Anayasa Mahkemesi (AYM), özel okullarin tasinir ve tasinmaz mallarinin egitim yili sonuna kadar haczedilemeyecegini öngören kurali Anayasaya aykiri oldugu gerekçesiyle iptal etti. AYM, Icra ve Iflas Kanunundaki özel okullarla ilgili tasinir ve tasinmaz mallarinin egitim yili sonuna kadar haczedilemeyecegini öngören kuralin iptali için Istanbul 3’üncü Icra Hukuk Mahkemesi tarafindan yapilan basvuruyu görüserek karara bagladi. 22 Ekim tarihli kararinda AYM, kuralin Anayasaya aykiri olduguna ve iptaline oybirligiyle karar verdi. Mahkeme ayrica iptal hükmünün, kararin Resmi Gazetede yayimlanmasindan baslayarak bir yil sonra yürürlüge girmesine de hükmetti. Resmi Gazete’nin 1 Aralik 2020 tarihli sayisinda yayimlanan gerekçeli kararda AYM, alacagin ödenmemesi nedeniyle baslatilan icra takibinde alacakli ve borçlunun mülkiyet hakkinin çatistigina dikkat çekti. Kararda, "Bu baglamda her iki tarafin menfaatlerinin mümkün oldugunca dengelenmesi ve sürecin taraflardan biri aleyhine ölçüsüz bir netice doguracak sekilde sonuçlandirilmamasi gerekir. Menfaat dengesinin adil bir sekilde kurulup kurulmadiginin degerlendirilmesinde ise taraflara taninan tüm imkânlarin göz önünde bulundurulmasi zorunlu" denildi. AYM kararinda itiraz konusu kuralin, Anayasa’da da güvence altina alinan egitim ve ögretim hakki kapsaminda okullardaki egitim ve ögretim sürecinin devamliliginin ve aksamadan sürdürülmesinin saglanmasini amaçladigi, bu bakimdan haciz islemlerine birtakim sinirlamalarin getirilmesinin mümkün olabilecegi tespitinde bulunuldu. ‘KURAL MENFAAT DENGESINI ALACAKLI ALEYHINE BOZUYOR’ Itiraz konusu kuralin Anayasanin 5 ve 35’inci maddelerine aykiri oldugunun kaydedildigi kararda özetle su degerlendirmelere yer verildi: "Ancak itiraz konusu kuralda, içinde bulunulan egitim ve ögretim yili içinde haczedilemeyecek tasinir ve tasinmaz mallar yönünden hiçbir ayrim yapilmamistir. Yine Kanun kapsaminda faaliyet göstermekle birlikte baska alanlarda da faaliyet gösteren kisilerin egitim ve ögretim faaliyetleriyle ilgili bulunmayan diger faaliyet alanlariyla ilgili tasinir ve tasinmaz mallari da haczedilemeyecektir. Her ne kadar borçlunun haciz yasagi öngörülen süre içinde mal varligi üzerinde gerçeklestirebilecegi tasarruf islemlerine karsi alacaklinin 2004 sayili Kanun hükümleri uyarinca cezai hükümlerin uygulanmasini isteme veya iptal davasi açabilme seklinde hukuki imkânlara sahip oldugu düsünülebilir ise de anilan hükümlerin uygulanabilmesi alacagin tahsil edilememis olmasi sartina baglanmistir. Bu bakimdan itiraz konusu kural sebebiyle haczedilme imkâni ortadan kalkan bir mal için dogrudan dava yoluna basvurulmasi mümkün olmadigi gibi alacagin tahsilinde ciddi anlamda zorlanilmis olmasi durumunda da dava açilamayacaktir. Kural genel anlamda alacakli ve borçlu arasinda gözetilmesi gereken menfaat dengesini alacakli aleyhine bozarak alacakliya asiri bir külfet yüklenmesine sebebiyet vermekte olup, mülkiyet hakki baglaminda taraflarin çatisan menfaatlerini dengelemekten uzaktir." hurriyet.com.tr/
AYM, Icra ve Iflas Kanunundaki özel okullarla ilgili tasinir ve tasinmaz mallarinin egitim yili sonuna kadar haczedilemeyecegini öngören kuralin iptali için Istanbul 3’üncü Icra Hukuk Mahkemesi tarafindan yapilan basvuruyu görüserek karara bagladi. 22 Ekim tarihli kararinda AYM, kuralin Anayasaya aykiri olduguna ve iptaline oybirligiyle karar verdi. Mahkeme ayrica iptal hükmünün, kararin Resmi Gazetede yayimlanmasindan baslayarak bir yil sonra yürürlüge girmesine de hükmetti. Resmi Gazete’nin 1 Aralik 2020 tarihli sayisinda yayimlanan gerekçeli kararda AYM, alacagin ödenmemesi nedeniyle baslatilan icra takibinde alacakli ve borçlunun mülkiyet hakkinin çatistigina dikkat çekti. Kararda, "Bu baglamda her iki tarafin menfaatlerinin mümkün oldugunca dengelenmesi ve sürecin taraflardan biri aleyhine ölçüsüz bir netice doguracak sekilde sonuçlandirilmamasi gerekir. Menfaat dengesinin adil bir sekilde kurulup kurulmadiginin degerlendirilmesinde ise taraflara taninan tüm imkânlarin göz önünde bulundurulmasi zorunlu" denildi.
AYM kararinda itiraz konusu kuralin, Anayasa’da da güvence altina alinan egitim ve ögretim hakki kapsaminda okullardaki egitim ve ögretim sürecinin devamliliginin ve aksamadan sürdürülmesinin saglanmasini amaçladigi, bu bakimdan haciz islemlerine birtakim sinirlamalarin getirilmesinin mümkün olabilecegi tespitinde bulunuldu.
‘KURAL MENFAAT DENGESINI ALACAKLI ALEYHINE BOZUYOR’ Itiraz konusu kuralin Anayasanin 5 ve 35’inci maddelerine aykiri oldugunun kaydedildigi kararda özetle su degerlendirmelere yer verildi: "Ancak itiraz konusu kuralda, içinde bulunulan egitim ve ögretim yili içinde haczedilemeyecek tasinir ve tasinmaz mallar yönünden hiçbir ayrim yapilmamistir. Yine Kanun kapsaminda faaliyet göstermekle birlikte baska alanlarda da faaliyet gösteren kisilerin egitim ve ögretim faaliyetleriyle ilgili bulunmayan diger faaliyet alanlariyla ilgili tasinir ve tasinmaz mallari da haczedilemeyecektir. Her ne kadar borçlunun haciz yasagi öngörülen süre içinde mal varligi üzerinde gerçeklestirebilecegi tasarruf islemlerine karsi alacaklinin 2004 sayili Kanun hükümleri uyarinca cezai hükümlerin uygulanmasini isteme veya iptal davasi açabilme seklinde hukuki imkânlara sahip oldugu düsünülebilir ise de anilan hükümlerin uygulanabilmesi alacagin tahsil edilememis olmasi sartina baglanmistir. Bu bakimdan itiraz konusu kural sebebiyle haczedilme imkâni ortadan kalkan bir mal için dogrudan dava yoluna basvurulmasi mümkün olmadigi gibi alacagin tahsilinde ciddi anlamda zorlanilmis olmasi durumunda da dava açilamayacaktir. Kural genel anlamda alacakli ve borçlu arasinda gözetilmesi gereken menfaat dengesini alacakli aleyhine bozarak alacakliya asiri bir külfet yüklenmesine sebebiyet vermekte olup, mülkiyet hakki baglaminda taraflarin çatisan menfaatlerini dengelemekten uzaktir."
hurriyet.com.tr/