CumhurBaşkanına Hakaret Suçu, Eleştiri sınırlarının aşılması, İfade Hürriyeti

vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdffde84000000003101000001000200

Sosyal medya hesabindan Cumhurbaskanina hakaret suçu, elestiri sinirlarini asmak, ifade hürriyeti kapsaminda degerlendirilemeyecegi hakkinda

T.C.
YARGITAY
16. CEZA DAIRESI
E. 2020/1876
K. 2020/3519
T. 03.07.2020

CUMHURBASKANINA HAKARET SUÇU

Paylasimlarin Bireyin Kendini Gerçeklestirmesine ya da Toplumun Gelismesine Katki Sunmasi Beklenen Bir Deger Içermemesi Söylendigi Yer Ortam ve Zaman Itibariyle Toplumsal Barisi ve Kamu Düzenini Bozma Riski Barindirmasi ve Özellikle Elestiri Sinirlarini Asarak Açikça Cumhurbaskaninin Seref ve Sayginligina Saldiri Mahiyetinde Olmasi Nedeniyle Ifade Hürriyeti Kapsaminda Degerlendirilemeyecegi - Sübut Bulan Müsnet Suçtan Orantili Bir Ceza ile Cezalandirilmasi Gerektigi

IFADE HÜRRIYETI 

Sanigin Internet Sitesinde "...Tüm Trollere Tam Saplama Yetkisi Var Su An Aq Kuduzunun" "...Ortadogunun Hatta Dünyanin Bas Belasi Hepsi Yok Olsun" "...Yanci ..." "Bebek Katili ... Terör Örgütü" "Bu Oçun Skk Politikalari Yüzünden Yakinlarindan Birine Bisiy Olsa Cinnet Geçirip Alsan Silahi Vurmaya Çalissan Koruma Ordusundan Ulasamazsin" Seklindeki Paylasimlarinin Ifade Hürriyeti Kapsaminda Degerlendirilemeyecegi - Beraat Kararinin Hatali Oldugu

ELESTIRI SINIRLARININ ASILMASI

Elestiri Sinirlarini Asarak Açikça Cumhurbaskaninin Seref ve Sayginligina Saldiri Mahiyetinde Olmasi Nedeniyle Ifade Hürriyeti Kapsaminda Degerlendirilemeyecegi - Sübut Bulan Müsnet Suçtan Orantili Bir Ceza ile Cezalandirilmasi Gerektigi/Hukuki Olmayan Gerekçe ile Beraatine Karar Verilmesinde Isabet Görülmemekle Kararin Kanun Yararina Bozulmasi Gerektigi

5237/m.299

DAVA ÖZETI :

Dava, Cumhurbaskanina hakaret suçuna iliskindir.

Paylasimlarin bireyin kendini gerçeklestirmesine ya da toplumun gelismesine katki sunmasi beklenen bir deger içermemesi, söylendigi yer ortam ve zaman itibariyle toplumsal barisi ve kamu düzenini bozma riski barindirmasi ve özellikle elestiri sinirlarini asarak açikça Cumhurbaskaninin seref ve sayginligina saldiri mahiyetinde olmasi nedeniyle ifade hürriyeti kapsaminda degerlendirilemeyeceginden sübut bulan müsnet suçtan orantili bir ceza ile cezalandirilmasi gerekirken hukuki olmayan gerekçe ile beraatine karar verilmesinde isabet görülmemekle, kararin kanun yararina bozulmasina karar verilmesi gerekmistir.

DAVA : Yargitay Cumhuriyet Bassavciliginin 10.02.2020 tarih ve 2020/17969 Sayili yazisi ile; Cumhurbaskanina hakaret suçundan sanik ... hakkinda yapilan yargilama neticesinde, sanigin beraatine dair Çorlu 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 08/03/2018 tarihli ve 2017/541 esas, 2018/179 Sayili kararini kapsayan dosya incelendi.

