Trafik kazasından kaynaklı cismani zarar, iş göremezlik tazminatı, tedavi gideri, manevi tazminat

vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdffe21c030000008e06000001000200

Ölümlü trafik kazasi, Yargilamanin Devami Sirasinda Ölen Davacinin Davada Taraf Olma Ehliyetinin Son Buldugu Malvarligina Iliskin Olan Tazminat Haklarinin Mirasçilarina Geçtigi, Trafik kazasindan kaynakli is göremezlik tazminati, tedavi gideri, manevi tazminat talebi


ANKARA BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI
26. HUKUK DAIRESI
E. 2019/1359
K. 2022/500
T. 3.3.2022

TRAFIK KAZASINDAN KAYNAKLANAN CISMANI ZARAR NEDENIYLE IS GÖREMEZLIK TAZMINATI TEDAVI GIDERI ILE MANEVI TAZMINAT ISTEMI 

Henüz Karar Kesinlesmeden Yargilamanin Devami Sirasinda Ölen Davacinin Davada Taraf Olma Ehliyetinin Son Buldugu Malvarligina Iliskin Olan Tazminat Haklarinin Mirasçilarina Geçtigi Ölüm ile Kisilik Haklari ve Vekillik Iliskisinin Son Buldugu Ölü Kisi Lehine Hüküm Kurulamayacagi Anlasilmakla Mahkemece Öncelikle Müteveffanin Yasal Mirasçilari Davaya Dahil Edilerek Taraf Teskilinin Saglanmasi Gerektigi 

DAVACININ ÖLÜMÜ HALINDE IS GÖREMEZLIK TAZMINATININ HESABI 

Hükme Esas Alinan Aktüer Bilirkisi Raporunda Davacinin Muhtemel Bakiye Ömür Sonu 2032 Yili Kabulüyle Geçici ve Kalici Isgöremezlik Tazminati Hesaplandigi - Davacinin Vukuatli Aile Nüfus Kaydina Göre Karar Tarihinden Sonra Vefat Ettigi Anlasildigi/Gerçek Durum Varken Varsayimlara Dayali Tazminat Hesabi Yapilamayacagindan Müteveffanin Vefat Ettigi Tarihe Kadar Kalici Is Göremezlik Tazminatinin Hesaplanmasi Yönünden Bilirkisiden Ek Rapor Alinarak Sonucuna Göre Bir Karar Verilmesi Gerektigi 

TALEPLE BAGLILIK

 Davaci Vekilinin Bakici Giderine Iliskin Talebi Olmadigi Halde Mahkemece HMK'nin 26. Maddesine Aykiri Olarak Talebin Asilarak Bakici Giderine Hükmedilmis Olmasinin Dogru Görülmedigi 

ADLI TIP KURUMU RAPORU

Ankara ATK'nun Raporu ile 3. Ihtisas Dairesi ATK'nun Raporlari Arasinda Çeliski Oldugundan Davalilarin Itirazlari da Degerlendirilerek Çeliskinin Giderilmesi Davacinin Maluliyet Orani Maluliyetinin Varligi Halinde Maluliyet ile Dava Konusu Kaza Arasindaki Illiyet Bagi Davacinin Kaza Öncesi Hastaligi ve Ameliyatlarinin Kaza Sonrasi Maluliyetine Etkisi Yönünden Adli Tip Kurumu Genel Kurulu'ndan Rapor Alinarak Sonucuna Göre Karar Verilmesi Gerektigi

6098/m.49,56

ÖZET : 

Dava, trafik kazasindan kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli is göremezlik tazminati, tedavi gideri ile manevi tazminat istemine iliskindir.

Hükme esas alinan aktüer bilirkisi raporunda davacinin, muhtemel bakiye ömür sonunun 05.08.2032 tarihi olarak kabulüyle geçici ve kalici isgöremezlik tazminati hesaplanmistir. Ne var ki adi geçen davacinin vukuatli aile nüfus kaydina göre karar tarihinden sonra 06.04.2019 tarihinde vefat ettigi anlasilmistir. Gerçek durum varken, varsayimlara dayali tazminat hesabi yapilamaz. Henüz karar kesinlesmeden, yargilamanin devami sirasinda ölen davacinin davada taraf olma ehliyetinin son buldugu, davacinin malvarligina iliskin olan tazminat haklarinin mirasçilarina geçtigi, ölüm ile kisilik haklari ve vekillik iliskisinin son buldugu, ölü kisi lehine hüküm kurulamayacagi anlasilmakla; mahkemece öncelikle, müteveffanin yasal mirasçilari davaya dahil edilerek taraf teskilinin saglanmasi ve daha sonra müteveffanin vefat ettigi tarihe kadar kalici is göremezlik tazminatinin hesaplanmasi yönünden hükme esas alinan tazminat raporunu düzenleyen bilirkisiden ek rapor alinarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu hususlar gözetilmeden hüküm tesisi isabetli görülmemistir.

