vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdffe128010000009202000001000100T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAIRESI E. 2020/2191 K. 2021/2712 T. 22.3.2021 HAKSIZ REKABET NEDENIYLE TAZMINAT ISTEMI ( Davaci Taniginin "Sirketin Altin Tamirat Islerini Yaptigini Davalinin Davaci Sirket ile Bundan Sonra Is Yapmamasini Söyledigini Kendisinin de Bu Hususu Davaci Sirkete ve Çalisanlarina Aktardigini Ancak Davaci Sirket ile Is Yapmaya Devam Ettigini Bundan Dolayi Baska Kisilerin Davaci Sirket ile Çalismayi Biraktiklarini Duymadigini" Beyan Ettigi - Davalinin Eyleminin 6102 SK Md. 55'de Ifade Edilen “Sözlesmeyi Ihlale veya Sona Erdirmeye Yöneltmek" Seklindeki Haksiz Rekabet Halini Olusturdugunun Kabulü Gerektigi ) MADDI ZARARIN TESPITI ( Davacinin Dosyaya Sundugu Faturalardan Anlasildigi Üzere Söz Konusu Fiilden Ötürü Usak Ilinin Disindan Tedarikte Bulunmak Zorunda Kaldigi - Davacinin Somut Maddi Zararinin Tespiti Gerektigi ve Davacinin Maddi Zarari Somut Olarak Tespit Edilemezse 6098 Sayili TBK'nin 50/2 Maddesi Uyarinca Mahkemece Maddi Tazminatin Takdir Edilmesi Gerektigi/Hatali Degerlendirme ve Eksik Incelemeyle Karar Verilmesinin Bozmayi Gerektirdigi ) TICARI ITIBARIN ZEDELENMESI ( Davalilarin Eyleminin Davaci Sirketin Tüzel Kisiliginin Ticari Itibarina Zarar Verdigi Degerlendirilip Davaci Lehine Manevi Tazminata da Hükmedilmesi Gerektigi - Hatali Degerlendirmeye ve Eksik Incelemeye Dayali Olarak Verilen Davanin Reddi Kararina Yönelik Istinaf Basvurusunun Esastan Reddedilmesinin Isabetli Olmadigi ) 6102/m.54,55 6098/m.50/2 ÖZET : Dava, haksiz rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine iliskindir. Davaci taniginin ''üç seneden beri Y. sirketinin altin tamirat islerini yaptigini, 2016 yili içinde davalinin, davaci sirket ile bundan sonra is yapmamasini söyledigini, kendisinin de bu hususu davaci sirkete ve çalisanlarina aktardigini, ancak davaci sirket ile is yapmaya devam ettigini, bundan dolayi baska kisilerin davaci sirket ile çalismayi biraktiklarini duymadigini, kendisinin Esnaf Odasi Baskaninin söylediklerini davaciya aktardigini'', beyan etmis olup, davaci taniginin bu beyani, davalinin eyleminin 6102 Sayili TTK'nin 55. maddesinde ifade edilen “Sözlesmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek" seklindeki haksiz rekabet halini olusmaktadir. Davacinin dosyaya sundugu faturalardan söz konusu fiilden ötürü Usak ilinin disindan tedarikte bulunmak zorunda kaldigi da anlasilmakla, davacinin somut maddi zararinin tespiti, davacinin maddi zarari somut olarak tespit edilemezse; 6098 Sayili TBK'nin 50/2 maddesi uyarinca mahkemece, maddi zararin karsiligi olarak maddi tazminatin takdir edilmesi ve ayrica davalilarin eyleminin davaci sirketin tüzel kisiliginin ticari itibarina zarar verdigi degerlendirilip davaci lehine manevi tazminata da hükmedilmesi gerekirken, hatali degerlendirmeye ve eksik incelemeye dayali olarak verilen davanin reddi kararina yönelik istinaf basvurusunun esastan reddedilmesi isabetli olmamis olup, bu nedenle bölge adliye mahkemesi kararinin davaci yararina bozulmasi gerekmistir. DAVA : Taraflar arasinda görülen davada Usak 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 22.06.2017 tarih ve 2016/299 E- 2017/299 