Kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için Kefalet limitinin ve kefillerin sorumluluğunun açıkça belirtilmesi gerekir

vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdffc45102000000a803000001000100

T.C.

Yargitay

19. Hukuk Dairesi

2017/4882 E.,  2019/5617 K.

"Içtihat Metni"

MAHKEMESI : Izmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

Taraflar arasindaki itirazin iptali davasi hakkinda Izmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen davanin reddine yönelik 2014/1812 esas ve 2016/755 karar sayili ve 22.11.2016 tarihli hükme karsi davaci vekilince istinaf kanun yoluna basvurulmasi sonucunda Izmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafindan verilen davaci vekilinin istinaf basvurusunun esastan reddine yönelik kararin davaci vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin süresinde oldugu anlasildiktan sonra dosya incelendi, geregi görüsülüp düsünüldü.

- K A R A R -

Davaci vekili, davalilarin, öncesinde ... Bank A.S, devredilmekle Bayindirbank A.S. ünvanli bankadan kredi kullanan dava disi firmanin müsterek borçlusu ve müteselsil kefili olduklarini, kredi kullandiran bankanin TMSF'ye devredilip sonrasinda davaci sirkete temlik edildigini, ödenmeyen kredi borcu için baslatilan icra takibine davalilarin haksiz sekilde itiraz ettigini belirterek davalilarin itirazlarinin iptali ile davalilar aleyhine icra inkar tazminatina hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmistir.

Davali ... vekili, dava disi sirket kredi kullanmadigindan davalinin kefaletinin de söz konusu olmadigini, takip öncesinde temerrüde düsürülmedigini, istemin zamanasimina ugradigini savunarak davanin reddi ile davaci aleyhine kötüniyet tazminatina hükmedilmesini istemistir.

Davali ... vekili, takibe konu alacagin dayanaklarinin takipte gösterilmedigini, ihtarname ile temerrüde düsürülmedigini, borcun zamanasimina ugradigini savunarak davanin reddi ile davaci aleyhine kötüniyet tazminatina hükmedilmesini istemistir.

Ilk derece mahkemesince yapilan yargilama ve benimsenen bilirkisi raporuna göre, taraflar arasindaki kredi sözlesmesinin yapildigi tarihte geçerli olan mülga 818 sayili BK'nun 484. gerekse dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayili TBK’nun 583. maddeleri uyarinca kefalet sözlesmesinin geçerli olabilmesi için, sözlesmede kefalet tutarinin açikça belli olmasi gerektiginden davalilarin sözlesme içerisinde sorumlu olacagi kefalet limiti ayrica ve açikça gösterilmedigi gibi kefillerin sorumluluguna dair muayyen bir miktarinda belirtilmedigi, davalilarin sözlesmeyle bagli olmadigi gerekçesiyle davanin reddine karar verilmis, hükme karsi davaci vekili istinaf kanun yoluna basvurmustur.

Bölge adliye mahkemesince, sözlesmenin yapildigi tarihte yürürlükte bulunan 818 sayili BK'nun 484.maddesi ile dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayili BK.'nun 583.maddesi geregince kefalet sözlesmesinin geçerli olabilmesi için kefalet limitinin açikça belli olmasi gerektigi ayrica sözlesmede herhangi bir miktar da bulunmadigi, davalilarin isbu sözlesmeye bagli olarak sorumlu tutulamayacaklari ve davalilar açisindan bu sözlesmenin geçersiz bulundugu gerekçesiyle davacinin istinaf basvurusunun esastan reddine karar verilmis, hüküm davaci vekili tarafindan temyiz edilmistir.

Dosyadaki yazilara kararin dayandigi delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasina göre, davaci vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarinin reddiyle, muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan Izmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 2017/398 esas ve 2017/492 karar ve 18.05.2017 tarihli hükmün ONANMASINA, dosyanin Izmir 2.Asliye Ticaret mahkemesine gönderilmesine, asagida yazili onama harcinin temyiz eden davacidan alinmasina, 19/12/2019 gününde oybirligiyle karar verildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

hukukihaber.net



Şimdi Ara
Hemen Sor