Davaci vekilinin bakici giderine iliskin talebi olmadigi halde mahkemece HMK'nun 26. maddesine aykiri olarak talebin asilarak bakici giderine hükmedilmis olmasi dogru görülmemistir.

Yine, Ankara ATK'nun raporu ile 3. ihtisas Dairesi ATK'nun raporlari arasinda çeliski oldugundan davalilarin itirazlari da degerlendirilerek çeliskinin giderilmesi, davacinin maluliyet orani, maluliyetinin varligi halinde maluliyet ile dava konusu kaza arasindaki illiyet bagi; davacinin kaza öncesi hastaligi ve ameliyatlarinin kaza sonrasi maluliyetine etkisi yönünden Adli Tip Kurumu Genel Kurulu'ndan rapor alinarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayali hüküm tesisi isabetli görülmemistir.

DAVA : 

Mahalli mahkemesince verilen karara karsi davalilar ... ve ... vekili ile ... ... A.S. vekili tarafindan süresi içinde istinaf kanun yoluna basvurulmus olup, basvuru sartlarinin yerine getirildigi dosya üzerinde yapilan ön inceleme ile anlasilmakla yapilan istinaf incelemesi sonunda;

TARAFLARIN IDDIA VE SAVUNMALARI

Davaci vekili dava dilekçesinde özetle; 05.11.2011 tarihinde davalilarin isleteni, sürücüsü ve trafik sigortacisi oldugu aracin davacinin içinde yolcu olarak bulundugu araca çarpmasi sonucunda davacinin agir derecede yaralandigini, davacinin ev hanimi oldugunu, kazadan sonra üç kez ameliyat geçirdigini, tümörlü kalça protezine ihtiyaci olmasina ragmen SGK tarafindan karsilanmadigi için temin edilemedigini, davacinin maluliyetinin mahkemece belirlenmesini, fazlaya iliskin haklari sakli tutularak meydana gelen trafik kazasinda bedensel zarar nedeniyle 6100 Sayili Kanun'un 107. maddesi uyarinca toplanacak delillere göre davacinin geçici isgöremezlik nedeniyle is ve kazanç kaybi, sürekli isgöremezlik (kalici sakatlik) nedeniyle çalisma gücü ve kazanç kaybi, tedavi giderleri ve tüm iyilesme sürecinde yapilan ve yapilacak her türlü masraflar, ekonomik gelecegin sarsilmasindan dogan kayiplar belirlenerek davali isleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, ... sirketi yönünden dava tarihinden itibaren isleyecek faiziyle birlikte birlikte davalilardan ortaklasa ve zincirleme olarak; sorumlulugun derecesine ve maddi zararin kapsamina göre, yargilamanin son asamasinda miktari bildirilecek manevi tazminatin, olay tarihinden isleyecek faiziyle birlikte davali sürücü ve isletenden ortaklasa ve zincirleme olarak tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmis; 11.02.2014 tarihli dilekçesi, 04.04.2014 tarihli durusmadaki beyaninda belirsiz alacak davasi olarak açtiklari davada 1.250,00 TL geçici isgöremezlik, 1.250,00 TL sürekli isgöremezlik ve 1.250,00 TL tedavi gideri olarak dava degerini 3.750,00 TL; manevi tazminat olarak da 3.750,00 TL olarak açiklamis; 11.06.2018 tarihli islah dilekçesi ile de 6.801,42 TL SGK'ca ödenmeyen tedavi gideri, 25.498,23 TL geçici isgöremezlik tazminati, 67.995,86 TL kalici isgöremezlik tazminati, 35.649,09 TL bakici gideri olmak üzere toplam 135.944,60 TL maddi tazminatin davali sürücü ve isletenden kaza tarihinden, ... sirketinden dava tarihinden isleyecek yasal faiziyle davalilardan müstereken ve müteselsilen tahsilini talep etmistir.

