Hacizli araç, hacizleri il birlikte satılabilir mi? Haciz şerhleriyle yeni malik adına tescil edilebilir mi?

vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdff789400000000bc01000001000200

Noterde satin aldigi araci süresinde kendi adina tescil ettirmeyen vatandas, aradan 10 yil geçtikten sonra tescil talebinde bulunmus ve araç üzerinde  hacizler bulundugu ve hacizlerin kaldirilmadigi müddetçe tescil isleminin yapilmayacagi gerekçesi ile talebi reddedilmistir.

Araç üzerindeki haciz serhleri, araç noter satis sözlesmesi ile satildiktan sonra eski malikin borçlari nedeniyle islenmistir.

Tescil talebinin reddi isleminin iptali için açilan davada Danistay, mevzuat hükümlerine göre hacizli bir aracin satisinin yasaklanmadigini, ancak haciz koyduran alacaklilarin korunmasi amaciyla aracin hacizli olarak satilip haciz serhleriyle birlikte tescil edilebilecegini ifade ederek; dava konusu olayda da davacinin araci aldigi tarihten sonra araç üzerine eski malik adina islenen haciz serhlerinin tescile engel olmayacagina, araç üzerindeki hacizlerle birlikte trafik tescil kaydinin yapilmasi gerektigine karar vermistir.

DANISTAY

ONBESINCI DAIRE

E. 2014/4169

K. 2018/195

T. 18.01.2018

Istemin Özeti : Idare Mahkemesi’nin 27.12.2013 tarih ve E:2013/249; K:2013/1326 sayili kararinin hukuka uygun olmadigi ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulmasi istenilmektedir.

Savunmanin Özeti :Savunma verilmemistir.

Danistay Tetkik Hakimi : 

Düsüncesi : Temyize konu Idare Mahkemesi kararinin bozulmasi gerektigi düsünülmektedir.

TÜRK MILLETI ADINA

Karar veren Danistay Onbesinci Dairesi’nce tetkik hakiminin açiklamalari dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek geregi görüsüldü:

Dava; 16 XX XXX plakali, 1977 model traktörün davaci adina tescili talebinin reddine dair 14.01.2013 tarih ve ….. sayili islemin iptali istemiyle açilmistir.

Idare Mahkemesi’nce; davacinin, araci satin aldigi tarihte üzerinde herhangi bir haciz bulunmadigi ve Kanun’dan dogan yükümlülügünü yerine getirmeyerek süresi içinde tescil yaptirmadigindan saticinin borcundan kaynakli hacizler konuldugu ve hacizli araçlarin tesciline iliskin kurallara göre islem tesis etmis olan idarenin kusurlu bir eyleminden söz etme olanagi bulunmadigi gerekçesiyle davanin reddine karar verilmistir.

Davaci tarafindan, hukuka aykiri oldugu ileri sürülen anilan Idare Mahkemesi kararinin temyizen incelenerek bozulmasi istenilmektedir.

2918 sayili Karayollari Trafik Kanunu’nun 24.12.2009 tarih ve 5942 sayili Kanun ile degistirilen ” Araçlarin satis, devir ve tescili ile bu islemlerle ilgili yetki ve sorumluluk ” baslikli 20. maddesinin (d) bendinde; tescil edilmis araçlarin her çesit satis ve devirlerinin satis ve devri yapilacak araçtan dolayi motorlu tasitlar vergisi, gecikme faizi, gecikme zammi, vergi cezasi ve trafik idari para cezasi borcu bulunmadiginin tespit edilmesi ve tasit üzerinde satis ve/veya devri kisitlayici herhangi bir tedbir veya kayit bulunmamasi halinde, araç sahibi adina düzenlenmis tescil belgesi veya trafik tescil kayitlari esas alinarak noterler tarafindan yapilacagi, noterler tarafindan yapilmayan her çesit satis ve devirlerin geçersiz oldugu, satis ve devir isleminin siciline islenmek üzere üç isgünü içerisinde ilgili trafik tescil kurulusu ile vergi dairesine bildirilecegi, bu bildirimle birlikte alici adina trafik tescil islemi gerçeklesmis sayilacagi, satis ve devir tarihi itibariyle, 197 sayili Motorlu Tasitlar Vergisi Kanunu hükümleri uyarinca eski malikin vergi mükellefiyeti sona erecegi ve yeni malikin vergi mükellefiyetinin baslayacagi … hükümlerine yer verilmistir.

