vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdff0481020000000b05000001000400Arabuluculuk Anlasmazlik Tutanaginda Bir Kisim Isçilik Alacagindan Bahsedilmemis Olmasina Ragmen Bu Alacaklarin Dava Konusu Edilmesi Halinde Usulden Davanin Reddinin Arabulucunun Hatasinin Bedelini Isçiye Yüklemek Anlamina Geldigi. T.C. ISTANBUL BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI 31. HUKUK DAIRESI E. 2020/301 K. 2020/98 T. 6.2.2020 ASGARI GEÇIM INDIRIMININ TAHSILI ISTEMI ( Arabulucuya Basvuru Isleminde Taleple Baglilik Kuralinin Isletilemeyecegi - Arabuluculuk Görüsmelerinde Serbestlik ve Iradilik Esas Olup Isçi Isveren Uyusmazligi Seklinde Bir Basvurunun Ardindan Ayni Yönde Düzenlenen ve Alacaklarin Isimlendirilmedigi Arabuluculuk Anlasmazlik Tutanaginin Tüm Isçilik Alacaklarini Kapsar Nitelikte Kabul Edilmesi Gerektigi/Tutanakta Yazili Olmayan Alacak Kalemleri Yönünden Dava Sartinin Yerine Getirilmediginden Bahisle Davanin Usulden Reddinin Hatali Oldugu ) DAVANIN USULDEN REDDI ( Hukuk Uyusmazliklarinda Arabuluculuk Kanunu Yönetmeligi Md. 25/7'de "Taraflarin Arabuluculuk Sürecinde Ileri Sürülen Taleplerden Bir Kismi Üzerinde Anlasmaya Varmalari Hâlinde Üzerinde Anlasma Saglanan ve Saglanamayan Hususlar Son Tutanakta Açikça Belirtilir..." Hükmü Düzenlenmis Olup Bu Yönetmelik Hükmünün Yürürlüge Girdigi Tarihe Kadar Olan Arabuluculuk Görüsmelerinde Uyusmazlik Konusu Hususlar Belirtilmemisse Dava Sarti Yoklugundan Söz Edilemeyecegi - Mahkemece Davanin Esasina Girilip Delillerin Toplanmasi Gerektigi ) ARABULUCULUK TUTANAGINDA YER ALMAYAN ALACAK KALEMININ DAVA DILEKÇESI ILE TALEP EDILMESI ( Arabuluculuk Anlasmazlik Tutanaginda Bir Kisim Isçilik Alacagindan Bahsedilmemis Olmasina Ragmen Bu Alacaklarin Dava Konusu Edilmesi Halinde Usulden Davanin Reddinin Arabulucunun Hatasinin Bedelini Isçiye Yüklemek Anlamina Geldigi - Yeniden Arabulucuya Basvuru Dava Sartini Aramanin Dava Açmayi Asiri Sekilde Zorlastiracagi ve Hak Aramayi Güçlestirecegi/Dava Sarti Yoklugu Nedeniyle Davanin Usulden Reddine Karar Verilmemesi Gerektigi ) ARABULUCULUK DAVA SARTI ( Önemli Olanin Dava Açilmadan Önce Usulünce Arabulucuya Basvurulmasi Oldugundan Dava Dilekçesi ile Talep Edilen Alacak Kalemlerinin Arabuluculuk Tutanaginda Hiç Yazilmamis Olmasi veya Kismen Yazilmis Olmasi Hallerinde Dava Sartinin Yerine Getirilmediginden Söz Edilemeyecegi ve Davanin Usulden Reddine Karar Verilemeyecegi - Davanin Tamamen veya Arabuluculuk Tutanaginda Adi Zikredilmeyen Alacak Kalemi Yönünden Ayirma Karari Verilerek O Kalem veya Kalemler Yönünden Dava Sarti Yoklugu Nedeniyle Usulden Reddinin Dogru Olmadigi ) HAKKIN KÖTÜYE KULLANILMASI ( Arabuluculuk Görüsmelerine Katilarak Hangi Alacak Kalemleri Hakkinda Görüsüldügünü Düzenlenecek Olan Tutanaga Yazdirma Hak ve Imkanina Sahip Olan Tarafin Toplantilara Hiç Katilmadiktan veya Katilmasina Karsin O Sirada Bu Konuyu Dile Getirmedikten Sonra Yargilama Asamasinda Bunu Dile Getirmesinin Hakkin Kötüye Kullanilmasi Niteliginde Oldugu - Tutanakta Yer Almayan Sadece Bir Kalem Için Davadan Önce Arabulucuya Zaten Gitmis Olan Tarafi Tekrar Arabulucuya Göndermenin Yasa Koyucunun Amaci Anayasa ve Yasa Hükümleri ile Bagdasmadigi ) 7036/m.3 6325/m.17 6100/m.115,140 Arabuluculuk Kanunu Yönetmeligi/m.25/7 ÖZET : Dava, asgari geçim indiriminin tahsili istemine iliskindir. Arabulucuya basvuru islemi bir dava dilekçesi niteliginde degildir. Bu nedenle taleple baglilik kuralini isletmek mümkün degildir. Örnegin; kidem ve ihbar tazminatina dair arabuluculuk basvurusunda taraflar görüsmeler sirasinda fazla çalisma ve diger her konuda anlasmaya varabilirler ya da anlasmazlik tutanagi düzenleyebilirler. Ise iade istekli basvurunun alacaklar ve tazminatlar olarak görüsülmesi ya da tazminat talebinin ise iade ile sonuçlandirilmasi da mümkündür. Arabuluculuk bir dava sarti ise de, davanin bir asamasi degildir. Bu nedenle görüsmelerde serbestlik ve iradilik esastir, bu nedenle taleple baglilik kurali islemez. Öte yandan isçi isveren uyusmazligi seklinde bir basvurunun ardindan ayni yönde düzenlenen ve alacaklarin isimlendirilmedigi arabuluculuk anlasmazlik tutanagi tüm isçilik alacaklarini kapsar nitelikte kabul edilmelidir. Aksine görüsle usulden davanin reddi halinde arabulucunun hatasinin bedelini isçiye yüklemek ve yeniden arabulucuya basvuru dava sartini aramak, dava açmayi asiri sekilde zorlastiran ve hak aramayi güçlestiren bir hale dönüsür. Sonuç olarak, isçi isveren uyusmazligi seklindeki basvuru ardindan ayni ifadelerle tutulan anlasmalik tutanagi, ise iade ile