Kamu hizmetlerine girme hakkına sınırlama getiren kanunun Anayasa ya aykırı olmadığı

vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdff167102000000d203000001000400

Itiraz Konusu Kural

7068 sayili Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkinda Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 8. maddesinin meslekten çikarma cezasini gerektiren fiillerin düzenlendigi (6) numarali fikrasinin (aa) bendinde “Yetkili olmadigi halde hukuka aykiri olarak elektronik ortamda veya bilgisayar loglarinda kisisel verilerle ilgili sorgulama yapmak, bu sekilde elde edilen bilgileri paylasmak veya yayin yoluyla duyurmak, log kayitlarini degistirmek veya silmek” meslekten çikarma cezasini gerektiren fiiller arasinda sayilmis olup anilan bentte yer alan “…sorgulama yapmak,…” ibaresi itiraz konusu kurali olusturmaktadir.

Itiraz Gerekçesi

Basvuru kararinda özetle; yetkisiz olarak kisiler hakkinda sistem üzerinden sorgulama yapilmasi eyleminin disiplin cezasini gerektirdiginde süphe bulunmadigi ancak kisisel verilerin sadece görüntülenmesi fiilinin bu verileri yayma, ilan etme gibi fiillerle ayni agirlikta görülerek meslekten çikarma cezasiyla cezalandirilmasinin hukuk devletinin geregi olan ölçülülük ilkesiyle bagdasmadigi, disiplin suçu olarak görülen fiil ile karsiligi olarak belirlenen disiplin cezasi arasinda adil bir dengenin kurulmadigi belirtilerek kuralin Anayasa’ya aykiri oldugu ileri sürülmüstür.

Mahkemenin Degerlendirmesi

Anayasa’nin 70. maddesinin birinci fikrasinda “Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkina sahiptir.” denilmek suretiyle kamu hizmetlerine girme hakki güvence altina alinmistir. Anilan hak sadece kamu hizmetlerine girmeyi degil kamu hizmetlerinde bulunmayi/kalmayi da güvence altina almaktadir. Dolayisiyla kisinin kamu hizmetinden çikarilmasi sonucunu doguran düzenlemeler Anayasa’nin 70. maddesi kapsamindadir.

Kamu hizmetlerine girme hakkina sinirlama getirilirken temel hak ve özgürlüklerin sinirlanmasi rejimini düzenleyen Anayasa’nin 13. maddesinin gözönünde bulundurulmasi gerekmektedir. Anayasa’nin söz konusu maddesi uyarinca kamu hizmetlerine girme hakkina getirilen sinirlamalar kanunla yapilmali, Anayasa’da öngörülen sinirlama sebeplerine ve ölçülülük ilkesine uygun olmalidir.

Kuralda; genel kolluk personelinin meslekten çikarilmasini gerektiren disiplin suçunun konusunu teskil eden fiilin kapsami, niteligi ve ne sekilde islenebileceginin herhangi bir tereddüde yer vermeyecek biçimde açik ve net olarak düzenlendigi gözetildiginde kamu hizmetlerine girme hakkina sinirlama getiren kuralin belirli, ulasilabilir ve öngörülebilir nitelikte oldugu ve bu yönüyle kanunilik sartini tasidigi anlasilmaktadir.

Anayasa’nin 70. maddesinde kamu hizmetlerine girme hakki sinirsiz bir hak olarak düzenlenmemis, bu kapsamda maddenin ikinci fikrasinda “Hizmete alinmada, görevin gerektirdigi niteliklerden baska hiçbir ayirim gözetilemez.” hükmüne yer verilerek hizmete alinmada görevin gerektirdigi niteliklerin gözetilmesi anilan hak bakimindan özel bir sinirlama nedeni olarak öngörülmüstür. Diger yandan hizmete alinmada görevin gerektirdigi niteliklerin gözetilmesi -hakkin kapsami geregi- bu niteliklerin kamu hizmetinde bulunma sirasinda devam etmesini de içermektedir.  Bu baglamda anilan fikra ile hizmete alinmada görevin gerektirdigi niteliklerden baska hiçbir ayrim gözetilemeyecegi öngörülerek bir yandan kamu hizmetine alinmada aranacak sartlarin belirlenmesi hususunda kanun koyucuya takdir yetkisi taninmis, diger yandan da söz konusu sartlar belirlenirken bu hakka getirilecek sinirlamalarin ancak görevin gerektirdigi niteliklerle uyumlu olmasi hâlinde mümkün olabilecegi ifade edilmistir. Buna göre kamu hizmetine girme hakkina getirilecek sinirlama görevin gerektirdigi niteliklerden baska bir sarta baglanamaz.

Anayasa koyucu kisisel verilerin korunmasina büyük bir önem vermis ve kisisel verilerin korunmasi hakkini Anayasa’nin 20. maddesi kapsaminda anayasal güvenceye baglamistir. Anilan maddede kisisel verilerin korunmasina iliskin esas ve usullerin kanunla düzenlenecegi belirtilmistir. Bu kapsamda, veri isleyen gerçek ve tüzel kisilerin yükümlülükleri ile uyacaklari usul ve esaslar genel olarak 6698 sayili Kisisel Verilerin Korunmasi Kanunu’nda düzenlenmis, bazi kanunlarda da kisisel verilerle ilgili hükümlere yer verilmek suretiyle konuya iliskin yasal güvencenin saglanmasi amaçlanmistir. Diger yandan 5237 sayili Türk Ceza Kanunu’nda kisisel verilerin hukuka aykiri olarak ele geçirilmesi fiili özel hayata ve hayatin gizli alanina karsi islenen suçlar kapsaminda düzenlenmis, anilan Kanun’un 136. maddesinin (1) numarali fikrasinda kisisel verileri, hukuka aykiri olarak bir baskasina veren, yayan veya ele geçiren kisinin, iki yildan dört yila kadar hapis cezasi ile cezalandirilmasi öngörülmüstür. Ayrica Kanun’un 137. maddesinin (a) bendinde söz konusu suçun kamu görevlisi tarafindan ve görevinin verdigi yetki kötüye kullanilmak suretiyle islenmesi hâli cezayi yari oraninda artirici nedenler arasinda gösterilmistir.    