Davalilar ... ve ... vekili, Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli oldugunu, ...'nin kazada kusurlu olmadigini, kesif yapilarak kusur durumunun belirlenmesini, davacinin beyanina göre kazadan 1,5 yili önce kalça ameliyati geçirdigini, yaralanmasinin kaza ile ilgisi bulunmadigini, illiyet baginin davaci tarafindan ispatlanmasi gerektigini, manevi tazminat istemi yönünden dava harci yatirmadigindan geçerli bir davanin varligindan söz edilemeyecegini belirterek davanin reddini savunmustur.

Davali ... ... A.S. vekili, davaci tarafindan davadan önce ... sirketine basvuru yapilmadigini, kazaya karisan ... plakali aracin 27.08.2011-19.02.2012 tarihleri arasi davali sirkete ZMMS ile ... olup poliçe limitinin 200.000,00 TL oldugunu, manevi tazminat talebinin teminat disi oldugunu, sorumluluklarinin kusur ve poliçe limitiyle sinirli oldugundan kusur ve maluliyet konusunda ATK ‘dan, tazminat yönünden de aktüer bilirkisiden rapor alinmasi gerektigini belirterek davanin reddini istemistir.

ILK DERECE MAHKEMESI KARARI

Mahkemece, kaza tespit tutanaginda davali ...'in tam kusurlu oldugu, diger araç sürücüsünün kusuru olmadiginin belirtildigi, kazaya iliskin Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2012/1084 Esas sayili yargilamasinda alinan kusur raporuna göre davali ...'in tam kusurlu oldugu, davacinin ... Adli Tip Anabilim Dali Baskanligi tarafindan düzenlenen 29.05.2015 tarihli raporda davacinin daha önce yapilan sag kalça protezine yönelik 2007-2009 yillarinda olusan kirik nedeniyle ameliyat yapildigi, dava konusu trafik kazasi sonucunda kalça protez enfeksiyonu gelistigi bu nedenle 3 ay süreyle is göremez halde kaldigi, genel çalisma gücünü kaybetmediginin belirtildigi, Adli Tip Kurumu 3. Ihtisas Dairesi tarafindan düzenlenen 16/12/2016 tarihli raporda davacinin kaza sonrasinda femur protezinin yerinden ayrildigi daha sonra protez revizyonu yapildigi bu süreçte enfeksiyon gelistigi anlasilmakla kazaya bagli is gücü kaybinin %23 oraninda oldugu ve 36 ay süreyle is gücü kaybina ugradiginin belirtildigi, bilirkisi tarafindan düzenlenen 04/01/2018 tarihli raporda bakici giderine yönelik talep disinda 4.235,00 TL tedavi gideri yapacaginin belirlendigi, davacinin geçici, sürekli is gücü kaybi ve bakici gideri tazminatinin belirlenmesi için alinan 10/05/2018 tarihli son bilirkisi raporunda davacinin asgari ücret düzeyinde gelir elde ettigi ve PMF yasam tablosuna göre belirlenen ilkeler ile 36 ay geçici ve %23 oraninda is gücü kaybina ugradigi dikkate alinarak ve 36 ay boyunca bakiciya ihtiyaç duyacagi kabul edilerek yapilan hesaplamada geçici is gücü kaybi zararinin 25.498,23 TL, sürekli is gücü kaybi zararinin 67.995,86 TL, bakici giderinin 35.649,09 TL oldugunun belirtildigi, davacinin kaza nedeniyle ugradigi yaralanmaya bagli manevi tazminat talebinde bulundugu, davacinin yaralanmasinin niteligi kazanin meydana gelmesinde davali tarafin tam kusurlu olmasi taraflarin sosyal ve ekonomik durumlari dikkate alinarak 2.000,00 TL manevi tazminatin takdirinin uygun görüldügü, açiklanan nedenlerle maddi tazminat isteminin kismen kabulüne her ne kadar kisa kararda toplam tazminat miktari 135.944,06 TL yazilmis ise de tazminat kalemleri yönünden sonuç dogurmayan maddi hata oldugundan toplam maddi tazminat tutari 133.378,18 TL olarak belirlenmis olmakla ayrica tavzih karari yazilmadigi gerekçesiyle davanin kismen kabulüne, 4.235,00 TL tedavi gideri, 25.498,23 TL geçici is gücü kaybi, 67.995,86 TL sürekli is gücü kaybi, 35.649,09 TL bakici gideri olmak üzere toplam 133.378,18 TL maddi tazminatin davalilardan davali ... ve ...'dan kaza tarihinden, davali ... sirketinden dava tarihinden itibaren isleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline, 2.000,00 TL manevi tazminatin kaza tarihinden itibaren isleyecek yasal faizi ile birlikte davalilar ... ve ...'dan müteselsilen tahsiline karar verilmis; hükme karsi davalilar ... ve ... vekili ile ... ... As.vekili tarafindan istinaf kanun yoluna basvurulmustur.

