Avukatın vekillikten çekilmesi ile gıyapta karar verilmesi savunma hakkının kısıtlanması

vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdff4919010000007a02000001000100

Avukatlık kanuna göre vekillikten çekilen avukatın görevi,durumun müvekkile tebliğinden itibaren 15 gün devam eder. Avukatın istifa dilekçesi sanığa tebliğ edilerek o haberdar edilmeden gıyapta karar verilmesi savunma hakkının kısıtlanmasıdır.

T.C.

Yargıtay

4. Ceza Dairesi        

2020/30528 E.  ,  2021/19998 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Göçmen kaçakçılığı
HÜKÜM : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü.

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:

1- Sanıklar ..., ... ile ...’ya yükletilen göçmen kaçakçılığı eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,

Dosyadaki pasaport ve ikamet tezkere örnekleri ile diğer belgelere göre ad ve soyadlarının ... olduğu yönünde tereddüt bulunmayan sanıkların, iddianame, kısa karar ve gerekçeli kararda adları ..., ..., ... ile ... biçiminde yanlış yazılmış ise de, maddi hatadan ibaret bu hususun mahkemesince resen düzeltilebileceği,

Anlaşıldığından, sanıklar ..., ... ile ... müdafilerinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

2- Sanıklar ..... ile ... hakkında kurulan hükümlerin temyizine gelince;

a) 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu`nun 41. maddesinde, vekillikten çekilen avukatın vekillik görevinin müvekkile tebliğden itibaren 15 gün süre ile devam edeceğinin öngörülmesi karşısında, sanık ... müdafisinin 25/12/2015 tarihinde mahkemeye verdiği sanığın müdafiliğinden çekildiğine ilişkin dilekçe sanığa tebliğ edilmeden ve bu durumdan sanık haberdar edilmeden gıyabında karar verilerek sanık ...’in savunma hakkının kısıtlanması,

b) Sanıklar ..., ... ile ...’nin kimlik bilgilerini teyit edici pasaport veya kimlik belgelerinin dosyada bulunmaması, CMK’nın 225. maddesi uyarınca hükmün ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve fail hakkında verilebilecek olması, anılan Kanunun 232. maddesi uyarınca da hükmün başında sanığın açık kimlik bilgilerinin gösterilmesinin şart olması ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 21/04/2015 tarih ve 2014/10-623 esas, 2015/117 sayılı kararında, yabancı uyruklu olup, yakalandığında üzerinde herhangi bir kimlik belgesi çıkmayan sanığın nüfus ve adli sicil kayıtları ile ilgili hiçbir araştırma yapılmadan sadece beyan edilen kimlik bilgilerine dayanılarak hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olduğunun belirtilmiş olması karşısında;

6458 Sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nun 91. maddesinde geçici koruma; "Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara geçici koruma sağlanabilir." şeklinde hüküm altına alınmış, bu kişilerin Türkiye'ye kabulü, Türkiye'de kalışı, hak ve yükümlülüklerinin Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği, 6458 Sayılı Kanun'un 91. maddesi uyarınca çıkartılan Geçici Koruma Yönetmeliği'nin (Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi: 13/10/2014 No: 2014/6883 Dayandığı Kanunun Tarihi: 4/4/2013 No: 6458 Yayımlandığı Resmi Gazetenin Tarihi: 22/10/2014 No: 29153) 21. maddesinde; bu Yönetmelik kapsamındaki yabancıların kayıtları sırasında kimliğine dair belge sunamayan yabancının, aksi ispat edilinceye kadar beyanının esas alınacağı, fotoğraf, parmak izi ya da kimlik tespitine elverişli diğer biometrik verilerin esas alınıp merkezi veri tabanına kaydedileceği, mevcut biometrik verilerle eşleştirileceği, kayıt altına alınan yabancıların bilgilerinin derhal Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne bildirileceği, yabancıların kayıt bilgilerinin doğum, ölüm, evlilik, boşanma, gönüllü geri dönüş gibi hallerde güncelleneceği, adres kayıt sistemine kaydedilecekleri düzenlemeleri getirilmiş, 22. maddesinde ise; kayıt işlemleri tamamlananlara, valilikler tarafından geçici koruma kimlik belgesi düzenleneceği, geçici koruma kimlik belgesi verilenlere, 25/04/2006 tarihli ve 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu kapsamında yabancı kimlik numarası verileceği belirtilmiştir. 6458 Sayılı Kanun'un 121. maddesine dayanılarak çıkartılan Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik 17 Mart 2016 tarih ve 29656 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Somut olayımızda ise; sanıklar ..., ... ile ...’nin Suriye vatandaşı oldukları ve beyanlarına göre kimlik bilgilerinin tespit edilmiş olduğunun anlaşılması, bu aşamada Suriye'ye yönelik adli yardımlaşma taleplerine Dışişleri Bakanlığınca yapılacak bildirime kadar ara verilmesi nedeniyle, sanıkların resmi kimlik bilgilerinin diplomatik yazışmalarla belirlenemeyeceği sabit ise de; soruşturma makamınca sanıkların beyanı üzerine tespit edilen kimlik bilgileri ile sanıkların kolluk tarafından tespit edilen parmak izlerinin ve fotoğraflarının Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne gönderilerek Geçici Koruma Yönetmeliğinin 21 ve 22. maddeleri uyarınca bu sanıkların Türkiye'ye kabul edilen yabancılardan olup olmadıklarının ve varsa yabancı kimlik numaraları ile adres kayıt sistemindeki kayıtlarının tespit edilmesi, kimliklerinin bu şekilde belirlenmesinin mümkün olmaması halindeyse bu kez sanıkların fotoğrafı karara yapıştırılıp, parmak izleri de karara eklenmek suretiyle hükümlülüklerine karar verilmesi gerekirken, açık kimlik bilgileri tespit edilemeyen sanıklar ..., ... ile ... hakkında infaz kabiliyeti bulunmayan bir şekilde karar verilmesi,

Kanuna aykırı ve sanıklar ..., , sanıklar .., ... ile ... müdafilerinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. 



Şimdi Ara
Hemen Sor