli bir hizmet alici çevresine hitap etmesi sebebiyle ayirt edici gücünün zayif oldugunu, davalinin kötüniyetle hareket ettigine dair somut bir delilin bulunmadigi yolunda görüs bildirildigi görülmüstür. Dosya istinaf incelemesi için Dairemizde bekledigi sirada davaci vekilince Ankara 1.FSHHM'nin 2015/3 E. Sayili dosyasinda verilen kararin Yargitay'dan onandiginin belirtildigi ve bu beyan ekinde Yargitay 11.HD'nin 2017/4214 E. - 2019/1278 K. Sayili onama ilaminin sunuldugu, ayrica kararin onama karari ve kesinlestigine dair mahkemenin kesinlesme serhi verildigi görülmüstür.

GEREKÇE: Dava, davaliya ait markalarin hükümsüzlügü ve sicilden terkini talebine iliskindir.

Davaci taraf, davaliya ait dava konusu markalarin müvekkilinin markalariyla ayniyet derecesinde benzer oldugu, davaci markasinin taninmis oldugu ve marka üzerinden davacinin öncelikli hak sahibi oldugu hususlariyla davalinin tescilinde kötüniyetli oldugunu iddia etmistir. Davali taraf ise davanin reddini savunmustur. Mahkemece, taraf markalari arasinda karistirilma tehlikesi olusturacak sekilde benzerlik bulundugu, davacinin .... ibaresinin geçici konaklama hizmetleri bakimindan ayirt edicili nitelik kazandiracak etki ve yogunlukta kullandigi, davalinin tescilinde kötüniyetli oldugu gerekçeleriyle hükümsüzlük karari verilmis, karari davali vekili istinaf etmistir. Mahkemece, Ankara 1 ve 3.FSHHM'lerin kararlarinin da gerekçe yapildigi anlasilmakta ise de, karar tarihi itibariyle söz konusu mahkeme kararlarinin kesinlesip kesinlesmedigi dosya içeriginden anlasilamamistir. Gerçi Ankara 1.FSHHM'nin 2015/3 esas sayili dosyasinda verilen kararin Yargitay 11.HD'nin 2017/4214 esas, 2019/1278 karar sayili ilamiyla onanarak kesinlestigi yolunda dairemize dilekçe sunulmus ise de, heyetimizce UYAP ortaminda yapilan incelemede Ankara 3.FSHHM'nin 2015/124 esas sayili dosyasinda verilen kararin ise kesinlesmedigi, söz konusu kararin Yargitay 11.Hukuk Dairesi'nce bozuldugu anlasilmaktadir. Bahse konu dava dosyalarinda da davaliya ait .... ibaresini içeren 2012 yilinda tescil edilmis baskaca markalarin hükümsüzlügünün talep edildigi görülmüs olup taraflarin ayni olmasi nedeniyle öncelikle bu davalarin sonucunun beklenerek degerlendirilmesi gerekir. Ayrica mahkemece hükme esas alinan 30/03/2018 tarihli bilirkisi raporunun çogunluk görüsünde davaciya ait internet sitesine Türkiye'den kisilerin erisim yaptiklari ve davaciya ait otelde konaklama yaptiklari, dolayisiyla bu ticari hareketliligin markanin kullanimini ortaya koydugu yolunda görüs belirtilmis ise de, bu görüs dairemizce yerinde görülmemistir. Zira ülkesellik prensibi geregince Türkiye'de tescilli olmayan davaci markasinin davalinin tescilli markalarindan daha önce Türkiye'de fiilen kullanimi gerekir. Türkiye'den bir kisim insanlarin davaciya ait internet sitesine giris yapmalari ve davacinin dünyanin birçok ülkesinde bulunan otellerinde konaklamasi davaci markasinin Türkiye'de kullanildigi anlamina gelmez.

Açiklanan bu hususlar gözetildiginde, özellikle bahse konu Ankara 1 ve 3 FSHHM'lerde görülen davalarin akibetinin arastirilip tüm deliller birlikte degerlendirildikten sonra varilacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanilgili degerlendirme sonucu yazili sekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykiridir. Hal böyle olunca davali vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmis ve asagidaki sekilde hüküm kurulmustur.

SONUÇ : Yukarida açiklanan nedenlerle;

1-Davali vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,

2-Istanbul 2.Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 22/05/2018 tarih, 2016/188 esas, 2018/137 karar sayili kararinin KALDIRILMASINA,

3-Yukarida gerekçede belirtildigi sekilde arastirma ve inceleme yapilarak tüm deliller birlikte degerlendirildikten sonra bir karar verilmek üzere dosyanin ilk derece mahkemesine IADESINE,

4-Istinaf pesin harcinin talebi halinde davaliya iadesine,

5-Istinaf asamasinda davali tarafindan yapilan yargilama gideri olan 98,10 TL istinaf yoluna basvurma harci ile 34,30 TL posta masrafi olmak üzere toplam 132,40 TL'nin davacidan alinarak davaliya verilmesine,

6-Istinaf incelemesi durusmali yapilmadigindan vekalet ücreti takdirine yer olmadigina, Dair, dosya üzerinden yapilan inceleme sonunda, HMK'nun 353/1-a-6 maddesi uyarinca oybirligiyle kesin olarak karar verildi.03.06.2021

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

kazanci.com.tr



Şimdi Ara
Hemen Sor