vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdff0a71020000001a02000001000100T.C. YARGITAY 3. HUKUK DAIRESI Esas Numarasi: 2021/4000 Karar Numarasi: 2021/11403 Karar Tarihi: 15.11.2021 TÜKETICI HAKEM HEYETI KARARININ IPTALI ISTEMI MESAFELI SATIS SÖZLESMESI ÜRÜNÜN AYIPLI OLMASI ARACI HIZMET SAGLAYICININ AYIPTAN SORUMLU OLMAMASI ÖZETI: Uyusmazlik, davaci sirketin internet sitesi araciligi ile alinan ürünün ayipli olmasindan kaynakli olarak bedel iadesine karar verilen tüketici hakem heyeti kararinin iptali istemine iliskindir. Dava dosyasinda uyusmazlik elektronik ortamda alisverisi gerçeklesen ürünün ayipli olmasindan kaynaklanmaktadir. Somut olayda, internet agi üzerinden elektronik ticarete imkan saglayan davaci sirketin araci hizmet saglayicisi konumunda oldugu ve taraflar arasinda mesafeli satis sözlesmesi ön bilgilendirme formuna göre satici tarafin baskasi oldugu, bu durumda davaci araci hizmet saglayicinin hizmet sundugu elektronik ortami kullanan gerçek ve tüzel kisiler tarafindan saglanan içerigi kontrol etmek, bu içerik ve içerige konu mal veya hizmetle ilgili hukuka aykiri bir faaliyetin ya da durumun söz konusu olup olmadigini arastirmakla yükümlü olmadigi anlasilmaktadir. Mahkemece, araci hizmet saglayici olan davacinin malin ayipli olmasindan kaynakli sorumlulugunun bulunmadigi gözetilerek davanin kabulüne dair hüküm kurulmasi gerekmektedir. Taraflar arasindaki tüketici hakem heyeti kararina itiraz davasinin mahkemece yapilan yargilamasi neticesinde davanin reddine dair kesin olarak verilen hükmün Adalet Bakanliginca kanun yararina bozulmasi istenilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kagitlar okunup geregi düsünüldü Davaci, ... internet sitesi üzerinden faaliyetlerini sürdürdügünü, uyusmazliga konu ürünün saticisinin kendileri olmayip ...'nin oldugunu, davalinin ayipli ürün teslim edilmesinden kaynakli hakkinda bedel iadesi talebi ile tüketici hakem heyetine basvurdugunu, davalinin talebinin kabulüne karar verildigini, taraflarina husumet düsmedigini belirterek Esenler Tüketici Hakem Heyeti Baskanligi’nin 20.03.2019 tarih ve 056120190000723 sayili kararinin iptalini talep etmistir. Davali, davaya cevap vermemistir. Mahkemece, içinden sigara izmariti çikan truf paketinden dolayi davacinin sorumlu oldugu, tedarik eden firmaya rücu iliskisinin kendi iç iliskileri oldugu, hizmet almaya çalisan tüketicinin ... ismine duydugu güvenle söz konusu hizmeti almaya çalistigi gözetilerek hakem heyeti kararinin yerinde oldugu gerekçesiyle davanin reddine karar verilmistir. Adalet Bakanliginin 17/03/2021 tarihli yazisinda; satici, ithalatçi ve üretici konumunda olmayan ancak tüketiciye hizmet sunan saglayici konumunda olan davaci sirketin sorumlulugunun, 6502 sayili Kanunun Üçüncü Kisim Birinci Bölümde “Ayipli Mallar” basligiyla yer alan 8 ve devami maddelere göre ele alinmasinin olanakli olmadigi halde, davaci sirketin tedarikçi firmadan komisyon almasi sebebiyle verilen hizmetlerden sorumlu oldugu gerekçesiyle davanin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykiri bulundugu ileri sürülerek; kararin, 6100 sayili HMK’nin 363 üncü maddesinin birinci fikrasi uyarinca kanun yararina bozulmasi talep edilmistir. Uyusmazlik; davaci sirketin internet sitesi araciligi ile alinan ürünün ayipli olmasindan kaynakli olarak bedel iadesine karar verilen tüketici hakem heyeti kararinin iptali istemine iliskindir. Dava dosyasinda uyusmazlik elektronik ortamda alisverisi gerçeklesen ürünün ayipli olmasindan kaynaklanmaktadir. 