tazminat ve alacaklar açisindan dava sartini karsilar niteliktedir. Keza, arabuluculuk görüsmelerine katilarak en azindan ismen de olsa hangi alacak kalemleri hakkinda görüsüldügünü düzenlenecek olan tutanaga yazdirma hak ve imkanina sahip olan tarafin, toplantilara hiç katilmadiktan veya katilmasina karsin o sirada bu konuyu dile getirmedikten sonra yargilama asamasinda bunu dile getirmesi, hakkin kötüye kullanilmasi niteliginde olup iyiniyet kurallari ile bagdasmaz. Yine, dava konusu isteklerin tümü için veya tutanakta yer almayan sadece bir kalem istek için davadan önce arabulucuya zaten gitmis olan tarafi tekrar arabulucuya göndermenin yasa koyucunun amaci, anayasa ve yasa hükümleri ile bagdasmadigi, usul ekonomisi ilkesine aykiri oldugu, uyusmazligin çözüm sürecinin daha da uzamasina ve masraflarin artmasina yol açacagi da ortadadir. Öte yandan hakimin buradaki görevi sadece dava açilmadan önce arabulucuya basvurulup basvurulmadigini gözetmekle sinirli oldugundan, dava dilekçesi ile istenen alacaklarin, arabuluculuk tutanaginda tek tek sayilip sayilmadigini veya bir veya birkaçinin eksik yazildigini kendiliginden nazara alarak dava sarti yoklugu nedeniyle davanin usulden reddine karar vermemesi gerekir. Hukuk Uyusmazliklarinda Arabuluculuk Kanunu Yönetmeligi'nin 25.maddesinin 7.fikrasinda "Taraflarin arabuluculuk sürecinde ileri sürülen taleplerden bir kismi üzerinde anlasmaya varmalari hâlinde, üzerinde anlasma saglanan ve saglanamayan hususlar son tutanakta açikça belirtilir ve ücret taraflardan aksi kararlastirilmadikça esitçe alinir." hükmü düzenlenmistir. Buna göre bu yönetmelik hükmünün yürürlüge girdigi tarihe kadar olan arabuluculuk görüsmelerinde, uyusmazlik konusu hususlar açikça belirtilmemis olmasi halinde, bu noktada dava sarti yoklugundan söz etmek mümkün olmayacaktir. Sonuç olarak, anilan yönetmelik tarihinden önce ve dava öncesi arabulucuya basvuruldugunun belgelenmesi yeterli olup, dava dilekçesinde talep edilen alacak kalemlerinin tümünün veya bir ya da birkaçinin arabuluculuk tutanaginda ismen yazili olmadigi bu nedenle dava sartinin yerine getirilmedigi gerekçesiyle davanin, tamamen veya arabuluculuk tutanaginda adi zikredilmeyen alacak kalemi yönünden ayirma karari verilerek o kalem veya kalemler yönünden dava sarti yoklugu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmadigindan, mahkemece davanin esasina girilerek taraflarin delillerinin toplanmasi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiginden ilk derece mahkemesi kararinin kaldirilmasina ve dosyanin geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmistir. Yerel mahkemece verilen karar sonrasinda istinaf basvurusu üzerine dosya üzerinde yapilan inceleme sonunda: DAVA: Davaci vekili dilekçesinde özetle; is sözlesmesinin isverence haksiz sekilde feshedildigini, tazminat ve haklarinin ödenmedigini, asgari geçim indirimi ücretlerinin ödenmedigini iddia ederek asgari geçim indiriminin davalidan tahsiline karar verilmesini talep etmistir. CEVAP: Davali vekili dilekçesinde özetle; davacinin herhangi bir alacagi bulunmadigini savunarak haksiz açilan davanin reddine karar verilmesini istemistir. ILK DERECE MAHKEMESI KARARININ ÖZETI: Ilk derece mahkemesince; davaci tarafça bir kisim tazminat ve isçilik alacaklarinin tahsili istemli açilan davada asgari geçim indirimi alacagi yönünden arabuluculuk dava sarti yerine getirilmediginden, asgari geçim indirimi alacagi asil davadan tefrik edilmek suretiyle yukaridaki esas sirasina kaydi yapilarak davanin usulden kabulüne karar verilmistir. Ilk Derece Mahkemesi kararina karsi davaci vekilince istinaf kanun yoluna basvurulmustur. DELILLER: SGK kayitlari, isyeri kayitlari, bilirkisi raporu ile tüm dosya kapsamidir. ISTINAF SEBEPLERI: Davaci taraf istinaf dilekçesinde özetle; kararin usul ve yasaya aykiri oldugunu, müvekkilinin davalidan isçilik ücret ve alacaklari bulundugunu, arabuluculuk görüsmelerinde uzlasmanin mümkün olmadigini, davalinin hiçbir isçilik alacagini ödemeyi kabul etmedigini iddia ederek ilk derece mahkemesi kararinin kaldirilarak davanin kabulüne karar verilmesini talep etmistir. GEREKÇE: Dava; ödenmedigi ileri sürülen asgari geçim indirimi alacaginin tahsili talebine iliskindir. Davacinin istinaf sebepleri açisindan istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile bagli ve sinirli olarak dosya üzerinde yapilan incelemede; Uyusmazlik dava öncesi arabulucuya basvurma sartinin yerine getirilmis olup olmadigina iliskindir. Bu husustaki yürürlükteki yasal düzenlemelerin incelenmesi gerekmektedir. 