Danıştay'dan Hekimlere avukat seçme özgürlüğü !

Danıştay'dan Hekimlere avukat seçme özgürlüğü !

Türkiye Barolar Birligi tarafindan Danistay’a açilan davada, teblig ile hekimlerin görevlerini yerine getirirken, ihmal, hata veya yanlis uygulama nedenleriyle verebilecekleri zararlari karsilamak üzere zorunlu olarak yaptirdiklari mesleki sorumluluk sigortasi uygulamasinda, sigorta sirketlerinin belirledigi avukata vekalet verme zorunlulugu getirdigi savunuluyordu. Danistay’in iptal karariyla saglikçilar, mesleki sorumluluk sigortalari ile ilgili konularda istedikleri avukati seçme özgürlügüne kavustu.

Türkiye Barolar Birligi'nin açtigi davada Danistay, saglikçilarin mesleki sorumluluk sigortasiyla ilgili olarak avukat seçme özgürlügüne kisitlama getiren tebligin iptaline karar verdi 

Hekimlerin, görevlerini yerine getirirken ihmal, hata veya yanlis uygulama nedenleriyle verebilecekleri maddi zararlari karsilamak üzere zorunlu olarak yaptirdiklari mesleki sorumluluk sigortasi uygulamasinda, sigorta sirketlerinin belirledigi avukata vekalet verme zorunlulugu getiren hükmün iptaline karar verildi.

16 Nisan 2016 tarihli Resmi Gazete'de yayimlanan "Tibbi Kötü Uygulamaya Iliskin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasinda Kurum Katkisina Iliskin Usul ve Esaslara Dair Teblig'de Degisiklik Yapilmasina Iliskin Teblig" ile hekimlere karsi açilan davalarin tüm kontrolü sigorta sirketlerine verilmisti.

Hekimin avukatini belirleme özgürlügüne müdahale niteligi tasidigi ve bireyin avukatini seçme hakkina aykiri oldugu gerekçesiyle söz konusu düzenlemenin yürütmesinin durdurulmasi ve iptali istemiyle Türkiye Barolar Birligi tarafindan, Danistay 15. Dairesi’nin 2016/5555 Esasina kayitli açilan davada, Danistay Idari Dava Daireleri Kurulu’nun 2016/1239 YD Itiraz Nolu karari ile yürütmeyi durdurma karari verilmisti.

Danistay 15. Dairenin kapanmasi üzerine, Danistay 10. Daire nezdinde görülmeye devam olunan davada 21.11.2019 tarih ve 2019/7032E, 2019/8575K. sayili karar ile Teblig ile sözlesme özgürlügüne sinirlama getirilmesinin Anayasa'da güvence altina alinan sözlesme hürriyetine aykiri oldugu ve bireyin avukatini serbestçe belirleme hakkinin Teblig ile ortadan kaldirilmasinin hukuka uygun olmadigina karar vererek ilgili maddelerinin iptaline karar vermisti. Davalilar tarafindan yapilan temyiz basvurusu Idari Dava Daireleri Kurulu 07.06.2021 tarih 2020/1440E., 2021/1177K. sayili karar ile reddetti. Böylece iptal karari kesinlesti.

T.C. DANISTAY IDARI DAVA DAIRELERI KURULU 

Esas No: 2020/1440

Karar N o; 2021/1177

TEMYIZ EDEN (DAVALILAR) :1- Cumhurbaskanligi 2- Hazine ve Maliye Bakanligi UETS Kodu; 35756-86578-89300 (E-Tebligat) VEKILI: Hukuk Müsaviri

KARSI TARAF (DAVACI): Türkiye Barolar Birligi Baskanligi VEKILI: Av.

Oguzlar Mah. 1366 Sok. No:3 Türkiye Barolar Birligi Baskanligi Balgat - Çankaya/ANKARA

