vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdff6ad803000000f401000001000400Olumsuz güvenlik soruşturmasının iptali sonucunda, davacı tarafından geriye dönük maddi hak kaybı talebi istemi. İptal kararlarının geriye yürümezliği ilkesi . Olumsuz güvenlik soruşturmasının iptal kararının davacının doğrudan atanması sonucu doğurmaması sebebiyle, davacının maddi kayıplarının karşılanmasına gerek olmadığı. T.C. ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ BİRİNCİ İDARİ DAVA DAİRESİ Esas : 2019/790 Karar : 2019/3039 DAVA ÖZETİ Dava; 2017 yılı Temmuz Sözleşmeli Öğretmen Alımı kapsamında, Şırnak İli İdil İlçesi emrine 657 sayılı Kanunun 4/B maddesi uyarınca sözleşmeli öğretmen olarak ataması yapılan davacının, hakkındaki güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığı gerekçesiyle atamasının iptal edilmesine ilişkin işlemin iptali ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı haklarının ve maddi zararlarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Dava konusu işlemin iptali yönündeki Dairemiz kararının davacının doğrudan atanması sonucu doğurmaması ve Anayasa Mahkemesi kararının yayımlanmasının öncesinde dava konusu işlemin esas yönüyle hukuka aykırılığını tespit eden ve davacının atanması sonucu doğurabilecek bir yargı kararının da bulunmaması karşısında, dava konusu işlem nedeniyle davacının hak kayıplarının ve oluşan maddi zararlarının tazmini istemi hakkında bu aşamada bir karar verilmesine yer bulunmamaktadır. DAVACI İSTEMİN ÖZETİ: 2017 yılı Temmuz Sözleşmeli Öğretmen Alımı Kapsamında Şırnak İli, İdil İlçesi, Yunus Emre Ortaokulu'na sözleşmeli öğretmen olarak atanan davacı tarafından, güvenlik soruşturmasının olumsuz neticelendiğinden bahisle 12/10/2017 tarih ve 126133-5 sayılı Sicil Kaydı İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu kararı gereğince atamasının iptal edilmesine ilişkin Şırnak Valiliği'nin 25/10/2017 günlü, E.17673087 sayılı işlemi ile bildirilen Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü'nün 24/10/2017 tarih ve 12042 sayılı işleminin iptaline ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı haklarının ve maddi zararlarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada; güvenlik soruşturmasının olumlu sonuçlanmasının kamu görevlisinin atanması için gerekli şartlardan birisi olduğu göz önüne alındığında ve davacı hakkında yapılan güvenlik soruşturması sonucu elde edilen bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi neticesinde, tespit edilen durumların olumsuz olduğu kanaatine varıldığından, davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz olduğundan bahisle atamasının iptal edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin Ankara 8.İdare Mahkemesince verilen 11/12/2018 günlü, E:2018/12, K:2018/1516 sayılı kararın; hukuka, temel hak ve özgürlüklere aykırı olduğu, verilen kararın Anayasa'ya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümlerine uygun olmadığı, hak ihlali doğurduğu ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir. DAVALI MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI'NIN SAVUNMASININ ÖZETİ: İstinaf başvurusuna konu mahkeme kararının hukuka aykırı bulunmadığı, istinaf dilekçesinde ileri sürülen hususların 2577 sayılı Kanunun değişik 45.maddesinde yer verilen istinaf sebeplerinden olmadığı ileri sürülerek davacının istinaf başvurusunun reddi gerektiği savunulmuştur. DAVALI ŞIRNAK VALİLİĞİNİN SAVUNMASININ ÖZETİ : Savunma verilmemiştir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesince, 2577 sayılı Yasanın değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü : Dava; 2017 yılı Temmuz Sözleşmeli Öğretmen Alımı kapsamında, Şırnak İli İdil İlçesi emrine 657 sayılı Kanunun 4/B maddesi uyarınca sözleşmeli öğretmen olarak ataması yapılan davacının, hakkındaki güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığı gerekçesiyle atamasının iptal edilmesine ilişkin işlemin iptali ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı haklarının ve maddi zararlarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4.maddesinin (B) fıkrası hükmü uyarınca, kamu idare, kamu kurum ve kuruluşlarında sözleşmeli olarak çalıştırılacak personelin tabi olacağı esasları belirlemek üzere 06/06/1978 tarih ve 15754 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile çıkarılan "Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar"ın 20/02/2017 tarih ve 2017/9949 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile değişik 12.maddesinin 1.fıkrasında, sözleşmeli olarak çalışacakların ilgili kurumun saptayacağı özel koşulların yanı sıra, 657 sayılı Kanunun 48. maddesinin 1. fıkrasının (A) bendinin, (4), (5), (6), (7) ve (8) numaralı alt bentlerinde belirtilen koşulları taşımalarının gerekli olduğu hükme bağlanmıştır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Genel ve Özel Şartlar" başlıklı 