vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdff5475000000002f01000001000200Isverenin Esit Davranma Borcuna Aykiri Davranmasi Halinde Isçinin Dört Aya Kadar Ücreti Tutarinda Bir Ücretten Baska Yoksun Birakildigi Haklarini Talep Imkâni Bulundugu, Esit Davranma Borcuna Iliskin Hüküm Emredici Nitelikte Oldugundan Anilan Hükme Aykiri Olan Sözlesme Kurallarinin Geçersiz Oldugu/Geçersizlik Nedeniyle Ortaya Çikan Kural Boslugunun Esit Davranma Ilkesinin Gereklerine Uygun Olarak Doldurulmasi Gerektigi... T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAIRESI E. 2016/24252 K. 2020/10625 T. 6.10.2020 ESIT DAVRANMA BORCUNA AYKIRILIGI ISPAT YÜKÜ Ispat Yükünün Isçide Oldugu - Bununla Birlikte Isçi Ihlalin Varligini Güçlü Biçimde Gösteren Bir Delil Ileri Sürdügünde Aksinin Isveren Tarafindan Ispatlanmasi Gerektigi AYRIMCILIK TAZMINATI Olayda Ücret Alacaklarinin Muvazaaya Dayali Olarak Eksik Ödenmesinin Dil Irk Cinsiyet Siyasal Düsünce Felsefi Inanç Din ve Mezhep vb. Sebeplere Dayali Oldugunun Iddia ve Ispat Edilemediginin Anlasildigi - Sartlari Olusmayan Ayrimcilik Tazminatinin Reddi Yerine Kabulü Hatali Olup Kararin Bozulmasi Gerektigi 2709/m. 10, 55 4857/m. 5, 18 DAVA ÖZETI : Dava, esit davranma borcunun ihlalinden kaynaklanan isçilik alacaklarinin tahsili istemine iliskindir. Isverenin esit davranma borcuna aykiri davranmasi halinde isçinin dört aya kadar ücreti tutarinda bir ücretten baska yoksun birakildigi haklarini da talep imkâni bulunmaktadir. Esit davranma borcuna iliskin hüküm emredici nitelikte oldugundan, anilan hükme aykiri olan sözlesme kurallari geçersizdir. Geçersizlik nedeniyle ortaya çikan kural boslugu esit davranma ilkesinin gereklerine uygun olarak doldurulmalidir. Esit davranma borcuna aykiriligi ispat yükü isçide olmakla birlikte, anilan maddenin son fikrasinda yer alan düzenlemeye göre isçi ihlalin varligini güçlü biçimde gösteren bir delil ileri sürdügünde aksi isveren tarafindan ispatlanmalidir. Olayda, ücret alacaklarinin muvazaaya dayali olarak eksik ödenmesinin dil, irk, cinsiyet, siyasal düsünce, felsefi inanç, din ve mezhep vb. sebeplere dayali oldugunun iddia ve ispat edilemediginin anlasilmasi karsisinda sartlari olusmayan ayrimcilik tazminatinin reddi yerine kabulü hatali olup açiklanan nedenlerle kararin bozulmasi gerekir. DAVA : Taraflar arasinda görülen dava sonucunda verilen kararin, temyizen incelenmesi davali vekili tarafindan istenilmekle, temyiz talebinin süresinde oldugu anlasildi. Dava dosyasi için Tetkik Hakimi ... tarafindan düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, geregi konusulup düsünüldü: KARAR : Davaci vekili, davacinin davali üniversitede 05.09.2007 tarihinden itibaren kalite sistem sorumlusu olarak çalistigini, 30.10.2014 tarihinde is sözlesmesini hakli nedenle feshettigini, davacinin tüm çalismalarini davali üniversitede yaptigini, çalistigi yerlerin degisen taseron firmalarda gösterildigi, ise alim ve is sözlesmesinin feshine davali tarafindan karar verildigini, emir ve talimatlarin davali tarafindan verildigini, diger çalisanlarla ayni isi yapmasina ragmen davaciya daha az ücret verildigini, sosyal hak ve kazançlardan mahrum birakildigini, son maasinin net 1.230,23 TL oldugunu, davaciyla ayni pozisyonda çalisan ... isimli çalisana 1.818,34 TL verildigini, davali ile taseron firmalar arasinda kurulan iliskinin muvazaali oldugunun teftis raporu ve mahkeme karariyla tespit edildigini, davacinin raporda