01/01/2018 tarihinde yürürlüge giren ve dava sarti olarak arabuluculugu düzenleyen 7036 sayili Kanun'un 3. Maddesi: "(1) Kanuna, bireysel veya toplu is sözlesmesine dayanan isçi veya isveren alacagi ve tazminati ile ise iade talebiyle açilan davalarda, arabulucuya basvurulmus olmasi dava sartidir. (2) Davaci, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlasmaya varilamadigina iliskin son tutanagin aslini veya arabulucu tarafindan onaylanmis bir örnegini dava dilekçesine eklemek zorundadir. Bu zorunluluga uyulmamasi hâlinde mahkemece davaciya, son tutanagin bir haftalik kesin süre içinde mahkemeye sunulmasi gerektigi, aksi takdirde davanin usulden reddedilecegi ihtarini içeren davetiye gönderilir. Ihtarin geregi yerine getirilmez ise dava dilekçesi karsi tarafa teblige çikarilmaksizin davanin usulden reddine karar verilir. Arabulucuya basvurulmadan dava açildiginin anlasilmasi hâlinde herhangi bir islem yapilmaksizin davanin, dava sarti yoklugu sebebiyle usulden reddine karar verilir." 6100 sayili HMK'nin 115/2 maddesi: "Mahkeme, dava sarti noksanligini tespit ederse davanin usulden reddine karar verir." 6100 sayili HMK'nin 140/3 maddesi: "Ön inceleme durusmasinin sonunda, taraflarin sulh veya arabuluculuk faaliyetinden bir sonuç alip almadiklari, sonuç alamadiklari takdirde anlasamadiklari hususlarin nelerden ibaret oldugu tutanakla tespit edilir. Bu tutanagin alti, durusmada hazir bulunan taraflarca imzalanir. Tahkikat bu tutanak esas alinmak suretiyle yürütülür." 6325 sayili Hukuk Uyusmazliklarinda Arabuluculuk Kanunu'nun 17/2 maddesi: "Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflarin anlastiklari, anlasamadiktan veya arabuluculuk faaliyetinin nasil sonuçlandigi bir tutanak ile belgelendirilir. Arabulucu tarafindan düzenlenecek bu belge, arabulucu, taraflar, kanuni temsilcileri veya avukatlarinca imzalanir. Belge taraflar, kanuni temsilcileri veya avukatlarinca imzalanmazsa, sebebi belirtilmek suretiyle sadece arabulucu tarafindan imzalanir." 17/3 maddesi: "Arabuluculuk faaliyeti sonunda düzenlenen tutanaga, faaliyetin sonuçlanmasi disinda hangi hususlarin yazilacagina taraflar karar verir. Arabulucu, bu tutanak ve sonuçlan konusunda taraflara gerekli açiklamalari yapar." T.C. Anayasasi’nin 141/son maddesi ile "Davalarin en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandirilmasinin yarginin görevi oldugu" belirtilmis, 6100 sayili HMK'nin usul ekonomisi ilkesi baslikli 30. maddesi ile de "Hâkim, yargilamanin makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapilmamasini saglamakla yükümlüdür." hükmüne yer verilmistir. Yasa koyucunun, arabuluculuk kurumunun düzenleme altina almadaki amacinin, taraflar arasindaki uyusmazliklari mahkemeye basvurmadan, gereksiz masraf yapmadan, barisçil yollarla ve kisa zamanda çözüme kavusturmak oldugu tartismasizdir. Açiklanan yasal düzenlemeler hep birlikte degerlendirildiginde; arabulucuya basvuru islemi bir dava dilekçesi niteliginde degildir. Bu nedenle taleple baglilik kuralini isletmek mümkün degildir. Örnegin; kidem ve ihbar tazminatina dair arabuluculuk basvurusunda taraflar görüsmeler sirasinda fazla çalisma ve diger her konuda anlasmaya varabilirler ya da anlasmalik tutanagi düzenleyebilirler. Ise iade istekli basvurunun alacaklar ve tazminatlar olarak görüsülmesi ya da tazminat talebinin ise iade ile sonuçlandirilmasi da mümkündür. Arabuluculuk bir dava sarti ise de, davanin bir asamasi degildir. Bu nedenle görüsmelerde serbestlik ve iradilik esastir, bu nedenle taleple baglilik kurali islemez. Öte yandan isçi isveren uyusmazligi seklinde bir basvurunun ardindan ayni yönde düzenlenen ve alacaklarin isimlendirilmedigi arabuluculuk anlasmazlik tutanagi tüm isçilik alacaklarini kapsar nitelikte kabul edilmelidir. Taleple baglilik kurali olmadigina göre, arabulucunun anlasmaya varilamayan hususlari kalem kalem tutanaga aktarmasi gerekirdi. Aksine görüsle usulden davanin reddi halinde arabulucunun hatasinin bedelini isçiye yüklemek ve yeniden arabulucuya basvuru dava sartini aramak, dava açmayi asiri sekilde zorlastiran ve hak aramayi güçlestiren bir hale dönüsür. Nasil ki is hukukunda, isçinin isverene yasal isçilik haklarinin ödenmesi seklinde bir ihtarnamesinde isveren mütemerrit sayiliyor ise, isçinin genel içerikli arabulucuya basvurusunun da bu baglamda aleyhe yorumlanmamasi gerekir. Aksi halde bu durum arabulucunun sorumlulugunu dahi dogurabilir. Sonuç olarak, isçi isveren uyusmazligi seklindeki basvuru ardindan ayni ifadelerle tutulan anlasmalik