6502 sayili Kanun’un “Tanimlar” üst basligini tasiyan 3 üncü maddesine göre satici, "Kamu tüzel kisileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanin adina ya da hesabina hareket eden gerçek veya tüzel kisiyi", ithalatçi, "Kamu tüzel kisileri de dâhil olmak üzere mal veya hizmetleri ya da bu mallarin hammaddelerini yahut ara mallarini ticari veya mesleki amaçlarla ithal ederek satim, kira, finansal kiralama veya benzeri bir yolla piyasaya süren gerçek veya tüzel kisiyi", üretici ise; "Kamu tüzel kisileri de dâhil olmak üzere tüketiciye sunulmus olan mal ya da bu mallarin hammaddelerini yahut ara mallarini üretenler ile mal üzerine markasini, unvanini veya herhangi bir ayirt edici isaretini koyarak kendisini üretici olarak gösteren gerçek veya tüzel kisiyi" ifade etmektedir. 6502 sayili Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fikrasina göre; “Ayipli hizmet, sözlesmede belirlenen süre içinde baslamamasi veya taraflarca kararlastirilmis olan ve objektif olarak sahip olmasi gereken özellikleri tasimamasi nedeniyle sözlesmeye aykiri olan hizmettir.” Yine ayni Kanunun 11 inci maddesi uyarinca satici, üretici ve ithalatçinin ayipli maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarindan dolayi müteselsilen sorumlulugu bulunmaktadir. 01.05.2015 tarihinde yürürlüge giren 6563 sayili Kanun’un “Tanimlar” üst basligini tasiyan 2. inci maddesine göre hizmet saglayici ‘Elektronik ticaret faaliyetinde bulunan gerçek ya da tüzel kisileri’, araci hizmet saglayici ‘Baskalarina ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapilmasina elektronik ticaret ortamini saglayan gerçek ve tüzel kisileri’ ifade etmektedir. Ayni Kanunun 9 uncu maddesi birinci fikrasinda ise; “(1)Araci hizmet saglayicilar, hizmet sunduklari elektronik ortami kullanan gerçek ve tüzel kisiler tarafindan saglanan içerikleri kontrol etmek, bu içerik ve içerige konu mal veya hizmetle ilgili hukuka aykiri bir faaliyetin ya da durumun söz konusu olup olmadigini arastirmakla yükümlü degildir. (2) Bu Kanunun 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 inci maddelerinde düzenlenen yükümlülüklerin araci hizmet saglayicilarina uygulanmasina iliskin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.” düzenlemesine yer verilmistir. Yine bu kanuna dayali olarak çikartilan 26.08.2015 tarihli Elektronik Ticarette Hizmet Saglayici ve Araci Hizmet Saglayicilar Hakkinda Yönetmeligin “Araci hizmet saglayicinin yükümlülükleri” üst baslikli 6. maddesinde “(1) Alici ve hizmet saglayici arasinda alim satim isleminin yapildigi elektronik ticaret pazar yerlerini isleten araci hizmet saglayicilar, kendileriyle ilgili olarak 5 inci maddenin birinci ve ikinci fikralarindaki yükümlülükleri ayni usulle yerine getirir. (2) Araci hizmet saglayici, elektronik ticaret ortami sundugu hizmet saglayiciya iliskin bilgilerin, hizmet saglayiciya tahsis edilen alanda gösterilebilmesi ve güncellenebilmesi için gerekli teknik imkânlari saglar. (3) Araci hizmet saglayici, hizmet saglayicinin elektronik ticaret faaliyetine baslamasindan önce 5 inci maddenin dördüncü ve