vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdffe7a5010000001603000001000100T.C. ISTANBUL BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI 14. HUKUK DAIRESI E. 2021/321 K. 2021/797 T. 17.6.2021 TICARI SATIM ILISKISINDEN KAYNAKLANAN ILAMSIZ ICRA TAKIBINE VAKI ITIRAZIN IPTALI ISTEMI ( Dava Açildiktan Sonra Yargilama Devam Ederken Arabulucuya Basvuruldugu ve Taraflarin Uzlasmadigina Dair Tutanak Düzenlendigi - Davali Vekilince Anlasmaya Varilamadigina Iliskin Son Arabuluculuk Tutanaginin Mahkemeye Sunuldugu/Mahkemece Davanin Esasina Girilmeden ve Arabuluculuga Iliskin Dava Kosulu Hakkinda Bir Karar Verilmeden Önce Davaci Vekilinin Arabuluculuk Tutanagini Dosyaya Sundugu ve Dava Kosulunu Tamamladigi Dikkate Alinarak Karar Verilmesi Gerektigi ) ARABULUCUYA BASVURMADAN DAVA AÇILMASININ MÜMKÜN OLMAMASI ( Mahkemece Bu Sartin Tamamlanmasi Için Süre Verilemeyecek ise de Mahkeme Bu Konuda Henüz Bir Karar Vermeden Önce Dava Sarti Tamamlandigina Göre Artik Dava Sarti Eksikliginden Söz Edilemeyecegi - Dava Sarti Noksanligi Konusunda Mahkemece Henüz Bir Karar Verilmeden Önce Bu Eksiklik Tamamlanmis ise Baslangiçtaki Dava Sarti Eksikliginden Ötürü Davanin Usulden Reddedilemeyecegi ) DAVA AÇILDIKTAN SONRA ARABULUCUYA BASVURMA ( Neticede Davacinin Arabulucuya Basvurdugu ve Taraflarin Buna Ragmen Uzlasamadigi - Bu Asamadan Sonra Davayi Reddederek Davaciyi Tekrar Arabulucuya Basvurmak Zorunda Birakmanin Yasa Koyucunun Düzenleme Amaciyla Uyusmayacagi Gibi Usul Ekonomisi Ilkesiyle de Bagdasmayacagi/Ilk Derece Mahkemesince Dava Sartinin Karardan Önce Tamamlanmis Oldugu Dikkate Alinarak Karar Verilmesi Gerekirken Gerçeklesen Dava Sartina Ragmen Davanin Dava Sarti Yoklugu Nedeniyle Usulden Reddine Karar Verilmesinin Usul ve Yasaya Aykiri Oldugu ) 6102/m. 5/A 6325/m. 18/A 2004/m. 67 ÖZET : Dava, ticari satimdan kaynaklanan alacagin tahsili için baslatilmis olan ilamsiz icra takibine vaki itirazin IIK'nin 67. maddesi uyarinca iptali istemine iliskindir. Olayda dava açildiktan sonra yargilama devam ederken arabulucuya basvurulmus ve taraflarin uzlasmadigina dair tutanak düzenlenmistir. Davali vekilince anlasmaya varilamadigina iliskin son arabuluculuk tutanagi mahkemeye sunulmustur. Dosyada, mahkemece, davanin esasina girilmeden ve arabuluculuga iliskin dava kosulu hakkinda bir karar verilmeden önce, davaci vekili arabuluculuk tutanagini dosyaya sunmus ve dava kosulunu tamamlamistir. Kural olarak, arabulucuya basvurmadan dava açilmasi mümkün degil ise de ve mahkemece bu sartin tamamlanmasi için süre verilemeyecek ise de mahkeme bu konuda henüz bir karar vermeden önce dava sarti tamamlandigina göre, artik dava sarti eksikliginden söz edilemez. Dava sarti noksanligi konusunda mahkemece henüz bir karar verilmeden önce bu eksiklik tamamlanmis ise, baslangiçtaki dava sarti eksikliginden ötürü, dava usulden reddedilemez. Dava açildiktan sonra arabulucuya basvurulmus olmasi bu sonuca engel degildir. Neticede davaci arabulucuya basvurmus, taraflar buna ragmen uzlasamamistir. Bu asamadan sonra davayi reddederek davaciyi tekrar arabulucuya basvurmak zorunda birakmak, yasa koyucunun düzenleme amaciyla uyusmayacagi gibi usul ekonomisi ilkesiyle de bagdasmaz. Açiklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince dava sartinin karardan önce tamamlanmis oldugu dikkate alinarak isin esasi incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, gerçeklesen dava sartina ragmen davanin, dava sarti yoklugu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykiri oldugundan ilk derece mahkemesinin kaldirilmasi gerekir. DAVA : Taraflar arasindaki itirazin iptali davasinin ilk derece mahkemesince yapilan yargilamasi sonunda, ilamda yazili nedenlerle davanin arabuluculuga iliskin dava sarti nedeniyle usulden reddine dair verilen karara karsi, davali vekilince istinaf kanun yoluna basvurulmasi üzerine Dairemize gönderilmis olan dava dosyasi incelendi, geregi konusulup düsünüldü. KARAR : TARAFLARIN IDDIA VE SAVUNMALARININ ÖZETI : Davaci vekili dava dilekçesinde özetle; davaci sirket ile davali sirket arasinda oyuncak ile benzer ürünler yönünden ticari iliski bulundugunu, davali sirketin ticari iliskiden kaynaklanan cari hesapta kayitli borcunu ödemedigini, borcun ödenmemesi üzerine davali aleyhine icra takibi baslatildigini, davalinin haksiz olarak takibe itiraz ettigini belirterek, itirazin iptaline ve icra inkar tazminatinin tahsiline karar verilmesini istemistir. Davali vekili savunmasinda özetle; davanin dava sarti yoklugundan usulden reddine, kabul edilmemesi halinde hukuka aykiri ve kötü niyetli olarak ikame edilen davanin esastan reddine, davaci aleyhine %20'de asagi olmamak üzere kötü niyet tazminatinin davacidan tahsiline ve yargilama giderlerinin davaciya tahmiline karar verilmesini istemistir. ILK DERECE MAHKEMESI KARARININ ÖZETI : Ilk Derece Mahkemesince yapilan yargilama sonucunda; "...Dava, 25/02/2020 tarihinde açilmis olup, arabulucuk sürecinin basladigi tarih davadan sonra 09/06/2020 tarihidir. Davaci vekili tarafindan dosyaya sureti sunulan arabuluculuk faaliyeti sonunda anlasmaya varilamadigina iliskin son tutanagin düzenlenme tarihi 03/07/2020' dir. Davanin konusu Itirazin iptali istemi olmakla, davaci yan davalidan ticari iliskiden kaynaklanan cari hesap alacagi talebinde bulunmaktadir. Zorunlu arabulucuk dava sarti sonradan giderilebilir nitelikte bir dava sarti da degildir. Yine, önce görevsiz mahkemeye dava açmak suretiyle is bu dava sartina dair kanuni düzenlemenin asilmasi da mümkün degildir. Dosyanin görevsizlik karariyla mahkememize gelmis olmasinin dava tarihine ve yargilama usulüne bir etkisi bulunmamakla, dava tarihi itibariyle yukarida anilan yasa maddeleri kapsaminda dava sarti olan arabuluculuk faaliyetine iliskin süreç tamamlanmadan dava açilmis oldugundan..." davanin usulden reddine karar verilmistir. Bu karara karsi, davali taraça istinaf basvurusunda bulunulmustur. ILERI SÜRÜLEN ISTINAF SEBEPLERI : Davali vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davaci firmanin, 25/02/2020 tarihinde huzurda itirazin iptali davasini açtigini, dava dosyasina sunulan arabuluculuk tutanaginin da ortaya koydugu üzere arabuluculuk görüsmesinin 03/07/2020'de yani davanin ikamesinden 5 ay sonra sona erdigini, Türk Ticaret Kanunu 5/A maddesi, ticari davalardan, konusu bir miktar paranin ödenmesi olan alacak davalari hakkinda dava açilmadan önce arabulucuya basvurulmus olmasini dava sarti olarak düzenledigini, görüldügü gibi dava sarti karsilanmadan dava açilmis olmakla davanin usulden reddi gerekmekle ilk derece mahkemesinin de isabetli olarak arabuluculuk dava sarti karsilanmadan dava açilmis olmasi nedeniyle davanin reddine karar verdigini, Hem görevsizlik karari hem de dava sarti yoklugundan davanin usulden reddi kararlari gözetilmek suretiyle vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, kendilerine vekalet ücreti verilmedigini belirterek kararin bu yönüyle düzeltilmesine karar verilmesini istemistir. INCELEME VE GEREKÇE : Dava, ticari satimdan kaynaklanan alacagin tahsili için