Kredi kartı kullanımı ile ilgili, Yargıtay'dan önemli karar.

Kredi kartı kullanımı ile ilgili, Yargıtay'dan önemli karar.

Kredi karti bilgisi disinda kullanilan müsteri bankayi mahkemeye verdi. Görülen mahkemeler sonucunda Yargitay emsal nitelikte karar verdi ve bilgi disinda yapilan harcamalardan bankayi sorumlu tuttu.

Yargitay, kart sahibinin bilgisi disinda, kredi kartiyla POS cihazindan "mail order" yoluyla yapilan dolandiriciliktan bankayi sorumlu tuttu.

Istanbul'da, bilgisi disinda kredi kartindan 3 bin 900 lira çekildigini fark eden kisi, bankaya basvurdu. Inceleme sonucu, kredi kartiyla POS cihazindan bir otomotiv sirketinden 3 bin 900 liralik alisveris yapildigi tespit edildi.

Dolandirilan kisinin basvurusu sonucu, otomotiv sirketi karttan çekilen tutarin 1700 lirasini kart sahibine iade etti. Kart sahibi, kalan 2 bin 200 liranin ödenmesi amaciyla bankaya basvurdu ancak iade yapilmadi. Bunun üzerine vatandas, kalan miktarin tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açti.

Davali banka, "davaya konu olayda üye is yerinin sorumlu oldugunu, 3 bin 900 lira tutarli islemin banka tarafindan üye is yerine verilen POS cihazindan mail order olarak yapildigini, uluslararasi kart çikaran kuruluslara ait kurallar geregi kart hamilinin onayi olmaksizin tamamlanan mail order islemlerinde finansal sorumlulugun üye is yerine ait oldugunu, bankaya kusur yüklenemeyecegini" savunarak, davanin reddini istedi.

Bakirköy 6. Tüketici Mahkemesi, "banka ve kredi kartlari uygulamalarina uygun hareket eden davali banka yönünden davaciya ödenmeyen tutarlar noktasinda husumetin olusmadigi" gerekçesiyle davanin reddine karar verdi.

KANUN YARARINA BOZULDU

Davanin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykiri oldugu gerekçesiyle hükmün kanun yararina bozulmasi istendi. Istem üzerine dosya Yargitay 11. Hukuk Dairesine geldi. Daire, kanun yararina bozma isteginin kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere kanun yararina bozulmasina karar verdi.

Dairenin gerekçesinde, Mahkemece, davali banka yönünden davanin pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmis ise de bankalarin özel yasa ile kurulan, kendilerine alanlarinda çesitli imtiyazlar taninan, topladiklari mevduati ve katilim fonlarini sahteciliklere karsi özenle korumak zorunda bulunan kuruluslar olduklari belirtildi.

Bankalarin bu vasiflari nedeniyle bankacilik islemlerinin güvenilen tarafi konumunda olduklari ve bu durumun, bir güven kurumu olarak kabul edilen bankalarin sorumlulugunu artirdigi ifade edilen gerekçede, "Bankalar, agirlastirilmis sorumlulugun bir geregi olarak objektif özen yükümlülügü altinda bulunmakta olup, buna karsilik hafif kusurlarindan dahi sorumludurlar." tespiti yapildi.

Gerekçede, Bankacilik Kanununun 76. maddesinin, bankalarin, müsterilerinin verilen hizmetlerden kaynaklanan her türlü sorularina cevap verecek bir sistem kurmakla ve bu hizmetle ilgili bilgiyi müsterilerine bildirmekle yükümlü olduklari hükmünü içerdigi, 5464 sayili Banka Kartlari ve Kredi Kartlari Kanunun 8. maddesiyle de kart çikaran kuruslarin kart çikarma ve buna iliskin yükümlülüklerinin düzenlendigi hatirlatildi.

Ayni Yasa'nin 33. maddesinde kart çikaran kuruluslarin, ilgili düzenlemelerdeki yükümlülüklerin yerine getirilmesinde gerekli basiret ve özeni göstermekle yükümlü tutulduklari aktarilan gerekçede, "Buna göre, somut uyusmazlikta davaci ile davali banka arasinda imzalanan Kredi Kartlari Üyelik Sözlesmesinin tarafi olan davali bankaya husumet düseceginden, mahkemece davali banka yönünden davanin pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmesi dogru görülmemistir." denildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

hurriyet.com.tr/

Şimdi Ara
Hemen Sor