48.maddesinin 1.fıkrasının (A) bendine, önce 676 sayılı OHAL Kanun Hükmünde Kararnamesi'nin 74.maddesiyle daha sonra 7070 sayılı Kanunun 60.maddesi ile de aynen kabul edilen düzenleme ile sekizinci alt bent olarak "Güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak" hükmü eklenerek, Devlet Memuru olabilmek için ilgili hakkında güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olunması şartı getirilmiştir. Dava konusu edilen işlemin dayanağını oluşturan yasa kuralı ise sözü edilen Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildiğinden, Anayasa Mahkemesi kararının geriye yürümesi ve söz konusu karardan önce yürürlükte olan Anayasaya aykırı kurala göre tesis edilen işlemlere karşı açılan ve halen görülmekte olan davaların , Anayasa Mahkemesi kararından ne şekilde etkileneceği hususunun öncelikle açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Anayasa'nın 153.maddesinin 3.fıkrası, "Kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü yada bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, Resmi Gazete'de yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez"; 5.fıkrası, "İptal kararları geriye yürümez"; 6.fıkrası ise, "Anayasa Mahkemesi Kararları Resmi Gazete'de hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar." kurallarını içermektedir. Anayasa Mahkemesince bir kanunun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği halde eldeki davaların Anayasa'ya aykırılığı saptanmış olan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa'nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülemez. Aksine bir durum, Anayasa'nın 153. maddesinde yer alan Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcı olduğu yönündeki hükme aykırılık oluşturur. Öte yandan, Anayasanın 153.maddesinin 5.fıkrasında yer alan ve iptal kararlarının geriye yürümezliğine ilişkin bulunan kural, iptal edilen hükümlere göre kazanılmış olan hakların ortadan kaldırılmasına veya toplumun huzurunun bozulmasına yol açacak sonuçları önlemek amacıyla kabul edilmiş olup, bu kuralın mutlak anlamda anlaşılıp uygulanamayacağı açıktır.
Olumsuz güvenlik soruşturmasının iptal kararının davacının doğrudan atanması sonucu doğurmaması sebebiyle, davacının maddi kayıplarının karşılanmasına gerek olmadığı.
T.C.
ANKARA
BÖLGE İDARE MAHKEMESİ
BİRİNCİ İDARİ DAVA DAİRESİ
Esas : 2019/790
Karar : 2019/3039
DAVA ÖZETİ
Dava; 2017 yılı Temmuz Sözleşmeli Öğretmen Alımı kapsamında, Şırnak İli İdil İlçesi emrine 657 sayılı Kanunun 4/B maddesi uyarınca sözleşmeli öğretmen olarak ataması yapılan davacının, hakkındaki güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığı gerekçesiyle atamasının iptal edilmesine ilişkin işlemin iptali ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı haklarının ve maddi zararlarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Dava konusu işlemin iptali yönündeki Dairemiz kararının davacının doğrudan atanması sonucu doğurmaması ve Anayasa Mahkemesi kararının yayımlanmasının öncesinde dava konusu işlemin esas yönüyle hukuka aykırılığını tespit eden ve davacının atanması sonucu doğurabilecek bir yargı kararının da bulunmaması karşısında, dava konusu işlem nedeniyle davacının hak kayıplarının ve oluşan maddi zararlarının tazmini istemi hakkında bu aşamada bir karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
DAVACI İSTEMİN ÖZETİ:
2017 yılı Temmuz Sözleşmeli Öğretmen Alımı Kapsamında Şırnak İli, İdil İlçesi, Yunus Emre Ortaokulu'na sözleşmeli öğretmen olarak atanan davacı tarafından, güvenlik soruşturmasının olumsuz neticelendiğinden bahisle 12/10/2017 tarih ve 126133-5 sayılı Sicil Kaydı İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu kararı gereğince atamasının iptal edilmesine ilişkin Şırnak Valiliği'nin 25/10/2017 günlü, E.17673087 sayılı işlemi ile bildirilen Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü'nün 24/10/2017 tarih ve 12042 sayılı işleminin iptaline ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı haklarının ve maddi zararlarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada; güvenlik soruşturmasının olumlu sonuçlanmasının kamu görevlisinin atanması için gerekli şartlardan birisi olduğu göz önüne alındığında ve davacı hakkında yapılan güvenlik soruşturması sonucu elde edilen bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi neticesinde, tespit edilen durumların olumsuz olduğu kanaatine varıldığından, davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz olduğundan bahisle atamasının iptal edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin Ankara 8.İdare Mahkemesince verilen 11/12/2018 günlü, E:2018/12, K:2018/1516 sayılı kararın; hukuka, temel hak ve özgürlüklere aykırı olduğu, verilen kararın Anayasa'ya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümlerine uygun olmadığı, hak ihlali doğurduğu ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.
