vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdff892c03000000ef06000001000100Davaci bir taraftan is sözlesmesini hakli sebeple feshettigini diger taraftan bir kisim belgelerin baski ile imzalatildigini ileri sürmekle yetinmis, bu vakialarin ispatina yönelik somutlastirma yükümlülügünü yerine getirmedigi gibi, herhangi bir delil de bildirilmemistir. Dosya kapsamina göre davacinin ispat yükümlülügünü yerine getirmedigi, is sözlesmesinin hakli sebeple feshedildiginin ispat edilememesi karsisinda kidem tazminati talebinin reddedilmesi hakkinda. T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAIRESI Esas Numarasi: 2022/4884 Karar Numarasi: 2022/5756 Karar Tarihi: 10.05.2022 ISÇININ KIDEM TAZMINATI ALACAGININ HÜKÜM ALTINA ALINMASI IS SÖZLESMESININ HAKLI NEDENLE FESHI BASKIYLA BELGE IMZALATILMASI TARAFLARCA GETIRILME ILKESINE AYKIRILIK DAVA ÖZETI: Davaci bir taraftan is sözlesmesini hakli sebeple feshettigini diger taraftan bir kisim belgelerin baski ile imzalatildigini ileri sürmekle yetinmis, bu vakialarin ispatina yönelik somutlastirma yükümlülügünü yerine getirmedigi gibi, herhangi bir delil de bildirilmemistir. Is hukukunda isçi tarafindan düzenlenen istifa dilekçelerinin içerik bakimindan farkli bir denetime tabi tutulmak suretiyle isçinin gerçek iradesinin arastirilmasi esasinin benimsenmesi, ispata yönelik usul kurallarinin tamamen görmezden gelinmesi sonucunu dogurmaz. Dosya kapsamina göre davacinin ispat yükümlülügünü yerine getirmedigi, is sözlesmesinin hakli sebeple feshedildiginin ispat edilememesi karsisinda kidem tazminati talebinin reddi gerektigi açiktir. Taraflarca getirilme ilkesi ve tasarruf ilkesine aykiri düsecek biçimde yargilama yapilarak tahkikatin sonuçlandirilmasi ve kidem tazminati talebinin kabulüne dair hüküm kurulmasi yürürlükteki hukuka aykiri olup kanun yararina temyiz talebinin bu gerekçe ile kabulü gerekir. Taraflar arasinda, Ilk Derece Mahkemesinde görülen alacak davasinda davanin kismen kabulüne karar verilmistir. Ilk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararin kanun yararina temyizen incelenmesi Adalet Bakanligi tarafindan istenilmis olmakla; dosyadaki belgeler incelenip geregi düsünüldü: I. DAVA Davaci vekili dava dilekçesinde; davacinin 04.09.2012 - 01.03.2015 tarihleri arasinda davaliya ait isyerinde tamirci olarak çalistigini, is sözlesmesinin davaci tarafindan hakli sebeple feshedildigini, ancak davaciya isten atilma baskisiyla birtakim belgeler imzalatildigini, söz konusu belgeleri kabul etmediklerini ileri sürerek kidem tazminati alacaginin hüküm altina alinmasini istemistir. II. CEVAP Davali vekili cevap dilekçesinde; is sözlesmesinin 02.03.2015 tarihli istifa dilekçesi ile davaci tarafindan feshedildigini, davacinin istifa dilekçesinde herhangi bir hakli sebep bildirmedigini, bu hâlde davacinin kidem tazminatina hak kazanamayacagini savunarak davanin reddine karar verilmesini talep etmistir. III. ILK DERECE MAHKEMESI KARARI Ilk Derece Mahkemesinin yukarida tarih ve sayisi belirtilen karari ile; Davacinin davaliya ait isyerinde 04/09/2012 ile 01/03/2015 tarihleri arasinda fasilalarla çalistigi, davali isveren tarafindan SGK'ya çikis kodunun “03 - istifa" olarak bildirildigi, dosyaya davali tarafindan sunulan istifa dilekçesinde davacinin istifa için herhangi bir sebep bildirmedigi görülmüstür. Kaldi ki isçinin hakli nedenle derhal fesih sebepleri bulundugu halde istifa yoluna gitmesi durumunda istifaya geçerlilik taninmasi da dogru olmaz. (Bursa Bam 2020/2455E. 2020/2077 K.) Açiklanan nedenlerle davacinin istifasina geçerlilik taninmayarak davacinin kidem tazminatina hak kazandigi ..." gerekçesi ile davanin kismen kabulüne karar verilmistir. Ilk Derece Mahkemesi karari kesin olarak verilmistir. IV. KANUN YARARINA TEMYIZ A. Kanun Yararina Temyiz Yoluna Basvuran Ilk Derece Mahkemesinin yukarida belirtilen kararinin kanun yararina temyizen incelenmesi Adalet Bakanligi tarafindan istenilmistir. B. Temyiz Sebepleri Adalet Bakanligi temyiz dilekçesinde; davali tarafindan ibraz edilen 02.03.2015 tarihli istifa dilekçesindeki imzanin davaciya ait oldugu konusunda bir uyusmazlik bulunmadigini, davacinin bu dilekçede kendi istegiyle 01.03.2015 tarihi itibariyla isyerinden ayrilmak istedigini ifade ettigini, 13.06.2019 tarihli dava dilekçesinde isverence