ISTEMIN KONUSU: Danistay Onuncu Dairesinin 21/11/2019 tarih ve E:2019/7032, K:2019/8575 sayili kararinin temyizen incelenerek bozulmasi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECI Dava konusu istem: 16/04/2016 tarih ve 29686 sayili ResmîGazete'de yayimlanan Tibbi Kötü Uygulamaya Iliskin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasinda Kurum Katkisina Iliskin Usul ve Esaslara Dair Teblig (2010/1)'de Degisiklik Yapilmasina iliskin Teblig'in 2. maddesi ile degistirilen 2010/1 sayili Teblig'in eki Tibbi Kötü Uygulamaya Iliskin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasi Genel Sartiari'nin B.3.4. maddesinin birinci fikrasinin birinci cümlesinde yer alan 'Ve idare" ibaresi, "Sigortali, sigortacinin gösterecegi avukata gereken vekâletnameyi vermek zorundadir" seM'mdekükmâ cümlesi ve "Bu takdirde, sigortaci yalniz seçtigi avukatin giderlerini öder" seklindeki ikinci fikrasinin ikinci cümlesinin iptali istenilmistir. m Daire kararinin özeti: Danistay Onuncu Dairesinin 21/11/2019 tarih ve E:2019/7032, K:2019/8575 sayili karanyla; 2010/1 sayili Teblig ekinde yer alan Tibbi Kötü Uygulamaya Iliskin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasi Genel Sartiari'nin B.3.4. maddesinin birinci fikrasinin birinci cümlesinde yer alan ’Ve /c/are" ibaresinin incelenmesi: 6100 sayili Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Fer'i müdahale" baslikli 66. maddesinde; üçüncü kisinin, davayi kazanmasinda hukuki yarari bulunan taraf yaninda ve ona yardimci olmak amaciyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabilecegi hükmünün düzenlendigi, Buna göre, davanin ihbari halinde sigorta sirketinin, davayi kazanmasinda hukuki yarari bulunan sigortali yaninda ve ona yardimci olmak amaciyla tahkikat sona erinceye kadar fer'i müdahil olarak davada yer alabilecegi, bunun disinda herhangi bir kanuni dayanak olmamasina ragmen müdahilin katilma talebinde bulundugu davayi idare edebilecegine iliskin dava konusu ibarede hukuka uygunluk bulunmadigi, 2010/1 sayili Teblig ekinde yer alan Tibbi Kötü Uygulamaya Iliskin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasi Genel Sartlan’nm B.3.4. maddesinin birinci fikrasinin ikinci cümlesi ile ayni maddenin ikinci fikrasinin ikinci cümlesinin incelenmesi: Mevzuatimizdaki düzenlemelere göre, savunma hakkinin kullanilabilmesi için avukatin yardiminin sart olmadigi, Anayasa'nin 36. maddesinde, "Herkes, mesru vasita ve yollardan faydalanmak suretiyle yargi mercileri önünde davaci veya davali olarak iddia ve savunma ile adil yargilanma hakkina sahiptir"kuralina yer verildigi, 1136 sayili Avukatlik Kanunu'nun 35. maddesinde de, "Dava açmaya yetenegi olan herkes kendi davasina ait evraki düzenleyebilir, davasini bizzat açabilir ve isini takip edebilir" denilmek suretiyle yukarida deginilen hususa vurgu yapildigi, Avukatlik Kanunu'nun 35. ve 63. maddeleri uyannca birey, savunma hakkinin kullaniminda bir baskasinin yardimini istiyorsa o kisinin baro levhasina kayitli ve isten yasaklanmamis bir avukat olmasi gerektigi, savunma hakkinin olmazsa olmazinin ise Avrupa Insan Haklan Sözlesmesi'nin 6. maddesinde de belirtildigi üzere bireyin avukatini serbestçe belirleme hakki oldugu, Anayasa'nin "Çalisma ve sözlesme hürriyeti" baslikli 48. maddesinin birinci fikrasinda; herkesin diledigi alanda sözlesme hürriyetine sahip oldugu, "Temel hak ve hürriyetlerin sinirlanmasi" baslikli 13. maddesinde; temel hak ve hürriyetlerin, özlerine dokunulmaksizin yalnizca Anayasa'nin ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bagli olarak ve ancak kanunla sinirlanabilecegi, bu sinirlamalarin, Anayasa'nin sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykiri olamayacagi, 6098 sayili Türk Borçlar Kanunu'nun "Sözlesme özgürlügü" baslikli 26. maddesinde, taraflarin, bir sözlesmenin içerigini kanunda öngörülen sinirlar içinde özgürce belirleyebilecegi. Avukatlik Kanunu'nun "Avukatlik sözlesmesinin kapsami" baslikli 163. maddesinin birinci fikrasinda ise, Avukatlik sözlesmesinin serbestçe düzenlenecegi hükümlerine yer verilmis olup, sözlesme özgürlügü uyarinca kisilerin hukuksal iliskilerini özgür iradeleriyle ve sözlesmelerle