Orman Sınırları İçinde Kaldığı Tespit Edilen Tapulu Taşınmaz İçin Tazminat Ödenmemesi Nedeniyle Mülkiyet Hakkının İhlal Edilmesi

vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdffae0901000000f300000001000e00

Basvurucunun Yunanistan'dan göç eden dedesine 2510 sayili Iskân Kanunu uyarinca 1945 tarihli tapuyla tasinmaz verilmistir. Birkaç defa yapilan orman kadastrosunda orman vasfinda oldugu kabul edilen tasinmaz, 1959 yilinda yapilan arazi kadastrosu sirasinda da orman vasfi nedeniyle tespit harici birakilmistir. 1970 yilindan itibaren basvurucunun ve murislerinin tasinmazi kullanmasi fiilen engellenmistir.

Basvurucunun 28/12/2009 tarihinde Hazineye karsi açtigi tazminat davasini Asliye Hukuk Mahkemesi (Mahkeme) husumet yönünden reddetmistir. Yargitay’in bozma kararindan sonra davaya bakan Mahkeme bilirkisi raporunda belirtilen degerin davali idareden alinarak davaciya ödenmesine karar vermistir. Ancak Yargitay Mahkeme kararini bozmustur. Yargitay tasinmazin orman niteliginde olmasi sebebiyle iskan tapusunun kadastro tapusuna dönüstürülemeyecegini belirtmistir.

Iddialar 

Basvurucu, orman sinirlari içinde kaldigi tespit edilen tapulu tasinmaz için tazminat ödenmemesi nedeniyle mülkiyet hakkinin ihlal edildigini ileri sürmüstür. 

Mahkemenin Degerlendirmesi 

Anayasa'nin ormanlarin korunmasi ve gelistirilmesine iliskin 169. maddesi uyarinca ormanlarin özel mülkiyete konu edilmesi mümkün degildir. Bununla birlikte söz konusu tasinmazin kamu makamlari tarafindan basvurucunun murisine verilmek suretiyle özel mülke konu edildigi ortadadir.

Kamu makamlari bu tasinmazin murise verildigi tarihte orman olduguna iliskin olarak tapu kaydinda herhangi bir serhin bulundugunu gösterememistir. Ayrica basvurucunun murisinin tasinmazin orman oldugunu bilebilecek durumda oldugunu gösterir herhangi bir olgu da yoktur.

Tapu kayitlarinin olusturulmasi ve tutulmasi kamu makamlarinin gözetiminde oldugundan orman olmasina ragmen hatali olarak bu kayitlarin olusturulmasi hâlinde de yine devletin sorumlu olmasi dogaldir.

Orman olan tasinmazlarin korunmasi baglaminda müdahalenin kamu yararina dayali mesru bir amaci bulunmakta ise de devletin verdigi tapuya dayanarak mülkiyet sahibi olan basvurucunun da menfaatlerinin gözetilmesi ve bu çerçevede idarenin hatali isleminin bütün sonuçlarinin basvurucuya yüklenmemesi gerekmektedir.

Türk hukukunda tapu sicilinin hatali tutulmasindan kaynaklanan zararlarin devlet tarafindan tazmin edilmesini öngören düzenleme 4721 sayili Türk Medeni Kanunu'nda yer almistir. Anilan Kanun’un 1007. maddesinde; tapu sicilinin tutulmasindan dogan bütün zararlardan devletin sorumlu oldugu, zararin dogmasinda kusuru bulunan görevlilere devletin rücu edebilecegi hüküm altina alinmistir.

Orman vasfinda olan tasinmazin basvurucunun murisine 2510 sayili Kanun uyarinca verildikten sonra tekrar orman olarak tespit edilmesi, ormanlarin korunmasi baglaminda kamu yararina dayali mesru bir amaci içerse de mülkten yoksun birakilan basvurucuya herhangi bir tazminat ödenmemesi idarenin hatasindan dogan zarara bütünüyle basvurucunun katlanmasi sonucunu dogurmustur.

Sonuç olarak müdahaleyle basvurucuya asiri bir külfet yüklenmis, basvurucunun mülkiyet hakki ile kamu yarari arasindaki adil denge basvurucunun aleyhine bozulmustur. Bu nedenle mülkiyet hakkina yapilan müdahale ölçüsüzdür.

Anayasa Mahkemesi açiklanan gerekçelerle mülkiyet hakkinin ihlal edildigine karar vermistir.  



Şimdi Ara
Hemen Sor