baslatilmis olan ilamsiz icra takibine vaki itirazin IIK'nin 67. maddesi uyarinca iptali istemine iliskindir. Ilk derece mahkemesince yazili gerekçe ile dava konusu uyusmazligin ticari nitelikte olmasi nedeniyle TTK'nin 5/A maddesi uyarinca zorunlu arabuluculuk dava sartina tabi oldugu, ancak arabulucuya basvurulmadan davanin açildigi gerekçesiyle davanin usulden reddine karar verilmistir. Bu karara karsi, davali vekilince istinaf basvurusunda bulunulmustur. Istinaf incelemesi, HMK'nin 355. maddesi uyarinca, istinaf basvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykirilik yönüyle sinirli olarak yapilmistir. Davali vekilince, davanin arabuluculuk dava sarti gerçeklesmediginden davanin dava sarti yoklugundan usulden reddine karar verilmesine ragmen vekille temsil olunan davali yararina vekalet ücretine hükmedilmemesinin yasaya aykiri oldugu gerekçesiyle hüküm istinaf edilmistir. HMK'nin 114. maddesinin birinci fikrasinda tüm davalar bakimindan geçerlilik tasiyan dava sartlarinin neler oldugu hususu açikça hükme baglanmis, ikinci fikrasinda ise diger kanunlarda yer alan dava sartlarina iliskin hükümlerin sakli oldugu belirtilmistir. Anayasamizin 9. maddesinde yer alan düzenleme uyarinca, ülkemizde yargi yetkisi, Türk Milleti adina bagimsiz ve tarafsiz mahkemelerce kullanilacagi ve 36. maddesinde de herkesin, mesru vasita ve yollardan faydalanmak suretiyle yargi mercileri önünde davaci veya davali olarak iddia ve savunma ile adil yargilanma hakkina sahip oldugu, mahkemelerin ise görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçinamayacaklari esasi benimsenmistir. Bununla birlikte, 07.06.2012 tarih ve 6325 Sayili Hukuk Uyusmazliklarinda Arabuluculuk Kanunu ile bazi hukuki uyusmazliklar yönünden, bir yandan taraflarin iradeleriyle kendi çözümlerini üretebilmeleri ve daha hizli sonuç elde edilebilmeleri, öte yandan da mahkemelerin is yükünün azaltilmasi amaciyla yine mahkemeler araci kilinarak bazi tür hukuk uyusmazliklarinda alternatif uyusmazlik çözüm yöntemi olarak “Arabuluculuk” müessesesi benimsenmistir. 6325 Sayili Kanun ile bazi hukuki uyusmazliklar yönünden, bir yandan taraflarin iradeleriyle kendi çözümlerini üretebilmeleri ve daha hizli sonuç elde edilebilmeleri, öte yandan da mahkemelerin is yükünün azaltilmasi amaciyla yine mahkemeler araci kilinarak bazi tür hukuk uyusmazliklarinda alternatif uyusmazlik çözüm yöntemi olarak “Arabuluculuk” müessesesi benimsenmistir. Hukuk uyusmazliklarinin arabuluculuk yöntemi ile çözülmesi ihtiyari olmakla birlikte, 6325 Sayili Kanun'da 06.12.2018 tarihli ve 7155 Sayili Kanun ile yapilan degisiklikle, mahkemelerin is yükünün azaltilmasi için bazi tür uyusmazliklar için mahkemeye basvurmadan önce bir dava sarti olarak “zorunlu arabuluculuk” sarti getirilmistir. Bu baglamda ayni kanun ile TTK'nin 5/A maddesiyle getirilen düzenlemede, konusu bir miktar paranin ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkinda dava açilmadan önce arabulucuya basvurulmasi bir dava sarti olarak kabul edilmistir. 