Toplumda asayis ve güvenligi saglamakla görevli olan kolluk teskilatinin bu görevin yerine getirilmesi esnasinda ihtiyaç duyulan kisisel verileri sorgulama yetkisine sahip olmasi hizmetin geregi gibi yerine getirilebilmesi için zorunlu ve kaçinilmazdir. Bununla birlikte görevinin kapsam ve niteligi gözetilmeksizin ve herhangi bir sinirlamaya tabi olmaksizin tüm kolluk personelinin bireylerin kisisel verileri üzerinde sorgulama yapabileceginin kabulü anayasal güvenceye baglanan kisisel verilerin korunmasi hakkinin bizzat devlet tarafindan ihlal edilmesi anlamina gelecegi gibi toplumda kolluk personeline yönelik bu sekilde bir alginin olusmasi kolluk kuvvetlerine olan güvenin zedelenmesine de yol açabilecektir.

Bununla birlikte kisisel verilerin korunmasina yönelik olarak Anayasa’da saglanan güvencelere uygun sekilde hareket etmeyi genel kolluk personelinin hizmetin mahiyeti ve özelligi geregi haiz olmasi ve bunun görevde bulundugu sürece de korumasi gereken temel niteliklerden oldugu sonucuna varilmaktadir. Bu itibarla kuralla getirilen sinirlamanin Anayasa’nin 70. maddesinde belirtilen sinirlama sebebine uygun olarak öngörüldügü anlasilmaktadir. Diger yandan Anayasa’nin 13. maddesi uyarinca sinirlamanin ölçülü olup olmadiginin da degerlendirilmesi gerekir. Genel kolluk teskilatlarinca hizmet içinde ve hizmet geregi kullanilan resmî bilisim sisteminde ve bilgisayar kayitlarinda yetkisi olmadigi hâlde hukuka aykiri yollarla kisisel veriler üzerinde sorgulama yapan personelin meslekten çikarilmasinin öngörülmesi, görevin gerektirdigi temel niteliklerle bagdasmayan bu tür fiillerde bulunulmasini engelleyici ve caydirici nitelikte oldugundan itiraz konusu kuralin, bu kuralla ulasilmak istenen amaç yönünden elverisli ve gerekli oldugu söylenebilir.

Kurala konu fiilin islenmesi hâlinde uygulanmasi öngörülen meslekten çikarma cezasinin orantili olup olmadiginin tespitinde meslegin özelligi ile kisinin hak ve menfaatleri üzerinde olusturdugu tesir ve yaptirimin gerekçesini olusturan mesru amacin niteligi gözönünde bulundurulmalidir. Kuralda belirtilen fiil karsiliginda öngörülen meslekten çikarma cezasi 7068 sayili Kanun’da genel kolluk kuvvetleri personeli hakkinda muhtelif fiiller karsiliginda uygulanabilecegi belirtilen disiplin cezalari içinde en agir ikinci ceza olan ve kisinin emniyet, jandarma ve sahil güvenlik teskilatlarinda bir daha çalistirilmamak üzere meslekle ilisiginin kesilmesi sonucunu doguran bir yaptirimdir. Hukuka aykiriliklarla mücadele etme temeli üzerine olusturulan kolluk teskilatlarinda yürütülen hizmetin hassasiyeti ve burada görev yapan personelin toplumsal güven ve huzur adina tasidigi önem gözetildiginde, devletin, korunmasina özel bir önem göstererek anayasal güvenceye bagladigi kisisel verileri, yetkili olmadigi hâlde meslegin temel esaslariyla ve görevin gerektirdigi niteliklerle bagdasmayacak sekilde hukuka aykiri yöntemlerle elde eden bir kolluk personelinin meslekten çikarilmasinin, yaptirim ile korunmak istenen hukuki degerler ve elde edilmek istenen kamusal yarar karsisinda bireye makul olmayan, orantisiz bir külfet yüklemedigi degerlendirilmistir.

Öte yandan personelin emniyet, jandarma ve sahil güvenlik teskilatlarinda bir daha çalistirilmamak üzere meslekten çikarilmasinin gerekli sartlari tasimasi kaydiyla diger kamu kurumlarinda çalisabilmesine engel teskil etmedigi de dikkate alindiginda itiraz konusu kural ile kamu hizmetlerine girme hakkina getirilen sinirlamanin orantisiz olmadigi sonucuna varilmistir.

Anayasa Mahkemesi açiklanan gerekçelerle kuralin Anayasa’ya aykiri olmadigina ve itirazin reddine karar vermistir.

---

ANAYASA MAHKEMESI KARARI

 

Esas Sayisi : 2020/77

Karar Sayisi : 2021/93

Karar Tarihi : 16/12/2021

R.G.Tarih-Sayisi : 22/3/2022-31786

 

ITIRAZ YOLUNA BASVURAN: Mardin 2. Idare Mahkemesi

ITIRAZIN KONUSU: 31/1/2018 tarihli ve 7068 sayili Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkinda Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 8. maddesinin (6) numarali fikrasinin (aa) bendinde yer alan “…sorgulama yapmak,…” ibaresinin Anayasa’nin 2. maddesine aykiriligi ileri sürülerek iptaline karar verilmesi talebidir.