ILERI SÜRÜLEN ISTINAF SEBEPLERI

Davalilar ... ve ... vekili istinaf basvuru dilekçesinde özetle;

Hukukun haksiz fiil magduru ve zayif kisilere sagladigi tazminat imkaninin gelir saglayici bir mekanizma olarak görülmesinin sonucuna davalilarin katlanmaya zorlanmasinin asla kabul edilemeyecegini,

Davacinin dava konusu durumu ile kaza arasinda illiyet bagi bulunmadigini, bu nedenle davalilara kusur atfedilmesinin hukuka aykirilik teskil ettigini, davaci yanin is göremezligine iliskin tek ve asli sebebin trafik kazasi olarak degerlendirilmesinin kabul edilemeyecegini, davacinin dava konusu kaza tarihinden önce sag total kalça artroplasti ameliyati oldugunu, ayni bölgede kirik olustugunu ve konservatif tedavi gördügünü, dava kapsaminda alinan bilirkisi raporu ve ATK raporlarinda ise olusan maluliyetin tek ve asli sebebinin meydana gelen kazaymis gibi degerlendirmelerde bulunuldugunu, bu durumun davalinin kusur oraninin haksiz olarak artmasina ve davacinin is göremezligine iliskin tazminatin haksiz ve mesnetsiz olarak davalilar üzerinde birakilmasina sebebiyet verdigini, Dosya kapsamina kazandirilan ... ... Hastanesi'nden alinan raporlara göre ve daha öncesinde beyan ve itirazlarinda belirttikleri üzere davacinin maluliyetinin asil sebebinin kaza öncesinde davacida görülen patolojik sebepler oldugunu, olayin zamanin akisi içinde öncelik-sonralik sirasi yönünden birbirini izlemesine ragmen, her zaman birbirinin sebep ve sonucu iliskisini dogurmadigini, davaci tarafin kazadan önce söz konusu sag kalça kemigi üzerinde protez takilacak kadar büyük bir rahatsizlik yasadigi, kiriginin ve saglik problemlerinin oldugunun hastane raporlariyla da sabit oldugunu, 20.02.2007-03.04.2007 tarihli Epikrizlerinde; Faset sendromu oldugu, faset eklem blokaji tedavisi uygulandigi, 02.05.2007-05.05.2007 yatis ve çikis tarihli Epikrizinde; Sag opere kalça protezi, femoral stemde kirilma tanisi oldugu, kafes kullanilarak revizyon antroplastisi tedavisi uygulandigi,- 08.05.2007 tarih ve 9617/07 Sayili Raporunda; Daha önce baska bir merkezde sag total kalça artroplasti ameliyati yapildigi, hastanin femoral komponent stem ortasinda yük mekaniginin düzensiz geçisi ve muhtemel shielding nedeni ile kirik olustugu, hastanin kirik stemli protez ile yürüyememesi ve agrisi olmasi nedeni ile femurdan kapak çikartilarak kirik stem çikartildigi, femur kafes ve greft destegi ile femoral stem revizyonu yapildigi, 21.08.2009 tarihli Raporunda; 21.08.2009 tarihinde Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü'ne sag uyluk agrisi sikayeti ile müracaat eden hastanin yapilan muayenesi, kan tetkikleri ve çekilen sag kalça grafisi sonucunda koksartroz tespit edildigi, hastaya konservatif tedavi önerildigi, 11.12.2009 yatis 14.12.2009 çikis tarihli Epikrizinde; Sag total kalça ameliyatlisi hastanin agrisi oldugu, femoral stem kirigi tanisiyla sag total kalça protezi femoral stem revizyonu + osteotomi büyük kemik ameliyati yapildigi, ... ... Hastanesi'nin 05.11.2011 yatis 10.11.2011 çikis tarihli Epikrizinde; Araç içi trafik kazasi nedeniyle sag kalçada agri, hareket kisitliligi oldugu, daha önce kalça protezi revizyonlari (kirik nedeniyle) yapilan hastanin kaza sonrasinda hareket kisitliligi oldugunun belirtildigini anilan hastane ve tedavi sürecinin kaza ile davacinin maluliyeti arasinda geçerli bir illiyet bagi bulunmadigini gösterdigini bu hususun 29.05.2015 tarihli ATK raporu ile de sabit oldugunu,