6325 Sayili Kanunu'nun 18/A maddesine göre, ilgili kanunlarda arabulucuya basvurulmus olmasinin dava sarti olarak kabul edilmis olmasi durumunda, davacinin arabuluculuk faaliyeti sonunda anlasmaya varilmadigina iliskin son tutanagin aslini veya arabulucu tarafindan onaylanmis bir örnegini dava dilekçesine eklemek zorunda oldugu, bu zorunluluga uyulmamasi halinde mahkemece davaciya, son tutanagin bir haftalik kesin süre içinde mahkemeye sunulmasi gerektigi, aksi takdirde davanin usulden reddedilecegi ihtarini içeren davetiyenin gönderilmesi gerektigi düzenlenmistir. Yine mahkemece gönderilen ihtarin geregi yerine getirilmez ise dava dilekçesi karsi tarafa teblige çikarilmaksizin mahkemece davanin usulden reddine karar verilmesi, ayrica arabulucuya basvurulmadan dava açildiginin anlasilmasi halinde herhangi bir islem yapilmaksizin davanin, dava sarti yoklugu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektigi hüküm altina alinmistir. Dava açilmadan önce arabulucuya hiç basvurulmamis olmasi dava sarti yoklugu sebebiyle davanin reddini gerektiren bir husus olup, arabulucuya basvurulmus olmakla birlikte anlasmaya varilamadigina iliskin son tutanagin aslinin veya arabulucu tarafindan onaylanmis bir örneginin mahkemece verilen kesin süre içerisinde sunulmamis olmasi da davanin usulden reddi yaptirimina baglanmistir. Dava sarti, kamu düzenine iliskin olup HMK' nin 355. ve 115. maddeleri uyarinca, istinaf sebebi yapilmasa bile, resen gözetilir. Somut olayda davaci vekili tarafindan 25.02.2020 tarihinde dava açilmis, yargilama devam ederken 09.06.2020 tarihinde arabulucuya basvurulmus ve taraflarin uzlasmadigina dair 03.07.2020 tarihinde tutanak düzenlenmistir. Davali vekilince 11.09.2020 tarihinde anlasmaya varilamadigina iliskin son arabuluculuk tutanagi mahkemeye sunulmustur. Eldeki dosyada, mahkemece, davanin esasina girilmeden ve arabuluculuga iliskin dava kosulu hakkinda bir karar verilmeden önce, davaci vekili arabuluculuk tutanagini dosyaya sunmus ve dava kosulunu tamamlamistir. Her ne kadar, yukarida açiklanan yasa hükümleri uyarinca, arabulucuya basvurmadan dava açilmasi mümkün degil ise de ve mahkemece bu sartin tamamlanmasi için süre verilemeyecek ise de mahkeme bu konuda henüz bir karar vermeden önce dava sarti tamamlandigina göre, artik dava sarti eksikliginden söz edilemez. Nitekim HMK'nin 115/3.maddesi uyarinca, dava sarti noksanligi konusunda mahkemece henüz bir karar verilmeden önce bu eksiklik tamamlanmis ise, baslangiçtaki dava sarti eksikliginden ötürü, dava usulden reddedilemez (Emsal nitelikte Yargitay 17.Hukuk Dairesinin 2020/3187 E - 2021/762 K sayili, 04/02/2021 Tarihli karari). Dava açildiktan sonra arabulucuya basvurulmus olmasi bu sonuca engel degildir. Neticede davaci arabulucuya basvurmus, taraflar buna ragmen uzlasamamistir. Bu asamadan sonra davayi reddederek davaciyi tekrar arabulucuya basvurmak zorunda birakmak, yasa koyucunun düzenleme amaciyla uyusmayacagi gibi usul ekonomisi ilkesiyle de bagdasmaz. Bu açiklamalar isiginda, ilk derece mahkemesince dava sartinin karardan önce tamamlanmis oldugu dikkate alinarak isin esasi incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, gerçeklesen dava sartina ragmen davanin, dava sarti yoklugu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykiri olmustur. Bu husus istinaf sebebi yapilmamis olsa bile, HMK'nin 33, 115/1 ve 355.maddeleri uyarinca resen dikkate alinmistir. Yukaridaki açiklamalar isiginda davali vekilinin istinaf basvuru nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesi kararinin HMK'nin 353/1.a.4 maddesi uyarinca kaldirilmasina dair asagidaki karar verilmistir. SONUÇ : Yukarida açiklanan gerekçelerle; 1-HMK'nin 353/1.a.4. maddesi uyarinca, isin esasi incelenmeksizin, Ilk Derece Mahkemesi'nin istinafa konu kararinin KALDIRILMASINA, 2-Davanin yeniden görülmesi için dosyanin, karari veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davali tarafindan yatirilan istinaf pesin karar harcinin, ilk derece mahkemesince, talep halinde iadesine, 4-Davali tarafindan istinaf kanun yolu asamasinda yapilan yargilama giderlerinin, esas hükümle birlikte, Ilk Derece Mahkemesi tarafindan yargilama giderleri içinde degerlendirilmesine, 5-Gerekçeli kararin Ilk Derece Mahkemesince taraflara tebligine dair; HMK'nin 353/1.a.4 maddesi uyarinca dosya üzerinde yapilan inceleme sonucunda, oybirligiyle ve kesin olarak karar verildi.17.06.2021 kazanci.com.tr
