İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali , İcra Takibinden önce Muacceliyet ihbarı yapılması

vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdff264801000000a801000001000500

Ipotekli Tasinmazin Maliki Borçtan Kisisel Olarak Sorumlu Degil ise Ipotekle Teminat Altina Alinan Alacagin Muaccel Olmasi Için Yapilmasi Gereken Ihbarin Hem Borçluya Hem de Tasinmaz Malikine Yapilmasi Gerekmektedir. Muacceliyet Ihbari Keside Edilerek Teblig Edilmesi gerektigi

 

T.C.
ISTANBUL BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI
43. HUKUK DAIRESI
E. 2021/959
K. 2021/869
T. 7.7.2021

IPOTEGIN PARAYA ÇEVRILMESI YOLU ILE BASLATILAN TAKIBE YÖNELIK ITIRAZIN IPTALI ISTEMI

2004 Sayili IIK'nin 148. ve 50. Maddelerinde Yapilan Atifla 6100 Sayili HMK'nin 10. Maddesi Delaletiyle 6098 Sayili TBK'nin 89/1. Maddesi Hükmü Uyarinca Davaci-Alacaklinin Yerlesim Yerinin Tuzla/Istanbul Oldugu ve Bu Durumda Istanbul Anadolu Icra Dairelerinin de Yetkili Oldugu - Ilk Derece Mahkemesince Bu Husus Gözetilmeksizin Karar Verilmesinin Dogru Görülmedigi 

ICRA TAKIBINDEN ÖNCE MUACCELIYET IHBARI YAPILMASI 

Davaci Tarafça Icra Takibinden Önce Ipotek Veren Tasinmaz Malikine Usulüne Uygun Muacceliyet Ihbari Gönderildigi Ileri Sürülmedigi Gibi Dosyada Muacceliyet Ihbarina Rastlanilmadigi - Borçtan Sahsen Sorumlu Olmayan Ipotek Veren Üçüncü Kisiye Takip Yapilmadan Önce Usulüne Uygun Muacceliyet Ihbari Keside Edilerek Teblig Edilmesi Takip ve Ayni Zamanda HMK'nin 114/2. Maddesi Anlaminda Bir Dava Sarti Oldugundan Davanin Dava Sarti Yoklugundan Reddine Karar Verilmesi Gerektigi

DAVA SARTI

Türk Medenî Kanunu'nun 887 Maddesi Uyarinca Ipotekli Tasinmazin Maliki Borçtan Kisisel Olarak Sorumlu Degil ise Ipotekle Teminat Altina Alinan Alacagin Muaccel Olmasi Için Yapilmasi Gereken Ihbarin Hem Borçluya Hem de Tasinmaz Malikine Yapilmasi Gerektigi - Borçtan Sahsen Sorumlu Olmayan Ipotek Veren Üçüncü Kisiye Takip Yapilmadan Önce Usulüne Uygun Muacceliyet Ihbari Keside Edilerek Teblig Edilmesi Takip ve Ayni Zamanda HMK'nin 114/2. Maddesi Anlaminda Bir Dava Sarti Oldugundan Davanin Dava Sarti Yoklugundan Reddi Gerektigi 

2004/m.67,148

4721/m.887

6098/m.89

6100/m.10,114

DAVA ÖZETI : 

Dava, davali ipotek borçlusu 3. sahis tarafindan dava disi asil borçlu sirket ile davaci arasindaki alim satim sözlesmesinden dogan borcu teminat almak için tesis edilen ipotegin paraya çevrilmesi yolu ile yapilan icra takibine vaki itirazin IIK'nin 67. maddesi hükmü uyarinca iptali istemine iliskindir.

Ilk derece mahkemesince, IIK'nin 148. ve 50. maddelerinde yapilan atifla HMK'nin 10. maddesi delaletiyle 6098 sy. TBK'nin 89/1. maddesi hükmü uyarinca, davaci-alacaklinin yerlesim yerinin Tuzla /Istanbul oldugu ve bu durumda Istanbul Anadolu Icra Dairelerinin de yetkili oldugu gözetilmeksizin karar verilmesi dogru görülmemistir. Türk Medenî Kanunu'nun 887 maddesi uyarinca, ipotekli tasinmazin maliki, borçtan kisisel olarak sorumlu degil ise, ipotekle teminat altina alinan alacagin muaccel olmasi için yapilmasi gereken ihbarin hem borçluya hem de tasinmaz malikine yapilmasi gerekir. Bu açiklamalar isiginda, davaci tarafça icra takibinden önce, ipotek veren tasinmaz malikine usulüne uygun muacceliyet ihbari gönderildigi ileri sürülmedigi gibi, dosyada muacceliyet ihbarina rastlanilmamistir. Bu durumda, borçtan sahsen sorumlu olmayan ipotek veren üçüncü kisiye takip yapilmadan önce usulüne uygun muacceliyet ihbari keside edilerek teblig edilmesi takip ve ayni zamanda HMK'nin 114/2. maddesi anlaminda bir dava sarti oldugundan bu gerekçe ile davanin dava sarti yoklugundan reddine karar vermek gerekmistir.