Dosya kapsamina göre, Çorlu 1. Asliye Ceza Mahkemesince atili suçun yasal unsurlari olusmadigindan bahisle sanigin beraatine karar verilmis ise de, saniga isnat edilen eylemin 5237 Sayili Türk Ceza Kanunu'nun 299. maddesinde düzenlenen Cumhurbaskanina hakaret suçunu olusturdugu, bu suçun kovusturulmasinin ise ayni maddenin 3. fikrasi geregince Adalet Bakaninin iznine tabi oldugu, bahse konu suçla ilgili olarak sikayet veya baskaca bir sorusturma veya kovusturma sartinin aranmadigi, Adalet Bakanliginin 12/06/2017 tarihli “Olur”u ile de sanigin kendisine ait twitter isimli internet sitesinde 10 Ocak tarihinde ''Sevgili ... bu hareketiyle gönüllerde taht kurdu,tüm trollere tam saplama yetkisi var su an aq kuduzunun'' , 03/02/2015 tarihinde ''...-Cemaat-Isid ya da islam adi altindaki askeri,siyasi,ekonomik her türlü olusum,ortadogunun hatta dünyanin bas belasi.Hepsi yok olsun'', 16/11/2015 tarihinde ''Afsfsfada yanci ...'', 25/12/2015 tarihinde ''Bebek katili ... Terör Örgütü'', 18/02/2016 tarihinde ''Bu oçun skk politikalari yüzünden yakinlaridan birine bisiy olsa,cinnet geçirip alsan silahi vurmaya çalissan koruma ordusundan ulasamazsin'' seklindeki paylasimlarinin Cumhurbaskanina hakaret eylemi olarak degerlendirilerek Türk Ceza Kanunu'nun 299/3. maddesi uyarinca kovusturma izni verildigi, benzer bir olayla ilgili olarak Yargitay 16. Ceza Dairesinin 09/07/2018 tarihli ve 2018/1460 esas, 2018/2321 karar sayili ilaminda da belirtildigi üzere sanigin Cumhurbaskanina yönelik, bahse konu sözleri sarf ederek üzerine atili bulunan suçu isledigi anlasilmakla, mahkumiyeti yerine yazili sekilde beraatine karar verilmesinde isabet görülmemistir.

5271 Sayili Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarinca anilan kararin bozulmasi lüzumu Yüksek Adalet Bakanligi Ceza Isleri Genel Müdürlügü ifadeli 03/02/2020 gün ve 94660652-105-59-19648-2019-Kyb sayili istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak Dairemize gönderilmistir.

OLAY GEÇMISI ;

Sanikça kullanildigi belirtilerek sosyal medya hesabinda yer alan paylasimlarin ekran görüntülerinin sunulmasi sureti ile yapilan ihbara istinaden, PKK terör örgütünün propagandasini yapma, Cumhurbaskanina hakaret, Halkin bir kesimini sosyal sinif din mezhep cinsiyet, bölge farkliligina dayanarak alanen asagilama suçlarindan hakkinda baslatilan sorusturma kapsaminda verilen tefrik karari sonrasinda alinan kovusturma iznine müteakip, süreçte hesabin kendisine ait oldugunu ancak çalinmasi nedeni ile bir dönem kullaniminda olmadigindan paylasimlari yapmadigini beyan eden ve tefrik edilen sorusturma kapsaminda ki baskaca suçtan tutuklanmasina karar verilen sanik hakkinda, Çorlu Cumhuriyet Bassavciliginin 10.07.2017 tarih 2017/1223 numarali iddianamesi ile Cumhurbaskanina hakaret suçundan cezalandirilmasi istemi ile Çorlu 1.Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2017/541 esasina kayden açilan ve suçtan zarar görenin katilma talebinde bulunmadigi kamu davasinda yapilan kovusturmada, sanigin ve mazeret dilekçesi ibraz eden müdafiinin yoklugunda 08.03.2018 tarihinde yapilan durusma açiklanan hükümle suçun unsurlari olusmadigindan CMK.nun 223/2-a maddesi geregince beraatine karar verilmistir.