OLAY: Davaci hakkinda, yetkili olmadigi hâlde elektronik ortamda kisisel verilerle ilgili sorgulama yaptigi gerekçesiyle verilen meslekten çikarma cezasinin iptali talebiyle açilan davada itiraz konusu kuralin Anayasa’ya aykiri oldugu kanisina varan Mahkeme, iptali için basvurmustur.

I. IPTALI ISTENEN KANUN HÜKMÜ

Kanun’un 8. maddesinin itiraz konusu kuralin da yer aldigi (6) numarali fikrasi söyledir:

 “(6) Meslekten çikarma cezasini gerektiren fiiller sunlardir:

a) Görevin yerine getirilmesinde dil, irk, cinsiyet, siyasi düsünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrimi yapmak veya personel arasinda bu yolda ayrim yapici tutum ve davranislarda bulunmak.

b) Göreve çikilmamasi için propaganda yapmak, kiskirtmak, zorlamak, karar alinmasini saglamak, alinan bu karara katilmak veya karar uyarinca göreve çikmamak.

c) Amir ya da üstlerinin icraatina karsi çikmak ve bu hareketi toplu hale dönüstürerek görev yapilmasini ya da göreve çikilmasini engellemek, buna katilmak, katilmaya tahrik ya da tesvik etmek.

ç) Yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya baskalarina çikar saglamak amaciyla ya da kin ve dostluk gibi nedenlerle kötüye kullanmak.

d) Hizmetle ilgili her türlü dosya, kayit, resmi evrak veya belgeyi ya da örneklerini yetkisiz kisilere vermek, verilmesini emretmek, verilmesine göz yummak.

e) Gizli tutulmasi zorunlu olan ve görev ile ilgili bulunan bilgi ve belgeleri görevli veya yetkili olmayan kisilere açiklamak.

f) Muhafazasi veya sevkiyle görevli oldugu süpheli, sanik, tutuklu veya hükümlünün kaçmasina bilerek ve isteyerek imkân vermek.

g) Bilerek ve isteyerek suç kanitlarini yok etmek veya bunlarin yok olmasina neden olmak, kanitlari silmek, gizlemek, degistirmek, bozmak veya bu fiillere yardimci olmak.

g) Devlet mali araç, gereç, hayvan, silah, mermi ve mühimmati satmak veya mal edinmek, personel kimlik kartini, araç, gereç, hayvan, silah ve mühimmati baskalarinin kullanimina vermek.

h) Kasitli olarak gerçek disi rapor vermek veya tutanak düzenleyip imza etmek veya ettirmek.

i) Görev sirasinda yardim isteyen güvenlik görevlilerine hakli bir neden yokken yardimdan kaçinmak veya bildigi ya da gördügü bir suçun izlenmesi ve suçlunun yakalanmasi için gerekli girisimde bulunmamak.

i) Meslegin sayginligini zedeleyecek sekilde uygunsuz yerlere gitmek.

j) Görev mahallinde veya görevli bulundugu sirada alkollü içki içmek veya içilmesine göz yummak.

k) Göreve sarhos veya alkollü içki içtigi belli olacak biçimde gelmek.

l) Resmi kiyafetle umuma açik yerlerde alkollü içki içmek veya resmi kiyafetli olarak gizlenemeyecek derecede sarhos görünmek.

m) Uyusturucu maddeleri yapmak veya kullanmak, bunlarin yapilmasina, kullanilmasina, saklanmasina, nakledilmesine, yakalanacagi sirada ortadan kaldirilmasina, satilmasina veya satin alinmasina araci olmak, kullanilmasini kolaylastirmak ya da özendirmek.

n) Kumar oynamak veya oynatmak, kumar oynatanlarla iliski kurmak.

o) Kaçakçilik yapmak veya kaçakçilarla iliski kurmak.

ö) Geliri ile uygun sayilmayacak biçimde yasadigi ve asiri harcamada bulundugu kanitlanmis olmak ve bunun hakli kaynagini gösterememek.

p) 14/7/1965 tarihli ve 657 sayili Devlet Memurlari Kanunu ile öngörülen grev yasagi kapsamina giren eylemlerde bulunmak.

r) Devlet memurlari tarafindan yapilamayacagi 657 sayili Kanunda belirtilen kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak.

s) Siyasi partilerin yararina veya zararina çalismak ya da siyasal eylemlerde bulunmak, görevli olmaksizin siyasal amaçla yapilacak açik veya kapali yer toplantilarina ya da gösteri yürüyüslerine katilmak.

s) Iffetsizligi bilinen veya anlasilmis olan bir kimse ile bilerek evlenmek ya da evlilik bagini devam ettirmek veya böyle bir kimseyi yaninda bulundurmak ya da nikahsiz olarak devamli surette yasamakta israr etmek.

t) Kanuna aykiri olarak sendikalara üye olmak, sendikalarin veya üyesi bulunmadiklari derneklerin yapacaklari bilimsel, kültürel ve teknik nitelik tasimayan açik veya kapali yer toplantilarina ya da gösteri yürüyüslerine görevli olmaksizin katilmak, açik yer toplanti ve gösteri yürüyüslerine resmi kiyafetli veya silahli olarak katilmak ya da üyesi bulunduklari derneklerin tüzüklerinde belirtilen amaçlari disindaki çalismalarini veya bu nitelikteki toplanti ya da gösteri yürüyüslerini düzenlemek veya bunlara katilmak.

u) Görevde kullanilan telsiz, telefon haberlesmesini veya kurum içi iletisim sistemlerini kasitli olarak engellemek.