K. sayili kararin davaci vekili tarafindan istinaf edilmesi üzerine , istinaf isteminin esastan reddine dair Izmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 11.03.2020 tarih ve 2017/1798 E- 2020/384 K. sayili kararin Yargitay'ca incelenmesi davaci vekili tarafindan istenmis ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildigi anlasilmis olmakla, dava dosyasi için Tetkik Hakimi ... tarafindan düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, durusma tutanaklari ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra isin geregi görüsülüp, düsünüldü: KARAR : Davaci vekili, müvekkilinin uzun süreden beri Usak ilinde sarraflik yapan bir esnaf oldugunu, Usak Sarraflar Odasi ve oda baskani davalinin Usak ilinde altin tamirciligi yapan ... ile bilezik imalati yapan...'e, davaci ile çalismamalari aksi taktirde bütün oda mensuplarinin kendileri ile çalismayacagini söyleyerek baski yaptigini, dava disi ... ile...'in bu durumu davaci sirket yetkililerine anlattigini, bilezik imalati yapan ...'in bu baskilardan çekindigi için müvekkili ile çalismayacagini beyan ettigini, bu ilde tek bilezik imalatçisi olan kisinin müvekkili ile çalismamasi nedeniyle müvekkilinin islerini sehir disindaki imalatçilara yaptirmak zorunda kaldigini, davalilarin bu fiilleri neticesinde davaci müvekkilinin islerinin isleyis ve tedarik yönünden sikinti yasadigini ve maddi zarara ugradigini, müsterilerine taahhütlerini yerine getiremeyerek marka degerinin zarar görmesi sonucu ile karsilasarak manevi olarak agir zarar gördügünü ileri sürerek, fazlaya iliskin haklari sakli kalmak kaydiyla 1.000.- TL maddi, tazminatin 40.000.- TL manevi tazminatin davalilardan tahsiline karar verilmesini talep etmistir. Davalilar vekili, davacinin iddialarinin gerçek disi oldugunu, Usak ilinde toplam 5 tane altin tamircisi, 3 tane bilezik imalatçisi oldugunu, ayrica disaridan toptancilar geldiginden davacinin ihtiyacini bunlardan temin edebilecegini, davali Odanin davaciya bir kasti olmadigini, hizmet vermeyi kesmedigini, davacinin zararini ve zarar verenin kusurunu, kisilik haklarinin zedelendigini ispatlamasi gerektigini, haksiz fiilin tarihinin belirsiz olup zamanasimi itirazlarinda bulunduklarini savunarak davanin reddini istemistir. Mahkemece tüm dosya kapsamina göre; taraflar arasinda altin satis kurallari nedeniyle ihtilaf olustugu, davacinin ticari itibarini ve islerini zedeleyecek düzeyde altin imalati ve tamirati yapan sahislara ciddi sekilde baski yapildigina dair bulgu elde edilemedigi, davaci tanigi ve kendisine baski yapildigini iddia eden tanigin beyanlarinda maddi ve manevi tazminati gerektirecek ciddi baski yapildigi yönünde bulgu olmadigi, baski yapildigi iddia edilen kisinin davaci sirketle çalismayi birakmadigi gibi baskalarinin da çalismayi biraktigini duymadigini, diger taniklarin da imalat ve tamircilik yapan sahislara bu konuda baski yapildigini duymadiklarini beyan ettikleri, davacinin iddia ettigi olaylar nedeniyle müsteri kaybettigini ve kisilik haklarinin zedelendigini ispatlayamadigi gerekçesiyle davanin reddine karar verilmis, karara karsi davaci vekili istinaf yoluna basvurmustur. Bölge Adliye Mahkemesince dosya üzerinden yapilan istinaf incelemesinde; taraflar arasinda altin satis