T.C. ISTANBUL BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI 14. HUKUK DAIRESI E. 2021/321 K. 2021/797 T. 17.6.2021
TICARI SATIM ILISKISINDEN KAYNAKLANAN ILAMSIZ ICRA TAKIBINE VAKI ITIRAZIN IPTALI ISTEMI ( Dava Açildiktan Sonra Yargilama Devam Ederken Arabulucuya Basvuruldugu ve Taraflarin Uzlasmadigina Dair Tutanak Düzenlendigi - Davali Vekilince Anlasmaya Varilamadigina Iliskin Son Arabuluculuk Tutanaginin Mahkemeye Sunuldugu/Mahkemece Davanin Esasina Girilmeden ve Arabuluculuga Iliskin Dava Kosulu Hakkinda Bir Karar Verilmeden Önce Davaci Vekilinin Arabuluculuk Tutanagini Dosyaya Sundugu ve Dava Kosulunu Tamamladigi Dikkate Alinarak Karar Verilmesi Gerektigi )
ARABULUCUYA BASVURMADAN DAVA AÇILMASININ MÜMKÜN OLMAMASI ( Mahkemece Bu Sartin Tamamlanmasi Için Süre Verilemeyecek ise de Mahkeme Bu Konuda Henüz Bir Karar Vermeden Önce Dava Sarti Tamamlandigina Göre Artik Dava Sarti Eksikliginden Söz Edilemeyecegi - Dava Sarti Noksanligi Konusunda Mahkemece Henüz Bir Karar Verilmeden Önce Bu Eksiklik Tamamlanmis ise Baslangiçtaki Dava Sarti Eksikliginden Ötürü Davanin Usulden Reddedilemeyecegi )
DAVA AÇILDIKTAN SONRA ARABULUCUYA BASVURMA ( Neticede Davacinin Arabulucuya Basvurdugu ve Taraflarin Buna Ragmen Uzlasamadigi - Bu Asamadan Sonra Davayi Reddederek Davaciyi Tekrar Arabulucuya Basvurmak Zorunda Birakmanin Yasa Koyucunun Düzenleme Amaciyla Uyusmayacagi Gibi Usul Ekonomisi Ilkesiyle de Bagdasmayacagi/Ilk Derece Mahkemesince Dava Sartinin Karardan Önce Tamamlanmis Oldugu Dikkate Alinarak Karar Verilmesi Gerekirken Gerçeklesen Dava Sartina Ragmen Davanin Dava Sarti Yoklugu Nedeniyle Usulden Reddine Karar Verilmesinin Usul ve Yasaya Aykiri Oldugu )
6102/m. 5/A
6325/m. 18/A
2004/m. 67
ÖZET : Dava, ticari satimdan kaynaklanan alacagin tahsili için baslatilmis olan ilamsiz icra takibine vaki itirazin IIK'nin 67. maddesi uyarinca iptali istemine iliskindir. Olayda dava açildiktan sonra yargilama devam ederken arabulucuya basvurulmus ve taraflarin uzlasmadigina dair tutanak düzenlenmistir. Davali vekilince anlasmaya varilamadigina iliskin son arabuluculuk tutanagi mahkemeye sunulmustur. Dosyada, mahkemece, davanin esasina girilmeden ve arabuluculuga iliskin dava kosulu hakkinda bir karar verilmeden önce, davaci vekili arabuluculuk tutanagini dosyaya sunmus ve dava kosulunu tamamlamistir.
Kural olarak, arabulucuya basvurmadan dava açilmasi mümkün degil ise de ve mahkemece bu sartin tamamlanmasi için süre verilemeyecek ise de mahkeme bu konuda henüz bir karar vermeden önce dava sarti tamamlandigina göre, artik dava sarti eksikliginden söz edilemez. Dava sarti noksanligi konusunda mahkemece henüz bir karar verilmeden önce bu eksiklik tamamlanmis ise, baslangiçtaki dava sarti eksikliginden ötürü, dava usulden reddedilemez.
Dava açildiktan sonra arabulucuya basvurulmus olmasi bu sonuca engel degildir. Neticede davaci arabulucuya basvurmus, taraflar buna ragmen uzlasamamistir. Bu asamadan sonra davayi reddederek davaciyi tekrar arabulucuya basvurmak zorunda birakmak, yasa koyucunun düzenleme amaciyla uyusmayacagi gibi usul ekonomisi ilkesiyle de bagdasmaz.
Açiklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince dava sartinin karardan önce tamamlanmis oldugu dikkate alinarak isin esasi incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, gerçeklesen dava sartina ragmen davanin, dava sarti yoklugu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykiri oldugundan ilk derece mahkemesinin kaldirilmasi gerekir.
DAVA : Taraflar arasindaki itirazin iptali davasinin ilk derece mahkemesince yapilan yargilamasi sonunda, ilamda yazili nedenlerle davanin arabuluculuga iliskin dava sarti nedeniyle usulden reddine dair verilen karara karsi, davali vekilince istinaf kanun yoluna basvurulmasi üzerine Dairemize gönderilmis olan dava dosyasi incelendi, geregi konusulup düsünüldü.
KARAR : TARAFLARIN IDDIA VE SAVUNMALARININ ÖZETI : Davaci vekili dava dilekçesinde özetle; davaci sirket ile davali sirket arasinda oyuncak ile benzer ürünler yönünden ticari iliski bulundugunu, davali sirketin ticari iliskiden kaynaklanan cari hesapta kayitli borcunu ödemedigini, borcun ödenmemesi üzerine davali aleyhine icra takibi baslatildigini, davalinin haksiz olarak takibe itiraz ettigini belirterek, itirazin iptaline ve icra inkar tazminatinin tahsiline karar verilmesini istemistir. Davali vekili savunmasinda özetle; davanin dava sarti yoklugundan usulden reddine, kabul edilmemesi halinde hukuka aykiri ve kötü niyetli olarak ikame edilen davanin esastan reddine, davaci aleyhine %20'de asagi olmamak üzere kötü niyet tazminatinin davacidan tahsiline ve yargilama giderlerinin davaciya tahmiline karar verilmesini istemistir.
ILK DERECE MAHKEMESI KARARININ ÖZETI : Ilk Derece Mahkemesince yapilan yargilama sonucunda; "...Dava, 25/02/2020 tarihinde açilmis olup, arabulucuk sürecinin basladigi tarih davadan sonra 09/06/2020 tarihidir. Davaci vekili tarafindan dosyaya sureti sunulan arabuluculuk faaliyeti sonunda anlasmaya varilamadigina iliskin son tutanagin düzenlenme tarihi 03/07/2020' dir. Davanin konusu Itirazin iptali istemi olmakla, davaci yan davalidan ticari iliskiden kaynaklanan cari hesap alacagi talebinde bulunmaktadir. Zorunlu arabulucuk dava sarti sonradan giderilebilir nitelikte bir dava sarti da degildir. Yine, önce görevsiz mahkemeye dava açmak suretiyle is bu dava sartina dair kanuni düzenlemenin asilmasi da mümkün degildir. Dosyanin görevsizlik karariyla mahkememize gelmis olmasinin dava tarihine ve yargilama usulüne bir etkisi bulunmamakla, dava tarihi itibariyle yukarida anilan yasa maddeleri kapsaminda dava sarti olan arabuluculuk faaliyetine iliskin süreç tamamlanmadan dava açilmis oldugundan..." davanin usulden reddine karar verilmistir. Bu karara karsi, davali taraça istinaf basvurusunda bulunulmustur.
ILERI SÜRÜLEN ISTINAF SEBEPLERI : Davali vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davaci firmanin, 25/02/2020 tarihinde huzurda itirazin iptali davasini açtigini, dava dosyasina sunulan arabuluculuk tutanaginin da ortaya koydugu üzere arabuluculuk görüsmesinin 03/07/2020'de yani davanin ikamesinden 5 ay sonra sona erdigini, Türk Ticaret Kanunu 5/A maddesi, ticari davalardan, konusu bir miktar paranin ödenmesi olan alacak davalari hakkinda dava açilmadan önce arabulucuya basvurulmus olmasini dava sarti olarak düzenledigini, görüldügü gibi dava sarti karsilanmadan dava açilmis olmakla davanin usulden reddi gerekmekle ilk derece mahkemesinin de isabetli olarak arabuluculuk dava sarti karsilanmadan dava açilmis olmasi nedeniyle davanin reddine karar verdigini, Hem görevsizlik karari hem de dava sarti yoklugundan davanin usulden reddi kararlari gözetilmek suretiyle vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, kendilerine vekalet ücreti verilmedigini belirterek kararin bu yönüyle düzeltilmesine karar verilmesini istemistir.
INCELEME VE GEREKÇE : Dava, ticari satimdan kaynaklanan alacagin tahsili için baslatilmis olan ilamsiz icra takibine vaki itirazin IIK'nin 67. maddesi uyarinca iptali istemine iliskindir.