DAVA : Taraflar arasindaki itirazin iptali davasinin yapilan yargilamasi sonunda ilamda yazili nedenlerden dolayi davanin usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karsi süresi içinde davaci vekili tarafindan istinaf kanun yoluna basvurulmasi üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, geregi konusulup düsünüldü:

TARAFLARIN IDDIA VE SAVUNMALARININ ÖZETI

DAVA: Davaci vekili, dava disi ... Ltd.Sti'nin müvekkili sirketin bayii olup, müvekkilinden satin aldigi mallarin bedelini ödemekte temerrüde düstügünü, davalinin maliki oldugu tasinmazi üzerine müvekkili lehine ipotek tesis edildigini, ipotegin paraya çevrilmesi yoluyla baslatilan icra takibinin davalinin yetkiye ve borca itirazi sonucu durdugunu ileri sürerek itirazin iptali ile takibin devamina ve icra inkar tazminatina karar verilmesini talep ve dava etmistir.

CEVAP: Davali vekili, müvekkilinin tacir olmadigindan, ipotek akit senedindeki yetki sözlesmesinin baglayici olmadigini, takip konusu alacak için talep edilen faiz yasal olmadigi gibi takip öncesinde usulüne uygun keside edilmis hesap kat ve muacceliyet ihtarnamesinin de bulunmadigini belirterek davanin reddine karar verilmesini istemistir.

ILK DERECE MAHKEMESI KARARI: 

Ilk derece mahkemesince, davaya dayanak ilâmsiz icra takibinde borçlu vekili icra dairesinin yetkisi ile borca birlikte itiraz ettigi, davali-borçlunun adresi Yenimahalle/ Ankara oldugu, tacir sifatini haiz olmadigindan ipotek senedinde yer alan yetki sözlesmesi eldeki davada geçerli olmadigi, ayrica ipotege konu tasinmazin bulundugu yer de Yenimahalle/ Ankara oldugu, icra takibi yetkisiz icra dairesinde yapildigi gerekçesiyle dava sarti yoklugu sebebiyle davanin usûlden reddine karar verilmistir. Bu karara karsi davaci vekili tarafindan istinaf basvurusunda bulunulmustur.

ILERI SÜRÜLEN ISTINAF SEBEPLERI: 

Davaci vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; ipotek senedinde Istanbul Anadolu Mahkeme ve Icra Müdürlükleri yetkili kilindigi, davali sahsi borçlari için degil, dava disi sirketin borçlarina karsilik ipotek verdigini, asil borçlu sirket tacir olup, dava konusu teminat da tacirler arasindaki borç iliskisi için verildiginden taraflar arasinda geçerli yetki sözlesmesi bulundugunu, bu nedenle ipotekli tasinmaz sahibinin tacir olup olmamasinin önem arz etmedigini, borç iliskisinin taraflarinin tacir olmasinin yeterli oldugunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararinin kaldirilmasini istemistir.

GEREKÇE : Dava, davali ipotek borçlusu 3. sahis tarafindan dava disi asil borçlu sirket ile davaci arasindaki alim satim sözlesmesinden dogan borcu teminat almak için tesis edilen ipotegin paraya çevrilmesi yolu ile yapilan icra takibine vaki itirazin IIK'nin 67. maddesi hükmü uyarinca iptali istemine iliskindir.

Davaci, dava disi asil borçlu ... Ltd. Sti. ile davaci sirket arasindaki bayiilik sözlesmesinden kaynakli alim satima dayali ticari iliskinin teminatini teskil etmek üzere, davalinin maliki oldugu tasinmaz üzerinde ipotek tesis edildigini, asil borçlunun satin aldigi emtialarin bedelini ödemedigini, bunun üzerine ipotegin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsiz icra takibine girisildigini, takibin yetkiye ve borca itiraz sonucu durdugunu iddia ederek itirazin iptalini istemis, davali ise, davanin reddini savunmustur.

Ilk derece mahkemesince, yukarida açiklanan gerekçe dogrultusunda, davanin usulden reddine karar karar verilmistir.