kurallari nedeniyle ihtilaf olustugu, davacinin ticari itibarini ve islerini zedeleyecek düzeyde altin imalati ve tamirati yapan sahislara davalilarca ciddi sekilde baski yapildigina dair delil elde edilemedigi, kendisine baski yapildigi iddia edilen kisinin ve ayni ilde bu isi yapan kisilerin davaci sirketle çalismayi birakmadigi gibi ayni sehirde baska altin tamirciligi ve bilezik imalat isi yapan sahislarin da bulundugu, tarafsiz tanik beyanlari ile iddia edilen baskilarin olduguna dair delil elde edilemedigi, davacinin ugradigini iddia ettigi zararlara iliskin delil sunamadigi ve müsteri kaybettigine dair iddialarini ispatlayamadigi gerekçesiyle davaci vekilinin istinaf basvurusunun esastan reddine karar verilmistir. Karari, davaci vekili temyiz etmistir. Dava, haksiz rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine iliskindir. Davaci, davali meslek odasinin baskani olan diger davalinin, Usak ilinde bulunan altin imalatçisi ve tamircilerine, sarraflik yapan davaci sirket ile çalisilmamasi yönünde baski yaptigini ileri sürerek haksiz rekabetten kaynaklanan tazminat isteminde bulunmus, mahkemece haksiz rekabet olusturacak nitelikte eylemin ve haksiz rekabetin sebep oldugu zararin ispat edilemedigi gerekçesiyle davanin reddine karar verilmis, davacinin istinaf basvurusu bölge adliye mahkemesi tarafindan esastan reddedilmistir. 6102 Sayili TTK'nin 54. maddesinde belirtildigi üzere, haksiz rekabete iliskin hükümlerin amaci, bütün katilanlarin menfaatine, dürüst ve bozulmamis rekabetin saglanmasidir. Rakipler arasinda veya tedarik edenlerle müsteriler arasindaki iliskileri etkileyen aldatici veya dürüstlük kuralina diger sekillerdeki aykiri davranislar ile ticari uygulamalar haksiz ve hukuka aykiridir. Kanunun “dürüstlük kuralina aykiri davranislar ve ticari uygulamalar” basligi altinda haksiz rekabet hallerinin örnek mahiyetinde sayildigi bu baglamda, TTK ve 55-1-a'da “Dürüstlük kuralina aykiri reklamlar ve satis yöntemleri ile diger hukuka aykiri davranislar”; ayni madde ve fikranin b bendinde ise “Sözlesmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek” hali haksiz rekabet teskil eden eylemlerden sayilmistir. Ayrica, Türk Medeni Kanunu, tüzel kisilerin sorumlulugu meselesine tüzel kisilerle ilgili hükümler arasinda genel olarak deginmistir. Türk Medeni Kanununun 50. maddesinin ikinci fikrasinda "Organlar, hukuki islemleri ve diger bütün fiilleriyle tüzel kisiyi borç altina sokar" demektedir. Doktrin ve mahkeme kararlari, bu hükme dayanarak, tüzel kisilerin akdi ve akit disi sorumluluklarini kabul etmektedir. Bu açiklamalardan sonra somut olaya gelindiginde, davaci taniklarindan ... ''üç seneden beri Y. sirketinin altin tamirat islerini yaptigini, 2016 yili içinde davalilardan ...'in, davaci sirket ile bundan sonra is yapmamasini söyledigini, kendisinin de bu hususu davaci sirkete ve çalisanlarina aktardigini, ancak davaci sirket ile is yapmaya devam ettigini, bundan dolayi baska kisilerin davaci sirket ile çalismayi biraktiklarini duymadigini, kendisinin Esnaf Odasi Baskani...'in söylediklerini davaciya aktardigini'', beyan etmis olup, davaci taniginin bu beyani, davali ...'in eyleminin 6102 Sayili TTK'nin 55. maddesinde ifade edilen “Sözlesmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek" seklindeki haksiz rekabet halini olusmaktadir. Davacinin dosyaya sundugu faturalardan söz konusu fiilden ötürü Usak ilinin disindan tedarikte bulunmak zorunda kaldigi da anlasilmakla, davacinin somut maddi zararinin tespiti, davacinin maddi zarari somut olarak tespit edilemezse; 6098 Sayili TBK'nin 50/2 maddesi uyarinca mahkemece, maddi zararin karsiligi olarak maddi tazminatin takdir edilmesi ve ayrica davalilarin eyleminin davaci sirketin tüzel kisiliginin ticari itibarina zarar verdigi degerlendirilip davaci lehine manevi tazminata da hükmedilmesi gerekirken, hatali degerlendirmeye ve eksik incelemeye dayali olarak verilen davanin reddi kararina yönelik istinaf basvurusunun esastan reddedilmesi isabetli olmamis olup, bu nedenle bölge adliye mahkemesi kararinin davaci yararina bozulmasi gerekmistir. SONUÇ : Yukarda açiklanan nedenlerle, davaci vekilinin temyiz istemlerinin kabulüyle Ilk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf basvurusunun esastan reddine iliskin Bölge Adliye Mahkemesi kararinin davaci yararina BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nin 373/1. maddesi uyarinca dava dosyasinin Ilk Derece Mahkemesine, kararin bir örneginin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödedigi pesin temyiz harcinin istegi halinde temyiz eden davaciya iadesine, 22.03.2021 tarihinde oyçokluguyla karar verildi. KARSI OY Dava, haksiz rekabet eylemine dayali maddi-manevi tazminat istemine iliskindir. Toplanan delillerle davali ...'in, TTK'nin 55/1b maddesinde belirtildigi sekliyle, Usak ilinde kuyumculuk alaninda faaliyet gösteren davaci sirket ile çalismamalari için ayni ildeki dava disi bir kisim kuyumcu esnafina etkide bulundugu, anilan davalinin yaptigi baski sonucunda bu kisilerden bazilarinin davaci sirket ile çalismayi sonlandirdiklari, bu nedenle davacinin ayni isleri il disindan baskaca kisilere yaptirmak zorunda kalmasi nedeniyle açiklanan haksiz rekabet eylemine dayali olarak maddi-manevi zarara ugradigi sabittir. Bu bakimdan anilan her iki davali bakimindan da davanin esastan reddine yönelik ilk derece mahkemesi kararinin ismi anilan davali bakimindan bozulmasina yönelik karara katilmaktayiz. Ancak, davali ... tarafindan gerçeklestirilen haksiz rekabet eyleminden diger davali esnaf odasi baskanliginin da maddeten yahut hukuken sorumlu tutulmasini gerektirici nedenlerin bulunmadigi kanisindayiz. Davali ..., 5362 Sayili Kanun'un 54. maddesi uyarinca baskani sifatiyla esnaf odasini temsil ve ilzam etmekte ise de toplanan delillerden de anlasildigi üzere, davali gerçek kisi tarafindan gerçeklestirilen eylemin esnaf odasi faaliyetlerinin geregi olarak yahut bu faaliyetin icrasi sirasinda ortaya çikan bir fiil oldugu söylenemeyecegi gibi oda baskanlarinin, 5362 Sayili Kanun'un 9. maddesi dairesinde tek basina “organ” vasfi bulunmadigi ve mahsus mevzuatta oda baskanlarinin haksiz fiillerinden ötürü 5362 Sayili Kanun'un 1. maddesi uyarinca kamu kurumu niteligini tasiyan oda tüzel kisiliginin sorumlu tutulmasina iliskin bir hüküm bulunmadigi gözetildiginde, davali Esnaf Odasinin, TMK'nin 50/2. maddesine dayali olarak diger davalinin haksiz rekabet eyleminden ötürü sorumlu tutulmasi mümkün degildir. Açiklanan nedenlerle, davali Usak Sarraf ve Kuyumcular Esnaf Odasi bakimindan davanin reddi gerektigi ve mahkeme kararinin bu gerekçe ile onanmasi görüsünde oldugumuzdan Daire çogunlugunun aksi yöndeki kararina katilmiyoruz. kazanci.com.tr