tespit edilen isçiler arasinda oldugunu, isverenin esit islem borcuna aykiri davrandigini, 2012 yili Temmuz ayina kadar davacinin yol ücreti aldigini, ancak üniversitenin bu tarihten sonra kadrolu çalisana söz konusu ücreti öderken davaciya ödemedigini belirterek bir kisim isçilik alacaklarinin davalidan tahsilini talep etmistir. Davali vekili, asil isveren -alt isveren iliskisinin muvazaali olmadigini, davacinin hizmet satin alinan firmanin çalisani oldugunu, idarede bulunan kadroya atanmasinin mevzuata aykirilik teskil edecegini, ilave tediye alacaginin yalnizca kamuda çalisan kadrolu isçilere yapilan ödeme oldugunu, ücret farki ya da ilave tediye alacagi bulunmadigini, esit islem borcuna aykiriligin sartlarinin olusmadigini, yol ücretinin asil ücrete dahil olmadigini, ücretten indirim yapilmasi yasaginin sadece çiplak ücret için söz konusu oldugunu, ücret eklerinde indirime gidilebilecegini, davacinin halen yüklenici firmalarda çalistigini, yillik izin ücreti sartlarinin olusmadigini, talep edilmesi için is sözlesmesinin feshedilmesi gerektigini belirterek davanin reddine karar verilmesini talep etmistir. Mahkemece, yapilan yargilama sonucunda toplanan deliller ve bilirkisi raporuna dayanilarak, yazili gerekçe ile davanin kismen kabulüne karar verilmistir. Karar, davali vekilince temyiz edilmistir. 1-)Dosyadaki yazilara, toplanan delillerle kararin dayandigi kanuni gerektirici sebeplere göre, davalinin asagidaki bendin kapsami disinda kalan temyiz itirazlari yerinde degildir. 2-)Taraflar arasindaki uyusmazlik isverenin esit davranma borcuna aykiri davranip davranmadigi ve bunun sonuçlari noktasinda toplanmaktadir. Esit davranma ilkesi tüm hukuk alaninda geçerli olup, is hukuku bakimindan isverene isyerinde çalisan isçiler arasinda hakli ve objektif bir neden olmadikça farkli davranmama borcu yüklemektedir. Bu bakimdan isverenin yönetim hakki sinirlandirilmis durumdadir. Baska bir ifadeyle isverenin ayrim yapma yasagi isyerinde çalisan isçiler arasinda keyfi biçimde ayrim yapilmasini yasaklamaktadir. Bununla birlikte esit davranma borcu tüm isçilerin hiçbir farklilik gözetilmeksizin ayni duruma getirilmesini gerektirmeyip, esit durumdaki isçilerin farkli isleme tabi tutulmasini önlemeyi amaç edinmistir. “Esitlik Ilkesi” en temel anlamda Anayasa'nin 10. ve 55. maddelerinde ifade edilmis, 10. maddede “Herkes, dil, renk, cinsiyet, siyasi düsünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayirim gözetilmeksizin kanun önünde esittir” kuralina yer verilmistir. 55. maddenin kenar basligi ise “Ücrette Adalet Saglanmasi” seklindedir. Bundan baska esit davranma ilkesi, Insan Haklari Evrensel Bildirgesi, Avrupa Insan Haklari Sözlesmesi, Avrupa Sosyal Sarti, Avrupa Ekonomik Toplulugu Andlasmasi, Uluslararasi Çalisma Örgütünün Sözlesme ve Tavsiye Kararlarinda da çesitli biçimlerde ele alinmistir. Istihdam ve Meslek Konularinda Kadin ve Erkege Esit Muamele ve Firsat Esitligi Ilkesinin Uygulanmasina Dair 5 Temmuz 2006 tarihli Avrupa Parlamentosu ve Konseyinin 2006/54/EC sayili Direktifinin “Analik (Dogum) Izninden Dönüs” baslikli 15. maddesinde, “dogum iznindeki bir kadinin, dogum izninin bitiminden sonra isine veya esdeger bir pozisyona kendisi için daha dezavantajli olmayan kosul ve sartlarda geri dönmeye ve çalisma kosullarinda yoklugu sirasinda yararlanmis olacagi her türlü iyilestirmeden yararlanmaya hakki vardir” seklinde kurala yer verilerek, dogum iznini kullanan kadin isçi yönünden isverenin esit davranma borcuna vurgu yapilmistir. 