Hükümde "Cumhurbaskanina hakaret suçundan eylemlerine uyan TCK.nun 291/1,2 maddesi uyarinca cezalandirilmasi talebiyle mahkememizde kamu davasi açilmis ise de, saniga atili suçun unsurlarinin olusmadigi anlasilmakla sanigin müsnet suçtan CMK.nun 223/2-a maddesi geregince beraatine" denilmek sureti ile sevk maddesinin yazildigi görülmüstür.

Kesinlesen beraat kararinin gerekçesi, belirtildigi sekilde özetle söyledir;

"...sanigin asamalarda alinan savunmasinda atili suçlamayi kabul etmedigi, atili eylemin sanik tarafindan islendiginin kabul edilmesi halinde dahi sanigin atili eylemde hakaret kasti ile hareket etmedigi Yargitay 18. Ceza Dairesinin 20/06/2017 tarih, 2015/35894 esas, 2017/8117 karar sayili ilami dikkate alindiginda; "sanigin, politikaci olan katilana yönelik sosyal medya ortaminda yaptigi paylasimlarinin, magdurun onur, seref ve sayginligini rencide edebilecek, somut bir fiil veya olgu isnadi ya da sövme niteliginde olmadigi ve agir elestiri niteligi tasidigi gözetilmeden, mahkumiyet hükmü kurulmasini " yasaya aykiri bulmustur. Hakaret suçunun konusu, kisilerin onur, seref ve sayginliklari olup, sahislara somut bir fiil veya olgu isnat etme veyahut da sövme suretiyle kisilerin onur, seref ve sayginligina saldirma eylemi hakaret suçunu olusturmaktadir.

Hakaret eyleminin cezalandirilmasiyla korunan hukuki deger, kisilerin onur, seref ve sayginligi olup, bu suçun olusabilmesi için davranisin kisiyi küçük düsürmeye matuf olarak gerçeklesmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadigi bazi durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre degisebilmektedir. Kisilere yönelik her türlü agir elestiri veya rahatsiz edici tüm sözlerin hakaret suçu baglaminda degerlendirilmemesi, hakaret suçunu olusturacak sözlerin açikça onur, seref ve sayginligi rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadini veyahut da sövmek fiilini içermesi gerekmektedir." (Yargitay Ceza Genel Kurulunun 2014/3-436 Esas ve 2016/134 Karar sayili ilami) Bu belirleme çerçevesinde somut olay, sözlerin söylendigi baglam ve magdurun politikaci olmasi dikkate alinarak irdelendiginde; sanigin magdur Cumhurbaskanina yönelik arz edilen paylasiminin, onur, seref ve sayginligi rencide edebilecek bir saldiri olarak kabul edilemeyecegi ve agir elestiri niteliginde bulundugu anlasildigindan, sanigin beraatine dair asagidaki hüküm kurulmustur."

Vekaletname ibraz eden müdafiinin hukuki yardimindan yararlanan sanigin adresine gönderilerek Tebligat Kanunu 21.maddesine göre teblig, 23.03.2018 tarihinde de Cumhuriyet savcisinca "görüldü" islemi yapilan gerekçeli karar, istinaf edilmediginden 18.04.2018 tarihinde kesinlesmesi yapilmistir.

Süreçte davaya katilma talebinin olmayan magdur vekilince suçun unsurlarinin olusmasi nedeni ile kararin hukuka aykiri oldugu ileri sürülerek, kesin kararin Kanun yararina bozulmasinin ihbari üzerine Cumhuriyet Bassavciliginin görüsünün alinmasina müteakip Adalet Bakanligi Ceza Isleri Genel Müdürlügü'nün 03.02.2020 tarihli yazisi ile Yargitay Cumhuriyet Bassavciligindan kesin kararin Kanun yararina bozulmasi istenildiginden dosya Dairemize gönderilmistir.