DAVALI MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI'NIN SAVUNMASININ ÖZETİ:
İstinaf başvurusuna konu mahkeme kararının hukuka aykırı bulunmadığı, istinaf dilekçesinde ileri sürülen hususların 2577 sayılı Kanunun değişik 45.maddesinde yer verilen istinaf sebeplerinden olmadığı ileri sürülerek davacının istinaf başvurusunun reddi gerektiği savunulmuştur.
DAVALI ŞIRNAK VALİLİĞİNİN
SAVUNMASININ ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesince, 2577 sayılı Yasanın değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü :
Dava; 2017 yılı Temmuz Sözleşmeli Öğretmen Alımı kapsamında, Şırnak İli İdil İlçesi emrine 657 sayılı Kanunun 4/B maddesi uyarınca sözleşmeli öğretmen olarak ataması yapılan davacının, hakkındaki güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığı gerekçesiyle atamasının iptal edilmesine ilişkin işlemin iptali ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı haklarının ve maddi zararlarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4.maddesinin (B) fıkrası hükmü uyarınca, kamu idare, kamu kurum ve kuruluşlarında sözleşmeli olarak çalıştırılacak personelin tabi olacağı esasları belirlemek üzere 06/06/1978 tarih ve 15754 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile çıkarılan "Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar"ın 20/02/2017 tarih ve 2017/9949 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile değişik 12.maddesinin 1.fıkrasında, sözleşmeli olarak çalışacakların ilgili kurumun saptayacağı özel koşulların yanı sıra, 657 sayılı Kanunun 48. maddesinin 1. fıkrasının (A) bendinin, (4), (5), (6), (7) ve (8) numaralı alt bentlerinde belirtilen koşulları taşımalarının gerekli olduğu hükme bağlanmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Genel ve Özel Şartlar" başlıklı 48.maddesinin 1.fıkrasının (A) bendine, önce 676 sayılı OHAL Kanun Hükmünde Kararnamesi'nin 74.maddesiyle daha sonra 7070 sayılı Kanunun 60.maddesi ile de aynen kabul edilen düzenleme ile sekizinci alt bent olarak "Güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak" hükmü eklenerek, Devlet Memuru olabilmek için ilgili hakkında güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olunması şartı getirilmiştir.
Dava konusu edilen işlemin dayanağını oluşturan yasa kuralı ise sözü edilen Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildiğinden, Anayasa Mahkemesi kararının geriye yürümesi ve söz konusu karardan önce yürürlükte olan Anayasaya aykırı kurala göre tesis edilen işlemlere karşı açılan ve halen görülmekte olan davaların , Anayasa Mahkemesi kararından ne şekilde etkileneceği hususunun öncelikle açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Anayasa'nın 153.maddesinin 3.fıkrası, "Kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü yada bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, Resmi Gazete'de yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez"; 5.fıkrası, "İptal kararları geriye yürümez"; 6.fıkrası ise, "Anayasa Mahkemesi Kararları Resmi Gazete'de hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar." kurallarını içermektedir.
Anayasa Mahkemesince bir kanunun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği halde eldeki davaların Anayasa'ya aykırılığı saptanmış olan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa'nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülemez. Aksine bir durum, Anayasa'nın 153. maddesinde yer alan Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcı olduğu yönündeki hükme aykırılık oluşturur.
Öte yandan, Anayasanın 153.maddesinin 5.fıkrasında yer alan ve iptal kararlarının geriye yürümezliğine ilişkin bulunan kural, iptal edilen hükümlere göre kazanılmış olan hakların ortadan kaldırılmasına veya toplumun huzurunun bozulmasına yol açacak sonuçları önlemek amacıyla kabul edilmiş olup, bu kuralın mutlak anlamda anlaşılıp uygulanamayacağı açıktır.