tutanagi, ise iade ile tazminat ve alacaklar açisindan dava sartini karsilar niteliktedir. Özetle; arabuluculuk kurumunun amaci gözetildiginde dava açilmasindan önce arabulucuya basvurulmus olmasi yeterlidir. Önemli olan husus, dava açilmadan önce dava sartinin yerine getirilmesi yani usulünce arabulucuya basvurulmasi oldugundan, dava dilekçesi ile talep edilen alacak kalemlerinin arabuluculuk tutanaginda hiç yazilmamis olmasi veya kismen yazilmis olmasi hallerinde, ilk örnekte davaya konu edilen tüm alacak kalemleri, ikinci örnekte tutanakta yazili olmayan alacak kalemleri yönünden dava sartinin yerine getirilmediginden söz edilemez ve davanin usulden reddi gerekmez. Söyle ki, öncelikle arabulucunun, görevini eksik yerine getirdigi ileri sürülecek olsa dahi bunun faturasi taraflara yüklenemez. Keza, arabuluculuk görüsmelerine katilarak en azindan ismen de olsa hangi alacak kalemleri hakkinda görüsüldügünü düzenlenecek olan tutanaga yazdirma hak ve imkanina sahip olan tarafin, toplantilara hiç katilmadiktan veya katilmasina karsin o sirada bu konuyu dile getirmedikten sonra yargilama asamasinda bunu dile getirmesi, hakkin kötüye kullanilmasi niteliginde olup iyiniyet kurallari ile bagdasmaz. Yine yukarida verilen örneklerden hareketle, dava konusu isteklerin tümü için veya tutanakta yer almayan sadece bir kalem istek için davadan önce arabulucuya zaten gitmis olan tarafi tekrar arabulucuya göndermenin yasa koyucunun amaci, anayasa ve yasa hükümleri ile bagdasmadigi, usul ekonomisi ilkesine aykiri oldugu, uyusmazligin çözüm sürecinin daha da uzamasina ve masraflarin artmasina yol açacagi da ortadadir. Öte yandan hakimin buradaki görevi sadece dava açilmadan önce arabulucuya basvurulup basvurulmadigini gözetmekle sinirli oldugundan, dava dilekçesi ile istenen alacaklarin, arabuluculuk tutanaginda tek tek sayilip sayilmadigini veya bir veya birkaçinin eksik yazildigini kendiliginden nazara alarak dava sarti yoklugu nedeniyle davanin usulden reddine karar vermemesi gerekir. 02.06.2018 tarihinde Resmi Gazete'de yayimlanarak yürürlüge giren, Hukuk Uyusmazliklarinda Arabuluculuk Kanunu Yönetmeligi'nin 25.maddesinin 7.fikrasinda "Taraflarin arabuluculuk sürecinde ileri sürülen taleplerden bir kismi üzerinde anlasmaya varmalari hâlinde, üzerinde anlasma saglanan ve saglanamayan hususlar son tutanakta açikça belirtilir ve ücret taraflardan aksi kararlastirilmadikça esitçe alinir." hükmü düzenlenmistir. Buna göre bu yönetmelik hükmünün yürürlüge girdigi tarihe kadar olan arabuluculuk görüsmelerinde, uyusmazlik konusu hususlar açikça belirtilmemis olmasi halinde, bu noktada dava sarti yoklugundan söz etmek mümkün olmayacaktir. Sonuç olarak, anilan yönetmelik tarihinden önce ve dava öncesi arabulucuya basvuruldugunun belgelenmesi yeterli olup, dava dilekçesinde talep edilen alacak kalemlerinin tümünün veya bir ya da birkaçinin arabuluculuk tutanaginda ismen yazili olmadigi bu nedenle dava sartinin yerine getirilmedigi gerekçesiyle davanin, tamamen veya arabuluculuk tutanaginda adi zikredilmeyen alacak kalemi yönünden ayirma karari verilerek o kalem veya kalemler yönünden dava sarti yoklugu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmadigindan, mahkemece davanin esasina girilerek taraflarin delillerinin toplanmasi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiginden HMK 353/1-a-6 maddesi uyarinca ilk derece mahkemesi kararinin kaldirilmasina ve dosyanin geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmistir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarida açiklandigi üzere; 1-Davaci vekilinin istinaf basvurusunun KABULÜ ILE; Yukarida açiklanan gerekçe ile; HMK'nin 353/1-a.6 maddesi geregince, ILK DERECE MAHKEMESI KARARININ KALDIRILMASINA, 2-Dosyanin davanin yeniden görülmesi için mahkemesine IADESINE, 3-Davacidan alinan istinaf karar harcinin istek halinde yatirana iadesine, 4-Davaci tarafindan yapilan istinaf yargilama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafindan kurulacak esasa iliskin hükümde gözetilmesine, 5-Kararin teblig isleminin ilk derece mahkemesi tarafindan yapilmasina, Dair, dosya üzerinde yapilan inceleme sonucunda 6100 sayili Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-a maddesi uyarinca 06.02.2020 tarihinde oy birligiyle KESIN olarak karar verildi. kazanci.com.tr
Arabuluculuk Anlasmazlik Tutanaginda Bir Kisim Isçilik Alacagindan Bahsedilmemis Olmasina Ragmen Bu Alacaklarin Dava Konusu Edilmesi Halinde Usulden Davanin Reddinin Arabulucunun Hatasinin Bedelini Isçiye Yüklemek Anlamina Geldigi.
