Bankaların,Tüketici kredilerinde mesnetsiz tahsil ettiği masraflara yönelik verilen yargı kararlarına rağmen benzer uygulamaların hala sürmesi sonrası Yargıtay emsal nitelikte bir karar verdi. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, banka tüketici kredisi kesintileri ile ilgili milyonlarca tüketiciyi yakından ilgilendiren karara imza attı. Yüksek Mahkeme; Banka ile tüketici arasında kurulan Kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak kesintinin yapıldığını davacının rızasının olduğunu yazılı usul kuralları çerçevesinde ispat etmesi gerektiğine hükmetti. Çektiği tüketici kredisi sonrası bankanın tahsil etmek istediği masrafları ödemeyen tüketici, icra takibine maruz kaldı. Tüketici icra takibinin iptali için mahkemeye başvurdu. Mahkeme, takibe yapılan itirazı reddetti. Karar vaktinde temyiz edilmeyince kesinleşti; ancak devreye Adalet Bakanlığı girdi. Bakanlık, kanun yararına bozma talebinde bulununca dosya Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin gündemine geldi. YARGITAY ''KEYFİ MASRAF TAHSİLİNDE BULUNAMAZ' dedi. Emsal nitelikteki kararda, bankaların keyfi Masraf tahsilinde bulunamayacağına vurgu yapıldı. Kararda şöyle denildi: "Dava, davalı bankaca tahsil edilen dava konusu edilen masrafların iadesi için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine yöneliktir. Uyuşmazlık, iadesi talep edilen masrafın yasal olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dosya incelenmesinde, davalının cevap dilekçesini sunmadığı ve müzekkerelere cevabında da sözleşme örneğini göndermediği anlaşılmaktadır. Davacı ile arasında kurulan kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak kesintinin yapıldığı, davacının rızasının olduğu yazılı usul kuralları çerçevesinde davalı tarafından ispat edilmelidir. Mahkemece, davalının sözleşme çerçevesinde alınan masrafın hukuka uygun masraf olduğunu değerlendirip karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma talebinin kabulü ile kararın kanun yararına bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir." haber7.com
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, banka tüketici kredisi kesintileri ile ilgili milyonlarca tüketiciyi yakından ilgilendiren karara imza attı. Yüksek Mahkeme; Banka ile tüketici arasında kurulan Kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak kesintinin yapıldığını davacının rızasının olduğunu yazılı usul kuralları çerçevesinde ispat etmesi gerektiğine hükmetti.
Çektiği tüketici kredisi sonrası bankanın tahsil etmek istediği masrafları ödemeyen tüketici, icra takibine maruz kaldı. Tüketici icra takibinin iptali için mahkemeye başvurdu.
Mahkeme, takibe yapılan itirazı reddetti. Karar vaktinde temyiz edilmeyince kesinleşti; ancak devreye Adalet Bakanlığı girdi. Bakanlık, kanun yararına bozma talebinde bulununca dosya Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin gündemine geldi.
Emsal nitelikteki kararda, bankaların keyfi Masraf tahsilinde bulunamayacağına vurgu yapıldı.
Kararda şöyle denildi:
"Dava, davalı bankaca tahsil edilen dava konusu edilen masrafların iadesi için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine yöneliktir. Uyuşmazlık, iadesi talep edilen masrafın yasal olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dosya incelenmesinde, davalının cevap dilekçesini sunmadığı ve müzekkerelere cevabında da sözleşme örneğini göndermediği anlaşılmaktadır. Davacı ile arasında kurulan kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak kesintinin yapıldığı, davacının rızasının olduğu yazılı usul kuralları çerçevesinde davalı tarafından ispat edilmelidir.
Mahkemece, davalının sözleşme çerçevesinde alınan masrafın hukuka uygun masraf olduğunu değerlendirip karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma talebinin kabulü ile kararın kanun yararına bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir."
haber7.com