baski ile birtakim belgeler imzalatildigini ileri sürmüsse de, is sözlesmesinin hakli nedenle feshi noktasinda somutlastirma yapilmadigini, irade fesadi açisindan ispat külfetinin iddiayi dile getiren davaci isçide oldugu, dosya kapsamindaki bilgi ve belgeler birlikte degerlendirildiginde bahse konu dilekçenin irade fesadi ile verildiginin ya da hakli feshin ispatlanamadigini, davacinin kidem tazminati talebinin reddi gerekirken davanin kismen kabulüne karar verilmesinin hukuka aykiri oldugunu ileri sürerek kararin kanun yararina temyizen incelenerek bozulmasini talep etmistir. C. Gerekçe 1. Uyusmazlik ve Hukuki Nitelendirme Uyusmazlik, isçinin is sözlesmesini hakli sebeple fesih iddiasini ispat edip edemedigi noktasindadir. 2. Ilgili Hukuk 1. 6100 sayili Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayili Kanun) 363 üncü maddesinin birinci fikrasi uyarinca ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinlesmis bulunan kararlarina karsi, yürürlükteki hukuka aykiri bulundugu ileri sürülerek Adalet Bakanligi tarafindan kanun yararina temyiz yoluna basvurulur. 2. Temyiz talebi Yargitayca yerinde görüldügü takdirde, 6100 sayili Kanun’un 363 üncü maddesinin ikinci fikrasi uyarinca karar kanun yararina bozulur ve bu bozma, kararin hukuki sonuçlarini ortadan kaldirmaz. 3. 4857 sayili Is Kanunu'nun (4857 sayili Kanun) 120 inci maddesine göre, 25.8.1971 tarihli ve 1475 sayili Is Kanunu'nun (1475 sayili Kanun) 14 üncü maddesi hariç diger maddeleri yürürlükten kaldirilmistir. 1475 sayili Kanun'un 14 üncü maddesinin ilgili kismi söyledir: Bu Kanuna tabi isçilerin hizmet akitlerinin: 1. isveren tarafindan bu Kanunun 17 nci maddesinin II numarali bendinde gösterilen sebepler disinda, 2. Isçi tarafindan bu Kanunun 16 nci maddesi uyarinca, 3. Muvazzaf askerlik hizmeti dolayisiyle, 4. Bagli bulunduklari kanunla veya Cumhurbaskanligi kararnamesiyle kurulu kurum veya sandiklardan yaslilik, emeklilik veya malullük ayligi yahut toptan ödeme almak amaciyla; 5. (Ek: 25/8/1999 - 4447/45 md.) 506 Sayili Kanunun 60 inci maddesinin birinci fikrasinin (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaslar disinda kalan diger sartlari veya ayni Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaslilik ayligi baglanmasi için öngörülen sigortalilik süresini ve prim ödeme gün sayisini tamamlayarak kendi istekleri ile isten ayrilmalari nedeniyle, Feshedilmesi veya kadinin evlendigi tarihten itibaren bir yil içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya isçinin ölümü sebebiyle son bulmasi hallerinde isçinin ise basladigi tarihten itibaren hizmet aktinin devami süresince her geçen tam yil için isverence isçiye 30 günlük ücreti tutarinda kidem tazminati ödenir. 4. 4857 sayili Kanun'un 24 üncü maddesinde isçi bakimindan hakli fesih nedenleri sayilmis olup bu hallerden birinin varligi hâlinde is sözlesmesini hakli nedenle fesheden isçi kidem tazminatina hak kazanir. 5. 4721 sayili Türk Medeni Kanunu'nun 6 nci maddesine göre Kanunda aksine bir hüküm bulunmadikça, taraflardan her biri, hakkini dayandirdigi olgularin varligini ispatla yükümlüdür. Bu kural is sözlesmesini hakli nedenle feshettigini iddia eden taraf için de geçerlidir. 6. 6100 sayili Kanun'un "Tasarruf ilkesi" kenar baslikli 24 üncü maddesinin birinci fikrasina göre, hâkim, iki taraftan birinin talebi olmaksizin, kendiliginden bir davayi inceleyemez ve karara baglayamaz. 7. 6100 sayili Kanun'un "Taraflarca getirilme ilkesi" kenar baslikli maddesi söyledir: "(1) Kanunda öngörülen istisnalar disinda, hâkim, iki taraftan birinin söylemedigi seyi veya vakialari kendiliginden dikkate alamaz ve onlari hatirlatabilecek davranislarda dahi bulunamaz. (2) Kanunla belirtilen durumlar disinda, hâkim, kendiliginden delil toplayamaz." 8.6100 sayili Kanun’un 189 uncu maddesinde taraflarin, kanunda belirtilen süre ve usule uygun olarak ispat hakkina sahip oldugu vurgulanmis; ispat yüküne iliskin 190 inci maddede ise; “(1) Ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadikça, iddia edilen vakiaya baglanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çikaran tarafa aittir. (2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini olusturan vakiaya iliskin ispat yükü altindadir. Kanunda öngörülen istisnalar disinda, karsi taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” hükmüne yer verilmistir. 