Boşanma sonrası, Evlilik döneminde oluşan Kefillikten kaynaklanan borçlar. Tanık delil niteliği

vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdff6cd8030000001b02000001000400

Hukukta senede karsi senetle ispat zorunlulugu ilkesi bulunmaktadir. Senede karsi her türlü savunma ancak senetle ispat olunabilir tanikla ispat edilemez.

Ancak yakin akrabalar arasindaki hukuki islemler tanikla ispat edilebilir. Yakin akrabalar arasindaki bir hukuki islem senede baglanmis veya yazili delil sözlesmesi yapilmissa, artik manevi imkansizliktan söz edilemeyeceginden, senedin aksinin tanikla ispatlanmasina imkan ortadan kalmaktadir. Somut olayda davaci ve davali krediye kefil olunan tarihte evli olduklarindan ve aralarinda yazili bir senet veya sözlesme olmadigindan tanikla ispat istisnasi degerlendirilir.

T.C.

Yargitay

2. Hukuk Dairesi

2019/1074 E., 2019/4491 K.

"Içtihat Metni"

MAHKEMESI: Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: Itirazin iptali

Taraflar arasindaki davanin yapilan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarida tarihi ve numarasi gösterilen hüküm davali-davaci kadin tarafindan her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup geregi görüsülüp düsünüldü:

Davali-davaci kadinin birlesen davasinin reddine yönelik temyiz itirazinin incelenmesinde;

5219 ve 5236 sayili yasalar ile HUMK'un 427. maddesinde öngörülen kesinlik siniri 01.01.2016 tarihinden itibaren 2.190 TL'ye çikarilmistir.

Davali-davaci kadinin davasinda kurulan hüküm, karar tarihi itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararlarin temyiz istemleri hakkinda mahkemece bir karar verilebilecegi gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 esas 1990/4 karar sayili Içtihadi Birlestirme Kurulu Karari uyarinca Yargitay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.

Yukarida açiklanan nedenlerle davali-davaci kadinin birlesen davasinin reddine yönelik temyiz dilekçesinin 6100 sayili Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarinca uygulanmasina devam olunan mülga 1086 sayili Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427, 432. maddeleri uyarinca reddine,

Davali-davaci kadinin asil davanin (davaci-davali ...'in davasinin) kabulüne yönelik temyiz itirazinin incelenmesinde;

Davaci-birlesen davali dava dilekçesi ile taraflar evliyken davalinin... subesinden çekmis oldugu krediye kefil oldugunu, davalinin ödememesi sonucu 11.103,26 TL ödedigini, buna iliskin banka makbuzlarinin oldugunu,, ödedikten sonra icra takibi yaptigini, ancak davalinin Izmir 4. Icra müdürlügünün 2012/1401 esas sayili takibine itiraz ettigi bu yüzden takibin durdugu, bu itirazin iptali ile haksiz itiraz sebebiyle %40 icra inkar tazminati talep etmis, davali-davaci ise asil davaya süresinde verdigi cevabinda her ne kadar kredinin kendisi adina çekilmis ise de davaci-davali ...'in tüketici kredisini kendisi için çektirdigini, bu nedenle borcu olmadigini ve davanin reddini talep etmis ve tanik deliline dayanarak isimlerini de bildirmis oldugu görülmüstür.

Usul hukukumuzda senetle ispat zorunlulugu (HMK m.200), yine senede karsi da senetle ispat zorunlulugu (HMK m. 201) ilkesi kabul edilmistir. Senede bagli olan her çesit iddiaya karsi defi (savunma) olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldiracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki islemler, m.201'deki meblagdan az bir miktara iliskin olsa bile tanikla ispat olunamaz; ancak senet (kesin delil) ile ispat edilebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, senetle ispat zorunluluguna iliskin kuralin istisnalari da m.203’de belirtilmistir.

Ne var ki, kural böyle olmakla birlikte Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 203. maddesinde yazili yakin akrabalar arasindaki hukuki islemlerin tanikla ispat edilebilecegi kabul edilmistir. Anilan maddede yazili yakin akrabalar arasinda senet (yazili belge) alinmasindaki manevi imkansizlik kanunla varsayilmis ve böyle bir istisnai düzenlemeye gerek görülmüstür. Yakin akrabalar arasindaki hukuki islemlerin tanikla ispat edilebilmesi için miktar ve deger bakimindan bir sinirlandirma getirilmedigi gibi, manevi imkansizligin da ayrica iddia ve ispat edilmesine de gerek yoktur.

Ancak, yakin akrabalar arasindaki bir hukuki islem senede baglanmis veya yazili delil sözlesmesi yapilmissa, artik manevi imkansizliktan söz edilemeyeceginden, senedin aksinin tanikla ispatlanmasina imkan taninmamaktadir. Bunun disinda Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 203/1 maddesinde belirtilen yakin akrabalar arasindaki hukuki islemlerin miktar ve degeri ne olursa olsun tanikla ispati olanaklidir.

Somut olayimizda davaci-davali ... kefil sifatiyla yapmis oldugu ödemeleri ispatlamis ise de mahkemece taraflarin o tarihte evli olmalari sebebiyle ve aralarinda daha önce yapilmis bir senet yazili delil sözlesmesi de bulunmadigina göre davali-davaci kadinin cevabindaki iddialarina yönelik olarak ispat hukukuna iliskin genel hükümler çerçevesinde ve özellikle 6100 sayili Kanunun senetle ispatin istisnasini düzenleyen 203. maddesi nazara alinarak davali-davaci tarafin taniklarinin dinlenmesi ve tüm deliller birlikte degerlendirilerek karar verilmesi gerekirken; mahkemece, para miktarina iliskin alacak davalarinin yazili belge veya yazili belgeye esdeger ayni güçte bir delil ile ispatlanabileceginden bahisle davali - davacinin tanik deliline dayanamayacagina yönelik hatali degerlendirme sonucu, eksik inceleme ile asil dava yönünden yazili sekilde karar verilmesi dogru olmamis ve bozmayi gerektirmistir.

SONUÇ: 

Temyiz edilen hükmün yukarida 2. bentte gösterilen sebeple davaci-davali ...'in davasinin kabulü yönünden BOZULMASINA, bozma nedenine göre asil davaya yönelik diger temyiz itirazlarinin simdilik incelenmesine yer olmadigina, davali-davaci kadinin birlesen davasinin reddine yönelik temyiz dilekçesinin ise yukarida l. bentte gösterilen sebeple REDDINE, temyiz pesin harcinin istek halinde yatirana geri verilmesine, isbu kararin tebliginden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açik olmak üzere oybirligiyle karar verildi. 11.04.2019



Şimdi Ara
Hemen Sor