T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAIRESI E. 2020/2191 K. 2021/2712 T. 22.3.2021
HAKSIZ REKABET NEDENIYLE TAZMINAT ISTEMI ( Davaci Taniginin "Sirketin Altin Tamirat Islerini Yaptigini Davalinin Davaci Sirket ile Bundan Sonra Is Yapmamasini Söyledigini Kendisinin de Bu Hususu Davaci Sirkete ve Çalisanlarina Aktardigini Ancak Davaci Sirket ile Is Yapmaya Devam Ettigini Bundan Dolayi Baska Kisilerin Davaci Sirket ile Çalismayi Biraktiklarini Duymadigini" Beyan Ettigi - Davalinin Eyleminin 6102 SK Md. 55'de Ifade Edilen “Sözlesmeyi Ihlale veya Sona Erdirmeye Yöneltmek" Seklindeki Haksiz Rekabet Halini Olusturdugunun Kabulü Gerektigi )
MADDI ZARARIN TESPITI ( Davacinin Dosyaya Sundugu Faturalardan Anlasildigi Üzere Söz Konusu Fiilden Ötürü Usak Ilinin Disindan Tedarikte Bulunmak Zorunda Kaldigi - Davacinin Somut Maddi Zararinin Tespiti Gerektigi ve Davacinin Maddi Zarari Somut Olarak Tespit Edilemezse 6098 Sayili TBK'nin 50/2 Maddesi Uyarinca Mahkemece Maddi Tazminatin Takdir Edilmesi Gerektigi/Hatali Degerlendirme ve Eksik Incelemeyle Karar Verilmesinin Bozmayi Gerektirdigi )
TICARI ITIBARIN ZEDELENMESI ( Davalilarin Eyleminin Davaci Sirketin Tüzel Kisiliginin Ticari Itibarina Zarar Verdigi Degerlendirilip Davaci Lehine Manevi Tazminata da Hükmedilmesi Gerektigi - Hatali Degerlendirmeye ve Eksik Incelemeye Dayali Olarak Verilen Davanin Reddi Kararina Yönelik Istinaf Basvurusunun Esastan Reddedilmesinin Isabetli Olmadigi )
6102/m.54,55
6098/m.50/2
ÖZET : Dava, haksiz rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine iliskindir.
Davaci taniginin ''üç seneden beri Y. sirketinin altin tamirat islerini yaptigini, 2016 yili içinde davalinin, davaci sirket ile bundan sonra is yapmamasini söyledigini, kendisinin de bu hususu davaci sirkete ve çalisanlarina aktardigini, ancak davaci sirket ile is yapmaya devam ettigini, bundan dolayi baska kisilerin davaci sirket ile çalismayi biraktiklarini duymadigini, kendisinin Esnaf Odasi Baskaninin söylediklerini davaciya aktardigini'', beyan etmis olup, davaci taniginin bu beyani, davalinin eyleminin 6102 Sayili TTK'nin 55. maddesinde ifade edilen “Sözlesmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek" seklindeki haksiz rekabet halini olusmaktadir. Davacinin dosyaya sundugu faturalardan söz konusu fiilden ötürü Usak ilinin disindan tedarikte bulunmak zorunda kaldigi da anlasilmakla, davacinin somut maddi zararinin tespiti, davacinin maddi zarari somut olarak tespit edilemezse; 6098 Sayili TBK'nin 50/2 maddesi uyarinca mahkemece, maddi zararin karsiligi olarak maddi tazminatin takdir edilmesi ve ayrica davalilarin eyleminin davaci sirketin tüzel kisiliginin ticari itibarina zarar verdigi degerlendirilip davaci lehine manevi tazminata da hükmedilmesi gerekirken, hatali degerlendirmeye ve eksik incelemeye dayali olarak verilen davanin reddi kararina yönelik istinaf basvurusunun esastan reddedilmesi isabetli olmamis olup, bu nedenle bölge adliye mahkemesi kararinin davaci yararina bozulmasi gerekmistir.