ü) Meslegin onur ve sayginligini zedeleyici veya amir ya da üstlerinin eylem ve islemlerini olumsuz yönde elestirici nitelikte tek basina veya topluca bildiri dagitmak ya da basin, haber ajanslari, radyo ve televizyon kurumlari ve diger iletisim kanallari vasitasiyla kamuoyuna yönelik bilgi, yazi ve demeç vermek.

v) Amir ya da üste karsi itaatsizlige, mukavemete ya da fiilen taarruza tahrik ya da tesvik etmek.

y) Mensei belli olmayan, bulundurulmasi ve tasinmasi yasak olan her çesit silah, mühimmat ve benzerlerini bulundurmak.

z) Hukuka aykiri olarak kisiler arasindaki haberlesmenin gizliligini ihlal etmek, kisiler arasindaki haberlesme içeriklerini ifsa etmek, kisiler arasindaki aleni olmayan konusmalari taraflardan herhangi birinin rizasi olmaksizin kaydetmek, kisiler arasindaki aleni olmayan konusmalarin kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri ifsa etmek, kisilerin özel hayatinin gizliligini ihlal etmek, kisilerin özel hayatina iliskin görüntü veya sesleri ifsa etmek, kisisel verileri kaydetmek, kisisel verileri bir baskasina vermek, yaymak veya ele geçirmek, kanunlarin belirledigi sürelerin geçmis olmasina karsin verileri sistem içinde yok etmekle yükümlü oldugu halde bu görevini kasitli olarak yerine getirmemek, gerçegin meydana çikmasini engellemek amaciyla suç delillerini yok etmek, silmek, gizlemek, degistirmek veya bozmak, sayilan fiilleri emir vererek yaptirmak.

aa) Yetkili olmadigi halde hukuka aykiri olarak elektronik ortamda veya bilgisayar loglarinda kisisel verilerle ilgili sorgulama yapmak, bu sekilde elde edilen bilgileri paylasmak veya yayin yoluyla duyurmak, log kayitlarini degistirmek veya silmek.

bb) Görevi geregi ögrendigi veya edindigi kisisel bilgi veya belgeleri yetkisiz kisilerle paylasmak ya da basin ve yayin kuruluslarina veya diger iletisim kanallarina vermek.

cc) Bir kimseyle gayri tabii mukarenette bulunmak yahut bu fiili kendisine rizasiyla yaptirmak.

çç) Görevine, sosyal ve aile yasantisina zarar verecek derecede menfaatine, içkiye, kumara ve benzeri kötü aliskanliklara düskün olmak.

dd) Üstlerine, ayni rütbedeki meslektaslari ile diger mesai arkadaslarina fiili tecavüzde bulunmak.

ee) Görevde kullanilan telsiz haberlesme araçlariyla amir ya da üstleri hakkinda olumsuz yönde elestirici nitelikte konusmalar yapmak.

ff) Dernek kurmak ya da spor dernekleri disindaki derneklere üye olmak.

gg) Vakif kurmak veya Bakanlikça belirlenmis vakiflardan baska vakiflarin organlarinda görev almak.

hh) (Ek:18/10/2018-7148/36 md.) Fuhsa tesvik eden, bunun yolunu kolaylastiran ya da fuhus için aracilik eden veya yer temin eden kisilerle bilerek iliski kurmak.

II. ILK INCELEME

1. Anayasa Mahkemesi Içtüzügü hükümleri uyarinca Zühtü ARSLAN, Hasan Tahsin GÖKCAN, Kadir ÖZKAYA, Serdar ÖZGÜLDÜR, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI, Muammer TOPAL, M. Emin KUZ, Ridvan GÜLEÇ, Recai AKYEL, Yusuf Sevki HAKYEMEZ, Yildiz SEFERINOGLU, Selahaddin MENTES ve Basri BAGCI’nin katilimlariyla 15/10/2020 tarihinde yapilan ilk inceleme toplantisinda dosyada eksiklik bulunmadigindan isin esasinin incelenmesine OYBIRLIGIYLE karar verilmistir.

III. ESASIN INCELENMESI

2. Basvuru karari ve ekleri, Raportör Gülbin AYNUR tarafindan hazirlanan isin esasina iliskin rapor, itiraz konusu kanun hükmü, dayanilan ve ilgili görülen Anayasa kurallari ve bunlarin gerekçeleri ile diger yasama belgeleri okunup incelendikten sonra geregi görüsülüp düsünüldü:

A. Anlam ve Kapsam

3. 7068 sayili Kanun Emniyet Genel Müdürlügü, Jandarma Genel Komutanligi ve Sahil Güvenlik Komutanligi personeline iliskin disiplinsizlik hâlleri ile cezalarini, disiplin amirlerini ve kurullarini, disiplin sorusturma usulünü ve ilgili diger hususlari düzenlemektedir. Anilan Kanun’un 2. maddesine göre; Emniyet Genel Müdürlügü teskilatinda çalisan her siniftan memurlar, Jandarma Genel Komutanligi ve Sahil Güvenlik Komutanligi teskilatlarinda görev yapan subay, astsubay, sözlesmeli subay, sözlesmeli astsubay, uzman jandarma, uzman erbas, sözlesmeli erbas ve sözlesmeli erler ile diger siniflardaki memurlar Kanun’un kapsaminda yer almaktadir.