29.05.2015 tarihli ATK Raporunda "Vücudun genel çalisma gücünden kaybetmedigi ve 3 (ay) süre ile is göremezlik halinde kaldigi" kanaatinde bulunulmasina ragmen 16.12.2016 Tarihli ATK Raporunda " davacinin %23 oraninda meslek kazanma gücünden kaybetmis sayilacagi ve geçici is göremezlik süresinin 36 aya kadar uzayabilecegine" karar verildigini, iki rapor arasinda çeliski giderilmeden dosyanin hesap bilirkisisine gönderilerek eksik yargilamaya sebebiyet verildigini, davacinin bizzat kendi beyaninda kazadan yaklasik 1,5 yil önce bacagina protez takildigini açikça ifade ettigini, davacinin bacagina protez takilmasini gerektiren olayin arastirilmasi, su anki saglik durumu ile trafik kazasinin arasindaki illiyet baginin ortaya çikarilmasi ve eger daha önceki olay olmasaydi sadece bu trafik kazasi sonucu yine davacinin durumu ayni mi olurdu, bunun arastirilmasi gerekirken bilirkisi raporuna dayanak olarak gösterilen ilgi adli tip raporunda bu konuda bir açiklama bulunmamakla birlikte mevcut durum üzerinden degerlendirme yapildigini,

Mevcut dava dosyasinda kusur raporu alinmadan, ceza dosyasindaki kusur raporuna göre yapilan degerlendirme sonucu davalinin asli kusurlu oldugunun kabulüyle %100 kusur orani atfedilmis gibi sonuca gidilerek hüküm kurulmasi nedeniyle dürüstlük kurali ve hakkaniyete aykiri bu hükmün bozulmasi gerektigini, 6098 Sayili Türk Borçlar Kanunu'nun 74. maddesi; "Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadigi, ayirt etme gücünün bulunup bulunmadigi hakkinda karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bagli olmadigi gibi, ceza hâkimi tarafindan verilen beraat karariyla da bagli degildir. Ayni sekilde, ceza hâkiminin kusurun degerlendirilmesine ve zararin belirlenmesine iliskin karari da, hukuk hâkimini baglamaz." hükmüne haiz oldugunu, Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2012/1084 Esas sayili dosyasi kapsaminda alinan 30.11.2012 tarihli davalinin tam kusurlu olduguna yönelik alinan raporun hukuk davasi asamasinda özellikle dava sonucunun yüksek meblag içermesi ve davali yani maddi yönden fazlasiyla etkileyecegi hususu göz önüne alinmadan davaya esas alinmasinin eksik ve hakkaniyete aykiri sonuçlar dogurdugunu, bilirkisi raporlarina karsi yapilmis olan tüm itirazlar ve bilirkisi raporundan sonra raporda birçok teknik eksiklik bulundugu yönünde dosyaya sunduklari bilgi ve belgeler degerlendirmeden yani dosyanin esasi olarak görülen kusur yönünden yapilmasi gereken hukuki tartismalar giderilmeden verilen eksik ve hukuka aykiri hükmün bozulmasi gerektigini, dosyaya konuyla ilgili sunulmus olan bilirkisi raporlarinin birbiri ile asiri derecede çeliskili oldugunu, raporlar arasinda açik bir sekilde çeliski mevcutken bu çeliski giderilmeden kurulmus hükmü kabul etmenin mümkün olmadigini, kusur yönünde kesin bir tespit henüz yapilmamis olup mahkemece yapilmasi gereken öncelikli islemin raporlar arasindaki çeliskilerin giderilmedigini, dosyaya eksiklikleri ve raporun yanlis yönlerini teknik olarak ispatlama amaciyla sundugu belgeler incelenmeden ve hangi oranla ve ne miktar üzerinden davanin sonuçlanacagi belli degilken karsi tarafin %100 kusurluymusuz gibi sonuca gidilerek hüküm kurulmasini kabul etmediklerini, kaza tarihinde ... ... Hastanesinden alinan 05.11.2011 tarih ve .../... numarali raporda temel psikiyatrik muayenesi yapilarak "Psikopatolojik bulgu saptanmadi" seklinde degerlendirme yapildigini, bu hususun yerel mahkemede hüküm asamasinda dikkate alinmadigi gibi manevi tazminatin harç eksikligi ve degeri belirtilmemesi gibi nedenlerle basta reddi gerekirken kabul edilmesinin eksik ve hatali yargilamanin ürünü oldugunu, manevi tazminata özelligi nedeniyle faiz yürütülmesine imkan bulunmadigini bu durumun Yargitay kararlariyla ve doktrinde de sabit oldugunu, bu nedenle kaza tarihinden itibaren faiz yürütülmesi hususunun düzeltilmesi gerektigini,