9. 6100 sayili Kanun'un "Somutlastirma yükü ve delillerin gösterilmesi" kenar baslikli 194 üncü maddesinde taraflarin, dayandiklari vâkialari, ispata elverisli sekilde somutlastirmalari gerektigi hükme baglanmistir. Adi geçen maddenin ikinci fikrasina göre taraflarin, dayandiklari delilleri ve hangi delilin hangi vakianin ispati için gösterildigini açikça belirtmeleri zorunludur. 10. Yargitay (kapatilan) 22. Hukuk Dairesi, 16/06/2020 tarihli ve 2017/10048 Esas, 2020/6760 Karar sayili karari. 11. Yargitay 9. Hukuk Dairesi, 07.05.2019 tarihli ve 2016/254 Esas, 2019/10124 Karar sayili karari. 12. Yargitay Hukuk Genel Kurulu, 08.02.2022 tarihli ve 2019/(22)9-533 Esas, 2022/88 Karar sayili karari. 3. Degerlendirme 1. Dosya kapsamina göre davaci is sözlesmesini hakli sebeple feshettigini ileri sürmüs, davali taraf ise feshin hakli bir sebebe dayanmadigini savunmustur. Ilk Derece Mahkemesince, davali tarafindan sunulan istifa dilekçesinde herhangi bir sebep bildirilmedigi, kaldi ki isçinin hakli nedenle derhâl fesih sebepleri bulundugu halde istifa yoluna gitmesi durumunda istifaya geçerlilik taninmasinin dogru olmayacagi gerekçesiyle kidem tazminati alacaginin kabulüne karar verilmistir. Tespit edilen maddi vakialar, iddia ve savunma dikkate alindiginda, taraflar arasinda is sözlesmesinin isçi tarafindan feshedildigi noktasinda bir uyusmazlik olmadigi, aksine feshin kidem tazminatina hak kazandiracak sekilde hakli bir fesih olup olmadigi hususunun ihtilafli oldugu anlasilmaktadir. 2. Uyusmazlik bu sekilde tespit edildigine göre, is sözlesmesinin isçi tarafindan (hakli sebeple) feshi ve is hukukunda ispat kurallari ile ilgili birkaç hususa deginmekte yarar vardir: Bunun için öncelikle istifa kavrami üzerinde durulmalidir. Esasen istifa is hukukuna özgü bir kavram olmayip daha çok statü hukukuna iliskin bir kavramdir. Ancak is hukuku uygulamasinda istifa, isçinin is sözlesmesini hakli bir sebep olmaksizin feshi anlaminda kullanmaktadir. Kural olarak is sözlesmesini feshetmek isteyen isçinin, belirsiz süreli is sözlesmeleri için bildirim süresine uymasi yeterli olup ayrica hakli bir sebebe dayanma zorunlulugu bulunmamaktadir. Ancak kidem tazminatina hak kazanma bakimindan, hem belirli hem de belirsiz süreli is sözlesmesinin sona erdirilme nedeni önemlidir. 3. Sözlesmenin isçi tarafindan feshinde kidem tazminatina hak kazanilabilmesi için is sözlesmesinin 4857 sayili Kanun’un 24 üncü maddesinde sayilan hakli nedenlerle veya (mülga) 1475 sayili Kanun'un 14 üncü maddesinde sayilan (evlilik, yaslilik ayligina hak kazanma vb. gibi) nedenlerden biri ile feshedilmis olmasi gerekir. 4. Bu noktada belirtmek gerekir ki, isçinin kidem tazminatina hak kazanip kazanmadiginin tespiti için, fesih anindaki gerçek iradesinin hangi yönde oldugunun belirlenmesi oldukça önemlidir. Çünkü isverenin aksine, isçinin sözlesmeyi feshi herhangi bir sekil sartina bagli degildir. Uygulamada, isçinin eylemli olarak isi terk suretiyle is sözlesmesini feshettigi yahut herhangi bir gerekçe bildirmeden sadece istifa iradesini açikladigi haller siklikla görülmektedir. Bu hallerde, isçi is sözlesmesini gerçekte hakli bir sebeple feshettigini ileri sürdügü takdirde, bu hakli sebebin somut olayda gerçeklesip gerçeklesmedigi mutlaka arastirilmali, yapilacak arastirmanin sonucuna göre is sözlesmesinin hakli bir sebeple sona erip ermedigi belirlenmelidir (22. HD, 2017/10048 E., 2020/6760 K.). 5. Diger taraftan, isçinin el yazisini ve imzasini içeren bir istifa dilekçesinin varligi hâlinde, öncelikle isçinin irade fesadi hallerinden birini ileri sürerek bu belgenin geçersizligi iddiasinda bulunup bulunmadigi yahut belgedeki imzayi inkar edip etmedigi üzerinde durulmali, böyle bir iddianin varligi hâlinde bu iddianin gerçek olup olup olmadigi arastirilarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Görüldügü gibi, bu durumda da isçinin, istifa beyaninin ardindaki gerçek iradesinin tespit edilip ortaya çikarilmasi söz konusudur (YHGK, 2019/(22)9-533 E., 2022/88 K., &22-23). Belirtilen bu hallerden hiçbirisi söz konusu degil ise, isçinin istifa dilekçesine nasil bir hukuki sonuç baglanacagi önemli bir sorundur. Bir baska anlatimla, isçi tarafindan el yazili istifa dilekçesindeki imzanin inkâr edilmedigi ve genel geçer bir ifade kullanilmaksizin fesih sebebinin açikça belirtildigi hallerde, farkli bir degerlendirme yapma gerekliligi ortaya çikmaktadir. Bu noktada artik isçinin istifa dilekçesinde ortaya koydugu fesih sebebinin isçinin gerçek iradesini yansittigi kabul edilmeli, sözlesmeyi fesheden tarafin bildirdigi fesih sebebi ile bagli oldugu yönündeki kurala uygun bir sonuca varilmalidir. 