4. Kanun’un 7. maddesinin (1) numarali fikrasinda fiilin niteligine göre personele verilebilecek disiplin cezalari; uyarma, kinama, ayliktan kesme, kisa süreli durdurma, uzun süreli durdurma, meslekten çikarma ve devlet memurlugundan çikarma cezasi olarak belirlenmistir. Anilan fikranin (e) bendinde meslekten çikarma personelin emniyet, jandarma ve sahil güvenlik teskilatlarinda bir daha çalistirilmamak üzere meslekten çikarilmasi seklinde tanimlanmis; (f) bendinde ise devlet memurlugundan çikarmanin personelin bir daha devlet memurluguna atanmamak üzere memurluktan çikarilmasi oldugu belirtilmistir. Dolayisiyla meslekten çikarma cezasinin verilmesi hâlinde emniyet, jandarma ve sahil güvenlik teskilatlarinda görev yapan personelin bir daha bu kolluk teskilatlarinda çalisabilmesi mümkün olmayip aksi belirtilmedikçe diger kamu kurumlarinda çalisabilmesi söz konusu olabilmektedir.

5. Kanun’un 8. maddesinin meslekten çikarma cezasini gerektiren fiillerin düzenlendigi (6) numarali fikrasinin (aa) bendinde “Yetkili olmadigi halde hukuka aykiri olarak elektronik ortamda veya bilgisayar loglarinda kisisel verilerle ilgili sorgulama yapmak, bu sekilde elde edilen bilgileri paylasmak veya yayin yoluyla duyurmak, log kayitlarini degistirmek veya silmek” meslekten çikarma cezasini gerektiren fiiller arasinda sayilmis olup anilan bentte yer alan “…sorgulama yapmak,…” ibaresi itiraz konusu kurali olusturmaktadir. Buna göre yetkili olmadigi hâlde hukuka aykiri sekilde elektronik ortamda veya bilgisayar loglarinda kisisel verilerle ilgili sorgulama yapan genel kolluk personeli meslekten çikarma cezasi ile cezalandirilacaktir.

6. Kisisel veri, kimligi belirli veya belirlenebilir kisiye iliskin her türlü bilgiyi ifade etmekte olup Anayasa Mahkemesinin yerlesik kararlarinda belirtildigi üzere “...adi, soyadi, dogum tarihi ve dogum yeri gibi bireyin sadece kimligini ortaya koyan bilgiler degil; telefon numarasi, motorlu tasit plakasi, sosyal güvenlik numarasi, pasaport numarasi, özgeçmis, resim, görüntü ve ses kayitlari, parmak izleri, IP adresi, e-posta adresi, hobiler, tercihler, etkilesimde bulunulan kisiler, grup üyelikleri, aile bilgileri, saglik bilgileri gibi kisiyi dogrudan veya dolayli olarak belirlenebilir kilan tüm veriler…” kisisel veri olarak kabul edilmektedir (AYM, E.2013/122, K.2014/74, 9/4/2014; E.2014/149, K.2014/151, 2/10/2014; E.2014/74, K.2014/201, 25/12/2014; E.2014/180, K.2015/30, 19/3/2015; E.2015/32, K.2015/102, 12/11/2015).

7. Kurala göre kisisel verilerle ilgili olarak elektronik ortamda veya bilgisayar loglarinda sorgulama yapilmasi fiilinin disiplin suçu teskil edebilmesi için bir personelin, sistem üzerinde sorgulama yapma yetkisine sahip kilinmadigi hâlde hukuka aykiri olarak bu sorgulamayi gerçeklestirmis olmasi gerekmektedir. Dolayisiyla kuralda yer alan “Yetkili olmadigi halde hukuka aykiri olarak…” ifadesi ile kastedilen hususun bir personelin görevinin kapsami ve niteligi geregi haiz oldugu yetkiler uyarinca elektronik ortamda veya bilgisayar loglarinda erisim imkâni bulunmayan kisisel verilere hukuka aykiri yol ve yöntemler kullanarak erisim saglamasi oldugu anlasilmaktadir.

8. Yürüttügü görevin niteligi geregi haiz oldugu yetkiler kapsaminda bir personele elektronik ortamda ya da bilgisayar loglarinda bu tür bilgilere hukuk düzeninin onayladigi bir yöntemle erisebilme imkâninin saglanmis olmasi personelin o bilgileri sorgulama konusunda yetkili kilindigi anlamina gelmektedir. Bu itibarla böyle bir durumda yetkili olmama hâlinden söz edilemeyeceginden haiz olunan sorgulama yetkisinin hizmetin gerekleri ve amaci disinda kullanilmasi suretiyle gerçeklestirilen fiiller kuralin kapsaminda yer almamaktadir.

B. Itirazin Gerekçesi

9. Basvuru kararinda özetle; yetkisiz olarak kisiler hakkinda sistem üzerinden sorgulama yapilmasi eyleminin disiplin cezasini gerektirdiginde süphe bulunmadigi, ancak kisisel verilerin sadece görüntülenmesi fiilinin bu verileri yayma, ilan etme gibi fiillerle ayni agirlikta görülerek meslekten çikarma cezasiyla cezalandirilmasinin hukuk devletinin geregi olan ölçülülük ilkesiyle bagdasmadigi, disiplin suçu olarak görülen fiil ile karsiligi olarak belirlenen disiplin cezasi arasinda adil bir dengenin kurulmadigi belirtilerek kuralin Anayasa’nin 2. maddesine aykiri oldugu ileri sürülmüstür.