T.C. ISTANBUL BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI 31. HUKUK DAIRESI E. 2020/301 K. 2020/98 T. 6.2.2020
ASGARI GEÇIM INDIRIMININ TAHSILI ISTEMI ( Arabulucuya Basvuru Isleminde Taleple Baglilik Kuralinin Isletilemeyecegi - Arabuluculuk Görüsmelerinde Serbestlik ve Iradilik Esas Olup Isçi Isveren Uyusmazligi Seklinde Bir Basvurunun Ardindan Ayni Yönde Düzenlenen ve Alacaklarin Isimlendirilmedigi Arabuluculuk Anlasmazlik Tutanaginin Tüm Isçilik Alacaklarini Kapsar Nitelikte Kabul Edilmesi Gerektigi/Tutanakta Yazili Olmayan Alacak Kalemleri Yönünden Dava Sartinin Yerine Getirilmediginden Bahisle Davanin Usulden Reddinin Hatali Oldugu )
DAVANIN USULDEN REDDI ( Hukuk Uyusmazliklarinda Arabuluculuk Kanunu Yönetmeligi Md. 25/7'de "Taraflarin Arabuluculuk Sürecinde Ileri Sürülen Taleplerden Bir Kismi Üzerinde Anlasmaya Varmalari Hâlinde Üzerinde Anlasma Saglanan ve Saglanamayan Hususlar Son Tutanakta Açikça Belirtilir..." Hükmü Düzenlenmis Olup Bu Yönetmelik Hükmünün Yürürlüge Girdigi Tarihe Kadar Olan Arabuluculuk Görüsmelerinde Uyusmazlik Konusu Hususlar Belirtilmemisse Dava Sarti Yoklugundan Söz Edilemeyecegi - Mahkemece Davanin Esasina Girilip Delillerin Toplanmasi Gerektigi )
ARABULUCULUK TUTANAGINDA YER ALMAYAN ALACAK KALEMININ DAVA DILEKÇESI ILE TALEP EDILMESI ( Arabuluculuk Anlasmazlik Tutanaginda Bir Kisim Isçilik Alacagindan Bahsedilmemis Olmasina Ragmen Bu Alacaklarin Dava Konusu Edilmesi Halinde Usulden Davanin Reddinin Arabulucunun Hatasinin Bedelini Isçiye Yüklemek Anlamina Geldigi - Yeniden Arabulucuya Basvuru Dava Sartini Aramanin Dava Açmayi Asiri Sekilde Zorlastiracagi ve Hak Aramayi Güçlestirecegi/Dava Sarti Yoklugu Nedeniyle Davanin Usulden Reddine Karar Verilmemesi Gerektigi )
ARABULUCULUK DAVA SARTI ( Önemli Olanin Dava Açilmadan Önce Usulünce Arabulucuya Basvurulmasi Oldugundan Dava Dilekçesi ile Talep Edilen Alacak Kalemlerinin Arabuluculuk Tutanaginda Hiç Yazilmamis Olmasi veya Kismen Yazilmis Olmasi Hallerinde Dava Sartinin Yerine Getirilmediginden Söz Edilemeyecegi ve Davanin Usulden Reddine Karar Verilemeyecegi - Davanin Tamamen veya Arabuluculuk Tutanaginda Adi Zikredilmeyen Alacak Kalemi Yönünden Ayirma Karari Verilerek O Kalem veya Kalemler Yönünden Dava Sarti Yoklugu Nedeniyle Usulden Reddinin Dogru Olmadigi )
HAKKIN KÖTÜYE KULLANILMASI ( Arabuluculuk Görüsmelerine Katilarak Hangi Alacak Kalemleri Hakkinda Görüsüldügünü Düzenlenecek Olan Tutanaga Yazdirma Hak ve Imkanina Sahip Olan Tarafin Toplantilara Hiç Katilmadiktan veya Katilmasina Karsin O Sirada Bu Konuyu Dile Getirmedikten Sonra Yargilama Asamasinda Bunu Dile Getirmesinin Hakkin Kötüye Kullanilmasi Niteliginde Oldugu - Tutanakta Yer Almayan Sadece Bir Kalem Için Davadan Önce Arabulucuya Zaten Gitmis Olan Tarafi Tekrar Arabulucuya Göndermenin Yasa Koyucunun Amaci Anayasa ve Yasa Hükümleri ile Bagdasmadigi )
7036/m.3
6325/m.17
6100/m.115,140
Arabuluculuk Kanunu Yönetmeligi/m.25/7
ÖZET : Dava, asgari geçim indiriminin tahsili istemine iliskindir.