Dava dosyasinin incelenmesinden, davacinin söz konusu araci Yenisehir Noterliginin 27.12.1993 gün ve …..yevmiye numarali araç satis sözlesmesi ile satin aldigi, yukarida aktarilan Kanun maddesinde öngörülen sürede araci adina tescil ettirmedigi, 14.01.2013 tarihli dilekçeyle söz konusu aracin kendi adina tescili için yapmis oldugu tescil basvurusunun, araç üzerinde bulunan 27 adet haczin (takyidatin) kaldirilmasi halinde yapilabilecegi gerekçesiyle reddedilmesi üzerine bakilmakta olan davanin açilmis oldugu anlasilmaktadir.

2004 sayili Icra Iflas Kanununun 86. maddesinde; borçlunun, alacaklinin muvafakati ve icra memurunun müsaadesi alinmaksizin mahcuz tasinir mallarda tasarruf edemeyecegi, haczi koyan memur hilafina hareketin cezai mesuliyeti müstelzim oldugunu borçluya ihtar edecegi, haczedilmis olan tasinir mal üzerinde üçüncü sahsin zilyedlik hükümlerine dayanarak iyi niyetle iktisabettigi haklarin sakli oldugu, iyi niyet kaidelerine aykiri olarak mahcuz tasinir mal üzerinde üçüncü sahsin iktisabettigi haklarin, alacaklinin hacizle o mala taallük eden haklarini ihlal ettigi nispette batil oldugu hükmü yer almaktadir.

Olayda; davacinin araci noter satis sözlesmesi ile satin aldiktan sonra 2004 sayili Kanun kapsaminda eski malikin borçlari nedeniyle haciz serhlerinin islendigi, idarece araç üzerinde halihazirda bulunan haciz serhleri nedeniyle aracin davaci adina tescilinin yapilmadigi görülmektedir.

Yukarida aktarilan mevzuatin degerlendirilmesinden; hacizli bir aracin satisinin yasaklanmadigi, ancak haciz koyduran alacaklilarin korunmasi amaciyla aracin hacizli olarak satilabilecegi ve buna bagli olarak haciz serhleriyle birlikte tescil edilebilecegi, dava konusu olayda da davacinin araci aldigi tarihten sonra araç üzerine eski malik adina islenen haciz serhlerinin tescile engel olmayacagi, davacinin tescili talep ettigi tarih itibariyle araç üzerindeki hacizlerle birlikte trafik tescil kaydinin yapilmasi gerektigi sonucuna ulasilmistir.

Ayrica araç, adina hacizli olarak tescil edilecek davacinin, söz konusu araç üzerindeki hacizlerin kaldirilmasina iliskin taleplerini adli yargi merciilerinde ileri sürebilecegi de açiktir.

Bu durumda; dava konusu islemin iptaline karar verilmesi gerekirken, davanin reddi yolunda verilen Idare Mahkemesi kararinda hukuki isabet bulunmamaktadir.

Açiklanan nedenlerle, Idare Mahkemesi’nin 27.12.2013 tarih ve E:2013/249; K:2013/1326 sayili kararinin BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanin adi geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayili Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayili Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fikrasi ve 54. maddesinin 1. fikrasi uyarinca bu kararin teblig tarihini izleyen günden itibaren onbes gün içinde karar düzeltme yolu açik olmak üzere, 18.01.2018 tarihinde oybirligiyle karar verildi.



Şimdi Ara
Hemen Sor