besinci fikralarindaki yükümlülüklerini yerine getirmesini saglar. (4) Araci hizmet saglayici, hizmet sundugu elektronik ortami kullanan gerçek ve tüzel kisiler tarafindan saglanan içerigi kontrol etmek, bu içerik ve içerige konu mal veya hizmetle ilgili hukuka aykiri bir faaliyetin ya da durumun söz konusu olup olmadigini arastirmakla yükümlü degildir.” seklinde düzenlenme yer almaktadir. Somut olayda, yukarida açiklanan mevzuat hükümleri birlikte degerlendirildiginde internet agi üzerinden elektronik ticarete imkan saglayan davaci sirketin araci hizmet saglayicisi konumunda oldugu ve taraflar arasinda mesafeli satis sözlesmesi ön bilgilendirme formuna göre satici tarafin "... Pastanesi" oldugu, bu durumda davaci araci hizmet saglayicinin hizmet sundugu elektronik ortami kullanan gerçek ve tüzel kisiler tarafindan saglanan içerigi kontrol etmek, bu içerik ve içerige konu mal veya hizmetle ilgili hukuka aykiri bir faaliyetin ya da durumun söz konusu olup olmadigini arastirmakla yükümlü olmadigi anlasilmaktadir. Hal böyle olunca, mahkemece; 6563 sayili Kanun’un 9. maddesi ve yine Elektronik Ticarette Hizmet Saglayici ve Araci Hizmet Saglayicilar Hakkinda Yönetmeligin 6. maddesine göre araci hizmet saglayici olan davacinin malin ayipli olmasindan kaynakli sorumlulugunun bulunmadigi gözetilerek davanin kabulüne dair hüküm kurulmasi gerekirken, yanilgili degerlendirme ile davanin reddine, karar verilmis olmasi dogru görülmediginden, Adalet Bakanliginin bu yöne ilisen kanun yararina temyiz talebinin kabulü gerekir. SONUÇ: Yukarida açiklanan nedenlerle Adalet Bakanliginin HMK'nin 363 üncü maddesinin birinci fikrasina dayali kanun yararina temyiz talebinin kabulü ile kararin sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA, ayni maddenin üçüncü fikrasi uyarinca geregi yapilmak üzere bozma kararinin bir örneginin ve dava dosyasinin Adalet Bakanligina gönderilmesine, 15/11/2021 tarihinde oy birligi ile karar verildi. legalbank.net
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAIRESI
Esas Numarasi: 2021/4000
Karar Numarasi: 2021/11403
Karar Tarihi: 15.11.2021
TÜKETICI HAKEM HEYETI KARARININ IPTALI ISTEMI
MESAFELI SATIS SÖZLESMESI
ÜRÜNÜN AYIPLI OLMASI
ARACI HIZMET SAGLAYICININ AYIPTAN SORUMLU OLMAMASI
ÖZETI: Uyusmazlik, davaci sirketin internet sitesi araciligi ile alinan ürünün ayipli olmasindan kaynakli olarak bedel iadesine karar verilen tüketici hakem heyeti kararinin iptali istemine iliskindir. Dava dosyasinda uyusmazlik elektronik ortamda alisverisi gerçeklesen ürünün ayipli olmasindan kaynaklanmaktadir. Somut olayda, internet agi üzerinden elektronik ticarete imkan saglayan davaci sirketin araci hizmet saglayicisi konumunda oldugu ve taraflar arasinda mesafeli satis sözlesmesi ön bilgilendirme formuna göre satici tarafin baskasi oldugu, bu durumda davaci araci hizmet saglayicinin hizmet sundugu elektronik ortami kullanan gerçek ve tüzel kisiler tarafindan saglanan içerigi kontrol etmek, bu içerik ve içerige konu mal veya hizmetle ilgili hukuka aykiri bir faaliyetin ya da durumun söz konusu olup olmadigini arastirmakla yükümlü olmadigi anlasilmaktadir. Mahkemece, araci hizmet saglayici olan davacinin malin ayipli olmasindan kaynakli sorumlulugunun bulunmadigi gözetilerek davanin kabulüne dair hüküm kurulmasi gerekmektedir.