Ilk derece mahkemesince yazili gerekçe ile dava konusu uyusmazligin ticari nitelikte olmasi nedeniyle TTK'nin 5/A maddesi uyarinca zorunlu arabuluculuk dava sartina tabi oldugu, ancak arabulucuya basvurulmadan davanin açildigi gerekçesiyle davanin usulden reddine karar verilmistir. Bu karara karsi, davali vekilince istinaf basvurusunda bulunulmustur. Istinaf incelemesi, HMK'nin 355. maddesi uyarinca, istinaf basvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykirilik yönüyle sinirli olarak yapilmistir.
Davali vekilince, davanin arabuluculuk dava sarti gerçeklesmediginden davanin dava sarti yoklugundan usulden reddine karar verilmesine ragmen vekille temsil olunan davali yararina vekalet ücretine hükmedilmemesinin yasaya aykiri oldugu gerekçesiyle hüküm istinaf edilmistir. HMK'nin 114. maddesinin birinci fikrasinda tüm davalar bakimindan geçerlilik tasiyan dava sartlarinin neler oldugu hususu açikça hükme baglanmis, ikinci fikrasinda ise diger kanunlarda yer alan dava sartlarina iliskin hükümlerin sakli oldugu belirtilmistir. Anayasamizin 9. maddesinde yer alan düzenleme uyarinca, ülkemizde yargi yetkisi, Türk Milleti adina bagimsiz ve tarafsiz mahkemelerce kullanilacagi ve 36. maddesinde de herkesin, mesru vasita ve yollardan faydalanmak suretiyle yargi mercileri önünde davaci veya davali olarak iddia ve savunma ile adil yargilanma hakkina sahip oldugu, mahkemelerin ise görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçinamayacaklari esasi benimsenmistir. Bununla birlikte, 07.06.2012 tarih ve 6325 Sayili Hukuk Uyusmazliklarinda Arabuluculuk Kanunu ile bazi hukuki uyusmazliklar yönünden, bir yandan taraflarin iradeleriyle kendi çözümlerini üretebilmeleri ve daha hizli sonuç elde edilebilmeleri, öte yandan da mahkemelerin is yükünün azaltilmasi amaciyla yine mahkemeler araci kilinarak bazi tür hukuk uyusmazliklarinda alternatif uyusmazlik çözüm yöntemi olarak “Arabuluculuk” müessesesi benimsenmistir. 6325 Sayili Kanun ile bazi hukuki uyusmazliklar yönünden, bir yandan taraflarin iradeleriyle kendi çözümlerini üretebilmeleri ve daha hizli sonuç elde edilebilmeleri, öte yandan da mahkemelerin is yükünün azaltilmasi amaciyla yine mahkemeler araci kilinarak bazi tür hukuk uyusmazliklarinda alternatif uyusmazlik çözüm yöntemi olarak “Arabuluculuk” müessesesi benimsenmistir. Hukuk uyusmazliklarinin arabuluculuk yöntemi ile çözülmesi ihtiyari olmakla birlikte, 6325 Sayili Kanun'da 06.12.2018 tarihli ve 7155 Sayili Kanun ile yapilan degisiklikle, mahkemelerin is yükünün azaltilmasi için bazi tür uyusmazliklar için mahkemeye basvurmadan önce bir dava sarti olarak “zorunlu arabuluculuk” sarti getirilmistir. Bu baglamda ayni kanun ile TTK'nin 5/A maddesiyle getirilen düzenlemede, konusu bir miktar paranin ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkinda dava açilmadan önce arabulucuya basvurulmasi bir dava sarti olarak kabul edilmistir. 6325 Sayili Kanunu'nun 18/A maddesine göre, ilgili kanunlarda arabulucuya basvurulmus olmasinin dava sarti olarak kabul edilmis olmasi durumunda, davacinin arabuluculuk faaliyeti sonunda anlasmaya varilmadigina iliskin son tutanagin aslini veya arabulucu tarafindan onaylanmis bir örnegini dava dilekçesine eklemek zorunda oldugu, bu zorunluluga uyulmamasi halinde mahkemece davaciya, son tutanagin bir haftalik kesin süre içinde mahkemeye sunulmasi gerektigi, aksi takdirde davanin usulden reddedilecegi ihtarini içeren davetiyenin gönderilmesi gerektigi düzenlenmistir. Yine mahkemece gönderilen ihtarin geregi yerine getirilmez ise dava dilekçesi karsi tarafa teblige çikarilmaksizin mahkemece davanin usulden reddine karar verilmesi, ayrica arabulucuya basvurulmadan dava açildiginin anlasilmasi halinde herhangi bir islem yapilmaksizin davanin, dava sarti yoklugu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektigi hüküm altina alinmistir.