4857 Sayili Kanun sistematiginde, esit davranma borcu, isverenin genel anlamda borçlari arasinda yerini almistir. Buna karsin esitlik ilkesini düzenleyen 5. maddede, her durumda mutlak bir esit davranma borcu düzenlenmis degildir. Belli bazi durumlarda isverenin esit davranma borcunun varligindan söz edilmistir. Isverence, isçiler arasinda farkli uygulamaya gidilmesi yönünden nesnel nedenlerin varligi halinde esit islem borcuna aykiriliktan söz edilemez. 4857 Sayili Kanun'un 5. maddesinin ilk fikrasinda, dil, irk, cinsiyet, siyasal düsünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi sebeplere dayali ayrim yasagi getirilmistir. Belirtilen bu hususlarin tamaminin mutlak ayrim yasagi kapsaminda ele alinmasi gerekir. Esit davranma ilkesinin uygulanabilmesi için ayni isyerinin isçileri olma, isyerinde topluluk bulunmasi, kolektif uygulamanin varligi, zamanda birlik ve is sözlesmesiyle çalismak kosullari gerekmektedir. Kanun'un 5. maddesinin ikinci fikrasinda tam süreli - kismî süreli isçi ile belirli süreli- belirsiz süreli isçi arasinda farkli islem yapma yasagi öngörülmüs, üçüncü fikrada ise cinsiyet ve gebelik sebebiyle ayrim yasagi düzenlenmis ve bu durumda olan isçiler bakimindan is sözlesmesinin sona ermesinde de isverenin esit davranma borcu vurgulanmistir. Bununla birlikte, isverenin isin niteligi ile biyolojik nedenlerle fakli davranabilecegi bahsi geçen hükümde açiklanmistir Yine deginilen maddenin dördüncü ve besinci fikralarinda, isverenin ücret ödeme borcunun ifasi sirasinda ayrim yapamayacagindan söz edilmektedir. Burada sözü edilen ücretin genel anlamda ücret oldugu ve ücretin disinda kalan ikramiye, prim v.b. ödemleri de kapsadigi açiktir. Bundan baska 4857 Sayili Kanun'un 18. maddesinin üçüncü fikrasinin (a) ve (b) bentlerinde sözü edilen sendikal nedenlere dayali ayrim yasagi da mutlak ayrim yasagi kapsaminda degerlendirilmelidir. Kanun'un 5. maddesiyle 18. maddesinin üçüncü fikrasinda sayilan haller sinirlayici olarak düzenlenmis degildir. Isçinin isyerinde olumsuzluklara yol açmayan cinsel tercihi sebebiyle ayrim yasagi da buna eklenebilir. Yine siyasî sebepler ve dünya görüsü gibi unsurlari esas alan bir ayrimcilik da korunmamalidir. Isverenin esit davranma borcuna aykiri davranmasinin yaptirimi deginilen Kanun'un 5. maddesinin altinci fikrasinda düzenlenmistir. Anilan hükme göre isçinin dört aya kadar ücreti tutarinda bir ücretten baska yoksun birakildigi haklarini da talep imkâni bulunmaktadir. Söz konusu fikra metni emredici nitelikte oldugundan, anilan hükme aykiri olan sözlesme kurallari geçersizdir. Geçersizlik nedeniyle ortaya çikan kural boslugu esit davranma ilkesinin gereklerine uygun olarak doldurulmalidir. Esit davranma borcuna aykiriligi ispat yükü isçide olmakla birlikte, anilan maddenin son fikrasinda yer alan düzenlemeye göre isçi ihlalin varligini güçlü biçimde gösteren bir delil ileri sürdügünde aksi isveren tarafindan ispatlanmalidir. Somut uyusmazlikta, ücret alacaklarinin muvazaaya dayali olarak eksik ödenmesinin dil, irk, cinsiyet, siyasal düsünce, felsefi inanç, din ve mezhep vb. sebeplere dayali oldugunun iddia ve ispat edilemediginin anlasilmasi karsisinda sartlari olusmayan ayrimcilik tazminatinin reddi yerine kabulü hatali olup bozmayi gerektirmistir. SONUÇ : Temyiz olunan kararin yukarida yazili sebepten BOZULMASINA, 06.10.2020 gününde oybirligiyle karar verildi.