C. Anayasa’ya Aykirilik Sorunu

10. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayili Anayasa Mahkemesinin Kurulusu ve Yargilama Usulleri Hakkinda Kanun’un 43. maddesi uyarinca kural, ilgisi nedeniyle Anayasa’nin 13. ve 70. maddeleri yönünden incelenmistir.

11. Itiraz konusu kuralin yer aldigi 7068 sayili Kanun, olaganüstü hâl kapsaminda çikarilan 2/1/2017 tarihli ve 682 sayili Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkinda Kanun Hükmünde Kararname’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafindan onaylanmasi sonucu yürürlüge girmistir. Bununla birlikte kural olaganüstü hâl süresiyle sinirli bir düzenleme öngörmediginden kurala iliskin incelemenin Anayasa’nin olagan dönem kurallari yönünden öngördügü denetim rejimine göre yapilmasi gerekir.

12. Anayasa’nin 70. maddesinin birinci fikrasinda “Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkina sahiptir.” denilmek suretiyle kamu hizmetlerine girme hakki güvence altina alinmistir.

13. Anilan hak sadece kamu hizmetlerine girmeyi degil kamu hizmetlerinde bulunmayi/kalmayi da güvence altina almaktadir (AYM, E. 2021/104, K. 2021/87, 11/11/2021). Dolayisiyla kisinin kamu hizmetinden çikarilmasi sonucunu doguran düzenlemeler Anayasa’nin 70. maddesi kapsamindadir.

14. Itiraz konusu kuralla yetkili olmadigi hâlde hukuka aykiri sekilde elektronik ortamda veya bilgisayar loglarinda kisisel verilerle ilgili sorgulama yapan genel kolluk personelinin meslekten çikarilmasina imkân taninmak suretiyle kamu hizmetlerine girme hakkina bir sinirlama getirilmektedir.

15. Anayasa’nin 13. maddesinde “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksizin yalnizca Anayasanin ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bagli olarak ve ancak kanunla sinirlanabilir. Bu sinirlamalar, Anayasanin sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykiri olamaz.” denilmektedir.

16. Buna göre kamu hizmetlerine girme hakkina sinirlama getirilirken temel hak ve özgürlüklerin sinirlanmasi rejimini düzenleyen Anayasa’nin 13. maddesinin gözönünde bulundurulmasi gerekmektedir. Anayasa’nin söz konusu maddesi uyarinca kamu hizmetlerine girme hakkina getirilen sinirlamalar kanunla yapilmali, Anayasa’da öngörülen sinirlama sebeplerine ve ölçülülük ilkesine uygun olmalidir.

17. Bu kapsamda kamu hizmetlerine girme hakkini sinirlamaya yönelik bir kanuni düzenlemenin seklen var olmasi yeterli olmayip yasal kurallarin keyfîlige izin vermeyecek sekilde belirli, ulasilabilir ve öngörülebilir düzenlemeler niteliginde olmasi gerekir.

18. Esasen temel hak ve özgürlükleri sinirlayan kanunun bu niteliklere sahip olmasi Anayasa’nin 2. maddesinde güvenceye alinan hukuk devleti ilkesinin de bir geregidir. Hukuk devletinde kanuni düzenlemelerin hem kisiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuskuya yer vermeyecek sekilde açik, net, anlasilir, uygulanabilir ve nesnel olmasi, ayrica kamu otoritelerinin keyfî uygulamalarina karsi koruyucu önlem içermesi gerekir. Kanunda bulunmasi gereken bu nitelikler hukuki güvenligin saglanmasi bakimindan da zorunludur. Zira bu ilke hukuk normlarinin öngörülebilir olmasini, bireylerin tüm eylem ve islemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçinmasini gerekli kilar (AYM, E.2015/41, K.2017/98, 4/5/2017, §§ 153, 154). Dolayisiyla Anayasa’nin 13. maddesinde sinirlama ölçütü olarak belirtilen kanunilik, Anayasa’nin 2. maddesinde güvenceye alinan hukuk devleti ilkesi isiginda yorumlanmalidir.

19. Kuralda; genel kolluk personelinin meslekten çikarilmasini gerektiren, baska bir ifadeyle kamu hizmetinden ilisiginin kesilmesi sonucunu doguran disiplin suçunun konusunu teskil eden fiilin kapsami, niteligi ve ne sekilde islenebileceginin herhangi bir tereddüde yer vermeyecek biçimde açik ve net olarak düzenlendigi gözetildiginde kamu hizmetlerine girme hakkina sinirlama getiren kuralin belirli, ulasilabilir ve öngörülebilir nitelikte oldugu ve bu yönüyle kanunilik sartini tasidigi anlasilmaktadir.

20. Kuralin Anayasa’nin 13. maddesine uygunlugu denetlenirken sinirlamayi hakli kilan sebebin, baska bir ifadeyle söz konusu düzenlemenin mesru amacinin bulunup bulunmadiginin da ortaya konulmasi gerekmektedir.