KANUN YARARINA BOZMA ISTEMINE ILISKIN UYUSMAZLIGIN KAPSAMI:

Yapilan yargilama sonunda CMK 223/2-a maddesi geregince beraatine karar verilen saniga atili eylemin Cumhurbaskanina hakaret suçunu olusturup olusturmadigina yönelik uyusmazlik bulunmaktadir.

HUKUKSAL DEGERLENDIRME;

Yasal düzenleme söyledir;

5237 Sayili TCK'nun;

Cumhurbaskanina hakaret

Madde 299- (1) Cumhurbaskanina hakaret eden kisi, bir yildan dört yila kadar hapis cezasi ile cezalandirilir.

(2) (Degisik: 29/6/2005 – 5377/35 md.) Suçun alenen islenmesi hâlinde, verilecek ceza altida biri oraninda artirilir.

(3) Bu suçtan dolayi kovusturma yapilmasi, Adalet Bakaninin iznine baglidir seklindedir.

Kanun yararina bozma, kesinlesen hükümde verildigi zaman yürürlükte bulunan usul ve maddi hukuka iliskin hukuka aykiriliklarin giderilmesi ile sinirli oldugundan, inceleme karar tarihindeki mevzuat hükümlerine göre yapilmistir.

TC Anayasasina göre, Cumhurbaskani devletin basidir ve bu sifatla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birligini temsil eder. Bu nedenledir ki Cumhurbaskanina Hakaret suçu, kisilere ve serefe karsi suçlar içerisinde degil Devlete karsi islenmis suçlar bölümünde düzenlenerek Devleti temsil eden Cumhurbaskanligi makaminin sayginliginin korunmasi amaçlanmistir. Devlete karsi islenen suçlardan bir kisminin gerçek magdurunun makami temsil eden gerçek kisi olmakla birlikte, Devlete iliskin hukuki yararin korunmasi, kisiye nazaran daha üstün tutulmustur.

Suç dogrudan dogruya Cumhurbaskani olan kisiye karsi islenmekte ise de, suçla korunan ve bu nedenle ihlal edilen hukuki deger Devletin siyasal iktidar yapisidir. (Özek, Çetin, Siyasi Iktidar Düzeni ve Fonksiyonlari Aleyhine Cürümler, Ist 1967 s. 10)

Ceza himayesinin konusu Devlet kuvvetlerinin korunmasidir. (F. Erem, Türkiye Barolar Birligi Dergisi 1991/1, Manzini V trattato di diritto penale Italiano, IV (Torino,1926 s. 198)

Suçun faili herkes olabilir. Cumhurbaskanligi sifati seçimle degil ant içmekle baslar. Suçun görevin devami sirasinda islenmesi gerekli oldugu gibi görevden kaynaklanmasi sart degildir. (CGK 02.04.1990 tarih 84/106 sy karar)

Hakaret, bir kisiye onur, seref ve sayginligini rencide edebilecek sekilde bir fiil veya olgu isnat etmek veya sövmek suretiyle onur, seref ve sayginliga saldirmasidir. Eylemin yüze karsi ya da yoklukta islenmesi arasinda fark yoktur. Giyapta hakarette ihtilat ögesi aranmamaktadir.

Serbest hareketli suç olup, sözler, imali sarkilar, yazi, çizim, resim, nefreti gösteren hareketler ve bunun gibi davranislarla islenebilir.