T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAIRESI E. 2016/24252 K. 2020/10625 T. 6.10.2020
ESIT DAVRANMA BORCUNA AYKIRILIGI ISPAT YÜKÜ
Ispat Yükünün Isçide Oldugu - Bununla Birlikte Isçi Ihlalin Varligini Güçlü Biçimde Gösteren Bir Delil Ileri Sürdügünde Aksinin Isveren Tarafindan Ispatlanmasi Gerektigi
AYRIMCILIK TAZMINATI
Olayda Ücret Alacaklarinin Muvazaaya Dayali Olarak Eksik Ödenmesinin Dil Irk Cinsiyet Siyasal Düsünce Felsefi Inanç Din ve Mezhep vb. Sebeplere Dayali Oldugunun Iddia ve Ispat Edilemediginin Anlasildigi - Sartlari Olusmayan Ayrimcilik Tazminatinin Reddi Yerine Kabulü Hatali Olup Kararin Bozulmasi Gerektigi
2709/m. 10, 55
4857/m. 5, 18
Dava, esit davranma borcunun ihlalinden kaynaklanan isçilik alacaklarinin tahsili istemine iliskindir. Isverenin esit davranma borcuna aykiri davranmasi halinde isçinin dört aya kadar ücreti tutarinda bir ücretten baska yoksun birakildigi haklarini da talep imkâni bulunmaktadir. Esit davranma borcuna iliskin hüküm emredici nitelikte oldugundan, anilan hükme aykiri olan sözlesme kurallari geçersizdir. Geçersizlik nedeniyle ortaya çikan kural boslugu esit davranma ilkesinin gereklerine uygun olarak doldurulmalidir.
Esit davranma borcuna aykiriligi ispat yükü isçide olmakla birlikte, anilan maddenin son fikrasinda yer alan düzenlemeye göre isçi ihlalin varligini güçlü biçimde gösteren bir delil ileri sürdügünde aksi isveren tarafindan ispatlanmalidir.
Olayda, ücret alacaklarinin muvazaaya dayali olarak eksik ödenmesinin dil, irk, cinsiyet, siyasal düsünce, felsefi inanç, din ve mezhep vb. sebeplere dayali oldugunun iddia ve ispat edilemediginin anlasilmasi karsisinda sartlari olusmayan ayrimcilik tazminatinin reddi yerine kabulü hatali olup açiklanan nedenlerle kararin bozulmasi gerekir.
DAVA :
Taraflar arasinda görülen dava sonucunda verilen kararin, temyizen incelenmesi davali vekili tarafindan istenilmekle, temyiz talebinin süresinde oldugu anlasildi. Dava dosyasi için Tetkik Hakimi ... tarafindan düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, geregi konusulup düsünüldü:
KARAR :
Davaci vekili, davacinin davali üniversitede 05.09.2007 tarihinden itibaren kalite sistem sorumlusu olarak çalistigini, 30.10.2014 tarihinde is sözlesmesini hakli nedenle feshettigini, davacinin tüm çalismalarini davali üniversitede yaptigini, çalistigi yerlerin degisen taseron firmalarda gösterildigi, ise alim ve is sözlesmesinin feshine davali tarafindan karar verildigini, emir ve talimatlarin davali tarafindan verildigini, diger çalisanlarla ayni isi yapmasina ragmen davaciya daha az ücret verildigini, sosyal hak ve kazançlardan mahrum birakildigini, son maasinin net 1.230,23 TL oldugunu, davaciyla ayni pozisyonda çalisan ... isimli çalisana 1.818,34 TL verildigini, davali ile taseron firmalar arasinda kurulan iliskinin muvazaali oldugunun teftis raporu ve mahkeme karariyla tespit edildigini, davacinin raporda tespit edilen isçiler arasinda oldugunu, isverenin esit islem borcuna aykiri davrandigini, 2012 yili Temmuz ayina kadar davacinin yol ücreti aldigini, ancak üniversitenin bu tarihten sonra kadrolu çalisana söz konusu ücreti öderken davaciya ödemedigini belirterek bir kisim isçilik alacaklarinin davalidan tahsilini talep etmistir.