Taraflar arasindaki tüketici hakem heyeti kararina itiraz davasinin mahkemece yapilan yargilamasi neticesinde davanin reddine dair kesin olarak verilen hükmün Adalet Bakanliginca kanun yararina bozulmasi istenilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kagitlar okunup geregi düsünüldü
Davaci, ... internet sitesi üzerinden faaliyetlerini sürdürdügünü, uyusmazliga konu ürünün saticisinin kendileri olmayip ...'nin oldugunu, davalinin ayipli ürün teslim edilmesinden kaynakli hakkinda bedel iadesi talebi ile tüketici hakem heyetine basvurdugunu, davalinin talebinin kabulüne karar verildigini, taraflarina husumet düsmedigini belirterek Esenler Tüketici Hakem Heyeti Baskanligi’nin 20.03.2019 tarih ve 056120190000723 sayili kararinin iptalini talep etmistir. Davali, davaya cevap vermemistir.
Mahkemece, içinden sigara izmariti çikan truf paketinden dolayi davacinin sorumlu oldugu, tedarik eden firmaya rücu iliskisinin kendi iç iliskileri oldugu, hizmet almaya çalisan tüketicinin ... ismine duydugu güvenle söz konusu hizmeti almaya çalistigi gözetilerek hakem heyeti kararinin yerinde oldugu gerekçesiyle davanin reddine karar verilmistir.
Adalet Bakanliginin 17/03/2021 tarihli yazisinda; satici, ithalatçi ve üretici konumunda olmayan ancak tüketiciye hizmet sunan saglayici konumunda olan davaci sirketin sorumlulugunun, 6502 sayili Kanunun Üçüncü Kisim Birinci Bölümde “Ayipli Mallar” basligiyla yer alan 8 ve devami maddelere göre ele alinmasinin olanakli olmadigi halde, davaci sirketin tedarikçi firmadan komisyon almasi sebebiyle verilen hizmetlerden sorumlu oldugu gerekçesiyle davanin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykiri bulundugu ileri sürülerek; kararin, 6100 sayili HMK’nin 363 üncü maddesinin birinci fikrasi uyarinca kanun yararina bozulmasi talep edilmistir.
Uyusmazlik; davaci sirketin internet sitesi araciligi ile alinan ürünün ayipli olmasindan kaynakli olarak bedel iadesine karar verilen tüketici hakem heyeti kararinin iptali istemine iliskindir.
Dava dosyasinda uyusmazlik elektronik ortamda alisverisi gerçeklesen ürünün ayipli olmasindan kaynaklanmaktadir.
6502 sayili Kanun’un “Tanimlar” üst basligini tasiyan 3 üncü maddesine göre satici, "Kamu tüzel kisileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanin adina ya da hesabina hareket eden gerçek veya tüzel kisiyi", ithalatçi, "Kamu tüzel kisileri de dâhil olmak üzere mal veya hizmetleri ya da bu mallarin hammaddelerini yahut ara mallarini ticari veya mesleki amaçlarla ithal ederek satim, kira, finansal kiralama veya benzeri bir yolla piyasaya süren gerçek veya tüzel kisiyi", üretici ise; "Kamu tüzel kisileri de dâhil olmak üzere tüketiciye sunulmus olan mal ya da bu mallarin hammaddelerini yahut ara mallarini üretenler ile mal üzerine markasini, unvanini veya herhangi bir ayirt edici isaretini koyarak kendisini üretici olarak gösteren gerçek veya tüzel kisiyi" ifade etmektedir.
6502 sayili Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fikrasina göre; “Ayipli hizmet, sözlesmede belirlenen süre içinde baslamamasi veya taraflarca kararlastirilmis olan ve objektif olarak sahip olmasi gereken özellikleri tasimamasi nedeniyle sözlesmeye aykiri olan hizmettir.” Yine ayni Kanunun 11 inci maddesi uyarinca satici, üretici ve ithalatçinin ayipli maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarindan dolayi müteselsilen sorumlulugu bulunmaktadir.
01.05.2015 tarihinde yürürlüge giren 6563 sayili Kanun’un “Tanimlar” üst basligini tasiyan 2. inci maddesine göre hizmet saglayici ‘Elektronik ticaret faaliyetinde bulunan gerçek ya da tüzel kisileri’, araci hizmet saglayici ‘Baskalarina ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapilmasina elektronik ticaret ortamini saglayan gerçek ve tüzel kisileri’ ifade etmektedir.