6. Sonuç olarak is hukuku uygulamasinda, isçinin herhangi bir sebep bildirmeden istifa ettigine dair dilekçeler dogrudan isçi aleyhine bir delil olarak degerlendirilmemekte, öncelikle isçiye bu dilekçedeki gerçek iradesinin hangi yönde oldugunu ispatlama imkâni taninmaktadir. Ancak bu kabul sekli mahkemeye yahut taraflara, ispata yönelik usul kurallarini tamamen bertaraf etmek veya tersine çevirmek seklinde bir imkân taninmasi olarak yorumlanamaz. Böyle bir yorum yapildigi takdirde 6100 sayili Kanun’un 189 ve 190 inci madde hükümlerine açikça aykiri bir sonuca ulasilmis olur. 7. Kanun yararina temyiz talebine konu mahkeme karari bu çerçevede ele alinacak olursa; dosya kapsamina göre davaci isçi is sözlesmesini hakli sebeple feshettigini ileri sürmüs olup isçinin bu iddiasini ispat ile yükümlü oldugu açiktir. Somut olayda davaci hem istifa dilekçesini baski altinda imzaladigini ve bu dilekçeye deger verilmemesi gerektigini iddia etmis hem de is sözlesmesini hakli sebeple feshettigini ileri sürmüstür. 6100 sayili Kanun’un 190 inci maddesine göre her iki iddianin da davaci isçi tarafindan ispati gerekmektedir. Kanuna göre ispatin konusunu taraflarin üzerinde anlasamadiklari ve uyusmazligin çözümünde etkili olabilecek çekismeli vakialar olusturur ve bu vakialarin ispati için delil gösterilir. Somut olayda ise davaci dayandigi vakialari ispata elverisli sekilde somutlastirmadigi gibi, dayandigi delilleri (tanik, senet vb) ve hangi delilin hangi vakianin ispati için gösterildigini de açikça belirtmemistir. 8. Su halde Ilk Derece Mahkemesince, davaci tarafça taraflarin üzerinde anlasamadiklari ve uyusmazligin çözümünde etkili olabilecek çekismeli vakialarin ispatina yönelik hiçbir delil sunulmadigi, bir diger ifade ile tahkikatin delillerin degerlendirilmesi ve ispata yönelik asamasi hiç yerine getirilmedigi halde isin esasina yönelik hüküm kurulmustur. 9. Bu noktada sunu da belirtmek gerekir ki; Ilk Derece Mahkemesince “...isçinin hakli nedenle derhal fesih sebepleri bulundugu halde istifa yoluna gitmesi durumunda istifaya geçerlilik taninmasi dogru olmaz...” seklinde bir gerekçe ile kidem tazminati talebinin kabulüne karar verilmesi, somutlastirma yükünün ve ispat faaliyetinin bir vakiayi iddia eden tarafa ait oldugu kuralina da açik biçimde aykiridir. Davanin taraflarina düsen bir yükümlülügün mahkemelerce yerine getirilmesi mümkün degildir. Somut olayda davaci bir taraftan is sözlesmesini hakli sebeple feshettigini diger taraftan bir kisim belgelerin baski ile imzalatildigini ileri sürmekle yetinmis, bu vakialarin ispatina yönelik somutlastirma yükümlülügünü yerine getirmedigi gibi, herhangi bir delil de bildirilmemistir. 10. Is hukukunda isçi tarafindan düzenlenen istifa dilekçelerinin içerik bakimindan farkli bir denetime tabi tutulmak suretiyle isçinin gerçek iradesinin arastirilmasi esasinin benimsenmesi, ispata yönelik usul kurallarinin tamamen görmezden gelinmesi sonucunu dogurmaz. 11. Dosya kapsamina göre davacinin yukarida açiklanan ilkelere göre ispat yükümlülügünü yerine getirmedigi, is sözlesmesinin hakli sebeple feshedildiginin ispat edilememesi karsisinda kidem tazminati talebinin reddi gerektigi açiktir. 12. Mahkemece taraflarca getirilme ilkesi ve tasarruf ilkesine de aykiri düsecek biçimde yargilama yapilarak tahkikatin sonuçlandirilmasi ve kidem tazminati talebinin kabulüne dair hüküm kurulmasi, 6100 sayili Kanun’un 363 üncü maddesi baglaminda yürürlükteki hukuka aykiri olup kanun yararina temyiz talebinin bu gerekçe ile kabulü gerekmistir. V. KARAR Açiklanan sebeplerle; Adalet Bakanliginin 6100 sayili Kanun’un 363 üncü maddesinin birinci fikrasina dayali kanun yararina temyiz isteminin kabulü ile kararin sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA, Kararin bir örneginin ve dava dosyasinin Adalet Bakanligina gönderilmesine, 10.05.2022 tarihinde oy birligiyle karar verildi. legalbank.net
