Silahlı Terör örgütüne üye olma, FETÖ/PYD Belletmen olarak bulunma, Etkin Pişmanlık

vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdffb56102000000a801000001000900

T.C.
YARGITAY
3. CEZA DAİRESİ
E. 2021/2112
K. 2021/9937
T. 4.11.2021

SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNE ÜYE OLMA SUÇU 

Sanık Hakkında Beyanları Bulunan ve Etkin Pişmanlıktan Yararlanan Kişilere Sanığın Örgütsel Konumunun Sorulması Gerektiği - UYAP Veri Havuzunda Sanık İle İlgili Beyan veya Bilgi Var İse Dosya İçerisine Getirtilerek Gerekirse Duruşmada İlgili Şahısların Tanık Olarak Dinlenmesi Gerektiği/Sanığın Örgüt İçi Tayine Tabi Bir Personel Olup Olmadığı Hususunun Araştırılmasıyla Karar Verilmesi Gerekliliğinin Bozmayı Gerektirdiği

FETÖ/PDY’DE BELLETMEN OLARAK BULUNMA 

Örgütle Organik Bağ Kurulması ve Kural Olarak Süreklilik Çeşitlilik ve Yoğunluk Gerektiren Eylem ve Faaliyetlerin Bulunması Gerektiği - Sanığın Örgütte Belletmen Olarak Bulunduğunu Belirttiği/Sanığın Örgüt Hiyerarşisi İçerisinde Görev Yaptığının Her Türlü Şüpheden Uzak Bir Biçimde Belirlenmesi Gerektiği

ETKİN PİŞMANLIK

Hüküm Verildikten Sonra Sanıklardan Birinin Müdafiin Sanığın Samimi ve FETÖ İle Mücadeleye Katkı Verici Beyanlarda Bulunacağına İlişkin Dilekçe Verdiği - Sanığın Duruşmada Hazır Edilerek TCK Md. 221 Hükümlerinin Uygulanıp Uygulanmamasının Tartışılması Gerektiği

5237/m.220,221,314

DAVA ÖZETİ : Dava, silahlı terör örgütüne üye olma suçuna ilişkindir.

Hüküm verildikten sonra sanıklardan birinin müdafiin müvekkilinin samimi ve FETÖ ile mücadeleye katkı verici beyanlarda bulunacağını belirten dilekçesi karşısında sanığın duruşmada hazır edilmeyip etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması tartışılmaksızın karar verilmesi,

Sanıklardan birinin yurtta belletmenlik yaptığını belirtmesi karşısında FETÖ/PDY örgü hiyerarşisi içerisinde belletmen olarak görev yapmanın her türlü şüpheden uzak ve kesin bir şekilde belirlenmesi için sanık hakkında beyanları bulunan ve etkin pişmanlıktan yararlanan kişilerin tekrar tanık olarak alınacak ifadelerinde sanığın örgütsel konumunun sorulması, UYAP veri havuzunda sanık ile ilgili beyan veya bilgi var ise dosya içerisine getirtilerek gerekirse duruşmada ilgili şahısların tanık olarak dinlenmelerinin sağlanması, sanığın örgüt içi tayine tabi bir personel olup olmadığı hususunun araştırılarak karar verilmesi yerine eksik araştırmayla karar verilmesi, bozmayı gerektirmiştir.

DAVA : Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;

Temyiz edenlerin sıfatı,başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;

KARAR : Sanık ... ve ... müdafilerinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK'nın 299. maddesi gereğince REDDİNE, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... için yakalanma ile, sanıklar ... ve ... için ise iddianamenin düzenlendiği tarihte temadi kesileceğinden gerekçeli karar başlığında suç tarihlerinin Sanıklar ... ve ... için ''28.07.2016" sanıklar ... ve ... için ''30.11.2016'' sanık ... için ''16.08.2016'' sanık ... için ''11.08.2016'' sanık ... için ''20.07.2016'' olarak yazılmaması mahallinde düzeltilmesi olanaklı görülmüştür.

I-)Sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden verilen beraat kararına karşı ... Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz talebi ile sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma, ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme suçları yönünden verilen mahkumiyet kararlarına karşı sanıklar müdafilerinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;

Sanık ... hakkında tüm dosya kapsamı gözetilerek diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır.

Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimin sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, mahkumiyetlerine karar verilen sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... ile ilgili olarak hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı; beraatine karar verilen sanık ... ile ilgili olarak ise yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğu anlaşılmakla; sanıklar müdafiileri ile Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK 302/1 maddesi gereğince temyiz davalarının esastan reddiyle beraat kararı ve mahkumiyet hükümlerinin ONANMASINA,

II)Sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden verilen mahkumiyet kararına karşı sanık müdafiinin, sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden verilen beraat kararına karşı ... Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz taleplerinin incelenmesinde;

a-)Sanık ... için;

Tüm dosya kapsamına göre; sanığın Silahlı terör örgütüne üye olma suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, incelenen dosyaya göre üyelik suçundan verilen hükümde bir isabetsizlik yok ise de; hüküm verildikten sonra temyiz aşamasında sanık müdafiinin 29.07.2021 tarihli dilekçesi ile müvekkilinin ''samimi ve fetöyle mücadeleye katkı verici beyanlarda bulunacağı'' belirtmesi karşısında, sanığın duruşmada hazır edilerek beyanlarının alınması ve sonucuna göre sanık hakkında 5237 Sayılı TCK'nın 221. maddesinden düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılarak bir karar verilmesi,

b-)Sanık ... için;

Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.

Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir (Evik, Cürüm işlemek için örgütlenme, sayfa 383 ve devamı).

Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin "suç işlemek amacı" olması aranır (Toroslu özel kısım sayfa 263-266; Alacakaptan Cürüm İşlemek İçin Örgüt sayfa 28, Özgenç Genel Hükümler sayfa 280).

Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih ve 2017/956 - 2017/370 Sayılı kararı ile onanarak kesinleşen Dairemizin İlk Derece sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih ve 2015/3-2017/3 Sayılı kararında ve yine Dairemizin temyiz mercii olarak verdiği 14.07.2017 tarih ve 2017/1443 E - 2017/4758 Sayılı onama kararında açıklandığı üzere;

Kendisini kısaca ‘Hizmet' olarak tanımlayan FETÖ/PDY; Paravan olarak kullandığı dini, din dışı dünyevi emellerine ulaşma aracı haline getiren, siyasi, ekonomik ve toplumsal yeni bir düzen kurma tasavvuruna sahip örgüt liderinden aldığı talimatlar doğrultusunda hareket eden, bu amaçla öncelikle güç kaynaklarına sahip olmayı hedefleyen, güçlü olmak ve yeni bir düzen kurmak için şeffaflık ve açıklık yerine büyük bir gizlilik içerisinde olmayı şiar edinen, gizlilikten görünmez bir duvar inşa edip bu duvarın arkasına saklanan, böyle bir örgütlenmenin olmadığına herkesi inandırmaya çalışarak ve bunda başarılı olduğu ölçüde büyüyüp güçlenen, bir yandan da bu düşman üzerinden mensuplarını motive eden, "Altın Nesil" adını verdiği kadrolarla sistemle çatışmak yerine sisteme sahip olma ilkesiyle devlete tabandan tavana sızan, bu kadroların sağladığı avantajlarla devlet içerisinde belli bir güce ulaştıktan sonra hasımlarını çeşitli hukuki görünümlü hukuk dışı yöntemlerle tasfiye eden, böylece devlet aygıtının bütün alt bileşenlerini ünite ünite kontrol altına almayı ve sisteme sahip olmayı planlayıp, ele geçirdiği kamu gücünü de kullanarak toplumsal dönüşümü sağlamayı amaçlayan suigeneris bir suç örgütüdür.

Konunun FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü bakımından değerlendirilmesi:

Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 16-956 Sayılı kararı ile onanarak kesinleşen Dairemizin 24.04.2017 tarih 2015/3- 2017/3 Sayılı kararında açıklandığı üzere FETÖ'nün dikey yapılanması şöyledir;

Örgütün sorumlu yöneticisi “imam” olarak isimlendirilir. Hiyerarşi içerisinde yer alan örgütün yöneticisi, raporları toplayan ve emirleri veren kişidir. Kâinat imamı, kıta imamı, ülke imamı, bölge imamı, şehir imamı, semt ve mahalle imamı, kurum imamı gibi birçok değişik pozisyonu vardır.

Örgütün lideri, mensuplarınca kâinat imamı, mehdi, mesih olarak kabul edilmektedir. Kâinat imamına bağlı olarak üst kurullar örgütün birimlerini yönetmekte faaliyetlerini düzenlemektedirler. Bu kurullar “istişare kurulu”, “mollalar”, “tayin heyeti” ve “özel hizmet” birimleridir.

Örgütün yurt içi yapılanmasında ise, “Türkiye imamı”, “bölge imamları”, “il imamları”, “küçük il ve bölge imamları”, “İlçe imamları”, “semt imamları”, “mahalle imamları”, “ev imamları (abileri)”, “talebe imamları”, “serrehberler”, “belletmenler” şeklinde hiyerarşik bir yapı izlenmekte ve örgüt tabana yayılmaktadır.

Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; oluş, iddia, kabul ve tüm dosya kapsamına göre sanığın süreklilik gösteren savunmalarından örgütle iltisaklı olan KHK ile kapatılan ... A.Ş'ye bağlı ... erkek öğrenci yurdunda ''belletmen'' olarak görev yaptığını söylemesi ve mahkemenin gerekçeli kararında sanığı ''belletmen'' olarak kabul etmesi karşısında; FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün yurtiçi yapılanması da nazara alındığında, sanığın örgüt hiyerarşisi içerisinde '' belletmen'' olarak görev yaptığının her türlü kuşkudan uzak şüpheye yol açmayacak şekilde belirlenmesinin silahlı terör örgütüne üye olma suçunun belirleyici delili olması gözetildiğinde;

Öncelikle bu dosya kapsamında etkin pişmanlıktan yararlanan... ve ... ile dosya kapsamında sanık hakkında beyanları bulunan ... ve ...ın tekrar tanık olarak ifadelerine başvurulması, alınacak ifadede sanığın örgütsel konumunun (belletmen veya bir başka konumda olup olmadığının) sorulması, ayrıca UYAP veri havuzunda sanık ile ilgili araştırma yapılarak hakkında beyan ve ya bilgi olup olmadığının belirlenmesi, var ise dosya içerisine getirtilmesi, gerekirse duruşmada ilgili şahısların tanık olarak dinlenmelerinin sağlanması, yine sanığın örgüt içi tayine tabi bir personel olup olmadığı hususununda araştırılması, tüm bu delillerin duruşmada sanık ve müdafiine okunup CMK'nın 217. maddesi uyarınca diyeceklerinin sorulduktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yetersiz belgelere dayanılarak eksik araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi,

c-)Kabul ve uygulamaya göre;

Suç tarihlerinin gerekçeli karar başlığında temadinin kesildiği yakalanma tarihi olan sanık ... için ''28.07.2016'', sanık ... için ''16.08.2016'' tarihi olarak gösterilmemesi,

SONUÇ : Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 Sayılı Kanun'un 8. maddesiyle değişik 5271 Sayılı Kanun'un 304. maddesi uyarınca dosyanın ... 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.11.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

kazanci.com.tr



Şimdi Ara
Hemen Sor