Manevi tazminat patrimuanda meydana gelen bir eksilmeyi karsilamaya yönelik bir tazmin araci degil, manevi bir tatmin araci oldugunu, diger yandan faizin ise, belli bir paranin getirisi oldugunu, baska türlü giderim yollarinin bulunmamasi veya yetersiz kalmasi nedeniyle manevi tazminatin degerinin parasal olarak belirlenmesi, manevi tazminata faiz yürütülmesini hakli kilacak bir neden olmadigini, buna göre, belli bir zarar karsiligi olmayip, olay nedeniyle duyulan üzüntünün kismen giderilmesi amacini tasiyan manevi tazminata, özelligi nedeniyle faiz yürütülmesine olanak bulunmadigini belirterek istinaf isteminin kabulüyle Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/511 E. 2018/922 K. ve 23.11.2018 tarihli kararinin kaldirilmasina davanin reddine karar verilmesini talep etmistir.

Davali ... ... AS.vekili istinaf basvuru dilekçesinde özetle;

Bakici giderinin davali ... sirketin teminatinda olmadigini, kaldi ki davaci yanin bakici ihitiyaci bulunduguna iliskin herhangi bir tespit de bulunmadigini, tedavi giderleri SGK tarafindan ödenmekte olup, davacinin bakici gideri talebinin bu yönüyle reddi gerektigini, Hazine Müstesarliginin 05.01.2010 tarihli Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasi ödemelerinde Tedavi Giderleri kapsamina iliskin sektör duyurusunda; “Bilindigi üzere, sakatlik teminati magdurun trafik kazasi nedeniyle iktisadi hayata eksik katilimina bagli olarak ileride ugrayacagi kayiplara iliskin teminat sunmaktadir.Tedavi gideri teminati ise, magdurun iyilesmesi veya vücut bütünlügünün zarar veren olay öncesi duruma dönmesi için tibben yapilmasi zorunlu giderleri içermektedir.”seklinde tanimlama ile tedavi sürecinin bir uzantisi olan bakici gideri teminatinin da tedavi gideri teminati içerisinde yer aldiginin vurgulandigini, bu gerekçelerle de bilirkisi raporunun bu yönüyle hatali olup, haksiz olarak talep edilmis bulunan bakici gideri tazminatinin reddi gerektigini,

Mahkemece hükme esas alinan 16.12.2016 tarihli Adli Tip Kurumu raporunda yalnizca davaci yanin geçici ve kalici maluliyetine iliskin tespit yapilmis olup, davaci yanin bakici ihtiyaci olup olmadigi hususunun incelenmedigini, bu hususta herhangi bir tespit de yapilmadigini hal böyle iken yerel mahkemece bakici ihtiyaci varmiscasina hesap yaptirilarak hüküm kurulmasinin haksiz ve hukuka aykiri oldugunu, Yargitay 21. Hukuk Dairesi 24.112009 tarih 2009/120 Esas ve 2009/15627 Karar sayili ilaminda “…Somut olayda davacinin ilk kez 1974 tarihinde sigortali olarak çalismaya basladigi, ... ve Arastirma Hastanesi Bastabipligi'nin 10.05.2006 tarihli raporu ile hemiperabral hematom hemiparazi teshisi konuldugu, Saglik ve Maluliyet Isleri Daire Baskanligi'nca çalisma gücünün 2/3'ünü kaybetmedigi gerekçesiyle maluliyet ayligi talebinin Kurumca reddedildigi, 26.09.2006 tarihli Yüksek Saglik Kurulu Raporuyla davacinin çalisma gücünün 2/3'ünü kaybetmemis oldugundan malul sayilamayacagina karar verildigi, davacinin itirazi üzerine Adli Tip Kurumu 3. Ihtisas Kurulunun 05.03.2008 tarih ve 1499 Sayili raporu ile davacinin çalisma gücünün 2/3'ünü kaybettiginin tespit edildigi maluliyetin baslangiç tarihinin de 01.06.2007 olarak belirlendigi görülmüstür. Davali Kurum tarafindan Adli Tip Kurumu 3. Ihtisas Kurulu'nun raporuna itiraz edilmistir. YSK raporu ile Adli Tip Kurumu 3. Ihtisas Kurulu'nun raporlari arasindaki mübayenet halinde Adli Tip Kurumu Genel Kurulu'ndan rapor alinmasi gerekirken, çeliski giderilmeden kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmustur…” denildigini, davaci yanin daimi surette bir baskasinin bakimina muhtaç oldugunun tespiti halinde, lehine hesaplanacak bakici gideri zararindan aile içi bakim nedeniyle indirim yapilmasi gerektigini, yerlesik Yargitay içtihatlari geregince davaci için hesaplanan bakici tazminat giderinden %50 oraninda indirim yapilmasi gerektigini davaci yanin da aile içinde bakiminin saglanacagi için lehine hesaplanacak tazminattan hakkaniyet geregi aile içi bakim indirimi yapilmasi gerektigini, Yargitayin yerlesik içtihatlari geregi söz konusu indirimin yapilmasi hakkaniyet geregi oldugunu, gerçek zararin miktarinin ispat külfetinin sigortaliya ait oldugunun vurgulandigini belirterek istinaf isteminin kabulüyle yerel mahkeme kararinin kaldirilmasina davanin reddine karar verilmesini talep etmis,