T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAIRESI
Esas Numarasi: 2022/4884
Karar Numarasi: 2022/5756
Karar Tarihi: 10.05.2022
ISÇININ KIDEM TAZMINATI ALACAGININ HÜKÜM ALTINA ALINMASI
IS SÖZLESMESININ HAKLI NEDENLE FESHI
BASKIYLA BELGE IMZALATILMASI
TARAFLARCA GETIRILME ILKESINE AYKIRILIK
DAVA ÖZETI:
Davaci bir taraftan is sözlesmesini hakli sebeple feshettigini diger taraftan bir kisim belgelerin baski ile imzalatildigini ileri sürmekle yetinmis, bu vakialarin ispatina yönelik somutlastirma yükümlülügünü yerine getirmedigi gibi, herhangi bir delil de bildirilmemistir. Is hukukunda isçi tarafindan düzenlenen istifa dilekçelerinin içerik bakimindan farkli bir denetime tabi tutulmak suretiyle isçinin gerçek iradesinin arastirilmasi esasinin benimsenmesi, ispata yönelik usul kurallarinin tamamen görmezden gelinmesi sonucunu dogurmaz. Dosya kapsamina göre davacinin ispat yükümlülügünü yerine getirmedigi, is sözlesmesinin hakli sebeple feshedildiginin ispat edilememesi karsisinda kidem tazminati talebinin reddi gerektigi açiktir. Taraflarca getirilme ilkesi ve tasarruf ilkesine aykiri düsecek biçimde yargilama yapilarak tahkikatin sonuçlandirilmasi ve kidem tazminati talebinin kabulüne dair hüküm kurulmasi yürürlükteki hukuka aykiri olup kanun yararina temyiz talebinin bu gerekçe ile kabulü gerekir.
Taraflar arasinda, Ilk Derece Mahkemesinde görülen alacak davasinda davanin kismen kabulüne karar verilmistir.
Ilk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararin kanun yararina temyizen incelenmesi Adalet Bakanligi tarafindan istenilmis olmakla; dosyadaki belgeler incelenip geregi düsünüldü:
I. DAVA
Davaci vekili dava dilekçesinde; davacinin 04.09.2012 - 01.03.2015 tarihleri arasinda davaliya ait isyerinde tamirci olarak çalistigini, is sözlesmesinin davaci tarafindan hakli sebeple feshedildigini, ancak davaciya isten atilma baskisiyla birtakim belgeler imzalatildigini, söz konusu belgeleri kabul etmediklerini ileri sürerek kidem tazminati alacaginin hüküm altina alinmasini istemistir.
II. CEVAP
Davali vekili cevap dilekçesinde; is sözlesmesinin 02.03.2015 tarihli istifa dilekçesi ile davaci tarafindan feshedildigini, davacinin istifa dilekçesinde herhangi bir hakli sebep bildirmedigini, bu hâlde davacinin kidem tazminatina hak kazanamayacagini savunarak davanin reddine karar verilmesini talep etmistir.
III. ILK DERECE MAHKEMESI KARARI
Ilk Derece Mahkemesinin yukarida tarih ve sayisi belirtilen karari ile;
Davacinin davaliya ait isyerinde 04/09/2012 ile 01/03/2015 tarihleri arasinda fasilalarla çalistigi, davali isveren tarafindan SGK'ya çikis kodunun “03 - istifa" olarak bildirildigi, dosyaya davali tarafindan sunulan istifa dilekçesinde davacinin istifa için herhangi bir sebep bildirmedigi görülmüstür. Kaldi ki isçinin hakli nedenle derhal fesih sebepleri bulundugu halde istifa yoluna gitmesi durumunda istifaya geçerlilik taninmasi da dogru olmaz. (Bursa Bam 2020/2455E. 2020/2077 K.) Açiklanan nedenlerle davacinin istifasina geçerlilik taninmayarak davacinin kidem tazminatina hak kazandigi ..." gerekçesi ile davanin kismen kabulüne karar verilmistir.
Ilk Derece Mahkemesi karari kesin olarak verilmistir.
IV. KANUN YARARINA TEMYIZ
A. Kanun Yararina Temyiz Yoluna Basvuran
Ilk Derece Mahkemesinin yukarida belirtilen kararinin kanun yararina temyizen incelenmesi Adalet Bakanligi tarafindan istenilmistir.
B. Temyiz Sebepleri
Adalet Bakanligi temyiz dilekçesinde; davali tarafindan ibraz edilen 02.03.2015 tarihli istifa dilekçesindeki imzanin davaciya ait oldugu konusunda bir uyusmazlik bulunmadigini, davacinin bu dilekçede kendi istegiyle 01.03.2015 tarihi itibariyla isyerinden ayrilmak istedigini ifade ettigini, 13.06.2019 tarihli dava dilekçesinde isverence baski ile birtakim belgeler imzalatildigini ileri sürmüsse de, is sözlesmesinin hakli nedenle feshi noktasinda somutlastirma yapilmadigini, irade fesadi açisindan ispat külfetinin iddiayi dile getiren davaci isçide oldugu, dosya kapsamindaki bilgi ve belgeler birlikte degerlendirildiginde bahse konu dilekçenin irade fesadi ile verildiginin ya da hakli feshin ispatlanamadigini, davacinin kidem tazminati talebinin reddi gerekirken davanin kismen kabulüne karar verilmesinin hukuka aykiri oldugunu ileri sürerek kararin kanun yararina temyizen incelenerek bozulmasini talep etmistir.