DAVA : Taraflar arasinda görülen davada Usak 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 22.06.2017 tarih ve 2016/299 E- 2017/299 K. sayili kararin davaci vekili tarafindan istinaf edilmesi üzerine , istinaf isteminin esastan reddine dair Izmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 11.03.2020 tarih ve 2017/1798 E- 2020/384 K. sayili kararin Yargitay'ca incelenmesi davaci vekili tarafindan istenmis ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildigi anlasilmis olmakla, dava dosyasi için Tetkik Hakimi ... tarafindan düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, durusma tutanaklari ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra isin geregi görüsülüp, düsünüldü:
KARAR : Davaci vekili, müvekkilinin uzun süreden beri Usak ilinde sarraflik yapan bir esnaf oldugunu, Usak Sarraflar Odasi ve oda baskani davalinin Usak ilinde altin tamirciligi yapan ... ile bilezik imalati yapan...'e, davaci ile çalismamalari aksi taktirde bütün oda mensuplarinin kendileri ile çalismayacagini söyleyerek baski yaptigini, dava disi ... ile...'in bu durumu davaci sirket yetkililerine anlattigini, bilezik imalati yapan ...'in bu baskilardan çekindigi için müvekkili ile çalismayacagini beyan ettigini, bu ilde tek bilezik imalatçisi olan kisinin müvekkili ile çalismamasi nedeniyle müvekkilinin islerini sehir disindaki imalatçilara yaptirmak zorunda kaldigini, davalilarin bu fiilleri neticesinde davaci müvekkilinin islerinin isleyis ve tedarik yönünden sikinti yasadigini ve maddi zarara ugradigini, müsterilerine taahhütlerini yerine getiremeyerek marka degerinin zarar görmesi sonucu ile karsilasarak manevi olarak agir zarar gördügünü ileri sürerek, fazlaya iliskin haklari sakli kalmak kaydiyla 1.000.- TL maddi, tazminatin 40.000.- TL manevi tazminatin davalilardan tahsiline karar verilmesini talep etmistir.
Davalilar vekili, davacinin iddialarinin gerçek disi oldugunu, Usak ilinde toplam 5 tane altin tamircisi, 3 tane bilezik imalatçisi oldugunu, ayrica disaridan toptancilar geldiginden davacinin ihtiyacini bunlardan temin edebilecegini, davali Odanin davaciya bir kasti olmadigini, hizmet vermeyi kesmedigini, davacinin zararini ve zarar verenin kusurunu, kisilik haklarinin zedelendigini ispatlamasi gerektigini, haksiz fiilin tarihinin belirsiz olup zamanasimi itirazlarinda bulunduklarini savunarak davanin reddini istemistir.
Mahkemece tüm dosya kapsamina göre; taraflar arasinda altin satis kurallari nedeniyle ihtilaf olustugu, davacinin ticari itibarini ve islerini zedeleyecek düzeyde altin imalati ve tamirati yapan sahislara ciddi sekilde baski yapildigina dair bulgu elde edilemedigi, davaci tanigi ve kendisine baski yapildigini iddia eden tanigin beyanlarinda maddi ve manevi tazminati gerektirecek ciddi baski yapildigi yönünde bulgu olmadigi, baski yapildigi iddia edilen kisinin davaci sirketle çalismayi birakmadigi gibi baskalarinin da çalismayi biraktigini duymadigini, diger taniklarin da imalat ve tamircilik yapan sahislara bu konuda baski yapildigini duymadiklarini beyan ettikleri, davacinin iddia ettigi olaylar nedeniyle müsteri kaybettigini ve kisilik haklarinin zedelendigini ispatlayamadigi gerekçesiyle davanin reddine karar verilmis, karara karsi davaci vekili istinaf yoluna basvurmustur.