25.11.2021 tarihli dilekçesi ile de davaci ... 06/04/2019 tarihinde vefat ettigini, bu sebeple davacinin zararinin kaza tarihinden vefat tarihine kadar hesaplanmasi gerektigini, yerel mahkeme ilamindaki tutarlarin davacinin bakiye ömür sonu olan 2032 yilina kadar hesaplama yapilarak olusturuldugunu ancak davacinin 2019 yilinda vefat etmesi sebebiyle artik bilinen bir durum olan 2011 kaza tarihi ile 2019 vefat tarihi arasindaki zararinin hesaplanmasi gerektigini bu sebeple kararin kaldirilarak yeniden bir hesap raporunun alinmasini davanin reddini talep etmistir.

Davaci vekili 02.01.2021 tarihli dilekçesi ile davaci ...‘in vefat ettigini veraset ilami geregi yasayan iki mirasçisi bulundugunu, davacinin mirasçilarinin ... ve ... oldugunu mirasçilarin vekaletnamesinin dilekçe ekinde sunulmus olup mirasçilar ve vekili olarak davaya dahil edilerek, davanin karara baglanmasini talep etmistir.

DELILLERIN DEGERLENDIRILMESI ve GEREKÇE

HMK'nin 355. maddesi geregince istinaf sebepleri ile sinirli olarak ve istinaf edenlerin sifatina göre yapilan istinaf incelemesi sonucunda; Dava; trafik kazasindan kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli is göremezlik tazminati, tedavi gideri ile manevi tazminat istemine iliskindir.

6100 Sayili HMK'nin taraf ehliyetini düzenleyen 50. maddesinde, "medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanin, davada taraf ehliyetine de sahip oldugu", TMK.'nin 28. maddesinde de "kisiligin, çocugun sag olarak tamamiyla dogdugu anda baslayacagi ve ölümle sona erecegi" düzenlenmistir. 4721 Sayili Türk Medeni Kanunu'nun 28/1. maddesi geregince, gerçek kisiler yönünden maddi hukuk bakimindan hak ehliyeti ve usul hukuku bakimindan da taraf ehliyeti ölümle son bulur. Bu nedenle, davaya ölen tarafa karsi veya onun tarafindan devam edilmesine imkan yoktur. Yalniz öleni ilgilendiren, yani mirasçilara geçmeyen haklara iliskin davalar, tarafin ölümü ile konusuz kalir. Yalniz ölen tarafi ilgilendirmeyen ve mirasçilarin malvarligi haklarini etkileyen davalar ise tarafin ölümü ile konusuz kalmaz, bu davalara, ölen tarafin mirasçilari tarafindan veya ölen tarafin mirasçilarina karsi devam edilir. Dava ve taraf ehliyeti HMK'nin 114 ve 115. Maddeleri geregince dava sartlarindan olup, mahkemece yargilamanin her asamasinda resen gözetilmesi gereken hususlardandir.