Davali vekili, asil isveren -alt isveren iliskisinin muvazaali olmadigini, davacinin hizmet satin alinan firmanin çalisani oldugunu, idarede bulunan kadroya atanmasinin mevzuata aykirilik teskil edecegini, ilave tediye alacaginin yalnizca kamuda çalisan kadrolu isçilere yapilan ödeme oldugunu, ücret farki ya da ilave tediye alacagi bulunmadigini, esit islem borcuna aykiriligin sartlarinin olusmadigini, yol ücretinin asil ücrete dahil olmadigini, ücretten indirim yapilmasi yasaginin sadece çiplak ücret için söz konusu oldugunu, ücret eklerinde indirime gidilebilecegini, davacinin halen yüklenici firmalarda çalistigini, yillik izin ücreti sartlarinin olusmadigini, talep edilmesi için is sözlesmesinin feshedilmesi gerektigini belirterek davanin reddine karar verilmesini talep etmistir.
Mahkemece, yapilan yargilama sonucunda toplanan deliller ve bilirkisi raporuna dayanilarak, yazili gerekçe ile davanin kismen kabulüne karar verilmistir.
Karar, davali vekilince temyiz edilmistir.
1-)Dosyadaki yazilara, toplanan delillerle kararin dayandigi kanuni gerektirici sebeplere göre, davalinin asagidaki bendin kapsami disinda kalan temyiz itirazlari yerinde degildir.
2-)Taraflar arasindaki uyusmazlik isverenin esit davranma borcuna aykiri davranip davranmadigi ve bunun sonuçlari noktasinda toplanmaktadir.
Esit davranma ilkesi tüm hukuk alaninda geçerli olup, is hukuku bakimindan isverene isyerinde çalisan isçiler arasinda hakli ve objektif bir neden olmadikça farkli davranmama borcu yüklemektedir. Bu bakimdan isverenin yönetim hakki sinirlandirilmis durumdadir. Baska bir ifadeyle isverenin ayrim yapma yasagi isyerinde çalisan isçiler arasinda keyfi biçimde ayrim yapilmasini yasaklamaktadir. Bununla birlikte esit davranma borcu tüm isçilerin hiçbir farklilik gözetilmeksizin ayni duruma getirilmesini gerektirmeyip, esit durumdaki isçilerin farkli isleme tabi tutulmasini önlemeyi amaç edinmistir.
“Esitlik Ilkesi” en temel anlamda Anayasa'nin 10. ve 55. maddelerinde ifade edilmis, 10. maddede “Herkes, dil, renk, cinsiyet, siyasi düsünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayirim gözetilmeksizin kanun önünde esittir” kuralina yer verilmistir. 55. maddenin kenar basligi ise “Ücrette Adalet Saglanmasi” seklindedir.
Bundan baska esit davranma ilkesi, Insan Haklari Evrensel Bildirgesi, Avrupa Insan Haklari Sözlesmesi, Avrupa Sosyal Sarti, Avrupa Ekonomik Toplulugu Andlasmasi, Uluslararasi Çalisma Örgütünün Sözlesme ve Tavsiye Kararlarinda da çesitli biçimlerde ele alinmistir.
Istihdam ve Meslek Konularinda Kadin ve Erkege Esit Muamele ve Firsat Esitligi Ilkesinin Uygulanmasina Dair 5 Temmuz 2006 tarihli Avrupa Parlamentosu ve Konseyinin 2006/54/EC sayili Direktifinin “Analik (Dogum) Izninden Dönüs” baslikli 15. maddesinde, “dogum iznindeki bir kadinin, dogum izninin bitiminden sonra isine veya esdeger bir pozisyona kendisi için daha dezavantajli olmayan kosul ve sartlarda geri dönmeye ve çalisma kosullarinda yoklugu sirasinda yararlanmis olacagi her türlü iyilestirmeden yararlanmaya hakki vardir” seklinde kurala yer verilerek, dogum iznini kullanan kadin isçi yönünden isverenin esit davranma borcuna vurgu yapilmistir.