Arabulucuya basvuru islemi bir dava dilekçesi niteliginde degildir. Bu nedenle taleple baglilik kuralini isletmek mümkün degildir. Örnegin; kidem ve ihbar tazminatina dair arabuluculuk basvurusunda taraflar görüsmeler sirasinda fazla çalisma ve diger her konuda anlasmaya varabilirler ya da anlasmazlik tutanagi düzenleyebilirler. Ise iade istekli basvurunun alacaklar ve tazminatlar olarak görüsülmesi ya da tazminat talebinin ise iade ile sonuçlandirilmasi da mümkündür. Arabuluculuk bir dava sarti ise de, davanin bir asamasi degildir. Bu nedenle görüsmelerde serbestlik ve iradilik esastir, bu nedenle taleple baglilik kurali islemez. Öte yandan isçi isveren uyusmazligi seklinde bir basvurunun ardindan ayni yönde düzenlenen ve alacaklarin isimlendirilmedigi arabuluculuk anlasmazlik tutanagi tüm isçilik alacaklarini kapsar nitelikte kabul edilmelidir. Aksine görüsle usulden davanin reddi halinde arabulucunun hatasinin bedelini isçiye yüklemek ve yeniden arabulucuya basvuru dava sartini aramak, dava açmayi asiri sekilde zorlastiran ve hak aramayi güçlestiren bir hale dönüsür. Sonuç olarak, isçi isveren uyusmazligi seklindeki basvuru ardindan ayni ifadelerle tutulan anlasmalik tutanagi, ise iade ile tazminat ve alacaklar açisindan dava sartini karsilar niteliktedir. Keza, arabuluculuk görüsmelerine katilarak en azindan ismen de olsa hangi alacak kalemleri hakkinda görüsüldügünü düzenlenecek olan tutanaga yazdirma hak ve imkanina sahip olan tarafin, toplantilara hiç katilmadiktan veya katilmasina karsin o sirada bu konuyu dile getirmedikten sonra yargilama asamasinda bunu dile getirmesi, hakkin kötüye kullanilmasi niteliginde olup iyiniyet kurallari ile bagdasmaz. Yine, dava konusu isteklerin tümü için veya tutanakta yer almayan sadece bir kalem istek için davadan önce arabulucuya zaten gitmis olan tarafi tekrar arabulucuya göndermenin yasa koyucunun amaci, anayasa ve yasa hükümleri ile bagdasmadigi, usul ekonomisi ilkesine aykiri oldugu, uyusmazligin çözüm sürecinin daha da uzamasina ve masraflarin artmasina yol açacagi da ortadadir. Öte yandan hakimin buradaki görevi sadece dava açilmadan önce arabulucuya basvurulup basvurulmadigini gözetmekle sinirli oldugundan, dava dilekçesi ile istenen alacaklarin, arabuluculuk tutanaginda tek tek sayilip sayilmadigini veya bir veya birkaçinin eksik yazildigini kendiliginden nazara alarak dava sarti yoklugu nedeniyle davanin usulden reddine karar vermemesi gerekir. Hukuk Uyusmazliklarinda Arabuluculuk Kanunu Yönetmeligi'nin 25.maddesinin 7.fikrasinda "Taraflarin arabuluculuk sürecinde ileri sürülen taleplerden bir kismi üzerinde anlasmaya varmalari hâlinde, üzerinde anlasma saglanan ve saglanamayan hususlar son tutanakta açikça belirtilir ve ücret taraflardan aksi kararlastirilmadikça esitçe alinir." hükmü düzenlenmistir. Buna göre bu yönetmelik hükmünün yürürlüge girdigi tarihe kadar olan arabuluculuk görüsmelerinde, uyusmazlik konusu hususlar açikça belirtilmemis olmasi halinde, bu noktada dava sarti yoklugundan söz etmek mümkün olmayacaktir. Sonuç olarak, anilan yönetmelik tarihinden önce ve dava öncesi arabulucuya basvuruldugunun belgelenmesi yeterli olup, dava dilekçesinde talep edilen alacak kalemlerinin tümünün veya bir ya da birkaçinin arabuluculuk tutanaginda ismen yazili olmadigi bu nedenle dava sartinin yerine getirilmedigi gerekçesiyle davanin, tamamen veya arabuluculuk tutanaginda adi zikredilmeyen alacak kalemi yönünden ayirma karari verilerek o kalem veya kalemler yönünden dava sarti yoklugu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmadigindan, mahkemece davanin esasina girilerek taraflarin delillerinin toplanmasi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiginden ilk derece mahkemesi kararinin kaldirilmasina ve dosyanin geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmistir.
Yerel mahkemece verilen karar sonrasinda istinaf basvurusu üzerine dosya üzerinde yapilan inceleme sonunda:
DAVA: Davaci vekili dilekçesinde özetle; is sözlesmesinin isverence haksiz sekilde feshedildigini, tazminat ve haklarinin ödenmedigini, asgari geçim indirimi ücretlerinin ödenmedigini iddia ederek asgari geçim indiriminin davalidan tahsiline karar verilmesini talep etmistir.
CEVAP: Davali vekili dilekçesinde özetle; davacinin herhangi bir alacagi bulunmadigini savunarak haksiz açilan davanin reddine karar verilmesini istemistir.
ILK DERECE MAHKEMESI KARARININ ÖZETI:
Ilk derece mahkemesince; davaci tarafça bir kisim tazminat ve isçilik alacaklarinin tahsili istemli açilan davada asgari geçim indirimi alacagi yönünden arabuluculuk dava sarti yerine getirilmediginden, asgari geçim indirimi alacagi asil davadan tefrik edilmek suretiyle yukaridaki esas sirasina kaydi yapilarak davanin usulden kabulüne karar verilmistir.
Ilk Derece Mahkemesi kararina karsi davaci vekilince istinaf kanun yoluna basvurulmustur.
DELILLER:
SGK kayitlari, isyeri kayitlari, bilirkisi raporu ile tüm dosya kapsamidir.
ISTINAF SEBEPLERI:
Davaci taraf istinaf dilekçesinde özetle; kararin usul ve yasaya aykiri oldugunu, müvekkilinin davalidan isçilik ücret ve alacaklari bulundugunu, arabuluculuk görüsmelerinde uzlasmanin mümkün olmadigini, davalinin hiçbir isçilik alacagini ödemeyi kabul etmedigini iddia ederek ilk derece mahkemesi kararinin kaldirilarak davanin kabulüne karar verilmesini talep etmistir.