Somut olayda; davaci ... tarafindan, davaya konu kazada yaralandigi, malul kaldigi ileri sürülerek cismani (geçici ve sürekli is göremezlik, tedavi gideri ) ve manevi tazminat talebinde bulunulmus, davali araç sürücüsü, araç isleteni ve ZMSS sirketi aleyhinde açilmistir. Hükme esas alinan 05.07.2017 tarihli aktüer bilirkisi raporunda davacinin, muhtemel bakiye ömür sonunun 05.08.2032 tarihi olarak kabulüyle geçici ve kalici isgöremezlik tazminati hesaplanmistir. Ne var ki adi geçen davacinin vukuatli aile nüfus kaydina göre karar tarihinden sonra 06.04.2019 tarihinde vefat ettigi anlasilmistir. Gerçek durum varken, varsayimlara dayali tazminat hesabi yapilamaz.

Açiklanan tüm maddi ve hukuki vakialar karsisinda mahkemece; henüz karar kesinlesmeden, yargilamanin devami sirasinda ölen davaci ...'in davada taraf olma ehliyetinin son buldugu, davacinin malvarligina iliskin olan tazminat haklarinin mirasçilarina geçtigi, ölüm ile kisilik haklari ve vekillik iliskisinin son buldugu, ölü kisi lehine hüküm kurulamayacagi anlasilmakla; mahkemece öncelikle, müteveffa ...'in yasal mirasçilari davaya dahil edilerek taraf teskilinin saglanmasi ve daha sonra müteveffanin vefat ettigi tarihe kadar kalici is göremezlik tazminatinin hesaplanmasi yönünden hükme esas alinan tazminat raporunu düzenleyen bilirkisiden ek rapor alinarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazili gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemistir.

Davaci vekilinin dava dilekçesi, 11.02.2014 tarihli açiklama dilekçesi ve 04.04.2014 tarihli durusmadaki beyanlarindan bakici giderine iliskin talebi olmadigi halde mahkemece HMK'nun 26. maddesine aykiri olarak talebin asilarak bakici giderine hükmedilmis olmasi dogru görülmemistir.

Yine, Ankara ATK'nun 29.05.2015 tarihli raporu ile 3. ihtisas Dairesi ATK'nun 16.12.2016 tarihli raporlari arasinda çeliski oldugundan davalilarin itirazlari da degerlendirilerek çeliskinin giderilmesi, davacinin maluliyet orani, maluliyetinin varligi halinde maluliyet ile dava konusu kaza arasindaki illiyet bagi; davacinin kaza öncesi hastaligi ve ameliyatlarinin kaza sonrasi maluliyetine etkisi yönünden Adli Tip Kurumu Genel Kurulu'ndan rapor alinarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayali hüküm tesisi isabetli görülmemistir.

Yukarida açiklanan nedenlerle davalilar ..., ... ve ... ... A.S. vekillerinin istinaf taleplerinin ayri ayri kabulüyle HMK 353/1-a-4-6 maddesi geregince kararin kaldirilmasina, dosyanin ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararin kaldirilma sebebine göre adi geçen davalilar vekillerinin sair istinaf taleplerinin simdilik incelenmesine yer olmadigina karar vermek gerekmistir.

SONUÇ : Gerekçesi yukarida izah edildigi üzere;

1-)Davalilar ..., ... ve ... ... A.S. vekillerinin istinaf taleplerinin ayri ayri HMK.nin 353/1-a-4-6 maddesi geregince kabulüyle Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 23.11.2018 tarih 2013/511 Esas, 2018/922 Karar sayili kararinin KALDIRILMASINA,

Dosyanin yerel mahkemesine GÖNDERILMESINE,

Kararin kaldirilma sebebine göre davalilar ..., ... ve ... ... A.S. vekillerinin sair istinaf taleplerinin simdilik incelenmesine YER OLMADIGINA,

2-)Davalilar ... ve ...‘dan pesin olarak alinan 2.311,91 TL; davali ... ... AS.'den pesin alinan 2.280,00 TL istinaf karar harcinin karar kesinlestiginde ve talepleri halinde yatirdiklarin oranda adi geçen davalilara iadesine,

3-)Davalilar ..., ... ve ... ... A.S. tarafindan yapilan istinaf yargilama giderlerinin yerel mahkemece yeniden kurulacak hükümde dikkate alinmasina,

4-)Kararin taraflara tebligi ve harç iadesi islemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,

Dosya üzerinden yapilan inceleme sonunda, HMK'nin 353/1-a maddesi uyarinca kesin olmak üzere 03.03.2022 tarihinde oybirligi ile karar verildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

kazanci.com.tr



Şimdi Ara
Hemen Sor