C. Gerekçe
1. Uyusmazlik ve Hukuki Nitelendirme
Uyusmazlik, isçinin is sözlesmesini hakli sebeple fesih iddiasini ispat edip edemedigi noktasindadir.
2. Ilgili Hukuk
1. 6100 sayili Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayili Kanun) 363 üncü maddesinin birinci fikrasi uyarinca ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinlesmis bulunan kararlarina karsi, yürürlükteki hukuka aykiri bulundugu ileri sürülerek Adalet Bakanligi tarafindan kanun yararina temyiz yoluna basvurulur.
2. Temyiz talebi Yargitayca yerinde görüldügü takdirde, 6100 sayili Kanun’un 363 üncü maddesinin ikinci fikrasi uyarinca karar kanun yararina bozulur ve bu bozma, kararin hukuki sonuçlarini ortadan kaldirmaz.
3. 4857 sayili Is Kanunu'nun (4857 sayili Kanun) 120 inci maddesine göre, 25.8.1971 tarihli ve 1475 sayili Is Kanunu'nun (1475 sayili Kanun) 14 üncü maddesi hariç diger maddeleri yürürlükten kaldirilmistir.
1475 sayili Kanun'un 14 üncü maddesinin ilgili kismi söyledir:
Bu Kanuna tabi isçilerin hizmet akitlerinin:
1. isveren tarafindan bu Kanunun 17 nci maddesinin II numarali bendinde gösterilen
sebepler disinda,
2. Isçi tarafindan bu Kanunun 16 nci maddesi uyarinca,
3. Muvazzaf askerlik hizmeti dolayisiyle,
4. Bagli bulunduklari kanunla veya Cumhurbaskanligi kararnamesiyle kurulu kurum veya sandiklardan yaslilik, emeklilik veya malullük ayligi yahut toptan ödeme almak amaciyla;
5. (Ek: 25/8/1999 - 4447/45 md.) 506 Sayili Kanunun 60 inci maddesinin birinci fikrasinin (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaslar disinda kalan diger sartlari veya ayni Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaslilik ayligi baglanmasi için öngörülen sigortalilik süresini ve prim ödeme gün sayisini tamamlayarak kendi istekleri ile isten ayrilmalari nedeniyle,
Feshedilmesi veya kadinin evlendigi tarihten itibaren bir yil içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya isçinin ölümü sebebiyle son bulmasi hallerinde isçinin ise basladigi tarihten itibaren hizmet aktinin devami süresince her geçen tam yil için isverence isçiye 30 günlük ücreti tutarinda kidem tazminati ödenir.
4. 4857 sayili Kanun'un 24 üncü maddesinde isçi bakimindan hakli fesih nedenleri sayilmis olup bu hallerden birinin varligi hâlinde is sözlesmesini hakli nedenle fesheden isçi kidem tazminatina hak kazanir.
5. 4721 sayili Türk Medeni Kanunu'nun 6 nci maddesine göre Kanunda aksine bir hüküm bulunmadikça, taraflardan her biri, hakkini dayandirdigi olgularin varligini ispatla yükümlüdür. Bu kural is sözlesmesini hakli nedenle feshettigini iddia eden taraf için de geçerlidir.
6. 6100 sayili Kanun'un "Tasarruf ilkesi" kenar baslikli 24 üncü maddesinin birinci fikrasina göre, hâkim, iki taraftan birinin talebi olmaksizin, kendiliginden bir davayi inceleyemez ve karara baglayamaz.
7. 6100 sayili Kanun'un "Taraflarca getirilme ilkesi" kenar baslikli maddesi söyledir: "(1) Kanunda öngörülen istisnalar disinda, hâkim, iki taraftan birinin söylemedigi seyi veya vakialari kendiliginden dikkate alamaz ve onlari hatirlatabilecek davranislarda dahi bulunamaz.
(2) Kanunla belirtilen durumlar disinda, hâkim, kendiliginden delil toplayamaz."
8.6100 sayili Kanun’un 189 uncu maddesinde taraflarin, kanunda belirtilen süre ve usule uygun olarak ispat hakkina sahip oldugu vurgulanmis; ispat yüküne iliskin 190 inci maddede ise; “(1) Ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadikça, iddia edilen vakiaya baglanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çikaran tarafa aittir. (2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini olusturan vakiaya iliskin ispat yükü altindadir. Kanunda öngörülen istisnalar disinda, karsi taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” hükmüne yer verilmistir.
9. 6100 sayili Kanun'un "Somutlastirma yükü ve delillerin gösterilmesi" kenar baslikli 194 üncü maddesinde taraflarin, dayandiklari vâkialari, ispata elverisli sekilde somutlastirmalari gerektigi hükme baglanmistir. Adi geçen maddenin ikinci fikrasina göre taraflarin, dayandiklari delilleri ve hangi delilin hangi vakianin ispati için gösterildigini açikça belirtmeleri zorunludur.