GEREKÇE:
Dava; ödenmedigi ileri sürülen asgari geçim indirimi alacaginin tahsili talebine iliskindir.
Davacinin istinaf sebepleri açisindan istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile bagli ve sinirli olarak dosya üzerinde yapilan incelemede;
Uyusmazlik dava öncesi arabulucuya basvurma sartinin yerine getirilmis olup olmadigina iliskindir.
Bu husustaki yürürlükteki yasal düzenlemelerin incelenmesi gerekmektedir.
01/01/2018 tarihinde yürürlüge giren ve dava sarti olarak arabuluculugu düzenleyen 7036 sayili Kanun'un 3. Maddesi: "(1) Kanuna, bireysel veya toplu is sözlesmesine dayanan isçi veya isveren alacagi ve tazminati ile ise iade talebiyle açilan davalarda, arabulucuya basvurulmus olmasi dava sartidir. (2) Davaci, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlasmaya varilamadigina iliskin son tutanagin aslini veya arabulucu tarafindan onaylanmis bir örnegini dava dilekçesine eklemek zorundadir. Bu zorunluluga uyulmamasi hâlinde mahkemece davaciya, son tutanagin bir haftalik kesin süre içinde mahkemeye sunulmasi gerektigi, aksi takdirde davanin usulden reddedilecegi ihtarini içeren davetiye gönderilir. Ihtarin geregi yerine getirilmez ise dava dilekçesi karsi tarafa teblige çikarilmaksizin davanin usulden reddine karar verilir. Arabulucuya basvurulmadan dava açildiginin anlasilmasi hâlinde herhangi bir islem yapilmaksizin davanin, dava sarti yoklugu sebebiyle usulden reddine karar verilir."
6100 sayili HMK'nin 115/2 maddesi: "Mahkeme, dava sarti noksanligini tespit ederse davanin usulden reddine karar verir."
6100 sayili HMK'nin 140/3 maddesi: "Ön inceleme durusmasinin sonunda, taraflarin sulh veya arabuluculuk faaliyetinden bir sonuç alip almadiklari, sonuç alamadiklari takdirde anlasamadiklari hususlarin nelerden ibaret oldugu tutanakla tespit edilir. Bu tutanagin alti, durusmada hazir bulunan taraflarca imzalanir. Tahkikat bu tutanak esas alinmak suretiyle yürütülür."
6325 sayili Hukuk Uyusmazliklarinda Arabuluculuk Kanunu'nun 17/2 maddesi: "Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflarin anlastiklari, anlasamadiktan veya arabuluculuk faaliyetinin nasil sonuçlandigi bir tutanak ile belgelendirilir. Arabulucu tarafindan düzenlenecek bu belge, arabulucu, taraflar, kanuni temsilcileri veya avukatlarinca imzalanir. Belge taraflar, kanuni temsilcileri veya avukatlarinca imzalanmazsa, sebebi belirtilmek suretiyle sadece arabulucu tarafindan imzalanir." 17/3 maddesi: "Arabuluculuk faaliyeti sonunda düzenlenen tutanaga, faaliyetin sonuçlanmasi disinda hangi hususlarin yazilacagina taraflar karar verir. Arabulucu, bu tutanak ve sonuçlan konusunda taraflara gerekli açiklamalari yapar."
T.C. Anayasasi’nin 141/son maddesi ile "Davalarin en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandirilmasinin yarginin görevi oldugu" belirtilmis, 6100 sayili HMK'nin usul ekonomisi ilkesi baslikli 30. maddesi ile de "Hâkim, yargilamanin makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapilmamasini saglamakla yükümlüdür." hükmüne yer verilmistir.
Yasa koyucunun, arabuluculuk kurumunun düzenleme altina almadaki amacinin, taraflar arasindaki uyusmazliklari mahkemeye basvurmadan, gereksiz masraf yapmadan, barisçil yollarla ve kisa zamanda çözüme kavusturmak oldugu tartismasizdir.
Açiklanan yasal düzenlemeler hep birlikte degerlendirildiginde; arabulucuya basvuru islemi bir dava dilekçesi niteliginde degildir. Bu nedenle taleple baglilik kuralini isletmek mümkün degildir. Örnegin; kidem ve ihbar tazminatina dair arabuluculuk basvurusunda taraflar görüsmeler sirasinda fazla çalisma ve diger her konuda anlasmaya varabilirler ya da anlasmalik tutanagi düzenleyebilirler. Ise iade istekli basvurunun alacaklar ve tazminatlar olarak görüsülmesi ya da tazminat talebinin ise iade ile sonuçlandirilmasi da mümkündür. Arabuluculuk bir dava sarti ise de, davanin bir asamasi degildir. Bu nedenle görüsmelerde serbestlik ve iradilik esastir, bu nedenle taleple baglilik kurali islemez. Öte yandan isçi isveren uyusmazligi seklinde bir basvurunun ardindan ayni yönde düzenlenen ve alacaklarin isimlendirilmedigi arabuluculuk anlasmazlik tutanagi tüm isçilik alacaklarini kapsar nitelikte kabul edilmelidir. Taleple baglilik kurali olmadigina göre, arabulucunun anlasmaya varilamayan hususlari kalem kalem tutanaga aktarmasi gerekirdi. Aksine görüsle usulden davanin reddi halinde arabulucunun hatasinin bedelini isçiye yüklemek ve yeniden arabulucuya basvuru dava sartini aramak, dava açmayi asiri sekilde zorlastiran ve hak aramayi güçlestiren bir hale dönüsür. Nasil ki is hukukunda, isçinin isverene yasal isçilik haklarinin ödenmesi seklinde bir ihtarnamesinde isveren mütemerrit sayiliyor ise, isçinin genel içerikli arabulucuya basvurusunun da bu baglamda aleyhe yorumlanmamasi gerekir. Aksi halde bu durum arabulucunun sorumlulugunu dahi dogurabilir. Sonuç olarak, isçi isveren uyusmazligi seklindeki basvuru ardindan ayni ifadelerle tutulan anlasmalik tutanagi, ise iade ile tazminat ve alacaklar açisindan dava sartini karsilar niteliktedir.