21. Anayasa’nin 70. maddesinde kamu hizmetlerine girme hakki sinirsiz bir hak olarak düzenlenmemis, bu kapsamda maddenin ikinci fikrasinda “Hizmete alinmada, görevin gerektirdigi niteliklerden baska hiçbir ayirim gözetilemez.” hükmüne yer verilerek hizmete alinmada görevin gerektirdigi niteliklerin gözetilmesi anilan hak bakimindan özel bir sinirlama nedeni olarak öngörülmüstür. Diger yandan hizmete alinmada görevin gerektirdigi niteliklerin gözetilmesi -hakkin kapsami geregi- bu niteliklerin kamu hizmetinde bulunma sirasinda devam etmesini de içermektedir. Bu baglamda anilan fikra ile hizmete alinmada görevin gerektirdigi niteliklerden baska hiçbir ayrim gözetilemeyecegi öngörülerek bir yandan kamu hizmetine alinmada aranacak sartlarin belirlenmesi hususunda kanun koyucuya takdir yetkisi taninmis, diger yandan da söz konusu sartlar belirlenirken bu hakka getirilecek sinirlamalarin ancak görevin gerektirdigi niteliklerle uyumlu olmasi hâlinde mümkün olabilecegi ifade edilmistir. Buna göre kamu hizmetine girme hakkina getirilecek sinirlama görevin gerektirdigi niteliklerden baska bir sarta baglanamaz. Bu husus, anilan maddenin gerekçesinde “…Kamu hizmetine alinacak memur ve kamu görevlileri ile ilgili düzenlemede bu hakkin kötüye kullanilmasini önleyecek hükümler getirilmistir” biçiminde vurgulanmistir (AYM, E.2018/89, K.2019/84, 14/11/2019, § 16).

22. Bu itibarla, kuralla öngörülen düzenlemenin mesru amacinin bulunup bulunmadiginin saptanmasi için kolluk personelinin kamu hizmetinden çikarilmasi sonucunu doguran ve disiplin suçunun konusunu teskil eden fiilin görevin gerektirdigi niteliklerle ilgisinin olup olmadiginin tespit edilmesi gerekmektedir.

23. Anayasa koyucu kisisel verilerin korunmasina büyük bir önem vermis ve kisisel verilerin korunmasi hakkini Anayasa’nin 20. maddesi kapsaminda anayasal güvenceye baglamistir. Anilan maddede kisisel verilerin korunmasina iliskin esas ve usullerin kanunla düzenlenecegi belirtilmistir. Bu kapsamda, veri isleyen gerçek ve tüzel kisilerin yükümlülükleri ile uyacaklari usul ve esaslar genel olarak 24/3/2016 tarihli ve 6698 sayili Kisisel Verilerin Korunmasi Kanunu’nda düzenlenmis, bazi kanunlarda da kisisel verilerle ilgili hükümlere yer verilmek suretiyle konuya iliskin yasal güvencenin saglanmasi amaçlanmistir.

24. Diger yandan 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayili Türk Ceza Kanunu’nda kisisel verilerin hukuka aykiri olarak ele geçirilmesi fiili özel hayata ve hayatin gizli alanina karsi islenen suçlar kapsaminda düzenlenmis, anilan Kanun’un 136. maddesinin (1) numarali fikrasinda kisisel verileri, hukuka aykiri olarak bir baskasina veren, yayan veya ele geçiren kisinin, iki yildan dört yila kadar hapis cezasi ile cezalandirilmasi öngörülmüstür. Ayrica Kanun’un 137. maddesinin (a) bendinde söz konusu suçun kamu görevlisi tarafindan ve görevinin verdigi yetki kötüye kullanilmak suretiyle islenmesi hâli cezayi yari oraninda artirici nedenler arasinda gösterilmistir.

25. Anayasa'nin 129. maddesinin birinci fikrasinda memurlar ve diger kamu görevlilerinin Anayasa ve kanunlara sadik kalarak faaliyette bulunmakla yükümlü olduklari hükme baglanmistir. Dolayisiyla bireylerin anayasal güvenceye baglanan temel hak ve özgürlüklerinin, bu kapsamda kisisel verilerinin, herkesten önce devletin resmî makamlari tarafindan korunmasi zorunlulugu Anayasa’nin 129. maddesi hükmünün yani sira hukuka bagli devlet olmanin da geregidir.

26. Toplumda asayis ve güvenligi saglamakla görevli olan kolluk teskilatinin bu görevin yerine getirilmesi esnasinda ihtiyaç duyulan kisisel verileri sorgulama yetkisine sahip olmasi hizmetin geregi gibi yerine getirilebilmesi için zorunlu ve kaçinilmazdir. Bununla birlikte görevinin kapsam ve niteligi gözetilmeksizin ve herhangi bir sinirlamaya tabi olmaksizin tüm kolluk personelinin bireylerin kisisel verileri üzerinde sorgulama yapabileceginin kabulü anayasal güvenceye baglanan kisisel verilerin korunmasi hakkinin bizzat devlet tarafindan ihlal edilmesi anlamina gelecegi gibi toplumda kolluk personeline yönelik bu sekilde bir alginin olusmasi kolluk kuvvetlerine olan güvenin zedelenmesine de yol açabilecektir. Nitekim 7068 sayili Kanun’la kabul edilen 682 sayili KHK’nin genel gerekçesinde genel kolluk kuvvetlerinin vatandasin güvenini kazanarak en iyi sekilde hizmet sunabilmesinin temelinde disiplinli olmasinin yer aldigi belirtilmis ve yapilan düzenlemeyle genel kolluk görevi yürüten kurumlarin iç disiplinin saglanmasina ve hukuka uygun hareket etmesine yönelik usul ve esaslarin belirlenmesinin amaçlandigi ifade edilmistir.

27. Yukarida yer verilen açiklamalar çerçevesinde, kisisel verilerin korunmasina yönelik olarak Anayasa’da saglanan güvencelere uygun sekilde hareket etmenin genel kolluk personelinin hizmetin mahiyeti ve özelligi geregi haiz olmasi ve görevde bulundugu sürece de korumasi gereken temel niteliklerden oldugu sonucuna varilmaktadir.