Istinaf incelemesi, HMK'nin 355. maddesi uyarinca, istinaf basvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykirilik yönüyle sinirli olarak yapilmistir. Ipotegin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsiz icra takibinde yetkili icra dairesi, ilamsiz icrada yetkili olan icra daireleri ve ipotekli tasinmazin bulundugu yerdeki icra dairesidir. Bu durumda, alacakli ipotegin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsiz icra takibini, borçlunun ikametgahindaki, sözlesmenin icra edilecegi yerdeki veya tasinmazin bulundugu yerdeki icra dairesinde yapabilir. Burada yetki kamu düzenine iliskin olmadigindan taraflar yetki sözlesmesi de yapabilirler. Bu açiklamalar isiginda, davali borçlunun ikametgahinin ve tasinmazinin bulundugu yer Ankara oldugu gibi, ipotek akit senedinde, ihtilaf halinde Istanbul Anadolu Mahkemeleri ve Icra Daireleri yetkili kilinmis ise de, davali tacir olmadigindan, bu yetki sarti davali borçlu yönünden baglayici degildir. Ancak, dava konusu icra takibinin dayanagi olan ipotek resmi senedinin içeriginden davacinin bir miktar para alacaginin (davalinin aldigi ve alacagi ürün bedellerinin) teminati olmak üzere davaci sirket lehine ipotek tesis edildigi anlasilmaktadir. O halde, ilk derece mahkemesince, IIK'nin 148. ve 50.maddelerinde yapilan atifla HMK'nin 10. maddesi delaletiyle 6098 sy. TBK'nin 89/1. maddesi hükmü uyarinca, davaci-alacaklinin yerlesim yerinin Tuzla /Istanbul oldugu ve bu durumda Istanbul Anadolu Icra Dairelerinin de yetkili oldugu gözetilmeksizin yazili sekilde karar verilmesi dogru görülmemistir. Ne var ki, ipotek akit senedinde, ipotek veren davali tasinmaz malikin borçtan sahsen sorumlu olmadigi anlasilmaktadir. Türk Medenî Kanunu'nun 887 maddesi uyarinca, ipotekli tasinmazin maliki, borçtan kisisel olarak sorumlu degil ise, ipotekle teminat altina alinan alacagin muaccel olmasi için yapilmasi gereken ihbarin hem borçluya hem de tasinmaz malikine yapilmasi gerekir. Malike karsi yapilacak ihbarin amaci, kisisel alacagin degil, ipotege iliskin ayni talebin muacceliyet kazanmasi için zorunluludur. Akit tablosu kayitsiz sartsiz belli bir para borcu ikrarina havi degil ise, baska bir ifadeyle somut olaydaki gibi, ipotek satima dayali cari hesap sözlesmesinin teminati olarak verilmis ise, bu halde alacagin miktarini kesin olarak akit tablosundan anlamak mümkün olmayacagindan ipotek veren tasinmaz malikine gönderilecek muacceliyet ihbarinda, ipotekle teminat altina alinan alacagin miktarinin açikça gösterilmesi gerekir. Bu açiklamalar isiginda, davaci tarafça icra takibinden önce, ipotek veren tasinmaz malikine usulüne uygun muacceliyet ihbari gönderildigi ileri sürülmedigi gibi, dosyada muacceliyet ihbarina rastlanilmamistir. Bu durumda, borçtan sahsen sorumlu olmayan ipotek veren üçüncü kisiye takip yapilmadan önce usulüne uygun muacceliyet ihbari keside edilerek teblig edilmesi takip ve ayni zamanda HMK'nin 114/2. maddesi anlaminda bir dava sarti oldugundan bu gerekçe ile davanin dava sarti yoklugundan reddine karar vermek gerekmistir.

Yukarida açiklanan nedenlerle davaci vekilinin istinaf basvurusunun kabulüyle davanin dava sarti yoklugundan reddine dair asagidaki sekilde hüküm kurulmustur.

SONUÇ : Yukarida açiklanan nedenlerle:

Davaci vekilinin istinaf basvurusunun KABULÜNE, istinafa konu ilk derece mahkemesinin kararinin HMK.'nin 353(1)b-2 maddesi geregi KALDIRILMASINA,

1-Davanin, dava sarti yoklugu nedeniyle HMK'nun 114/2 ve 115/2. Maddeleri uyarinca USULDEN REDDINE,

2-Karar ve ilâm harci olan 59,30-TL harcin pesin alinan 3.623,25-TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.563,95-TL harcin kararin kesinlesmesini müteakip ve talep halinde davaciya iadesine,

3-Hukuk Uyusmazliklarinda Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyusmazliklarinda Arabuluculuk Yönetmeliginin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarinca Adalet Bakanligi bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacidan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydina,

4-Yargilama giderinin davaci üzerinde birakilmasina,

5-Davali vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlik Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 7/2 ve A.A.Ü.T. uyarinca 4.080-TL vekâlet ücretinin davacidan tahsili ile davaliya ödenmesine,

6-Davali tarafça ödenen 7,80-TL vekâlet harcinin davacidan tahsili ile davaliya ödenmesine,

7-Kullanilmayan gider avansinin HMK. m. 333/1 uyarinca yatiran tarafa iadesine,

8-Istinaf asamasindaki harç ve yargilama giderleri yönünden;

a-Davaci tarafindan yatirilan istinaf karar harcinin karar kesinlestiginde talep halinde davaciya ilk derece mahkemesince iadesine,

b-Davaci tarafindan istinaf asamasinda sarf edilen 162,10 TL istinaf basvuru harci, tebligat ve dosyanin posta masrafi toplami 81,00 TL olmak üzere toplam 234,10- TL'nin davalidan alinarak davaciya verilmesine, Dosya üzerinde yapilan inceleme sonucunda HMK'nin 362(1)-a maddesi uyarinca KESIN olarak oybirligiyle karar verildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

kazanci.com.tr



Şimdi Ara
Hemen Sor