Manevi unsur genel kasttir. Magdurun sifati bilinerek hareket edilmelidir. Saikin siyasi olmasi sart degildir. Cumhurbaskanligi sifat veya vazifesiyle alakali saike de lüzum yoktur. (Erem. age)

Bir eylemin hukuk düzeni tarafindan cezalandirilmasi ancak onu hukuka uygun kilan diger bir anlatimla hukuka aykiriligi ortadan kaldiran bir nedenin bulunmamasina baglidir. Ifade hürriyeti, basin özgürlügü, haber verme ve elestiri hakki gibi bir hakkin kullanmasina iliskin hukuka uygunluk nedenleri mevcut ise hukuk düzeni tarafindan kisi cezalandirilmayacaktir. Ancak, elestiri hak ve görevi kötüye kullanilmamali, ifade veya yazida küçültücü, incitici, abartili sözlerden kaçinilmalidir. Sayilan ögelerden birinin olmasi halinde haber verme ve elestiri hakkindan söz edilmeyecek eylem hukuka aykiri olacaktir.

Hakaret suçlari ifade özgürlügünü sinirlayan hallerden bir tanesidir. Dogal haklardan kabul edilen ifade hürriyeti, çogulcu demokrasilerde vazgeçilmez ve devredilmez bir nitelige sahiptir. Ifade hürriyeti insanin özgürce fikirler edinebilme, edindigi fikir ve kanaatlerinden dolayi kinanmama, bunlari mesru yöntemlerle disa vurabilme imkan ve özgürlügüdür. Temel hak ve özgürlüklerden olan bu hak birçok Uluslararasi belgeye, Anayasa ve yasalara konu olmustur. Bu cümleden olarak, Insan Haklari Evrensel Bildirgesinin 19. maddesinde, Avrupa Insan Haklari Sözlesmesinin 10/1.maddesinde, T.C. Anayasasinin 25 ve 26. maddelerinde birbirlerine benzer sekilde; "Herkes görüslerini açiklama ve anlatim özgürlügüne sahiptir. Bu hak, kanaat özgürlügü ile kamu otoritelerinin müdahalesi ve ülke sinirlari söz konusu olmaksizin haber veya fikir alma ve verme özgürlügünü de içerir." biçiminde teminat altina alinmistir.

Demokratik bir toplumun zorunlu temellerinden birini ve toplumun ilerlemesi ve bireyin özgüveni için gerekli temel sartlardan birini teskil eden ifade hürriyeti sadece kabul gören veya zararsiz veya kayitsizlik içeren bilgiler veya fikirler için degil ayni zamanda kirici, sok edici veya rahatsiz edici olanlar için de geçerlidir. Bunlar demokratik bir toplumun olmazsa olmaz tolerans ve hosgörüsünün gerekleridir. (T., Erdem Sancaktar, Türkiye'nin Insan Haklari sorunu 2. baski sy 462)Ancak mutlak haklardan olmayan ifade hürriyetinin sonsuz ve sinirsiz olmadigi, kisitli da olsa belli sartlarda sinirlandirilabilecegi de ayni metinlerde yer bulmustur. Insan Haklari Avrupa Sözlesmesinin 10/2 maddesine göre; görev ve sorumluluklar da yükleyen bu hakkin kullanilmasi, yasayla öngörülen ve demokratik bir toplumda baskalarinin söhret ve haklarinin korunmasi için gerekli olan bazi formaliteler, kosullar, sinirlamalar veya yaptirimlara tabi tutulabilir. Anayasanin 26/2. maddesine göre de: "Bu hürriyetlerin kullanilmasi... baskalarinin söhret veya haklarinin... korunmasi amaçlariyla sinirlanabilir."

Ifade özgürlügünün sinirlandirilmasina iliskin düzenlemelerin dar yorumlanmasi, sinirlandirma için önemli bir toplumsal ihtiyaç veya zorunlulugun bulunmasi, bu sinirlandirmanin mesru bir amaci gerçeklestirmek için yapilmasi, sinirlandirmada asiriya gidilmemesi ve her halükarda hakkin özünü zedelemeyecek ölçüde yapilmasi gerekmektedir.