10. Yargitay (kapatilan) 22. Hukuk Dairesi, 16/06/2020 tarihli ve 2017/10048 Esas, 2020/6760 Karar sayili karari.
11. Yargitay 9. Hukuk Dairesi, 07.05.2019 tarihli ve 2016/254 Esas, 2019/10124 Karar sayili karari.
12. Yargitay Hukuk Genel Kurulu, 08.02.2022 tarihli ve 2019/(22)9-533 Esas, 2022/88 Karar sayili karari.
3. Degerlendirme
1. Dosya kapsamina göre davaci is sözlesmesini hakli sebeple feshettigini ileri sürmüs, davali taraf ise feshin hakli bir sebebe dayanmadigini savunmustur. Ilk Derece Mahkemesince, davali tarafindan sunulan istifa dilekçesinde herhangi bir sebep bildirilmedigi, kaldi ki isçinin hakli nedenle derhâl fesih sebepleri bulundugu halde istifa yoluna gitmesi durumunda istifaya geçerlilik taninmasinin dogru olmayacagi gerekçesiyle kidem tazminati alacaginin kabulüne karar verilmistir. Tespit edilen maddi vakialar, iddia ve savunma dikkate alindiginda, taraflar arasinda is sözlesmesinin isçi tarafindan feshedildigi noktasinda bir uyusmazlik olmadigi, aksine feshin kidem tazminatina hak kazandiracak sekilde hakli bir fesih olup olmadigi hususunun ihtilafli oldugu anlasilmaktadir.
2. Uyusmazlik bu sekilde tespit edildigine göre, is sözlesmesinin isçi tarafindan (hakli sebeple) feshi ve is hukukunda ispat kurallari ile ilgili birkaç hususa deginmekte yarar vardir: Bunun için öncelikle istifa kavrami üzerinde durulmalidir. Esasen istifa is hukukuna özgü bir kavram olmayip daha çok statü hukukuna iliskin bir kavramdir. Ancak is hukuku uygulamasinda istifa, isçinin is sözlesmesini hakli bir sebep olmaksizin feshi anlaminda kullanmaktadir. Kural olarak is sözlesmesini feshetmek isteyen isçinin, belirsiz süreli is sözlesmeleri için bildirim süresine uymasi yeterli olup ayrica hakli bir sebebe dayanma zorunlulugu bulunmamaktadir. Ancak kidem tazminatina hak kazanma bakimindan, hem belirli hem de belirsiz süreli is sözlesmesinin sona erdirilme nedeni önemlidir.
3. Sözlesmenin isçi tarafindan feshinde kidem tazminatina hak kazanilabilmesi için is sözlesmesinin 4857 sayili Kanun’un 24 üncü maddesinde sayilan hakli nedenlerle veya (mülga) 1475 sayili Kanun'un 14 üncü maddesinde sayilan (evlilik, yaslilik ayligina hak kazanma vb. gibi) nedenlerden biri ile feshedilmis olmasi gerekir.
4. Bu noktada belirtmek gerekir ki, isçinin kidem tazminatina hak kazanip kazanmadiginin tespiti için, fesih anindaki gerçek iradesinin hangi yönde oldugunun belirlenmesi oldukça önemlidir. Çünkü isverenin aksine, isçinin sözlesmeyi feshi herhangi bir sekil sartina bagli degildir. Uygulamada, isçinin eylemli olarak isi terk suretiyle is sözlesmesini feshettigi yahut herhangi bir gerekçe bildirmeden sadece istifa iradesini açikladigi haller siklikla görülmektedir. Bu hallerde, isçi is sözlesmesini gerçekte hakli bir sebeple feshettigini ileri sürdügü takdirde, bu hakli sebebin somut olayda gerçeklesip gerçeklesmedigi mutlaka arastirilmali, yapilacak arastirmanin sonucuna göre is sözlesmesinin hakli bir sebeple sona erip ermedigi belirlenmelidir (22. HD, 2017/10048 E., 2020/6760 K.).
5. Diger taraftan, isçinin el yazisini ve imzasini içeren bir istifa dilekçesinin varligi hâlinde, öncelikle isçinin irade fesadi hallerinden birini ileri sürerek bu belgenin geçersizligi iddiasinda bulunup bulunmadigi yahut belgedeki imzayi inkar edip etmedigi üzerinde durulmali, böyle bir iddianin varligi hâlinde bu iddianin gerçek olup olup olmadigi arastirilarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Görüldügü gibi, bu durumda da isçinin, istifa beyaninin ardindaki gerçek iradesinin tespit edilip ortaya çikarilmasi söz konusudur (YHGK, 2019/(22)9-533 E., 2022/88 K., &22-23). Belirtilen bu hallerden hiçbirisi söz konusu degil ise, isçinin istifa dilekçesine nasil bir hukuki sonuç baglanacagi önemli bir sorundur. Bir baska anlatimla, isçi tarafindan el yazili istifa dilekçesindeki imzanin inkâr edilmedigi ve genel geçer bir ifade kullanilmaksizin fesih sebebinin açikça belirtildigi hallerde, farkli bir degerlendirme yapma gerekliligi ortaya çikmaktadir. Bu noktada artik isçinin istifa dilekçesinde ortaya koydugu fesih sebebinin isçinin gerçek iradesini yansittigi kabul edilmeli, sözlesmeyi fesheden tarafin bildirdigi fesih sebebi ile bagli oldugu yönündeki kurala uygun bir sonuca varilmalidir.