Bölge Adliye Mahkemesince dosya üzerinden yapilan istinaf incelemesinde; taraflar arasinda altin satis kurallari nedeniyle ihtilaf olustugu, davacinin ticari itibarini ve islerini zedeleyecek düzeyde altin imalati ve tamirati yapan sahislara davalilarca ciddi sekilde baski yapildigina dair delil elde edilemedigi, kendisine baski yapildigi iddia edilen kisinin ve ayni ilde bu isi yapan kisilerin davaci sirketle çalismayi birakmadigi gibi ayni sehirde baska altin tamirciligi ve bilezik imalat isi yapan sahislarin da bulundugu, tarafsiz tanik beyanlari ile iddia edilen baskilarin olduguna dair delil elde edilemedigi, davacinin ugradigini iddia ettigi zararlara iliskin delil sunamadigi ve müsteri kaybettigine dair iddialarini ispatlayamadigi gerekçesiyle davaci vekilinin istinaf basvurusunun esastan reddine karar verilmistir.
Karari, davaci vekili temyiz etmistir.
Dava, haksiz rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine iliskindir.
Davaci, davali meslek odasinin baskani olan diger davalinin, Usak ilinde bulunan altin imalatçisi ve tamircilerine, sarraflik yapan davaci sirket ile çalisilmamasi yönünde baski yaptigini ileri sürerek haksiz rekabetten kaynaklanan tazminat isteminde bulunmus, mahkemece haksiz rekabet olusturacak nitelikte eylemin ve haksiz rekabetin sebep oldugu zararin ispat edilemedigi gerekçesiyle davanin reddine karar verilmis, davacinin istinaf basvurusu bölge adliye mahkemesi tarafindan esastan reddedilmistir.
6102 Sayili TTK'nin 54. maddesinde belirtildigi üzere, haksiz rekabete iliskin hükümlerin amaci, bütün katilanlarin menfaatine, dürüst ve bozulmamis rekabetin saglanmasidir. Rakipler arasinda veya tedarik edenlerle müsteriler arasindaki iliskileri etkileyen aldatici veya dürüstlük kuralina diger sekillerdeki aykiri davranislar ile ticari uygulamalar haksiz ve hukuka aykiridir. Kanunun “dürüstlük kuralina aykiri davranislar ve ticari uygulamalar” basligi altinda haksiz rekabet hallerinin örnek mahiyetinde sayildigi bu baglamda, TTK ve 55-1-a'da “Dürüstlük kuralina aykiri reklamlar ve satis yöntemleri ile diger hukuka aykiri davranislar”; ayni madde ve fikranin b bendinde ise “Sözlesmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek” hali haksiz rekabet teskil eden eylemlerden sayilmistir. Ayrica, Türk Medeni Kanunu, tüzel kisilerin sorumlulugu meselesine tüzel kisilerle ilgili hükümler arasinda genel olarak deginmistir. Türk Medeni Kanununun 50. maddesinin ikinci fikrasinda "Organlar, hukuki islemleri ve diger bütün fiilleriyle tüzel kisiyi borç altina sokar" demektedir. Doktrin ve mahkeme kararlari, bu hükme dayanarak, tüzel kisilerin akdi ve akit disi sorumluluklarini kabul etmektedir.
Bu açiklamalardan sonra somut olaya gelindiginde, davaci taniklarindan ... ''üç seneden beri Y. sirketinin altin tamirat islerini yaptigini, 2016 yili içinde davalilardan ...'in, davaci sirket ile bundan sonra is yapmamasini söyledigini, kendisinin de bu hususu davaci sirkete ve çalisanlarina aktardigini, ancak davaci sirket ile is yapmaya devam ettigini, bundan dolayi baska kisilerin davaci sirket ile çalismayi biraktiklarini duymadigini, kendisinin Esnaf Odasi Baskani...'in söylediklerini davaciya aktardigini'', beyan etmis olup, davaci taniginin bu beyani, davali ...'in eyleminin 6102 Sayili TTK'nin 55. maddesinde ifade edilen “Sözlesmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek" seklindeki haksiz rekabet halini olusmaktadir.