Iftira, küfür, onur, seref ve sayginligi zedeleyici söz ve beyanlar, müstehcen içerikli söz, yazi, resim ve açiklamalar, savas kiskirticiligi, hukuk düzeni cebir yoluyla degistirmeye yönelen nefret, ayrimcilik, düsmanlik ve siddet yaratmaya yönelik bulunan ifadeler ise düsünce özgürlügü baglaminda hukuki koruma görmemekte, suç sayilmak suretiyle ceza yaptirimlarina baglanmaktadir.

Bu dogrultuda Cumhurbaskanina Hakaret suçlari TCK 299. maddede yaptirima baglanmistir. Suçun korudugu hukuki yarar yukarida da izah edildigi üzere Cumhurbaskaninin seref ve sayginligidir. Bu suçun olusumu için "Onun sosyal degeri konusunda kendisinin veya toplumun düsünce veya duygulari sarsici fiil veya sifatlar isnat veya izafe edilmelidir. Ne tür hareketlerin seref ve itibari ihlal edici oldugu, toplumda hakim olan ortalama düsünüs ve anlayisa göre belirlenmelidir, bunun tayininde ölçü bireyin özel duyarliligi degildir. Bu itibarla basit bir saygisizlik hakaret ve sövme olarak nitelendirilemez" (Erman, hakaret ve sövme suçlari sy 80 vd)

Demokratik toplumlarda siyasiler, üst düzey bürokratlar ile kamuya mal olmus kisiler, diger insanlara nazaran agir elestirilere daha fazla katlanmalidirlar. Ancak hakarete hiçbir kimse katlanmak zorunda degildir. Ifade hürriyeti bakimindan elestiri ve hakaret ayri ayri degerlendirilmesi gereken kavramlardir. Kaba sövme hiçbir kosulda elestiri olarak kabul edilemez. Türk toplumunun önemli bir kesiminin kendilerini siyasi liderleriyle özdeslestirdigi, liderlerine yapilan ve kamuya yansiyan hakaretleri kendilerine yapilmis gibi algilayarak asiri reaksiyon gösterdikleri, bu hakaretlerin toplumdaki kutuplasmayi artirdigi, hakaret ve sövme fiillerinin, adi olaylarda dahi birçok öldürme ve nitelikli yaralamalara sebebiyet verdigi gözetildiginde, bu fiillerin orantili bir yaptirima baglanmasinin toplumsal barisin ve kamu düzeninin korunmasi bakimindan da demokratik toplumda zorlayici bir ihtiyacin karsilanmasi kapsaminda degerlendirilmesi gerekir.

Bu açiklamalar isiginda somut olay degerlendirildiginde, paylasimlarin bireyin kendini gerçeklestirmesine ya da toplumun gelismesine katki sunmasi beklenen bir deger içermemesi, söylendigi yer ortam ve zaman itibariyle toplumsal barisi ve kamu düzenini bozma riski barindirmasi ve özellikle elestiri sinirlarini asarak açikça Cumhurbaskaninin seref ve sayginligina saldiri mahiyetinde olmasi nedeniyle ifade hürriyeti kapsaminda degerlendirilemeyeceginden sübut bulan müsnet suçtan orantili bir ceza ile cezalandirilmasi gerekirken hukuki olmayan gerekçe ile beraatine karar verilmesinde isabet görülmemekle, anilan kararin kanun yararina bozulmasina karar verilmesi gerekmistir.

SONUÇ : Yukarida açiklanan nedenlerle;

Yargitay Cumhuriyet Bassavciliginin kanun yararina bozma istemine dayanan ihbarname içerigi yerinde görüldügünden Çorlu 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 08.03.2018 tarihli ve 2017/541 esas, 2018/179 Sayili kararinin 5271 Sayili Ceza Muhakemesi Kanununun 309/4-c. maddesi uyarinca aleyhe tesir etmemek ve yeniden yargilanmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA, dosyanin geregi için Yargitay Cumhuriyet Bassavciligina TEVDIINE 03.07.2020 tarihinde oybirligiyle karar verildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

kazanci.com.tr

 



Şimdi Ara
Hemen Sor