28. Bu itibarla kuralla getirilen sinirlamanin Anayasa’nin 70. maddesinde belirtilen sinirlama sebebine uygun olarak öngörüldügü anlasilmaktadir.

29. Diger yandan Anayasa’nin 13. maddesi uyarinca sinirlamanin ölçülü olup olmadiginin da degerlendirilmesi gerekir. Anayasa’nin anilan maddesinde güvence altina alinan ölçülülük ilkesi elverislilikgereklilik ve orantililik olmak üzere üç alt ilkeden olusmaktadir. Elverislilik öngörülen sinirlamanin ulasilmak istenen amaci gerçeklestirmeye elverisli olmasini, gereklilik ulasilmak istenen amaç bakimindan sinirlamanin zorunlu olmasini, diger bir ifadeyle ayni amaca daha hafif bir sinirlama ile ulasilmasinin mümkün olmamasini, orantililik ise hakka getirilen sinirlama ile ulasilmak istenen amaç arasinda makul bir dengenin gözetilmesi gerekliligini ifade etmektedir.

30. Genel kolluk teskilatlarinca hizmet içinde ve hizmet geregi kullanilan resmî bilisim sisteminde ve bilgisayar kayitlarinda yetkisi olmadigi hâlde hukuka aykiri yollarla kisisel veriler üzerinde sorgulama yapan personelin meslekten çikarilmasinin öngörülmesi, görevin gerektirdigi temel niteliklerle bagdasmayan bu tür fiillerde bulunulmasini engelleyici ve caydirici nitelikte oldugundan itiraz konusu kuralin, bu kuralla ulasilmak istenen amaç yönünden elverisli ve gerekli oldugu söylenebilir.

31. Kurala konu fiilin islenmesi hâlinde uygulanmasi öngörülen meslekten çikarma cezasinin orantili olup olmadiginin tespitinde meslegin özelligi ile kisinin hak ve menfaatleri üzerinde olusturdugu tesir ve yaptirimin gerekçesini olusturan mesru amacin niteligi gözönünde bulundurulmalidir.

32. Kuralda belirtilen fiil karsiliginda öngörülen meslekten çikarma cezasi 7068 sayili Kanun’da genel kolluk kuvvetleri personeli hakkinda muhtelif fiiller karsiliginda uygulanabilecegi belirtilen disiplin cezalari içinde en agir ikinci ceza olan ve kisinin emniyet, jandarma ve sahil güvenlik teskilatlarinda bir daha çalistirilmamak üzere meslekle ilisiginin kesilmesi sonucunu doguran bir yaptirimdir. Hukuka aykiriliklarla mücadele etme temeli üzerine olusturulan kolluk teskilatlarinda yürütülen hizmetin hassasiyeti ve burada görev yapan personelin toplumsal güven ve huzur adina tasidigi önem gözetildiginde, devletin, korunmasina özel bir önem göstererek anayasal güvenceye bagladigi kisisel verileri, yetkili olmadigi hâlde meslegin temel esaslariyla ve görevin gerektirdigi niteliklerle bagdasmayacak sekilde hukuka aykiri yöntemlerle elde eden bir kolluk personelinin meslekten çikarilmasinin, yaptirim ile korunmak istenen hukuki degerler ve elde edilmek istenen kamusal yarar karsisinda bireye makul olmayan, orantisiz bir külfet yüklemedigi sonucuna varilmaktadir.

33. Öte yandan personelin emniyet, jandarma ve sahil güvenlik teskilatlarinda bir daha çalistirilmamak üzere meslekten çikarilmasinin gerekli sartlari tasimasi kaydiyla diger kamu kurumlarinda çalisabilmesine engel teskil etmedigi de dikkate alindiginda itiraz konusu kural ile kamu hizmetlerine girme hakkina getirilen sinirlamanin orantisiz olmadigi sonucuna varilmistir.

34. Açiklanan nedenlerle kural Anayasa’nin 13. ve 70. maddelerine aykiri degildir. Itirazin reddi gerekir.

Kuralin Anayasa’nin 2. maddesine de aykiri oldugu ileri sürülmüs ise de bu baglamda belirtilen hususlarin Anayasa’nin 13. ve 70. maddeleri yönünden yapilan degerlendirmeler kapsaminda ele alinmis olmasi nedeniyle Anayasa’nin 2. maddesi yönünden ayrica bir inceleme yapilmasina gerek görülmemistir.

IV. HÜKÜM

31/1/2018 tarihli ve 7068 sayili Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkinda Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 8. maddesinin (6) numarali fikrasinin (aa) bendinde yer alan “…sorgulama yapmak,…” ibaresinin Anayasa’ya aykiri olmadigina ve itirazin REDDINE 16/12/2021 tarihinde OYBIRLIGIYLE karar verildi.

 

Baskan

Zühtü ARSLAN

Baskanvekili

Hasan Tahsin GÖKCAN

Baskanvekili

Kadir ÖZKAYA

Üye

Engin YILDIRIM

Üye

Hicabi DURSUN

Üye

Celal Mümtaz AKINCI

Üye

Muammer TOPAL

Üye

M. Emin KUZ

Üye

Ridvan GÜLEÇ

Üye

Recai AKYEL

Üye

Yusuf Sevki HAKYEMEZ

Üye

Yildiz SEFERINOGLU

Üye

Selahaddin MENTES

Üye

Basri BAGCI

Üye

Irfan FIDAN



Şimdi Ara
Hemen Sor