Uyuşturucu madde ticaretinde Ceza arttırımı yönünden kuralın Anayasa'ya aykırı olmadığı

vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdffc36102000000ad01000001000d00

Anayasa Mahkemesi 30/12/2021 tarihinde E.2021/103 numarali dosyada, 5237 sayili Türk Ceza Kanunu’nun 188. maddesinin 6638 sayili Kanun’un 11. maddesiyle degistirilen (4) numarali fikrasinin (b) bendinde yer alan “…gibi...” ibaresinin Anayasa’ya aykiri olmadigina ve itirazin reddine karar vermistir.

Itiraz Konusu Kural

5237 sayili Kanun’un 188. maddesinin (4) numarali fikrasinin (b) bendinde uyusturucu veya uyarici maddeleri ruhsatsiz veya ruhsata aykiri olarak ülke içinde satan, satisa arz eden, baskalarina veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satin alan, kabul eden, bulunduran kisilerin bu fiilleri okul, yurt, hastane, kisla veya ibadethane gibi tedavi, egitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunlarin varsa çevre duvari, tel örgü veya benzeri engel veya isaretlerle belirlenen sinirlarina iki yüz metreden yakin mesafe içindeki umumi veya umuma açik yerlerde islemeleri hâlinde haklarinda verilecek cezalarin yari oraninda artirilmasi öngörülmektedir. Anilan bentte yer alan “...gibi...” ibaresi itiraz konusu kurali olusturmaktadir.

Basvuru Gerekçesi

Basvuru kararinda özetle; itiraz konusu kuralin uyusturucu veya uyarici madde ticareti suçunun ilgili madde metninde açikça sayilmayan yerlerde de islenmesi hâlinde cezanin artirilmasini öngördügü, bu durumun suçta ve cezada kanunilik ve kiyas yasagi ilkeleriyle bagdasmadigi belirtilerek kuralin Anayasa’ya aykiri oldugu ileri sürülmüstür.

Mahkemenin Degerlendirmesi

Anayasa’nin 38. maddesinin birinci fikrasinda “Kimse, islendigi zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadigi bir fiilden dolayi cezalandirilamaz; kimseye suçu isledigi zaman kanunda o suç için konulmus olan cezadan daha agir bir ceza verilemez” denilerek suçun kanuniligi, üçüncü fikrasinda da “Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur” denilerek cezanin kanuniligi ilkesi güvence altina alinmistir. 

Anayasa’nin anilan maddesinde yer alan suçta ve cezada kanunilik ilkesi uyarinca hangi fiillerin yasaklandiginin ve bu yasak fiillere verilecek cezalarin hiçbir kuskuya yer birakmayacak biçimde kanunda gösterilmesi, kuralin açik, anlasilir ve sinirlarinin belirli olmasi gerekmektedir. Kisilerin yasak fiilleri önceden bilmeleri düsüncesine dayanan bu ilkeyle temel hak ve özgürlüklerin güvence altina alinmasi amaçlanmaktadir.

Hukuk devletinde ceza hukukuna iliskin düzenlemeler bakimindan kanun koyucu; Anayasa’nin temel ilkelerine bagli kalmak kosuluyla toplumda belirli eylemlerin suç sayilip sayilmamasi, suç sayildiklari takdirde hangi çesit ve ölçüde ceza yaptirimlariyla veya seçenek yaptirimlarla karsilanacagi, hangi hâl ve hareketlerin agirlastirici ya da hafifletici öge olarak kabul edilecegi gibi konularda takdir yetkisine sahiptir.

Anilan Kanun’un 188. maddesinin (4) numarali fikrasinin itiraz konusu kuralin da yer aldigi (b) bendine göre ceza artirimi için öncelikle suçun islendigi toplu bulunulan bina ve tesislerin genel veya herkesin serbestçe girebilecegi yer olmasi, bu bina ve tesislerin örnekleme suretiyle sayilan okul, yurt, hastane, kisla veya ibadethane gibi tedavi, egitim, askerî ve sosyal amaçla kullanilmasi gerekir. Ayrica bu bina ve tesislerin degisik sekillerde belirlenen sinirlarina iki yüz metreden yakin uzaklikta bulunan yerlerde de suçun islenmesi cezanin agirlastirilmasina sebep olacaktir.

Kuralla korunmak istenen hukuki yarar kamu sagliginin korunmasidir.  Bu baglamda takdir yetkisi kapsaminda kanun koyucu, tedavi, egitim, askerî ve sosyal amaçlarla toplu bulunulan bina ve tesisler ile buralara belirli uzaklikta bulunan umumi veya umuma açik yerlerde suçun islenmesini söz konusu eylemlerin topluma yayilmasini saglayan bir etken olarak görerek bunu agirlastirici bir sebep olarak kabul etmis ve suçun yayginlasmasini önlemeyi amaçlamistir.

Umumi veya umuma açik yerler kapsamina giren farkli sosyal amaçlarla toplanilacak bina ve tesislerin özellikle ekonomik, kültürel, sosyal iliskilerin çesitlilik gösterdigi çagimizda tek tek sayilmasi ve önceden öngörülmesi mümkün degildir. Kanun koyucu sadece tedavi, egitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesislerin okul, yurt, hastane, kisla veya ibadethane gibi yerler olabilecegini belirterek bu bina ve tesislere örnekler vermistir. Bu itibarla kural, örnekleme suretiyle belirtilen tedavi, egitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesislere benzer nitelikteki yerleri ifade etmektedir.

Bu baglamda kuralla ilgili olarak suçun islendigi yerin, somut olayin özellikleri dikkate alinip anilan bentte sayilan örnekler de gözetilerek tedavi, egitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesis olup olmadigi yargi organlarinca belirlenecek ve kural bu suretle uygulanacagindan kuralin kanunilik ilkesine aykiriligindan söz edilemez.

Anayasa Mahkemesi açiklanan gerekçelerle kurallarin Anayasa’ya aykiri olmadigina karar vermistir.

https://www.anayasa.gov.tr/



Şimdi Ara
Hemen Sor