Ayni Kanunun 9 uncu maddesi birinci fikrasinda ise; “(1)Araci hizmet saglayicilar, hizmet sunduklari elektronik ortami kullanan gerçek ve tüzel kisiler tarafindan saglanan içerikleri kontrol etmek, bu içerik ve içerige konu mal veya hizmetle ilgili hukuka aykiri bir faaliyetin ya da durumun söz konusu olup olmadigini arastirmakla yükümlü degildir. (2) Bu Kanunun 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 inci maddelerinde düzenlenen yükümlülüklerin araci hizmet saglayicilarina uygulanmasina iliskin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.” düzenlemesine yer verilmistir. Yine bu kanuna dayali olarak çikartilan 26.08.2015 tarihli Elektronik Ticarette Hizmet Saglayici ve Araci Hizmet Saglayicilar Hakkinda Yönetmeligin “Araci hizmet saglayicinin yükümlülükleri” üst baslikli 6. maddesinde “(1) Alici ve hizmet saglayici arasinda alim satim isleminin yapildigi elektronik ticaret pazar yerlerini isleten araci hizmet saglayicilar, kendileriyle ilgili olarak 5 inci maddenin birinci ve ikinci fikralarindaki yükümlülükleri ayni usulle yerine getirir. (2) Araci hizmet saglayici, elektronik ticaret ortami sundugu hizmet saglayiciya iliskin bilgilerin, hizmet saglayiciya tahsis edilen alanda gösterilebilmesi ve güncellenebilmesi için gerekli teknik imkânlari saglar. (3) Araci hizmet saglayici, hizmet saglayicinin elektronik ticaret faaliyetine baslamasindan önce 5 inci maddenin dördüncü ve besinci fikralarindaki yükümlülüklerini yerine getirmesini saglar. (4) Araci hizmet saglayici, hizmet sundugu elektronik ortami kullanan gerçek ve tüzel kisiler tarafindan saglanan içerigi kontrol etmek, bu içerik ve içerige konu mal veya hizmetle ilgili hukuka aykiri bir faaliyetin ya da durumun söz konusu olup olmadigini arastirmakla yükümlü degildir.” seklinde düzenlenme yer almaktadir.
Somut olayda, yukarida açiklanan mevzuat hükümleri birlikte degerlendirildiginde internet agi üzerinden elektronik ticarete imkan saglayan davaci sirketin araci hizmet saglayicisi konumunda oldugu ve taraflar arasinda mesafeli satis sözlesmesi ön bilgilendirme formuna göre satici tarafin "... Pastanesi" oldugu, bu durumda davaci araci hizmet saglayicinin hizmet sundugu elektronik ortami kullanan gerçek ve tüzel kisiler tarafindan saglanan içerigi kontrol etmek, bu içerik ve içerige konu mal veya hizmetle ilgili hukuka aykiri bir faaliyetin ya da durumun söz konusu olup olmadigini arastirmakla yükümlü olmadigi anlasilmaktadir.
Hal böyle olunca, mahkemece; 6563 sayili Kanun’un 9. maddesi ve yine Elektronik Ticarette Hizmet Saglayici ve Araci Hizmet Saglayicilar Hakkinda Yönetmeligin 6. maddesine göre araci hizmet saglayici olan davacinin malin ayipli olmasindan kaynakli sorumlulugunun bulunmadigi gözetilerek davanin kabulüne dair hüküm kurulmasi gerekirken, yanilgili degerlendirme ile davanin reddine, karar verilmis olmasi dogru görülmediginden, Adalet Bakanliginin bu yöne ilisen kanun yararina temyiz talebinin kabulü gerekir.
SONUÇ: Yukarida açiklanan nedenlerle Adalet Bakanliginin HMK'nin 363 üncü maddesinin birinci fikrasina dayali kanun yararina temyiz talebinin kabulü ile kararin sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA, ayni maddenin üçüncü fikrasi uyarinca geregi yapilmak üzere bozma kararinin bir örneginin ve dava dosyasinin Adalet Bakanligina gönderilmesine, 15/11/2021 tarihinde oy birligi ile karar verildi.
legalbank.net