düzenlemekte serbest olduklari, Bu durumda. Anayasa uyarinca sözlesme özgürlügünün sinirlanabilmesinin ancak kanunla mümkün olabilmesi karsisinda, anilan Teblig düzenlemesi ile sözlesme özgürlügüne sinirlama getirilmesinin Anayasa'da güvence altina alinan sözlesme hürriyetine aykin oldugu gibi, kanundan kaynakli bir hak olan bireyin avukatini serbestçe belirlemesi hakkinin Teblig ile ortadan kaldinimasi sonucunu doguran düzenlemelerde hukuka uygunluk bulunmadigi. Öte yandan, sigorta sirketinin sorumlulugunun poliçe tutari ile sinirli oldugu, poliçe tutanni asan kisim yönünden sigortali ile sigortacinin menfaatlerinin çatisabilecegi, sigortali ile sigorta sirketinin ileride hasim konumunda olmalari ihtimali göz önüne alindiginda,sigortalinin, sigortacinin gösterecegi avukata vekâlet vermek zoruiT O ^ij^ça3,^^e sadece bu durumda sigortalinin avukatina iliskin giderlerin ödenecegi yoluntl'kl-düzenlemelerde hukuka uygunluk bulunmadigi gerekçesiyle dava konusu düzenlemelerin iptaline karar verilmistir. TEMYIZ EDENIN IDDIALARI ___ ; Davali idareler tarafindan, düzenlemenin degisiklik öncesi halinde, sigortalinin savunmasini üstlenen avukata iliskin masraflarin, ancak sigorta sirketinin davaya müdahil olmasi durumunda teminat kapsamina girdigi, aksi halde sigorta sirketinin herhangi bir yükümlülügünün bulunmadigi, dava konusu degisiklik ile, sigortalinin savunmasini üstlenen avukata iliskin masraflann sigorta sirketince karsilanip karsilanmayacagi konusunun sigorta sirketinin ihtiyarindan çikarildigi ve böylece sigortacinin sigortaliya daha aktif olarak yardim etmesinin saglandigi, düzenlemeler ile sanigin izni sartiyla sigortacinin da savunmaya yardim etmesinin saglandigi, bununla amaçlananin, ceza muhakemesi anlaminda davaya müdahil olma degil, sigortalinin saglikli ve yeterli savunma yapmasi noktasinda sigortaci tarafindan kendisine destek verilmesi oldugu, dava gibi hukuki ve cezai sorumlulugu dogrudan etkileyen bir süreçte sigortacinin konusunda uzman bir ekip ile davaya aktif olarak katilmasinin sigortaliya daha etkin bir hukuki koruma saglayacagi, sigortaci ve sigortalinin dava arkadasi oldugu ve düzenlemede iki tarafin da hukuki yararinin bulundugu, sigortali tarafindan tutulan avukatin vekâlet ücretinin sigortaci tarafindan ödenmesi isteniyorsa sigortacinin belirledigi avukata vekalet verilmesi gerektigi, sigortalinin dilerse sözlesme özgürlügü uyarinca baska bir avukata vekâlet verebilecegi ancak bu durumda vekâlet ücretinin sigorta sirketinden talep edilemeyecegi ileri sürülmektedir. KARSI TARAFIN SAVUNMASI : Davaci tarafindan, Danistay Onuncu Dairesince verilen karann usul ve hukuka uygun bulundugu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararin bozulmasini gerektirecek nitelikte olmadigi belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektigi savunulmaktadir. DANISTAY TETKIK HÂKIMI KADIR GEYVE'NIN DÜSÜNCESI : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararinin onanmasi gerektigi düsünülmektedir. TÜRK MILLETI ADINA Karar veren Danistay Idari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açiklamalari dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiginden davali idarelerin yürütmenin durdurulmasi istemi hakkinda ayrica bir karar verilmeksizin geregi görüsüldü:

HUKUKI DEGERLENDIRME: Danistay dava dairelerinin nihai kararlarinin temyizen incelenerek bozulmasi, 2577 sayili Idari Yargilama Usulü Kanunu’nun49. maddesinde yer alan; "a) Görev ve yetki disinda bir ise bakilmis olmasi, b) Hukuka aykiri karar verilmesi, c)Usul hükümlerinin uygulanmasinda karari etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunmasi" sebeplerinden birinin varligi hâlinde mümkündür. Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararin bozulmasini gerektirecek nitelikte görülmemistir. KARAR SONUCU: • Açiklanan nedenlerle; 1.Davali idarelerin temyiz istemlerinin reddine, 2.Dava konusu düzenlemelerin yukarida özetlenen gerekçeyle iptaline iliskin Danistay Onuncu Dairesinin temyize konu 21/11/2019 tarih ve E:2019/7032, K:2019/8575 sayili kararinin ONANMASINA, 3. Kesin olarak, 07/06/2021 tarihinde oybirligi ile karar verildi.

Şimdi Ara
Hemen Sor