Dava açilmadan önce arabulucuya hiç basvurulmamis olmasi dava sarti yoklugu sebebiyle davanin reddini gerektiren bir husus olup, arabulucuya basvurulmus olmakla birlikte anlasmaya varilamadigina iliskin son tutanagin aslinin veya arabulucu tarafindan onaylanmis bir örneginin mahkemece verilen kesin süre içerisinde sunulmamis olmasi da davanin usulden reddi yaptirimina baglanmistir. Dava sarti, kamu düzenine iliskin olup HMK' nin 355. ve 115. maddeleri uyarinca, istinaf sebebi yapilmasa bile, resen gözetilir.
Somut olayda davaci vekili tarafindan 25.02.2020 tarihinde dava açilmis, yargilama devam ederken 09.06.2020 tarihinde arabulucuya basvurulmus ve taraflarin uzlasmadigina dair 03.07.2020 tarihinde tutanak düzenlenmistir. Davali vekilince 11.09.2020 tarihinde anlasmaya varilamadigina iliskin son arabuluculuk tutanagi mahkemeye sunulmustur. Eldeki dosyada, mahkemece, davanin esasina girilmeden ve arabuluculuga iliskin dava kosulu hakkinda bir karar verilmeden önce, davaci vekili arabuluculuk tutanagini dosyaya sunmus ve dava kosulunu tamamlamistir. Her ne kadar, yukarida açiklanan yasa hükümleri uyarinca, arabulucuya basvurmadan dava açilmasi mümkün degil ise de ve mahkemece bu sartin tamamlanmasi için süre verilemeyecek ise de mahkeme bu konuda henüz bir karar vermeden önce dava sarti tamamlandigina göre, artik dava sarti eksikliginden söz edilemez. Nitekim HMK'nin 115/3.maddesi uyarinca, dava sarti noksanligi konusunda mahkemece henüz bir karar verilmeden önce bu eksiklik tamamlanmis ise, baslangiçtaki dava sarti eksikliginden ötürü, dava usulden reddedilemez (Emsal nitelikte Yargitay 17.Hukuk Dairesinin 2020/3187 E - 2021/762 K sayili, 04/02/2021 Tarihli karari). Dava açildiktan sonra arabulucuya basvurulmus olmasi bu sonuca engel degildir. Neticede davaci arabulucuya basvurmus, taraflar buna ragmen uzlasamamistir. Bu asamadan sonra davayi reddederek davaciyi tekrar arabulucuya basvurmak zorunda birakmak, yasa koyucunun düzenleme amaciyla uyusmayacagi gibi usul ekonomisi ilkesiyle de bagdasmaz. Bu açiklamalar isiginda, ilk derece mahkemesince dava sartinin karardan önce tamamlanmis oldugu dikkate alinarak isin esasi incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, gerçeklesen dava sartina ragmen davanin, dava sarti yoklugu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykiri olmustur. Bu husus istinaf sebebi yapilmamis olsa bile, HMK'nin 33, 115/1 ve 355.maddeleri uyarinca resen dikkate alinmistir.
Yukaridaki açiklamalar isiginda davali vekilinin istinaf basvuru nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesi kararinin HMK'nin 353/1.a.4 maddesi uyarinca kaldirilmasina dair asagidaki karar verilmistir.
SONUÇ : Yukarida açiklanan gerekçelerle;
1-HMK'nin 353/1.a.4. maddesi uyarinca, isin esasi incelenmeksizin, Ilk Derece Mahkemesi'nin istinafa konu kararinin KALDIRILMASINA,
2-Davanin yeniden görülmesi için dosyanin, karari veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-Davali tarafindan yatirilan istinaf pesin karar harcinin, ilk derece mahkemesince, talep halinde iadesine,
4-Davali tarafindan istinaf kanun yolu asamasinda yapilan yargilama giderlerinin, esas hükümle birlikte, Ilk Derece Mahkemesi tarafindan yargilama giderleri içinde degerlendirilmesine,
5-Gerekçeli kararin Ilk Derece Mahkemesince taraflara tebligine dair; HMK'nin 353/1.a.4 maddesi uyarinca dosya üzerinde yapilan inceleme sonucunda, oybirligiyle ve kesin olarak karar verildi.17.06.2021
kazanci.com.tr