Özetle; arabuluculuk kurumunun amaci gözetildiginde dava açilmasindan önce arabulucuya basvurulmus olmasi yeterlidir. Önemli olan husus, dava açilmadan önce dava sartinin yerine getirilmesi yani usulünce arabulucuya basvurulmasi oldugundan, dava dilekçesi ile talep edilen alacak kalemlerinin arabuluculuk tutanaginda hiç yazilmamis olmasi veya kismen yazilmis olmasi hallerinde, ilk örnekte davaya konu edilen tüm alacak kalemleri, ikinci örnekte tutanakta yazili olmayan alacak kalemleri yönünden dava sartinin yerine getirilmediginden söz edilemez ve davanin usulden reddi gerekmez.
Söyle ki, öncelikle arabulucunun, görevini eksik yerine getirdigi ileri sürülecek olsa dahi bunun faturasi taraflara yüklenemez. Keza, arabuluculuk görüsmelerine katilarak en azindan ismen de olsa hangi alacak kalemleri hakkinda görüsüldügünü düzenlenecek olan tutanaga yazdirma hak ve imkanina sahip olan tarafin, toplantilara hiç katilmadiktan veya katilmasina karsin o sirada bu konuyu dile getirmedikten sonra yargilama asamasinda bunu dile getirmesi, hakkin kötüye kullanilmasi niteliginde olup iyiniyet kurallari ile bagdasmaz. Yine yukarida verilen örneklerden hareketle, dava konusu isteklerin tümü için veya tutanakta yer almayan sadece bir kalem istek için davadan önce arabulucuya zaten gitmis olan tarafi tekrar arabulucuya göndermenin yasa koyucunun amaci, anayasa ve yasa hükümleri ile bagdasmadigi, usul ekonomisi ilkesine aykiri oldugu, uyusmazligin çözüm sürecinin daha da uzamasina ve masraflarin artmasina yol açacagi da ortadadir. Öte yandan hakimin buradaki görevi sadece dava açilmadan önce arabulucuya basvurulup basvurulmadigini gözetmekle sinirli oldugundan, dava dilekçesi ile istenen alacaklarin, arabuluculuk tutanaginda tek tek sayilip sayilmadigini veya bir veya birkaçinin eksik yazildigini kendiliginden nazara alarak dava sarti yoklugu nedeniyle davanin usulden reddine karar vermemesi gerekir.
02.06.2018 tarihinde Resmi Gazete'de yayimlanarak yürürlüge giren, Hukuk Uyusmazliklarinda Arabuluculuk Kanunu Yönetmeligi'nin 25.maddesinin 7.fikrasinda "Taraflarin arabuluculuk sürecinde ileri sürülen taleplerden bir kismi üzerinde anlasmaya varmalari hâlinde, üzerinde anlasma saglanan ve saglanamayan hususlar son tutanakta açikça belirtilir ve ücret taraflardan aksi kararlastirilmadikça esitçe alinir." hükmü düzenlenmistir. Buna göre bu yönetmelik hükmünün yürürlüge girdigi tarihe kadar olan arabuluculuk görüsmelerinde, uyusmazlik konusu hususlar açikça belirtilmemis olmasi halinde, bu noktada dava sarti yoklugundan söz etmek mümkün olmayacaktir.
Sonuç olarak, anilan yönetmelik tarihinden önce ve dava öncesi arabulucuya basvuruldugunun belgelenmesi yeterli olup, dava dilekçesinde talep edilen alacak kalemlerinin tümünün veya bir ya da birkaçinin arabuluculuk tutanaginda ismen yazili olmadigi bu nedenle dava sartinin yerine getirilmedigi gerekçesiyle davanin, tamamen veya arabuluculuk tutanaginda adi zikredilmeyen alacak kalemi yönünden ayirma karari verilerek o kalem veya kalemler yönünden dava sarti yoklugu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmadigindan, mahkemece davanin esasina girilerek taraflarin delillerinin toplanmasi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiginden HMK 353/1-a-6 maddesi uyarinca ilk derece mahkemesi kararinin kaldirilmasina ve dosyanin geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmistir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarida açiklandigi üzere;
1-Davaci vekilinin istinaf basvurusunun KABULÜ ILE;
Yukarida açiklanan gerekçe ile; HMK'nin 353/1-a.6 maddesi geregince, ILK DERECE MAHKEMESI KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Dosyanin davanin yeniden görülmesi için mahkemesine IADESINE,
3-Davacidan alinan istinaf karar harcinin istek halinde yatirana iadesine,
4-Davaci tarafindan yapilan istinaf yargilama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafindan kurulacak esasa iliskin hükümde gözetilmesine,
5-Kararin teblig isleminin ilk derece mahkemesi tarafindan yapilmasina,
Dair, dosya üzerinde yapilan inceleme sonucunda 6100 sayili Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-a maddesi uyarinca 06.02.2020 tarihinde oy birligiyle KESIN olarak karar verildi.
kazanci.com.tr