Davacinin dosyaya sundugu faturalardan söz konusu fiilden ötürü Usak ilinin disindan tedarikte bulunmak zorunda kaldigi da anlasilmakla, davacinin somut maddi zararinin tespiti, davacinin maddi zarari somut olarak tespit edilemezse; 6098 Sayili TBK'nin 50/2 maddesi uyarinca mahkemece, maddi zararin karsiligi olarak maddi tazminatin takdir edilmesi ve ayrica davalilarin eyleminin davaci sirketin tüzel kisiliginin ticari itibarina zarar verdigi degerlendirilip davaci lehine manevi tazminata da hükmedilmesi gerekirken, hatali degerlendirmeye ve eksik incelemeye dayali olarak verilen davanin reddi kararina yönelik istinaf basvurusunun esastan reddedilmesi isabetli olmamis olup, bu nedenle bölge adliye mahkemesi kararinin davaci yararina bozulmasi gerekmistir.
SONUÇ : Yukarda açiklanan nedenlerle, davaci vekilinin temyiz istemlerinin kabulüyle Ilk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf basvurusunun esastan reddine iliskin Bölge Adliye Mahkemesi kararinin davaci yararina BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nin 373/1. maddesi uyarinca dava dosyasinin Ilk Derece Mahkemesine, kararin bir örneginin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödedigi pesin temyiz harcinin istegi halinde temyiz eden davaciya iadesine, 22.03.2021
tarihinde oyçokluguyla karar verildi.
KARSI OY
Dava, haksiz rekabet eylemine dayali maddi-manevi tazminat istemine iliskindir.
Toplanan delillerle davali ...'in, TTK'nin 55/1b maddesinde belirtildigi sekliyle, Usak ilinde kuyumculuk alaninda faaliyet gösteren davaci sirket ile çalismamalari için ayni ildeki dava disi bir kisim kuyumcu esnafina etkide bulundugu, anilan davalinin yaptigi baski sonucunda bu kisilerden bazilarinin davaci sirket ile çalismayi sonlandirdiklari, bu nedenle davacinin ayni isleri il disindan baskaca kisilere yaptirmak zorunda kalmasi nedeniyle açiklanan haksiz rekabet eylemine dayali olarak maddi-manevi zarara ugradigi sabittir. Bu bakimdan anilan her iki davali bakimindan da davanin esastan reddine yönelik ilk derece mahkemesi kararinin ismi anilan davali bakimindan bozulmasina yönelik karara katilmaktayiz.
Ancak, davali ... tarafindan gerçeklestirilen haksiz rekabet eyleminden diger davali esnaf odasi baskanliginin da maddeten yahut hukuken sorumlu tutulmasini gerektirici nedenlerin bulunmadigi kanisindayiz. Davali ..., 5362 Sayili Kanun'un 54. maddesi uyarinca baskani sifatiyla esnaf odasini temsil ve ilzam etmekte ise de toplanan delillerden de anlasildigi üzere, davali gerçek kisi tarafindan gerçeklestirilen eylemin esnaf odasi faaliyetlerinin geregi olarak yahut bu faaliyetin icrasi sirasinda ortaya çikan bir fiil oldugu söylenemeyecegi gibi oda baskanlarinin, 5362 Sayili Kanun'un 9. maddesi dairesinde tek basina “organ” vasfi bulunmadigi ve mahsus mevzuatta oda baskanlarinin haksiz fiillerinden ötürü 5362 Sayili Kanun'un 1. maddesi uyarinca kamu kurumu niteligini tasiyan oda tüzel kisiliginin sorumlu tutulmasina iliskin bir hüküm bulunmadigi gözetildiginde, davali Esnaf Odasinin, TMK'nin 50/2. maddesine dayali olarak diger davalinin haksiz rekabet eyleminden ötürü sorumlu tutulmasi mümkün degildir.
Açiklanan nedenlerle, davali Usak Sarraf ve Kuyumcular Esnaf Odasi bakimindan davanin reddi gerektigi ve mahkeme kararinin bu gerekçe ile onanmasi görüsünde oldugumuzdan Daire çogunlugunun aksi yöndeki kararina katilmiyoruz.
kazanci.com.tr