4857 Sayili Kanun sistematiginde, esit davranma borcu, isverenin genel anlamda borçlari arasinda yerini almistir. Buna karsin esitlik ilkesini düzenleyen 5. maddede, her durumda mutlak bir esit davranma borcu düzenlenmis degildir. Belli bazi durumlarda isverenin esit davranma borcunun varligindan söz edilmistir.
Isverence, isçiler arasinda farkli uygulamaya gidilmesi yönünden nesnel nedenlerin varligi halinde esit islem borcuna aykiriliktan söz edilemez.
4857 Sayili Kanun'un 5. maddesinin ilk fikrasinda, dil, irk, cinsiyet, siyasal düsünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi sebeplere dayali ayrim yasagi getirilmistir. Belirtilen bu hususlarin tamaminin mutlak ayrim yasagi kapsaminda ele alinmasi gerekir. Esit davranma ilkesinin uygulanabilmesi için ayni isyerinin isçileri olma, isyerinde topluluk bulunmasi, kolektif uygulamanin varligi, zamanda birlik ve is sözlesmesiyle çalismak kosullari gerekmektedir.
Kanun'un 5. maddesinin ikinci fikrasinda tam süreli - kismî süreli isçi ile belirli süreli- belirsiz süreli isçi arasinda farkli islem yapma yasagi öngörülmüs, üçüncü fikrada ise cinsiyet ve gebelik sebebiyle ayrim yasagi düzenlenmis ve bu durumda olan isçiler bakimindan is sözlesmesinin sona ermesinde de isverenin esit davranma borcu vurgulanmistir. Bununla birlikte, isverenin isin niteligi ile biyolojik nedenlerle fakli davranabilecegi bahsi geçen hükümde açiklanmistir
Yine deginilen maddenin dördüncü ve besinci fikralarinda, isverenin ücret ödeme borcunun ifasi sirasinda ayrim yapamayacagindan söz edilmektedir. Burada sözü edilen ücretin genel anlamda ücret oldugu ve ücretin disinda kalan ikramiye, prim v.b. ödemleri de kapsadigi açiktir.
Bundan baska 4857 Sayili Kanun'un 18. maddesinin üçüncü fikrasinin (a) ve (b) bentlerinde sözü edilen sendikal nedenlere dayali ayrim yasagi da mutlak ayrim yasagi kapsaminda degerlendirilmelidir. Kanun'un 5. maddesiyle 18. maddesinin üçüncü fikrasinda sayilan haller sinirlayici olarak düzenlenmis degildir. Isçinin isyerinde olumsuzluklara yol açmayan cinsel tercihi sebebiyle ayrim yasagi da buna eklenebilir. Yine siyasî sebepler ve dünya görüsü gibi unsurlari esas alan bir ayrimcilik da korunmamalidir.
Isverenin esit davranma borcuna aykiri davranmasinin yaptirimi deginilen Kanun'un 5. maddesinin altinci fikrasinda düzenlenmistir. Anilan hükme göre isçinin dört aya kadar ücreti tutarinda bir ücretten baska yoksun birakildigi haklarini da talep imkâni bulunmaktadir. Söz konusu fikra metni emredici nitelikte oldugundan, anilan hükme aykiri olan sözlesme kurallari geçersizdir. Geçersizlik nedeniyle ortaya çikan kural boslugu esit davranma ilkesinin gereklerine uygun olarak doldurulmalidir.
Somut uyusmazlikta, ücret alacaklarinin muvazaaya dayali olarak eksik ödenmesinin dil, irk, cinsiyet, siyasal düsünce, felsefi inanç, din ve mezhep vb. sebeplere dayali oldugunun iddia ve ispat edilemediginin anlasilmasi karsisinda sartlari olusmayan ayrimcilik tazminatinin reddi yerine kabulü hatali olup bozmayi gerektirmistir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararin yukarida yazili sebepten BOZULMASINA, 06.10.2020 gününde oybirligiyle karar verildi.