6. Sonuç olarak is hukuku uygulamasinda, isçinin herhangi bir sebep bildirmeden istifa ettigine dair dilekçeler dogrudan isçi aleyhine bir delil olarak degerlendirilmemekte, öncelikle isçiye bu dilekçedeki gerçek iradesinin hangi yönde oldugunu ispatlama imkâni taninmaktadir. Ancak bu kabul sekli mahkemeye yahut taraflara, ispata yönelik usul kurallarini tamamen bertaraf etmek veya tersine çevirmek seklinde bir imkân taninmasi olarak yorumlanamaz. Böyle bir yorum yapildigi takdirde 6100 sayili Kanun’un 189 ve 190 inci madde hükümlerine açikça aykiri bir sonuca ulasilmis olur.
7. Kanun yararina temyiz talebine konu mahkeme karari bu çerçevede ele alinacak olursa; dosya kapsamina göre davaci isçi is sözlesmesini hakli sebeple feshettigini ileri sürmüs olup isçinin bu iddiasini ispat ile yükümlü oldugu açiktir. Somut olayda davaci hem istifa dilekçesini baski altinda imzaladigini ve bu dilekçeye deger verilmemesi gerektigini iddia etmis hem de is sözlesmesini hakli sebeple feshettigini ileri sürmüstür. 6100 sayili Kanun’un 190 inci maddesine göre her iki iddianin da davaci isçi tarafindan ispati gerekmektedir. Kanuna göre ispatin konusunu taraflarin üzerinde anlasamadiklari ve uyusmazligin çözümünde etkili olabilecek çekismeli vakialar olusturur ve bu vakialarin ispati için delil gösterilir. Somut olayda ise davaci dayandigi vakialari ispata elverisli sekilde somutlastirmadigi gibi, dayandigi delilleri (tanik, senet vb) ve hangi delilin hangi vakianin ispati için gösterildigini de açikça belirtmemistir.
8. Su halde Ilk Derece Mahkemesince, davaci tarafça taraflarin üzerinde anlasamadiklari ve uyusmazligin çözümünde etkili olabilecek çekismeli vakialarin ispatina yönelik hiçbir delil sunulmadigi, bir diger ifade ile tahkikatin delillerin degerlendirilmesi ve ispata yönelik asamasi hiç yerine getirilmedigi halde isin esasina yönelik hüküm kurulmustur.
9. Bu noktada sunu da belirtmek gerekir ki; Ilk Derece Mahkemesince “...isçinin hakli nedenle derhal fesih sebepleri bulundugu halde istifa yoluna gitmesi durumunda istifaya geçerlilik taninmasi dogru olmaz...” seklinde bir gerekçe ile kidem tazminati talebinin kabulüne karar verilmesi, somutlastirma yükünün ve ispat faaliyetinin bir vakiayi iddia eden tarafa ait oldugu kuralina da açik biçimde aykiridir. Davanin taraflarina düsen bir yükümlülügün mahkemelerce yerine getirilmesi mümkün degildir. Somut olayda davaci bir taraftan is sözlesmesini hakli sebeple feshettigini diger taraftan bir kisim belgelerin baski ile imzalatildigini ileri sürmekle yetinmis, bu vakialarin ispatina yönelik somutlastirma yükümlülügünü yerine getirmedigi gibi, herhangi bir delil de bildirilmemistir.
10. Is hukukunda isçi tarafindan düzenlenen istifa dilekçelerinin içerik bakimindan farkli bir denetime tabi tutulmak suretiyle isçinin gerçek iradesinin arastirilmasi esasinin benimsenmesi, ispata yönelik usul kurallarinin tamamen görmezden gelinmesi sonucunu dogurmaz.
11. Dosya kapsamina göre davacinin yukarida açiklanan ilkelere göre ispat yükümlülügünü yerine getirmedigi, is sözlesmesinin hakli sebeple feshedildiginin ispat edilememesi karsisinda kidem tazminati talebinin reddi gerektigi açiktir.
12. Mahkemece taraflarca getirilme ilkesi ve tasarruf ilkesine de aykiri düsecek biçimde yargilama yapilarak tahkikatin sonuçlandirilmasi ve kidem tazminati talebinin kabulüne dair hüküm kurulmasi, 6100 sayili Kanun’un 363 üncü maddesi baglaminda yürürlükteki hukuka aykiri olup kanun yararina temyiz talebinin bu gerekçe ile kabulü gerekmistir.
V. KARAR
Açiklanan sebeplerle;
Adalet Bakanliginin 6100 sayili Kanun’un 363 üncü maddesinin birinci fikrasina dayali kanun yararina temyiz isteminin kabulü ile kararin sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Kararin bir örneginin ve dava dosyasinin Adalet Bakanligina gönderilmesine, 10.05.2022 tarihinde oy birligiyle karar verildi.
legalbank.net